Deniz Zeyrek · 24 Haziran 2025

Deniz Zeyrek: "İktidarın Fatih Altaylı mesajı neydi kimeydi?" #fatihaltaylı

  • 0:01 Deniz Bey merhaba. Merhaba Fuk. Tekrar hoş geldiniz. Hoş bulduk. Sağ olasın. Başınız sağ olsun diliyorum. Tekrar teşekkür ediyorum Fuk. Vesileyle mesaj gönderen bütün izleyicilerimize de teşekkür ediyorum. Zor günler. Zor günlerde insanların yanımızda olduğunu bilmek gerçekten güç veriyor. Herkese teşekkür ediyorum.
  • 0:26 Ben Zeki Amcamızı anarak başlamak istiyorum. Mekanı cennet olsun. Hayat eşitsizliğine karşı durarak, çocuklarına inanarak geçirerek adamıştı hayatını. Sizin kaleminizden de aslında bir yazı yazmıştınız. Çok duygusal bir yazı oldu ve yani ben kendimi zor tuttum ağlamamak için. Okuduğumuz o veda aslında binlerce evladın ortak hikayesiydi. Arabaya değil, çocuklarına yatırım yaptım diyen bir babanın geriye bıraktığı onurlu bir yaşam hikayesini dinledik sizden. Evet. Öyle. Maalesef yüzleşmek zorunda kaldığımız gerçekler bunlar. Doğa nasıl bizi bu dünyaya getiriyorsa o şekilde de alıyor. Bunu kabullenmek durumundayız. Nur içinde yatsın.
  • 0:58 İçimizden bir parçayı aldı götürdü ama çok şey bıraktı. Anılarımızda yaşayacak. Gülen yüzünü hiç unutmayacağız. Babaya veda etmek zordur ama aynı zamanda da kaçınılmazdır. Bizim oralarda çok sevilen bir şeydir bu. Şiir bile yansımıştır. Şarkılara, türkülere de yansımıştır. Ölüm Allah'ın emri ayrılık olmasaydı maalesef bizim payımıza işin ayrılık kısmı düşüyor. Hocam saygıyla eğiliyorum. Güzel kalpli köy öğretmenimin önünde. Sağ olasın. Çok teşekkür ediyorum. İlk soruma geçiyorum.
  • 1:55 Fatih Altaylı'nın tutuklanması. Evet. Ya inanır mısın, yani bu haberi mezarlıkta okudum ben. Yani hani babamı defnetmeden birkaç dakika önce telefonuma düştü. Fatih Altaylı tutuklandı diye. Gerçekten çok üzüldüm. Fatih Altaylı adına üzüldüm ama onun ne kadar güçlü karşıladığını, Hande Altaylı'nın sözlerinden, Fatih Altaylı'nın İsmail Saymaz'a gönderdiği mesajdan anlıyorum. "Aslanlar gibi yatar çıkar" sözü çok iyi bir özet.
  • 2:39 Bu noktaya geldi artık insanlar. Ama ben Fatih Altaylı'dan çok ülkemize üzülüyorum. Bu ülke bu tutuklamayla artık bir eşiği daha açtı. Demokratik cumhuriyetimiz bir büyük darbe daha aldı. İktidar antidemokratik uygulamalarında her geçen gün çıtayı bir üst seviyeye koymakta. Bu cumhuriyetimize, devletimize çok büyük zarar vermekte. Türkiye'nin imajına çok büyük zarar vermekte. AK Parti'ye bir zararı yok. AK Parti artık böyle biliniyor. İktidar artık böyle biliniyor. Antidemokratik bir iktidar olduğu, otoriter bir iktidar olduğu bütün dünyada konuşuluyor.
  • 3:31 Şimdi ben bana aynı soruyu sen bana da sordun. Aynı anketi bana da sordun. Ben de şöyle düşünüyorum. Yani o anketten esas sonucu çıkarması gereken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dır. Bizim yorumumuza ihtiyacı yoktur o anketin. 2002'de iktidara geldiğinde tek başına omuzlarda dolaşan ve oylarını her seçimde artıran %50'nin üstüne çıkaran bir siyasetçinin, "Neden şimdi halkımın %70'i beni beğenmiyor, beni istemiyor" sorusunu kendisine sormalı ve bu durumu düzeltmek için çaba göstermelidir.
