Murat Yetkin · 17 Haziran 2025

Özdağ siyaset yasağıyla tahliye. Özel: herkesi hak aramaya davet ediyorum”

  • 0:01
  • 2:07 "Rail"i kastediyor Cumhurbaşkanı. Ama bu orta ve uzun menzilli füze demesi çok ilginç.

    Şimdi arkadaşlar şöyle bir şey yapacağız. Ben bu füzelerin detaylarına şimdi girmeyeceğim. Ona şurada gireceğim, çünkü herkes ilgilenmeyebilir. Çok da haklılar. Ama meraklıları için şöyle bir şey yapacağız. Ben bunu ayrı bir video çekeceğim. O videoyu da hani katıl tuşuna basıyorsunuz ya, daha fazla katkı vermek için. İşte, o katıl tuşuna basınca meraklıları izlesin diye hem Türkiye'nin elindeki hava savunma kapasitesini, işte uçakları, füzeleri... Şimdi bakın, orta ve uzun menzilli füzeler diyor bunlara. Sonra Amerika'nın, Amerika'dan İsrail'in istediği bomba türlerini, onları hangi uçakların taşıyabileceği, hasar vereceği, daha önceki geçmişleri falan bunları ayrı bir video yapıyorum. Ancak katıl tuşuna basıp onun gereğini yapan izleyicilerimiz meraklıları izleyecek.

    Şimdi devam ediyoruz. Çünkü Türkiye'de önemli şeyler oluyor. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ tahliye oldu. Tahliye kararı verildi mahkeme tarafından. Bugün duruşması vardı. Hatırlayacaksınız, bir önceki, yani bir hafta önce, bu karar alınmıştı. Erteleme kararı alınmıştı ve çok protesto edilmişti. Şimdi serbest bırakıldı Ümit Özdağ. Serbest bırakıldı ama mahkeme yine ona bir ceza verdi: 2 yıl, 4 ay, 3 gün. Yani öyle bir denk getiriliyor ki, biz buna bir zamanlar 12 Eylül hukuku derdik. 12 Eylül askeri darbesi sonrasında, yani insanları tutuklayıp yatırırlardı hapiste. Sonra kanıt yok, bir şey yok. Öyle bir ceza verirlerdi ki, günü gününe, tam böyle şey; hani bugün karar, yarın tahliye, bitti. Cezasını yatmış sayarlardı.

    Biz bunu nereden hatırlıyoruz? Hani Trump, şey yapıyordu ya, Rahip Branson'ı bırak diyordu. Eee, Sayın Cumhurbaşkanımız da şey diyordu ya, "Bu can bu bedende oldukça olmaz. Al papazı ver papazı" diyordu ya. Sonra mahkeme birden bir karar verdi. Tam böyle günü gününe mahkeme kararı verdi. Ertesi gün Branson serbest kaldı, Amerika'ya gitti. Şimdi buna biz 12 Eylül hukuku diyoruz. Şimdi burada da böyle bir şey var: 2 yıl, 4 ay, 3 gün. Ümit Özdağ’a siyasi yasak verebilmek için.

    Şimdi buna itirazlar edilecek tabii ama o siyasi yasak şeyi, kılıcı Özdağ'ın başında sallanacak. Böyle bir durum var. Şimdi biz buna ne diyoruz? İç kaleyi güçlendirmek mi diyoruz? İç kale böyle mi güçlendiriliyor? Geleceğiz. İmamoğlu içeride, Demirtaş içeride. Demirtaş içeriden başka açıklamalar da yapıyor. Bütün bunları şey yapacağız.

    Fakat yani şimdi Ümit Özdağ’a dönecek olursak, hani bunu şey mi saymamız lazım? Sevinmemiz mi lazım buna? Yani şimdi bir siyasi parti lideri şöyle demiş, böyle demiş, ne derse desin. Yani şey olarak fikirlerini dile getirdiği için hapsedildi. 148 gün içeride kaldı, şimdi bırakıldı. Hadi bakalım. Ama sana ceza verdim. "Sen böyle siyaset filan yapamayacaksın. Öyle meclise girmek filan yok artık," diyor.

    Şimdi bu, şeyi de bir müjde olarak Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’in partisinin grup toplantısı vardı.

