Murat Yetkin · 23 Haziran 2025

“Suyumuz ısınır diye yorum yapmamalıyız, değil mi?” Fatih Altaylı yankıları...

  • 0:00 Merhaba hepinize. Saygılar sunar, güzel günler dilerim. "Suyumuz ısınır diye yorum yapmamalıyız değil mi?" diyor. Kim diyor? Sanatçı Gülben Ergen diyor. Kime diyor? Şimdi aslında görünüşte Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'na diyor ama aslında bu hakikaten ortaya atılmış bir protesto sözcüğüne dönüştü. Neden öyle dönüştü? Yani önce sağlık bakanına neden karşı söylediğini söyleyeyim de, sağlık bakanı değil burada hedef. Burada hedef aslında basın özgürlüğü önündeki engeller.
  • 0:33 Şimdi sağlık bakanı bir açıklama yapmış. Kemal Memişoğlu, "Suriye'de 300 yataklı kalp damar hastanesi açacağız" diye. Suriye'nin ayağa kalkmasına yardımcı oluyor Türkiye. Tamam anladık. Ama Gülben Ergen diyor ki, "Suyumuz ısınır diye yorum yapmamalıyız değil mi? Bizim devlet hastanelerimizde MR randevusu almak için haftalarca sıra bekleyen hastalarımızı, SMA ve DMD hastası çocuklarımızın ailelerinin tedavi masraflarından bahsetmemeliyiz değil mi?" Bu suyumuz ısınma lafı nereden geliyor? Önce bir buna bakalım.
  • 1:12 Şuradan geliyor. Fatih Altaylı gazeteci arkadaşımız bir yayın yaptı. O yayında işte daha önce Osmanlı döneminde padişahların başına gelen kötü işlerden bahsetti. Türk halkı seçim sandığını önünde ister, dedi. Ertesi gün Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Sayın Oktay Saral bir mesaj attı X hesabından: "6 aylığı suyun ısınmaya başladı." Bu açık bir tehdit mesajı gibiydi. Ertesi gün Fatih Altaylı gözaltına alındı ve 22 Haziran'da tutuklandı. İşte Gülben Ergen, "Bak o bir yorum yaptı biz yapmayalım değil mi?" diyor aslında.
  • 2:17 Size bir haber vereceğim. Belki daha önce de internetten duydunuz. Nevşin Mengü de bu konuya değindi. Fatih Altaylı'nın yorum yaptığı programdan bahsetti. Arkadaşları boş koltuğu koydu ve "Fatih Altaylı yorumlayamıyor" diye yazdı. Altına Fatih Altaylı'nın verdiği ifadeyi koydular: "Benim derdim cumhurbaşkanını tehdit etmek değil, sadece eleştiri hakkımı kullanmaktır." Boş koltuk bu dakikaya kadar 791.000 kişi tarafından izlendi. Bu örgütlü olmayan acayip bir protesto biçimi.
  • 3:18 Şimdi böyle bir durumla karşı karşıyayız. Radyo Televizyon Üst Kurulu Fatih Altaylı'nın YouTube kanalına tebligat göndermiş. "72 saat içinde lisans başvurusu yapmazsan erişimini engelleyeceğim." diyor. Biz bir yandan uluslararası ihtilaflarda arabuluculuk yapıyoruz. Rusya-Ukrayna, Azerbaycan-Ermenistan, İsrail-Amerika ile ilgili sorunlar var. İçimizde durmadan iç cepheyi güçlendirme çabası var. Ancak, Cumhurbaşkanı ve MHP Genel Başkanı bir baskı ve herkesi bir hizaya sokma çabasında. Oysa, Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın programında Özgür Özel konuştu. "İç cephenin güçlendirilmesiyle ilgili bir sorunumuz yok, bize baskı uygulamayın." dedi. Cumhuriyet'in kurucusu CHP ile iç cephe ile sorunumuz olamaz dedi. Ancak bu tür uygulamalar devam ediyor.
  • 5:05 Basın özgürlüğü üzerindeki baskılar özellikle bağımsız gazetecileri bunaltıyor. Tabii bu, sizlere haber vermemize, yorum yapmamıza neden olmuyor ama artık engelleme boyutuna gelmiş durumda. Cumhurbaşkanı doğrudan bu konuya değinmedi, ancak Memursen'in 30 yıl Vefa buluşmasında konuşma yaptı. Enteresan bir şey oldu, program başlarken İstiklal Marşı okundu, sonra haber geldi ve Cumhurbaşkanı sahneden çekildi. Amerikan başkanı mı, İran cumhurbaşkanı mı, başka birisi mi bilinmiyor ama önemli bir telefon görüşmesiydi. Cumhurbaşkanı tekrar geldi konuşmaya. Orada, muhalif basına laflar söyledi.
  • 6:43 "Kendi klanları dışındakilere hayat hakkı tanımadılar, bidon kafalı dediler, insanımıza hakaret ettiler." dedi. "Azgın azınlığın sessiz çoğunluğa baskı uyguladığı karanlık günler geride kaldı." Bu açıklamalar, doğrudan Fatih Altaylı'nın söyledikleriyle ilişkilendirilmese de, medya tarafından bu bağ kuruluyor. İlk verdiğim sayıda boş koltuk 791.000'dı. Devlet Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisi lideri de, "İran'dan sonra sıra Türkiye'de." dedi. 100 yıl sonra tekrar ısıtılan bir şark sorununa değindi. Osmanlı İmparatorluğu, Çarlık Rusya, Avusturya Macaristan İmparatorluğu gibi imparatorluklar tarihe gömüldü.
  • 11:07 Koçyiğit, sürecin şeffaf yürütülmesini sağlayacak yasal bir çerçeve olacağına değindi. İsrail-İran savaşı süreci baltalayabilir. "Ekonomik kalkınma, insan hakları, demokrasiye odaklanalım." diyenler de var. Yeni bir meclis komisyonu kurulacak, ümit ediyorum ki "Komisyona havale" olmaz. Fatih Altaylı'nın boş koltuğu ile ilgili yayının başındaki rakam güncellendi. 10 dakika içinde 798.000 izlendi. Görüntülemeler insan protestosunu göstermekte. Özgür Özel, "Mitinglerimize devam edeceğiz." dedi, meydanlarda istediklerini haykıracaklarını söyledi. Bu tür protestolar hâlâ dile getiriliyor.
  • 11:15 Yeni bir tarih, Mustafa Kemal Atatürk'le başladı. Devlet Bahçeli, "Hedef Türkiye" dedi. Cumhuriyet Halk Partisi'ne çağrıda bulundu, "Birlik olalım" dedi. Ancak, birlik olmak derken, CHP'nin insanları kayboluyor ortadan. Cumhurbaşkanı konuşmasında belediyelerdeki duruma "yan kesici" dedi. Dış politikada barış güvercini, iç politikada ise şahin olunduğuna değindi. Bahçeli "PKK'nın silah bırakması" çağrısında bulundu ve çözüm sürecine vurgu yaptı. Numan Kurtulmuş meclisteki grupları toplantıya çağırmış. Bu bilgiyi DETİ Grup Başkan Vekili Gülistan Kılıç Koçyiğit'ten öğreniyoruz.
İşaretlediklerim