  • 4:23 Fatih Altaylı bir hukuksuzlukla karşı karşıyadır. Konuşmasının tamamını dinlediğinde böyle bir tehdidin söz konusu olmadığını görüyorsun. Zaten suçlama maddesi fiili bir durum gerektiriyor. Yani tehdidin somutlaşmasına meyl eden bir durum gerektiriyor. Zaten Mücahit Birinci de bir açıklama yapmış sosyal medyasından. Buna dikkat çekmiş. Dolayısıyla da tutup hani yatarı bile olmayan ya da işte bağlamı bile farklı olan bir şeyle Fatih Altaylı'yı içeri atmak göz dağı vermekten başka bir şey değil bence.
  • 5:13 Fatih Altaylı'yı bile içeri atıyorum. Ey gazeteciler, hepiniz topun ağzındasınız. O bir tane danışman diyor ya, "Senin de suyun ısındığı." İşte maalesef Türkiye adına üzülme nedenimiz şu. Ülkede hukuk falan kalmadı. Artık bu adamların suyu ısıtıp ısıtmaması önemli. Yargıçlar için, hakimler için. Bir grup hakim savcı bu adamların attığı tweetlere bakıyorlar. Onlar suyu ısıtmışsa hakim savcı harekete geçiyor. Bu ülke açısından üzücü bir durum.
  • 6:15 Bence cumhurbaşkanının danışmanları, kabinesi işte her ne diyorsan Ufuk, bir an önce Fatih Altaylı'nın yorumladığı anketin sonuçlarını kendi pencerelerinden yorumlamalıdır. Bu halk niye bizi sevmiyor artık? Bu halk niye bizi istemiyor sorusuna kendileri cevap bulmalıdır. Benim yorumuma gerek yok. Fatih Altaylı'nın yorumuna gerek yok. Bu ülke artık gerçekten hep övünüyorlar ya eski Türkiye diye. Geçmişi kötülüyorlar. Maalesef bu ülke artık eski Türkiye değil. Artık ne yazık ki Fatih Altaylı'nın tutuklanmasından sonra çıta bir üst noktaya konulmuştur ve Türkiye o çıtanın altında ezilmiştir.
  • 7:23 Hocam Fatih Altaylı yorumluyor programı ekibi tarafından devam ettiriliyor. Boş koltuk dün 1,5 milyon izlenmeye yakaladı. Yani bu bir rekor sayılabilir. Bugün de yayınlarına devam ettiler. İşte buradan da bu kararı verenler ders çıkarmalı. İnsanları içeri atabilirsiniz ama insanların fikirlerini, onları destekleyenlerin, milyonların hepsini içeri atamazsınız. Şarkıcı hapse attıklarında söylemiştim. Hatırlıyor musun? Evet. Şarkıcı hapiste ama şarkısı dışarıda. Hapse girdiğinde 1 milyon dinlenmiş olan şarkı hapisten çıktığında 8 milyon dinlenmişti. 7 milyon kişi daha o hapis olayından sonra o şarkıyı dinlemişti.
  • 9:08 Bu işler böyle. Bundan da ders çıkarmıyorlar. İşleri güçleri gözdağı vermek, işleri güçleri korkutmak. İşte korkmadı adam. Eşi çıktı dedi ki aslanlar gibi yatar çıkar. Fatih Altaylı da çıktı dedi ki üniversite öğrencilerin 20'li yaşlardaki gençlerin cezaevinde olduğu bir dönemde bizim bunlardan çekinecek halimiz yok dedi. Tebrik ediyorum kendisini. Cesaretinden dolayı da kutluyorum. Sözlerine katılıp katılmamak önemli değil. Ama birilerinin artık bir ülkede demokrasiyi daha gür bir şekilde savunması lazım.
  • 9:39 Hukuk devletinden, demokrasiden koparılan her parça bizim geleceğimizden koparılıyor. Çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğinden koparılıyor. Biz bunun endişesini taşıyoruz. Biz gazetecilerin, bağımsız gazetecilerin siyasetle vesaire falan siyasi partilerle hiçbir bağımız yok. Yanlışı CHP yaparsa CHP'yi de eleştiririz. Dem Parti yaparsa Dem Parti'yi de eleştiririz. Ama iktidar yaparsa iktidarı da eleştiririz. Bağımsız gazetecilik bunu gerektirir. Biz evet tarafız. Neyden tarafız? Halkın tarafındayız. Ezilenlerin tarafındayız. Emekçinin tarafındayız. Hakları gasp edilenlerin yanındayız.