  • 4:13 2 Eylül hukuku diyoruz. Şimdi burada da böyle bir şey var: 2 yıl, 4 ay, 3 gün. Ümit Özdağ'a siyasi yasak verebilmek için. Şimdi buna itirazlar edilecek tabii, ama o siyasi yasak meselesi, kılıcı Özdağ'ın başında sallanacak. Böyle bir durum var.

    Şimdi biz buna ne diyoruz? Biz buna iç kaleyi güçlendirmek mi diyoruz? İç kale, böyle mi güçlendiriliyor? Geleceğiz. İmamoğlu içeride, Demirtaş içeride. Demirtaş içeriden başka açıklamalar da yapıyor. Bütün bunları şey yapacağız. Fakat yani şimdi Ümit Özdağ'a dönecek olursak, bunu nasıl saymamız lazım? Sevinmemiz mi lazım buna? Yani şimdi bir siyasi parti lideri, şöyle demiş, böyle demiş, ne derse desin, fikirlerini dile getirdiği için hapsedildi. 148 gün içeride kaldı, eee, bırakıldı. Hadi bakalım. Ama sana ceza verdim. Sen böyle siyaset filan yapamayacaksın. Öyle meclise girmek filan yok artık, diyor.

    Şimdi bu, e, şeyi de bir müjde olarak Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında verdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde orada bunun müjdesini verdi. Dedi ki, "Tahliye edildi. Ne kadar güzel." İşte zaten desteklemişlerdi. Bugün de Mansur Yavaş, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, Cumhuriyet Halk Partisi'ni temsilen mahkemedeydi. Ondan sonra desteğini verdi.

    Şimdi geliyoruz şeye. Bu iç cephe meselesine. Özgür Özel bugün hani biraz eee değil, epey hırpaladı hükümete. Epey yüklendi. Dedi ki, "Bu nasıl iç cephe? Eğer siz iç cepheyi güçlendirmek istiyorsanız, bakın, Ekrem İmamoğlu içeride. Bizim belediye başkanlarımız, belediye çalışanlarımız içeride. İftirayla ya da itiraf alabilmek için her türlü şeyi yapıyorsunuz. Baskıyı yapıyorsunuz. Çocuklarıyla tehdit ediyorsunuz. Onunla bununla, işte uzak yerlere gönderiyorsunuz." Ama iç barışı eğer güçlendirmek istiyorsanız, iç cepheyi güçlendirmek istiyorsanız, "Biz buradayız. Bize, yani Türkiye'nin kurucu partisi Cumhuriyet Halk Partisi'ne bunları yaparak iç cepheyi güçlendiremezsiniz," diyor.

    Akın Gürlek, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısına eee çok ciddi iddialarda bulundu Özgür Özel grup toplantısında, oraya geleceğim. Fakat bu iç cephenin güçlendirilmesi meselesinde Selahattin Demirtaş'tan da bir mesaj var. Selahattin Demirtaş bu şeyi kullandı: "Adımız farklı, soyadımız Türkiye," sözü var ya, "Adımız farklı, soyadımız Türkiye." Şimdi o, herkesi dedi, "Bu soyadı etrafında birleşmeye ve bunun için sorumluluk almaya davet ediyorum." Ama esas söyledikleriyle diyor ki, dört maddeli bir şeyde bulundu. Dedi ki, birinci olarak, "Bu yargı tacizlerine son verilmeli. Belediye başkanları ve bürokratlar tutuksuz yargılanmalı." Bunu birinci madde olarak ya da en önemli madde olarak söylüyor Selahattin Demirtaş. Bu ciddi bir sorun. Kendisi de yıllardır eee cezaevinde. Yıllardır cezaevinde. Eee orada başka bir şey de var. Eee, 4. madde olarak diyor ki, "Artadoğu yangının kısa sürede sönmeyeceğini öngörerek görüyoruz; yayılıyor. Kısa, orta ve uzun vadede bir iç ve dış ortak politika hattı oluşturulmalı."

  • 6:30 Başsavcısına çok ciddi iddialarda bulundu Özgür Özel, grup toplantısında oraya geleceğim. Fakat bu iç cephenin güçlendirilmesi konusunda Selahattin Demirtaş'tan bir mesaj var. Selahattin Demirtaş, "Adımız farklı, soyadımız Türkiye" sözüyle herkesi bu soyadı etrafında birleşmeye ve bunun için sorumluluk almaya davet etti. Esas söyledikleri ise dört maddeli bir şeydi.

