Esfender Korkmaz, Türkiye'nin demokrasi, bağımsız yargı ve laik devlet olarak kalabilmesi için Batı ittifakından çıkmaması gerektiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BRICS zirvesine katılımı ve Türkiye'nin BRICS'e katılma isteği de vurgulandı. Korkmaz, BRICS'e katılımın hükümet kararıyla değil, referandumla olması gerektiğini savundu ve BRICS'in üye ülkeler arasında ticari, siyasi ve kültürel iş birliğini geliştirmeyi amaçladığını belirtti. Ayrıca, BRICS'in ABD Doları'na karşı ortak para birimi çıkarma kararı da ele alındı.
12 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, AKP iktidarı döneminde Türkiye'nin sanayi üretiminde yüksek teknolojinin payının düştüğünü belirtiyor. TÜİK verilerine göre, 2003 yılında ihracatta yüksek teknoloji ürünlerinin payı yüzde 7,6 iken, 2024 Nisan ayında bu oran yüzde 3,6'ya geriledi. Ayrıca, Türkiye İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) de 50'nin altına düşerek sanayide genel bir gerilemeye işaret ediyor. Korkmaz, siyasi ve ekonomik politikaların sanayi yatırımlarını olumsuz etkilediğini ve Türkiye'nin sanayileşme ve bilgi çağını kaçırdığını vurguluyor.
11 Haziran 2024

Türkiye’nin cari işlemler hesabı Nisan 2024'te 5 milyar 285 milyon dolar açık verdi. Yıllıklandırılmış cari açık ise 31 milyar 462 milyon dolar olarak kaydedildi. Merkez Bankası verilerine göre, dış ticaret açığı 7 milyar 649 milyon dolar olurken, altın ve enerji hariç cari işlemler hesabında 497 milyon dolarlık açık oluştu. Hizmetler dengesi kaynaklı girişler 3 milyar 110 milyon dolar, seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler ise 2 milyar 548 milyon dolar olarak gerçekleşti.
10 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin doğal gaz ve tahıl ithalatında Rusya'ya olan bağımlılığını eleştiriyor ve alternatif ülkelerden tedarik sağlanması gerektiğini savunuyor. Korkmaz, Akkuyu Nükleer Santrali'nin devlet tarafından yapılması gerektiğini belirtiyor ve Rusya ile Çin'in rüşvet ve suistimale açık ülkeler olduğunu iddia ediyor. Ayrıca, otokratik yönetimlerin demokrasi ve hukuk standartlarını tehdit olarak gördüğünü ifade ediyor.
9 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'deki yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar konusunu ele alarak, bu sorunların ülkenin ekonomik, sosyal ve siyasi altyapısını olumsuz etkilediğini belirtti. Türkiye'nin uluslararası suç endekslerinde üst sıralarda yer aldığını ve sığınmacı politikalarının eleştirildiğini vurguladı. Ayrıca, Türkiye'de kurumsal devletin ortadan kalktığını, sendikal özgürlüklerin kısıtlandığını ve siyasi özgürlüklerin azaldığını ifade etti. Korkmaz, Türkiye'nin insan hakları ve siyasi özgürlükler konusunda gerilediğini ve kadın haklarının sınırlı olduğunu belirtti.
6 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, pandemi sonrası yıllarda güven endekslerinin 2023 yaz başında arttığını, bunun nedeninin ekonomi yönetiminin değişmesi olduğunu belirtti. Ancak 2024 seçimleri nedeniyle ekonomi yönetiminin istikrar programı yapmadığını ve tasarruf önlemleri almadığını vurguladı. Türkiye'ye doğrudan yabancı sermaye gelmediğini, bunun en büyük nedeninin hukuk ve demokrasi sorunları olduğunu ifade etti. Korkmaz, kapı kapı dolaşıp döviz aramanın güvenirlik sorununu artırdığını ve Türkiye'nin sıcak paraya mahkûm olduğunu söyledi.
2 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, din eksenli ideolojik eğitimin laik yaşama tehdit oluşturduğunu belirtti. Eski Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın laikliğin anayasada olmaması gerektiği yönündeki açıklamaları ve mevcut Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'un 1921 Anayasasını istemesi, laiklik karşıtı eylemler olarak değerlendirildi. Korkmaz, Osmanlı İmparatorluğu'nun geri kalmasının temel nedenlerinden birinin eğitimde ve bilimde geri kalması olduğunu vurguladı. Ayrıca, din eksenli eğitimin kalkınma önünde engel oluşturduğunu ifade etti.
30 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin cari açığı ve kısa vadeli dış borçlarının döviz ihtiyacını artırdığını belirtiyor. Özel sektörün döviz pozisyon açığının yüksek olduğunu ve dolar kurunun dünya genelinde düşmediğini vurguluyor. ABD'nin faiz politikalarının dolar endeksini etkilediğini, Türkiye'de ise TL enflasyonunun yüksek seyrettiğini ifade ediyor. Korkmaz, mevcut ekonomi yönetiminin günü kurtarmaya odaklı politikalarının ekonomik kırılganlığı artırdığını savunuyor.
29 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin Esat rejiminin devrileceği beklentisiyle milyonlarca Suriyeliye açık kapı politikası uyguladığını ve bu politikanın beklenen sonuçları vermediğini belirtiyor. Suriyelilerin yanı sıra Irak, Afganistan, Sudan ve Somali'den de gelenlerin olduğunu ve aralarında IŞID ve PKK üyelerinin de bulunduğunu ifade ediyor. Bu durumun Türkiye'nin ekonomik ve sosyal yapısını tahrip ettiğini, işsizliği artırdığını ve millî kimliğe zarar verdiğini vurguluyor. Ayrıca, AB'den alınan fonların doğru kullanılmadığını ve halkın büyük bir kısmının sığınmacılardan hoşlanmadığını belirtiyor.
28 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'deki mülteci sorununun ve hukuki sorunların ekonomik istikrarı engellediğini belirtti. Toplumun büyük bir kısmı mültecilerin geri dönmesini ve yeni mülteci girişinin yasaklanmasını istiyor. Ayrıca, Türkiye'nin hukukun üstünlüğü ve insan hakları konularında düşük sıralamalarda yer aldığına dikkat çekildi. Korkmaz, demokratik ve hukuki altyapı düzeltilmeden yatırım ve güven ortamının sağlanamayacağını vurguladı.
26 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, Hazine ve Maliye Bakanı'nın mali disiplini sağlamak amacıyla vergileri ve cezaları artırma planlarını eleştirdi. Korkmaz, kamu harcamalarının etkin kullanılmaması durumunda bu tür önlemlerin bütçe açıklarını kapatmada yetersiz kalacağını savundu. Ayrıca, kamu yatırımlarının azaltılması ve vergilerin artırılmasının özel yatırımları olumsuz etkileyerek işsizliği artıracağını ve kalıcı büyümeyi engelleyeceğini belirtti. Yeni vergi reform paketi kapsamında, vergi istisnalarının kaldırılması ve konut satışlarında vergi muafiyetinin sona erdirilmesi gibi değişiklikler öngörülüyor.
24 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, kur artışının ithalat ve ihracat üzerindeki etkilerini değerlendiriyor. Türkiye'nin ithalatında ara malı ve ham madde oranının yüzde 70,6 olduğunu belirtiyor ve bu durumun üretimin ithal girdiye bağımlı olduğunu gösterdiğini vurguluyor. Kur artışının ithal fiyatlarını artırdığını ve bu nedenle ihracat malı üretim maliyetlerinin yükseldiğini ifade ediyor. Ayrıca, TL'nin değer kaybına rağmen ihracatın beklenen düzeyde artmadığını ve dış ticaret fazlası verilemediğini belirtiyor.
21 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, son sekiz ayda konut fiyat artışının TÜFE’nin altında kalmasının konut balonunun sönmesine yetmeyeceğini belirtti. Konut fiyatlarının dolar kuru ile birlikte arttığını, ancak halkın satın alma gücünün düştüğünü ve konut talebinin azaldığını vurguladı. Yabancıya konut satışında da ciddi bir düşüş olduğunu ve bunun nedenleri arasında güven sorunu ve mülteci sorununun etkili olduğunu ifade etti. Korkmaz, kara para ile mücadelede başarılı olunması durumunda konut fiyatlarının reel olarak yeniden artmayacağını öngördü.
19 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, 2017 başkanlık rejimi ile Türkiye'de yargıya müdahalenin arttığını ve Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmadığını belirtti. Yargıtay seçimlerinde yaşanan olaylar, yargıya olan güvenin azalmasına neden oldu. The Economist'in Türkiye'yi kapak yaptığı Ocak 2023 sayısında, Türkiye'deki demokrasinin kusurlu olduğu ve Erdoğan'ın davranışlarının ülkeyi diktatörlüğe götürebileceği ifade edildi. Korkmaz, Türkiye'nin yeniden parlamenter sisteme dönmesi gerektiğini savundu.
16 Mayıs 2024