  • 10:02 İktidar bence gazetecileri korkutmaya çalışmaktansa neden kan kaybediyorum? Neden seçmen kaybediyorum? Neden bir sonraki seçimi kaybetme ihtimalim çok yükseldi sorusuna kendi içinde cevap arasın. Bıraksın yakasını insanların. Korkmuyorlar. Hapisle korkutamıyorsunuz artık. Hocam Fatih Altaylı'nın eşi Hande Altaylı'nın ilk paylaştığımı da çok paylaşıldı. Bazen hapse girenlerden olmak, hapse atanlardan olmaktan bin kat iyidir. Çok şükür dedi. Öyle. Bazı hapisler vardır ki gururla anlatırsın.
  • 10:36 Biz hepimiz bak bizim bizim kuşak ufuk işte babam rahmetli oldu. Onlarla ilgili gurur duygumuzu anlatırken hep ödedikleri bedelleri anlatırız. 12 Eylül'ün yaptığı 12 Eylül faşizmin onların başına getirdiklerini falan anlatırız. Sürgünleri anlatırız, gözaltılarını anlatırız vesaire. Onlarla gurur duyarız. Onlar cezaevine girdi diye, onlar sürüldü diye, onlar horlandı diye utanmayız. Tam tersine bir faşist rejim tarafından, 12 Eylül faşist rejimi tarafından başlarına bunlar geldi ve babalarımız o faşizme direndikleri için 12 Eylül cuntacılarına direndiği için gurur duyarız.
  • 11:40 Bu yıllarda cezaevine giren gazeteciler, aydınlar, akademisyenler, siyasetçiler gelecekte bunları gururla anlatacaklar çocuklarına, torunlarına ama onları cezaevine atanlar ne yapar onu da göreceğiz. Çok çok geç değil. Orta vadede, kısa vadede vesaire. Yani ben hiç şüphe duymuyorum. İlk seçimden sonra bu ülkede millet iktidarı değiştirecek ve iktidar değiştikten sonra demokrasi, cumhuriyet yeniden nefes alacak.
  • 12:21 Hocam tutuklamalar derken İBB tutuklusu Elif Ataman ailesiyle görüşememiş. Sistem arızası denilmiş. 80 yaşındaki babası ve oğluyla beraber Afyon'a gitmişler 8 saatlik yolculukla ama kendilerini göremeden geri dönmek zorunda kalmışlar. Bu bir işkencedir. Bu bir insan hakları ihlalidir. Bu burada çok yorum yapmaya gerek yok. Durum çok nettir. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un bu işe derhal el koyması lazım. Bir insan olarak sadece hukukçu değil bir insan olarak vicdanıyla hareket etmesi lazım.
  • 13:27 80 yaşındaki adamı o genç kadınla, kızıyla görüştürmedikleri için sistem arızası her neyse işte gerekçesi bu gerekçeyi ileri süren personeli derhal soruşturma başlatmalı. Bu doğrudan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin madde madde sıraladığı temel insan hak ve özgürlüklerine aykırıdır. İhlaldir. Buna kimsenin hakkı yok. İşkenceye kimse işkence yapma hakkına sahip değil.
  • 13:39 Biraz önce bahsettiğim gibi bu tür olaylar Türkiye'ye zarar veriyor. AK Parti'nin imajına yakışabilir. AK Parti'den bu beklenebilir. Artık böyle bir parti çünkü bu iktidardan bu beklenebilir. Vicdansızlık, insanlık dışı şeyler vesaire beklenebilir. Ama Türkiye'ye ve Türkiye demokrasisine, Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışan şeyler değil bunlar. Hocam bir takipçi yazmış. Nasıl bir arıza olmuş olabilir ki diyor demiş. Ya muhtemelen kayıtları bahane etmişlerdir. Yani biz zaman zaman tanık oluyorum.
  • 14:13 Akrabalık bağını kanıtla. E diyorsun ki bak işte e-devletten ben onun bilmem halasının oğluyum vesaire. İşte giremedik sistem bilgisayar ya da savcılığın Uyap üzerinden gönderdiği bir yazı vardır. Ona girememiştir falan da yani 50.000 - 1000 tane bahane üretir. Ama insan varsa işin içinde sisteme gerek yoktur. Yani orada bir savcı inisiyatif kullanır. 80 yaşındaki babayı 7 saat yol geldiğini dikkate alarak kızıyla görüştürür. Görüştürmüyorsa onun vicdanında bir problem vardır. İnsanlığında bir problem vardır. Sistem bahane yani.