    Dedi ki, birinci olarak bu yargı tacizlerine son verilmeli; belediye başkanları ve bürokratlar tutuksuz yargılanmalı. Bunu birinci madde ya da en önemli madde olarak söylüyor Selahattin Demirtaş. Bu ciddi bir sorun. Kendisi yıllardır cezaevinde.

    Orada başka bir şey de var; dördüncü madde olarak diyor ki, "Ortadoğu yangınının kısa sürede sönmeyeceğini öngörerek, görüyoruz ki yayıldı. Kısa, orta ve uzun vadede bir iç ve dış ortak politika hattının belirlenmesi ve her siyasi grubun bu hattı gönül rahatlığıyla savunabilmesi için Cumhurbaşkanı'nın davetiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde tüm siyasi parti genel başkanlarıyla bir çalışma toplantısının yapılması yararlı olacaktır."

    Daha önce de Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'a benzeri çağrılar vardı. "Şu komisyonu bir an önce toplayalım," deniliyordu. Çünkü, geçenlerde bir yayın da yaptık bunun üzerine. Türkiye'nin Kürt meselesini kendi imkanlarıyla, kendi içinde çözmesini istemeyen ülkeler arasında sadece İsrail değil, başta İsrail diyelim. Yani bu İran'la olan savaşını da İran'a saldırmasını, Amerika'yı ve Batı Avrupa'yı arkasına alarak bunu böyle bir fırsata dönüştürmesini ve Türkiye'nin bu sürecinin baltalanmasına izin verilmemesi gerektiğini vurguluyorum. Dolayısıyla, şu komisyonun, Meclis tatile girmeden önce Sayın Kurtulmuş'un bir an önce toplayarak bunu hayata geçirmesi ve o komisyonun yaz boyunca çalışmasında yarar var. Bence de.

    Şimdi Selahattin Demirtaş bir adım öteye gidiyor. Diyor ki, "Cumhurbaşkanı meclisteki bütün siyasi parti genel başkanlarını toplasın. Bir çalışma toplantısı düzenlesin bu iç cepheyi güçlendirmek için." Özgür Özel de diyor ki, "Arkadaş, iç cepheyi güçlendirelim ama bu nasıl olacak? Bu güçlendirme, Cumhuriyet Halk Partili belediyelere baskı yaparak, sürekli baskı altında tutarak, sürekli soruşturmalarla bunaltarak nereye kadar bu iç cephe güçlenebilir? Nasıl güçlenebilecek bu iç cephe?"

    Bakın, sürekli olarak mitingler düzenleniyor. O mitinglere insanlar katılıyor. Toplantıdaki grup toplantısında Özgür Özel, herkesi hak aramaya davet ediyor. "Herkesi hakkını aramasına davet ediyorum," dedi. İnsanları, işte emeklileri, işçileri, sendikaları haklarımızı arayalım diyor. Bir de hayat pahalılığını vurguladı. Hayat pahalılığı gerçekten inanılmaz boyutlarda. Çok ayıptır söylemesi, Manav'a gittim, geçenlerde işte kiraz alalım diye. Kiraz...

  • 8:49 Şimdi, Selahattin Demirtaş bir adım öteye geçerek şunu söylüyor: "Cumhurbaşkanı, meclisteki bütün siyasi parti genel başkanlarını toplasın. Bir çalışma toplantısı düzenlesin, bu iç cepheyi güçlendirmek için."

    Özgür Özel de diyor ki: "Arkadaş, iç cepheyi güçlendirelim de bu nasıl olacak? Bu güçlendirme, Cumhuriyet Halk Partili belediyelere baskı yaparak, sürekli soruşturmalarla bunaltarak nereye kadar devam edebilir? Bu iç cephe nasıl güçlenebilir?"

    Bakın, sürekli olarak mitingler düzenleniyor. O mitinglere insanlar katılıyor. Toplantıdaki grup toplantısında Özgür Özel, "Herkesi hak aramaya davet ediyorum," dedi. Emeklileri, işçileri, sendikaları haklarımızı aramaya davet ediyor. Hayat pahalılığı gerçekten inanılmaz boyutlarda. Çok ayıptır söylemesi, manava gittim geçenlerde, kiraz almak için. Kiraz zaten pahalı ama sordum. Bir adam, "Kiraz getirmedik," dedi. Neden dedim? "E, Manav Hanım," dedi, "600 liraya bize satıyorlar," dedi. Yani 500-600 liraya satıyorlar. "Ben utandım alıp getirip burada müşteriye onu kaça satayım?" diye düşündüm.

