Sedat Peker'in de Türkiye'ye geleceğini düşünürsek, şöyle bir şey söylememiz çok yanlış olmaz herhalde. Bu, bir onlardan bir bizden değerlendirmesi gibi olduğunu düşünüyorum. Türk milliyetçilerinin en önemli isimlerinden biri Sedat Peker. Öte tarafta da Kürt siyasetinin önemli isimleri var; birçok isim ama başta Öcalan olmak üzere. Dolayısıyla, hepsine Türkiye yolu açıldığı zaman, benim dediğim mesele başka bir anlama geliyor. Bir onlardan, bir bizden.
Sedat Peker, bütün bunları RT yaparak aslında, bütün bu söylenenlerin kendi bilgisi dâhilinde olduğunu söylüyor. "Benim Türkiye'ye dönmek için affa ihtiyacım yok. Af, suç işleyenler için yapılır. Ben suç işlemedim" diyor. "Bu yargılandığım suçlamalar uydurma. Bunlardan zaten beraat edeceğim" diyor. Yani aslında, bir affa ihtiyacı olsun ya da olmasın, herkesi mutlu edebilecek bir zemin yaratılıyor.
Herkesin mutlu olacağı zemin aslında kimin mutlu olması için yaratılıyor? Kim için yapılıyor? Küresel güçlerin buradaki pozisyonu ne? Bunları bilmek hakkımız. İnanarak bu insanlara yaklaşmamız gerekiyor. İnanarak bu insanlara katkı verebilmemiz gerekiyor. Böyle bir inanç var mı? Fırat’ın da söylediği sorulara baktığımızda yok.
Hafta sonundan kısa birkaç not çok önemli. Bunlardan bir tanesi Sağlık Bakanı’nın yaptığı açıklama. Bu arada, Recai, sen grevdesin ama Fırat gelince izlenmeler ve coşku da arttı. Fırat başka bir isim yani. Sen de bırak şu grevi, göreve gel. Bak, Fırat 724 çalışıyor.
Evet, Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Türkiye'de fazla kilolu bireyleri tespit ederek gerekli sağlık merkezlerine göndereceğiz, yönlendireceğiz" demiş. Kemal Memişoğlu bunu söylemiş. Gerçekten, bu Nazi Almanyası’nda falan ancak görülebilecek bir şey.
Şunu unutmayın; faşizm, varlığını çoğunlukla iyi niyetli ve sizin lehinize yapılmış hareketlermiş gibi sunarak ortaya koyar. Aleni bir faşist söylem. Yani bundan sonra, kiloları göndereceğiz, boyu kısa olanları göndereceğiz, memesi çıkmayan kadınları göndereceğiz, sarışın olmayanları göndereceğiz, LGBT'yi göndereceğiz vesaire gibi.
Dikkat edin, "tespit ederek gerekli sağlık merkezlerine göndereceğiz" diyor. Ne yapacaksınız? İlk başta hoş görünüyor değil mi? İşte bu Türkiye’deki yeni rejimin kendi kafalarındaki insan tipinin tabi ki onların yarattığı üst insan olmayacak; bayağı alt bir insan olacak. Düşünmeyen, konuşmayan, anlamayan, hamasetle yaşayan bir insan türü olacak. Ama bunu yapıyor. Faşizm söylemi Türkiye’ye sempatik olarak gösterilmeye çalışıyor. Yani Kemal Memişoğlu burada...
Dikkat edin, tespit ederek gerekli sağlık merkezlerine göndereceğiz. Ne yapacaksınız? İlk başta hoş görünüyor, değil mi? İşte bu, Türkiye’deki yeni rejimin kendi kafalarındaki insan tipinin, tabii onların yarattığı üst insan olmayacağı, bayağı alt bir insan olacağı düşüncesi. Düşünmeyen, konuşmayan, anlamayan, hamasetle yaşayan bir insan türü olacak. Ama bunu yapıyor. Av faşizmin söylemi Türkiye’ye sempatik olarak gösterilmeye çalışıyor. Yani Kemal Memişoğlu burada, bizim söyleyebileceğimiz tek şey var: Türkiye’de bir şişmanla ilgilenmen yeter. O şişman da eski başbakan Binali Yıldırım Bey’in oğlu, kitlemişti ya başbakanlığı. Sadece ve sadece o olsa, bize yeter.
Bu bir. İki, çok önemli bir mesele var: Cami meselesi. Hafta sonu camilerdeki nasıl kullanıldığına dair bir görgüsüzlük ortaya çıkardılar. Evet, burası bir cami. Kocaeli'de diyor sevgili Nasu Bektaş, Baby Shower partisi. Görgüsüzlüğün artık ne hale geldiği, camileri, hani Atatürkçüler camileri yıkmışlardı, kapatmışlardı, ahır yapmışlardı ya. O tabloya baktığımız zaman, kimin camileri nasıl kullandığı, kimin camilere nasıl baktığı, dinciliğin kapitalizme nasıl uyumlu olduğu, nasıl görgüsüz olduğu, saray olursa bunların da olmasının nasıl şaşırtıcı olmayacağının son derece net bir göstergesi.