  • 14:56 Hocam Fatih Altaylı'ya tekrar geri dönüyorum. Şöyle de bir açıklaması olmuş. İlk kez böyle bir deneyim yaşıyorum. Bazılarının başı göğe ermiştir herhalde demiş. E öyle tabii. Bazılarının başı göğe eriyor. Yani doğruları söyleyenler 9 köyden kovulur. O cezaevi Silivri'de artık 10 köy olmaya başladı. Gerçekten artık Silivri cezaevinin adını 10. Köy cezaevi diye değiştirebiliriz. Hocam dün Çağlayan Adliyelerinde Ekrem İmamoğlu'nun avukatının tutuklanması için avukatlar yürüyüş yapmak istedi. Onlara da izin verilmedi.
  • 15:34 Çok o da bak bu da bu da işte Türkiye yani bu da AK Parti'ye yakışan bir manzara ya. Ey AK Partiler, vicdanlı, temiz siyaset yapan AK Partililer size soruyorum. Bunları yakıştırıyor musunuz kendinize? Gelecekte 12 Eylül rejimi gibi anılmak istiyor musunuz? Gerçekten avukatların hapse atıldığı, gazetecilerin hapse atıldığı, bütün demokratik kurumların işlevini yitirdiği, ikili bir hukukun işlediği, iktidardan olanlara ayrı bir hukuk, muhalefetten olanlara ayrı bir hukuk uygulandığı bir ülkenin sorumluluğunu hissediyor musunuz? Gelecekte bunun nasıl anılacağını, sizin nasıl anılacağınızı düşünüyor musunuz? Bunu samimiyetle soruyorum. Türkiye'ye yakışıyor mu bu?
  • 16:25 Demokratik bir ülkeye yakışıyor mu şu yaşadıklarımız? Gazetecilerin sözlerinden dolayı fikirlerine katılmayabilirsiniz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin içtihatleri var. Fikirler şok edici olabilir, rahatsız edici olabilir ama şiddet içermiyorsa onları ifade etmeme özgürlüğü herkesin vardır. Bunu biz de kabul ettik. Anayasamızın 90. maddesinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin bizim hukukumuzun üstünde olduğunu yazıyoruz ve o sözleşmenin 10. maddesi de ifade özgürlüğünü güvence altına alıyor. Ne diyeyim ki yani hocam? Hemen hemen bütün birçok yayınımızda bağımsız yayıncılığın öneminden bahsediyoruz.
  • 18:05 Henüz bizim yayınlarımız Fatih Altaylı kadar izlenmese de bağımsız yayıncılığı görüyoruz. Nasıl etkiler bıraktığını da görüyorsunuz. RTÜK de bir karar verdi biliyorsunuz. Bir açıklama yaptı. Lisans alması konusunda Fatih Altaylı'ya bir yazı gönderdiler. Valla ben olsam bu dayatmayı kabul etmem. Yani iletişim engeli mi koyuyor? Yeni bir hesap açarım. O 99 kere kapatırsa ben 100 kere açarım. Bu tür kötü niyetli hareketlerin izleyicilerimizde bir karşılığı olmalı. Eğer Fatih Altaylı buna mecbur bırakılmaya çalışılıyorsa ve bunu yapmıyorsa hesabı kapatıldığında yeni açtığı hesabı 3 milyon kişi izlemeli. İzleyicilerimiz yapacakları şey çok kolay. Bu baskıcı ortama karşı gazetecileri desteklemeliler.
  • 19:56 CHP'nin mutlak Buldan davası. Ya ben de takip ediyorum. Öncelikle şunu söyleyeyim. Ben 30 Haziran'da çok ciddi bir karar beklemiyorum. O yani son iki haftada o kadar çok bu işi bilen insanla konuştum ki yani gerçekten böyle bir şey böyle bir karar alınırsa zaten dükkanın kapısına kilit vurmak lazım. YSK üyeleri karşı. ESSK üyeleri diyor ki ya biz onay verdik bizim karar biz şeyi kabul ettik diyor. Bunun üzerine yani YSK kararları temyiz bile edilemiyor.
