Rusen Cakir medyascope · 22 Haziran 2025

Fatih Altaylı'nın tutuklanması bize neler söylüyor?

  • 0:12 Merhaba, iyi günler, iyi pazarlar. Bu canlı yayını kısa bir süre önce Fatih Altaylı'nın tutuklanması üzerine yapıyorum. Çünkü öncelikle böyle önemli olaylarda tarihe not düşmek gerekir. İnsanların yerlerini belirlemesi gerekir. Şu ana kadar sosyal medyada bu olaya yönelik insanların rahatsızlık duyduğunu gördüm. Ancak rahatsızlık dile getirenlerin sayısı biraz az. Bu, kanıksama hali maalesef. O kadar çok gazeteci değişik dönemlerde gözaltına alındı, tutuklandı ki; bu, daha önce Cumhuriyet tarihinde de vardı ama AKP iktidarında yoğunlaştı. Baştan Fethullahçılarla işbirliği yapıldığında böyleydi, sonra başkanlık sisteminin inşasıyla da sıradanlaştı.
  • 1:40 Ancak, bu sıradanlaşma rağmen, durumun olağanüstü olduğunu vurgulamalıyız. Yapılanın, basın ve ifade özgürlüğüne aykırı olduğunu belirtmeliyiz. İnsanlar "Söylüyoruz da ne oluyor?" diyebilir ama en azından kayda geçiyoruz, duruşumuzu belli ediyoruz. Bir de bu durumdan memnun olanlar var. Fatih Altaylı, ana akımda çok star bir gazetecilik yaptığı için ve lafını esirgemediği için eleştiriliyor ama bu asla bir gazetecinin özgürlüğünün ihlalini gerektirecek bir durum değil. Son olayda tamamen siyasi bir olayla karşı karşıyayız. Cumhurbaşkanına tehdit gibi yorumlamak imkansız. Fakat bu düşünce önce cumhurbaşkanının danışmanı tarafından ortaya atıldı ve sonra savcı ve yargıç da bunu kabul etti.
  • 3:52 Peki neden böyle bir şey yapılıyor? Fatih Altaylı, şu anda YouTube'da en çok izlenen gazeteci. CHP'ye ve Ekrem İmamoğlu'na daha yakın duruyor olabilir ancak geçmişte Erdoğan'la röportaj yaptığı için eleştirilmişti. Ama YouTube serüveni ile daha fazla siyasi konulara başladı ve belli ki etkili olduğu düşünüldüğü için ona gözdağı verilmek isteniyor. Önceden de ifadeye çağrıldı ama şimdi tutuklanmasını beklemiyordum. Açıkçası, yurt dışı çıkış yasağı gibi adli kontroller olabilirdi. Türkiye için bu çok üzücü bir durum. Tutuklama Fatih Altaylı'ya yönelik bir gözdağının simgesi ama aslında tüm gazetecilere de bir mesaj niteliğinde: "Fatih Altaylı'ya bunu yapabiliyorsak, size neler yaparız?"
  • 6:56 Geçen, Ekrem İmamoğlu'nun Silivri'deki duruşmasına gittim. Adliye muhabirleri vardı ama köşe yazarları yoktu. Belki "Televizyondan öğreniyoruz" diyebilirler ama gazetecilik esas olarak sahada yapılır. Niye gitmiyorlar? Belki de dikkat çekmek istemiyorlar. Sosyal medyada, CHP mitinginden paylaşım yaptığımda, sanki CHP'liymişim gibi algılanabiliyorum ama gazeteci her yere gider. AK Parti mitinglerine de gittim. 19 Mart sürecinde CHP'yle ilgili bir şey yazdığınızda çok kolay hedef olabiliyorsunuz. Fatih Altaylı olayında da aynısı var; gazetecilik nedeniyle gözdağı.
  • 11:31 Hukuk düzeni artık işlevsiz hale geldi. Fatih Altaylı gözaltına alındı ama savcılığın açıklamasından sonra uzman hukukçular, öne sürülen suçların gerçek olmadığını söyledi. Fakat artık hukukun anlamı kalmadı. Kimsenin bilmediği, sosyal medyada trollükleriyle dikkat çeken bir danışman karar verince, kurtulamıyorsunuz. Çünkü olay artık hukuk değil. Bu durum kanıksanıyor. Her olayın önemli olduğunu unutmamalıyız. Sevmediğimiz birinin de basın özgürlüğü elinden alındığında karşı çıkmalıyız. Onunla aynı görüşte olmamız gerekmiyor. Gazetecilik yapan birine sırf yaptığı iş yüzünden bu tür yaptırımlar uygulanamaz. Fatih Altaylı'yı yıllardır tanırım; farklı türlerde gazeteciyiz ama onun özgürlüğünü savunmak benim görevim. Bu iş öyle kolay kapanmayacak.
  • 0:12 Fatih Altaylı'nın Tutuklanması
  • 1:40 Siyasi Baskı ve Medya Özgürlüğü
  • 3:52 Medya Üzerindeki Gözdağı
  • 6:56 Gazeteciliğin Zorlukları ve Basın Özgürlüğü
  • 11:31 Hukuk ve İfade Özgürlüğünün Erozyonu
İşaretlediklerim