Son konu çok ilginç. Bu arada herkesin, şu beğenileri halletmesi lazım. Son konuya gelmeden önce 1000 beğeniyi geçmemiz lazım. Beğenilerde geride kalıyormuşuz, onun da altını çizelim. Evet. Ve Osmanlı meselesi. Geçtiğimiz günlerde biliyorsunuz benim bir değerlendirmem ardından Osmanlı torunlarından birisi, hangisi olduğunu unuttum. Osmanoğlu ne? Osmandı. Kayıhan mıydı? He, Abdülhamit Kayhan Osmanoğlu. Kaçıncı kuşaktan bilmiyorum. Osmanlı torunu olan bey bana giydirdi, giydirdi. "Osmanlı ailesi sana fazla gelir. Kosova meydanında mı memleketi sattık, orada mı burada mı?" dedi. "Aç kaldık. Açlıktan öldük. Devletimiz ve milletimiz hayrına çalıştık. Atamız bizim Abdülhamit'tir. Çanakkale Savaşı'nda Abdülhamit kazanmıştır." dedi ve trollerini, tetikçilerini benim üstüme saldı. Abdülhamit Kayaoğlu.
Fakat bir başka Osmanlı torunu göreceğiz şimdi. Evet, bir diğer Osmanlı torunu, William Alexander'ın doğum günü nedeniyle Osmanlı padişahı Sultan Abdülhamit Han'ın torunu Medihan Nami Osmanoğlu de Martinez Hernandez, Hollanda Kralı William Alexander'ın doğum günü nedeniyle düzenlenen resepsiyonda dans pistini boş bırakmadı. Eşi Eve...
Fakat bir başka Osmanlı torununu göreceğiz şimdi. Evet. Bir diğer Osmanlı, William Alexander'ın doğum günü nedeniyle, Osmanlı padişahı Sultan Abdülhamit Han'ın torunu Medihan Nami Osmanoğlu de Martinez Hernandez, Hollanda Kralı William Alexander'ın doğum günü nedeniyle düzenlenen resepsiyonda dans pistini boş bırakmadı. Eşi de oradaydı. Abdülhamit Han'ın torunu, elinde şarap bardağı, giyimi kuşamıyla Avrupa'yı fethetmiş. Hakikaten son derece modern bir hanımefendi ve güzel de dans ediyorlar. Modernleşmeye de bir biçimde, herhalde, çok uzun zamandır uyum sağlamışlar. Pek de dedesinin dışında değil. Çünkü dedesi de bir modernleşmeciydi. Kendi kızları da sanata düşkündü. Asıl Osmanlı, Abdülhamit, buradan hayatını sürdürüyordu. Koltuğu kaybetme korkusu. Tamam mı? Ona jurnalciler yarattı.
Aslında iki tane Abdülhamit var. Şimdi biz de soruyoruz; Türkiye'de Abdülhamit Han'ın hangi torunu temsil ediyor da bu hanımefendi hangi torunu, yani hangi Osmanlı meselesi gündeme geliyor? Arkadaşlar, artık halkı kandırmayı bırakın. Ne saraylar, sultanlar, efendime söyleyeyim, şeyler kaldı. Ne denir ona? Halifeler, bilmem neler kaldı. Ne de dünya bunları ciddiye alıyor. Size gülüyor. Kafanızda fesle abuk sabuk eylemler yapıyorsunuz. Bırakın bunları. Memleketin içinde hepimiz bir arada yaşayacağımız bir iklim yaratalım. Önce bu torun hanımefendinin Osmanlı hanedanının hangi üyesi olduğunu, hangi aşamasında olduğunu hep beraber soralım ve anlayalım diye düşünürüm. Başka türlü söylersek, memleket bu hallerde hayalde gerçek oldu. Osmanlı da böyle oldu. Hangi Osmanlı var, siz karar verin.
Evet, değerli dostlar, hemen şeyimizi verelim lütfen. Fırat, sen bunu yaparsan sevinirim. Evet, aşağıda hesabımızı veriyoruz. Kimseden ne vergi kaçırıyoruz, ne kaynaklarımızı gizliyoruz. Türkiye'nin tek hesap verebilir kanalı. Tek. Başka kimsenin bu kadar açık hesap vermişliği yok. Sponsor yok. Gizli kapaklı işler yok. Sadece kendi sözünü söyleyen, sanki kendi gücüyle ayakta kalan bir kanal. Dolayısıyla sizin beğeniniz, desteğiniz, aboneliğinizle ayakta kaldığını tekrar ediyorum. İşte hesap verildi. Arkadaşlarımız var. Yeniden ayağa kalkmış durumdayız.
Evet, değerli dostlar, hemen şeyimizi verelim lütfen. Fırat, sen bunu yaparsan sevinirim. Evet, aşağıda hesabımızı veriyoruz. Kimseden ne vergi kaçırıyoruz ne de kaynaklarımızı gizliyoruz. Türkiye'nin tek hesap verebilir kanalı. Tek. Başka kimsenin bu kadar açık hesap vermişliği yok. Sponsor yok. Gizli kapaklı işler yok. Sadece kendi sözünü söyleyen, sanki kendi gücüyle ayakta kalan bir kanal.
Dolayısıyla sizin beğeniniz, desteğiniz, aboneliğinizle ayakta kaldığını tekrar tekrar satıyorum. İşte hesap verildi. Arkadaşlarımız arka planda var. Yeniden ayağa kalkmış durumdayız.