  • 21:09 Bu delegelerin seçtiği yani oy kullandığı genel kurula dair bir dava var. O genel kurul iptal edilse bile delegeler 6 Nisan'da yeni bir kurultay yaptılar ve 1200 kişiye yakın insan mevcut genel başkanı ve parti meclisini seçti. Dolayısıyla bir önceki kurultayı iptal etseniz bile mevcut delegelerle ilgili bir dava olmadığı için o delegelerin yaptığı 6 Nisan kurultayı geçerliliğini yitirmez. Yitirirse çok ciddi hukuki sorunlar ortaya çıkar. Şu andaki bütün CHP belediye başkanları, şu andaki bütün CHP'li meclis üyeleri Özgür Özel ve parti Meclisi tarafından seçilmişti. Eğer siz bunu butlan sayıp iptal ederseniz bu belediye başkanlarının hukuki durumuyla ilgili de tartışmalar çıkar.
  • 21:59 Ama çok enteresan Kemal Kılıçdaroğlu bütün şeyi ve ekibi etrafındakiler bu mahkeme kararına odaklanmış. Kemal Kılıçdaroğlu işte Vahap Seçer falan Vahap Seçerken Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı kendilerine demişler ki ya bunu çıkın açıklayın biz istemiyoruz biz gelmeyiz biz devam etmeyiz deyin. Kemal Bey ne dese beğenirsiniz. Aytun Çıray yazdı bugün Nefes Gazetesi'nde. Biz gelmesek kayyum gelecek. Partiyi kayyuma bırakamam. Hadi canım. Kayyum gelmesin diye geleceklermiş. Özgür Özel'le de mahkeme kararından sonra görüşürüm diyor.
  • 23:20 CHP bu kadar saldırı altında ya. İktidar bilinçli bir şekilde CHP'yi hedef almış. 12 13 tane belediye başkanı hapiste. CHP'li belediyelerin bürokrasisi içeride. Bu kadar baskı var ve siz kalkıyorsunuz koltuğa ben oturmazsam kayyım oturacak falan gibi bir gerekçeyle mahkemeden çıkacak kararı bekliyorsunuz. Ya gerçekten yani çok ağır şeyler geliyor dilimin ucuna ama söylemeyeceğim. Söylemeyeceğim çünkü bir işe yaramayacağını biliyorum. Kemal Kılıçdaroğlu'nun artık çizginin diğer tarafına geçtiğini düşünüyorum.
  • 23:54 Yani artık AK Parti'nin daha doğrusu iktidarın CHP'yi bitirme planlarına alet olurum falan gibi bir kaygısı da kalmamış. Çünkü sadece kendisini düşünüyor ve etrafındakileri düşünüyor. Hocam Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce de baba ocağına geri döndü. Hayırlı olsun. Ekrem İmamoğlu da bir mektup paylaştı bununla ilgili. Hayırlı olsun. Yani bence Özgür Özel'in o Baba Ocağı sloganı çok yerinde ve tuttu da yani sonu itibariyle CHP bu ülkenin kurucu partisidir.
  • 24:33 Cumhuriyete inanan varsa, demokrasiye, hukuk devletine inanan varsa bütün sosyal demokratların o baba ocağına dönmesinden daha doğal bir şey yok bence. Hayırlı olsun diyorum Muharrem İnce için. CHP'ye güç katar mı hocam? E katar tabii. Muharrem Bey'in bir tabanı var. Yani Memleket Partisi'nin bütün Türkiye'de teşkilatları var. Yani sonuçta popüler söylemleri var. İnsanlar seviyor kendisini. Yani yeni bir hizip kaynağı olmadığı sürece CHP'nin daha da büyümesine katkısı olur diye düşünüyorum.
  • 25:03 Hocam MHP lideri Devlet Bahçeli 147 gün sonra yeniden grup konuşması yaptı. Yeniden meclisteydi. Bazı açıklamalarda bulundu. Detayları sizden alabilir mi? Şimdi ilk kısmını söyleyeyim. İran'la ilgili söyledi. Dedi ki Tahran'a atılan bomba Ankara'da da hissedilir. Çok doğru bir tespit. Cumhur İttifakı'nda biliyorsun AK Parti'den önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dan önce Sayın Bahçeli açıklama yaptı ABD'nin Tahran'ı bombalaması ile ilgili ve gerçekten üsturuplu bir uyarıda bulundu. Bahçeli'nin bu konudaki yaklaşımı ve tespitleri çok doğru.