    Bu durumdayız. Yani o yüksek fiyata satan çiftçi kazanmıyor. Satıcı manav kazanmıyor, pazarcı kazanmıyor. Peki, kim kazanıyor bu aradan? Ondan sonra her şey çok güzel gidiyor, ekonomi güzel gidiyor. Neyse, konuyu saptırmayalım; Özgür Özel bunları saydı. Tek bir erik kaç liraya geliyor? Tek bir elma kaç liraya geliyor? Tek bir kiraz kaç liraya geliyor? Hesabına göre mesela bir tek kiraz 10 liraya geliyor. Yani böyle bir durum gerçekten var. O yüzden herkesi hak aramaya çağırıyorum diyor. Ama aynı zamanda diyor ki: "Arkadaş, bak iç cepheyi güçlendirmek diyorsan, bizden daha iyi ortak bulamazsın. Cumhuriyet Halk Partisi'nden destek alalım. Beraber güçleneceksek güçlenelim. Bu iç cepheyi güçlendirelim," diyor.

    Fakat, Akın Gürlek, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, onun hakkında son derece iddialar ortaya attı. Ben bu iddialar üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Özgür Özel aleyhine bir soruşturma başlatacağına neredeyse eminim. Umarım yanılırım. Bir soruşturma daha başlattı. Ekrem İmamoğlu’nun geçenlerde duruşması vardı ya, orada Murat Emir, Cumhuriyet Halk Partisi grup başkan vekili ve Ankara milletvekili, o videoyu medyaya verdi. Bunun için de soruşturma açıldı. Çok enteresan işler oluyor.

    Şimdi, Özgür Özel grup toplantısında, Ekrem İmamoğlu'nun 2019 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni devraldığında 879 İstanbul Büyükşehir Belediye aracının ortada olmadığını gördüğünü söyledi. Nerede?

  • 10:58 Cepheyi güçlendirelim. Eee, diyor. Eee ama bir de bu dedim ya işte, şimdi oraya geldik. Akın Gürlek, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, onun hakkında acayip iddialar ortaya attı. Acayip iddialar ortaya attı. Ben bu iddialar üzerine, eee, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Özgür Özel aleyhine de bir soruşturma başlatacağına eee hemen hemen emin gibiyim. Ümit ediyorum yanılırım. Eee, bir soruşturma daha başlattı. Onu söyle, söylemeyeyim. Hani söyleyemedim. Şimdi söyleyeyim.

    Eee, Ekrem İmamoğlu'nun geçenlerde duruşması vardı ya, dün. Orada hani görüntülerini de Murat Emir, Cumhuriyet Halk Partisi grup başkan vekili ve Ankara milletvekili, aldı; o videoyu eee medyaya verdi. Onun için de soruşturma açıldı, yani filan, böyle eee çok acayip işler oluyor.

    Şimdi diyor ki eee Özgür Özel grup toplantısında, "Ekrem İmamoğlu, 2019 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni devraldığında," dedi, "879 İstanbul Büyükşehir Belediye aracının ortada olmadığını gördü." dedi. "Nerede bu araçlar?" Buna baktığında, tamamının işte Okçular Vakfı, TÜGVA, AK Parti, AK Parti Genel Merkezi, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı, bunlara verildiğini, kullanımlarına verildiğini eee gördük." dedi. "Bunların hepsini geri aldık." dedi. "Geldi, geri aldı Ekrem İmamoğlu." dedi. "59 tanesi bu 879'dan, 59 tanesi AK Parti il başkanlığına tahsis edilmiş, seçim için," dedi.

    Bunların plakalarını saydı. Orada mesela dedi ki, "1'den 59'a kadar bir numara söyleyin." dedi. Oradan birisi "49" dedi. "49, işte bakalım," dedi. "Hakkari, he işte bilmem, şu marka otomobil AK Parti il başkanlığına verilmiş." dedi. Ha, bunlar arasında bir tanesini daha saydı. Şöyle iddiası: "Şöyle, bunlardan bir tanesi lüks bir araç. Opel Insignia, en lüksü Opel'in. Aynı yöntemle İstanbul Büyükşehir Belediyesi Soruşturma Raporu Teftiş Kurulu Başkanlığı'na sayfa 34. Tahsisi, tahsis tarihi belli. Plakası 34 NZ2301. Kime tahsis edilmiş? Akın Gürlek'in kendisine."