  • 25:57 Yani Türkiye bölgede yaşanan bu ateş çemberinden her şekilde etkilenir. Tahran'a atılan bomba Türkiye'de hissedilir. Nasıl Tahran'ın attığı İsrail'e düşen bomba Mersin'in ilçelerinden gözle görülüyorsa biz de bu bombaları hissederiz burada. Ama Türkiye'nin burada çok doğru bir siyaset izlemesi lazım. Bu krizin bir parçası olmaması lazım. Bu krizin yatışması için elinden geleni yapması lazım. İktidar bu konuda doğru gidiyor. Şu ana kadar hep doğru hamleler yaptılar. Bunun altını da çizmekte fayda var.
  • 26:39 Yani bunda da ilk defa Tayyip Erdoğan'ın kişisel çıkarlarıyla, siyasi çıkarlarıyla memleketin siyasi çıkarlarının örtüşmesinin etkili olduğunu düşünüyorum ben. Yani, konjonktür böyle bir tablo ortaya çıkardı. Bu Türkiye'nin lehine bir durum. İkincisi Devlet Bahçeli bir iç cepheden bahsetti. O konuda da %100 katılıyorum Bahçeli'ye. Bu tür uluslararası krizler karşısında daha dirençli olmak için iç cephenin birleşik olması lazım. Ama ne yazık ki şu konuda biraz farklı düşünüyorum.
  • 27:18 Türkiye'de iç cephenin çatırdamasına neden olan, ülkeyi kutuplaştıran, halkı kutuplara bölen iktidarın politikalarıdır. Yani siz önünüze gelen CHP'li belediyeyi silkelerseniz, önünüze gelen CHP'li belediye başkanını hapse atarsanız, muhalefete öcü muamelesi yaparsanız, o ülkede hiçbir şekilde iç cepheyi birleştiremezsiniz, konsolide edemezsiniz. Tahran şu anda onu yaşıyor. Bakın Molla rejiminin muhalifleri ağır baskılar altında ve neredeyse Molla rejimin muhalifleri ya Amerika bastırsa da Molla rejimini yıksa diye dua ediyorlar.
  • 27:56 Amerika'ya karşı, İsrail'e karşı birlik görüntüsü ortaya çıkıyor. Ama bir taraftan da o bizim bahsettiğimiz İran'da iç cephe birlikteliği bir türlü sağlanamıyor. O da Molla rejiminin, antidemokratik yönetim şeklinden kaynaklanıyor. Bir ülkede demokrasi ne kadar güçlü olursa iç cephe o kadar birleşik olur, o kadar güçlü olur. Bunun altını çizmekte fayda var. Hocam İran'da Amerika hapishanelerin kapılarını burada görmüşsünüzdür belki. Doğru. Bunu yorumlamak ister misiniz? Çünkü hapishaneler muhaliflerle dolu.
  • 28:48 Mesaj veriliyor şu anda Hamaney'e. Yani daha da şu anda İran'da ikili bir yönetim var. Esas güç mollaların elinde. Hamaney'in elinde. Hamaney'in istemediği hiçbir şey İran'da olmaz. Bir de cumhurbaşkanlığı var, kabine var, hükümet var. Ve Amerika Hamaney'i daha doğrusu o dini otoriteyi ortadan kaldırmak yönünde mesajlar veriyor el altında. Ve bu mesajlarda enteresandır İran'da karşılık buluyor. Yani bu sürecin sonunda ne olur? Dünya savaşı çıkar mı çıkmaz mı bilmiyorum.
  • 29:35 Ben çıkmayacağını düşünüyorum. Bir şekilde yatışacağını düşünüyorum. Ama İran'da bir rejim değişikliği olursa şaşırmam. Bu sürecin sonunda biz yayını yaparken aslında sabah saatlerinde bir ateşkes açıklaması geldi Amerika tarafından, Trump tarafından ateşkes sağlandı dedi ama şu saatlerde İran'dan İran'dan tekrar İsrail'e bazı biriler atılmış. Çünkü yani İranlılar da tuhaf bir şekilde şey yapıyorlar. İşte biz anlaşmayı Amerika'yla yaptık, İsrail'le yapmadık falan diyorlar. Yani, İran'dan şöyle de bir açıklama gelmiş ama hocam bu füzeleri biz atmadık diye bir açıklama yapmışlar.
  • 30:19 Bilmiyorum ya kim atacak yani? Paramiliter gruplarda ta İsrail'e gidecek füze mi var yani? Ama ben, büyük bir pazarlık olduğu kanaatindeyim. Trump'la İran yönetimi arasında o pazarlık devam ediyor. Çok büyümeden sınırlarını zorlayan bir kontrollü çatışma durumu olacak gibi geliyor bana. Hocam peki bu neyin pazarlığıdır? İran'ın Çin'e sattığı petrol üzerinden bir şey midir? Hepsini dahil edebilirsin. Yani İran'da rejim değişikliğinden tut dünya enerji piyasalarının kontrolüne kadar bir sürü şey mesela bugün petrol baril fiyatları düştü.
  • 31:10 Biz o gün söyledim ya bizde çıkarken yansıtıyorlar düşerken düşürmüyorlar. Yani şimdi bekliyorum ben enerji bakanına soruyorum 10 dolar arttı diye varil fiyatı hemen 1,5 1,5 50'nin üstüne çıkardınız. E şimdi 12 dolar düştü. Hadi bakalım 1,5 1,5 benzin fiyatı düşsün bakalım. Yani çıkarken bahane ediyorsun da düşerken niye görmezden geliyorsun? Bu soruma mantıklı bir cevap istiyorum.
  • 31:48 Hocam ekonomiyle devam edelim mi? Olur. Mehmet Şimşek'in açıklamaları oldu ekonomiyle ilgili. Bunları değerlendirmek ister misiniz? Ya keşke o tweet var mı elinde? Var. Okur musun Allah aşkına? Artan jeopolitik gerginliklerin ekonomimize etkilerini çok boyutlu olarak analiz ediyor ve muhtemel senaryoları detaylı olarak değerlendiriyoruz. Piyasalarda istikrarın ve ekonomimize sağlıklı işleyişin sürdürülebilmesi için kurumlarımız güçlü bir eş güdüm içinde gereken tedbirleri hızlı ve kararlı şekilde almaya hazırdır.
  • 32:25 Hürmüz Boğazın'ın kapanması durumunda senaryolar üzerinden ekonomimize yönelik yapılan spekülasyonlara lütfen itibar etmeyiniz. Programımızla ekonomimizin şoklara karşı direnci önemli ölçüde artırdık. Enflasyonla mücadele kararlıyız. Dezenflasyonun devamı için gerekli tüm adımları atmaya da devam edecek. Evet. Bir tane içerik var mı mesela? Senaryo. İki kere senaryo demiş. Nedir kardeşim? Senaryo nedir?
  • 32:52 Şoklara karşı dirençliyiz. Gördük. 19 Mart'ta Ekrem İmamoğlu gözaltına alındı. 23 Mart'ta tutuklandı. 51 milyar dolar satmak zorunda kaldınız. Doları 38-39'da tutmak için. Şimdi senaryon nedir mesela? Bu şok, bu şoka karşı nasıl direneceksin? İçerik yok. Bak böyle hamaset. Hazırız. Nasıl hazırsın? Neyle hazırsın? Var mı bir detay? Bunları bahane ederek bak kamu çalışanlarının zam şeyi tartışılıyor. Sundukları orana bak. Böyle hazırsınız. Siz emekçinin, emeklinin, yoksul vatandaşın sofrasındakini alarak hazırlanıyorsun. Ona vermen gereken zammı vermeyerek hazırlanıyorsun.
  • 34:08 Gerçekten diyorum Mehmet Şimşek'in programı tamamen milleti soyma, milletin cebindekini alma üzerine kuruludur. O kadar tek bir kuruş bu ülkenin kasasına koyamamıştır. Mehmet Şimşek, Mehmet Şimşek programı başarısız olmuştur. Faizleri artırmış. Bu milletin cebinden faize giden parayı artırmış. Milli servetimizi habire faiz ödüyoruz. Habire faiz ödüyoruz. Parası olanlar geliyor faizle para kazanıyorlar. Gariban millet de, işçi de, emekli de, emekçi de artık ya dün işte yeni mahalle, ilçe teşkilatından, muhalefet partilerinden insanlarla sohbet ediyoruz.