    Şimdi Akın Gürlek'e tahsis edilmiş. İstanbul Büyükşehir Belediyesi AK Parti'deyken bir lojmandan eee söz ediyor. "Efendim, bir yat gezisinden" söz ediyor. Diyor ki, "bunları yalanla ben de açıklayayım." Şimdi dediğim gibi, yani bunu, eee, şey, ben İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının Özgür Özel'e de bu yüzden, "Neden bunları söylüyorsun? İftira atıyorsun, hedef gösteriyorsun," diye soruşturma açılacağını tahmin ediyorum ama bunlara bir cevap beklemiyorum, arkadaşlar.

    Mansur Yavaş, 99 tane suç duyurusunda bulundu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na, kendinden önceki Melih Gökçek dönemi için. Ya, insan ilaç olsun diye bir tanesine uyduruktan soruşturma açar da sonra da, "Aa, bir şey yokmuş," derler, kapar. Yok, soruşturma açmaya dahi cesaret yok. Özgür Özel de diyor ki, "Biz iç cepheyi güçlendireceksek, şu madem yolsuzluk dosyalarına bakıyoruz, şu 2019 öncesine de bir bakalım. Acaba oralarda neler olmuş?" İşte onları da söylüyor.

    Eee, dediğim gibi, bir yandan iç cephe tartışmaları var. Bir yandan dışarıda çok ciddi bir şey var. Eee, savaş rüzgârı esiyor. Ondan sonra eee, ama bir yandan da bir işte bu Kürt meselesi…

  • 13:29 Dan, eee söz ediyor. Efendim, bir yat gezisinden söz ediyor. Diyor ki, "bunları yalanla ben de açıklayayım." Şimdi, dediğim gibi, yani bunu eee şey ben, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Özgür Özer'e de bu yüzden, "Neden bunları söylüyorsun? İftira atıyorsun, hedef gösteriyorsun," diye soruşturma açılacağını tahmin ediyorum ama bunlara bir cevap beklemiyorum, arkadaşlar.

    Mansur Yavaş, 99 tane suç duyurusunda bulundu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na, kendinden önceki Melih Gökçek dönemi için. Ya insan ilaç olsun diye bir tanesine uyduruktan soruşturma açar da sonra da, "Aa, bir şey yokmuş," derler, kapar. Yok, soruşturma açmaya dahi cesaret yok. Özgür Özel de diyor ki, "Biz iç cepheyi güçlendireceksek, şu madem yolsuzluk dosyalarına bakıyoruz, şu 2019 öncesine de bir bakalım. Acaba oralarda neler olmuş?" İşte, onları da söylüyor.

    Eee, dediğim gibi, bir yandan iç cephe tartışmaları var. Bir yandan dışarıda çok ciddi bir şey var; eee savaş rüzgarı esiyor. Ondan sonra eee ama bir yandan da işte bu Kürt meselesine çözüm süreci, terörsüz Türkiye ilerliyor. Hepsi birbiriyle bağlantılı. E bunun için de sürekli olarak içeride yeni düşmanlar, yeni kavgalar yaratmak kimin yararına? Türkiye'nin yararına mı? Bunları, yani bütün bunları düşünmemiz lazım.

    Şimdi şeye eee sona son vermeden önce, yayına baştaki şeyi hatırlatıyorum. Bu, Türkiye'nin elindeki orta menzilli füzeler; Türkiye'nin hava gücü, hava savunma gücü; efendim, İsrail'in Amerika Birleşik Devletleri'nden istediği şeyler; eee bombalar; eee onların özellikleri ve işte bu F35 meselesi var. Türkiye'nin şu anda elinde F35 olsaydı, hava savunması hala eee caydırıcılık düzeyine erişmiş olur muydu, olmaz mıydı?

    Bunları konuşacağımız ayrı bir video eee yayınlayacağım. Onu, işte katıl tuşuna basıp eee istedikleri katkıda bulunanlar eee izleyecek. Yalnız çünkü konu, herkesi ilgilendiren değil. Bazı arkadaşları da haklı olarak meraklısı olmayanı sıkacak eee bir konu. Biraz daha teknik, askeri, siyasi ayrıntılar var. Yeni bir yayında yeniden karşınızda olmak ümidiyle, hoşça kalın.

  • 15:49 Hoşça kalın.
İşaretlediklerim