  • 34:58 Kapı kapı dolaşıyorlarmış. Buzdolaplarında insanların peynir yokmuş. Diyor ki, “Açıyorum buzdolabını. İki tane yumurta var. Böyle 50 gram, 100 gram peynir var. Başka da bir şey yok. İnsanlar belediyelerin verdiği 1000 liraya, 2.000 liraya muhtaç hale gelmiş. Sen ne nedir senin senaryon? Milleti aç bırakmak dışında bir senaryo mu var Allah aşkına? Mehmet Şimşek'in senaryosu açlık. O kadar açlık oyunları oynatıyor hepimize. Hocam siz de yayınlarımızda soruyorsunuz aslında senaryo.
  • 35:31 Yani böyle bir soru soracağım ama siz de bana soruyorsunuz. Paran olsa ne yaparsın şu an diye. Yani şu anda tek argüman faiz. E öyle değil mi? Bak ne diyorum sana. 1 milyon liran varsa bankaya koyuyorsun faiz. Yani ona da biliyorsun sonradan vergi koydu. Evet. Yükseltti de o şeyi. 1 milyon lirayı koyduğunda 54.000 TL faiz alıyorsun. Sonra Mehmet Şimşek onun 8.000 lirasını alıyor. 46.000 TL cebinde kalıyor.
  • 36:18 O 46.000 lirayı sana kim ödüyor? O faizi nereden alıyorsun sen? Milletin cebinden alıyorsun. Yani 5 milyon liran olsa 200.000 TL faiz kazancın oluyor. Hangi işte 5 milyon liralık hangi yatırımında bu kadar net temiz bir para kazanabilirsin? Açık soruyorum sana hocam. Zaten Fatih Özutay hocamızın da paylaşımı oldu. Görmüşsünüzdür. Sanayide sorunlar artıyor. Kapasite kullanım oranı düşmeye devam etti. Reel kesim güveni de azalıyor.
  • 37:02 Bu işsizliğin artacağını gösteriyor maalesef. Ülkenin faiz ödemeleri gelirlerini geçti neredeyse. Ya hocam dünün en çok paylaşılan videolarından bir tanesi. Belki denk gelmişsinizdir. Kızının sınavı için bir sent pazarına gidiyor. Eski Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varan Nav TV spiker bir soru yöneltiyor ama cevap şu şekilde veriyor. İnşallah fiyatlar aşağı gider. Fiyatlarla ilgili yorum yapmayayım. Fiyatlar uygun desem de yanlış anlaşılır. Çünkü herkesin imkanı yok.
  • 39:01 Diyor ki, “Ben” diyor gidiyorum, geziyorum rakiplerimizi görüyorum. Onlar ne yapıyor bakıyorum falan. Ya bırak Allah aşkına kebap yapıyorsun işte. Yanına dalmışsın bir tane yandaş gazeteciyi. Keyif yapıyorsun. Ne gezmesi, ne etmesi. Doğruyu söyle. Millet millet anlıyor. Millet saf değil. Millet 22.400 lirayla geçinmeye çalışırken sen 1,5 milyar liralık yatınla yaptığın seyahati, tatili daha doğrusu bu şekilde izah edemezsin. Kimse inanmaz buna. Biraz dikkat edin. Biraz özen gösterin. Bu kadar gözümüzün içine sokmayın. Zenginliğinizi de bu kadar gözümüzün içine sokmayın. Yandaş medyada bu işlerin nasıl döndüğünü de gözümüzün içine sokmayın. Allah daha çok versin. Daha çok zengin olun. Daha çok gezin. Daha çok tatil yapın. Ama bu yoksul halkın gözünün içine bu kadar sokmayın. Çok ayıp yani. Bir insani açıdan ayıp. Ayıp denen bir şey var. Vay efendim. Turizm Bakanı rakiplerini geziyormuş. Kargalar bile güler buna ya.
  • 39:54 Turizm bakanının serveti Allah daha çok versin ama biraz dikkatli olmaları lazım. Belki de bu cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin cumhuriyetimize en büyük zararı bu oldu. Kabinede işte o sektörlerden insanlar gelsin görev alsın deniyor. Turizmin o kadar çok sorunu var. Turizm bakanı 1,5 milyar liralık yatıyla Yunan adası dolaşırsa bu haber olur. Bu tartışılır, bu konuşulur. Oradaki faturaları gördün mü? Yunan adasında 60.000 liraya yaptığın tatili Türkiye'de 170.000 liraya yapıyorsun. Turizm bakanı komik bir gerekçe sunmuş.
İşaretlediklerim