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mart 2024'te ücretli çalışan sayısının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,6 artarak 15 milyon 225 bin 128 kişiye yükseldiğini duyurdu. Sanayi sektöründe ücretli çalışan sayısı yıllık bazda yüzde 1 azalırken, inşaat sektöründe yüzde 9,3 ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 3,5 artış kaydedildi. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilere göre ise mart ayında bir önceki aya göre ücretli çalışan sayısı yüzde 0,1 düştü.
15 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, açıklanan kamuda tasarruf ve verimlilik paketinin enflasyonu önlemede etkili olabilmesi için iktisadi ajanların güven duyması gerektiğini belirtti. Korkmaz, kamu ihale kanunu ve kamu-özel iş birliği anlaşmalarının eleştirildiğini, mali disiplinin sağlanamadığını ve tasarrufun altyapısının oluşturulması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, 10 milyon yabancıyı besleyen bir ülkenin yapacağı tasarrufun önemsiz olduğunu ve seçimlerin israfı kronikleştirdiğini ifade etti.
14 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin ekonomik durumunu değerlendirerek, yüksek enflasyon oranlarının yatırım ortamını olumsuz etkilediğini ve döviz rezervlerindeki yetersizlikler nedeniyle dış borç ve ithalat finansmanında zorluklar yaşanabileceğini belirtiyor. Türkiye'nin cari açık ve dış borç ödemeleri konusunda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olduğunu, bu durumun stagflasyona yol açabileceğini ifade ediyor. Ayrıca, Merkez Bankası ve Standart and Poor’s'un 2024 yılı için enflasyon tahminleri arasında önemli farklar olduğunu vurguluyor.
12 Mayıs 2024

Nisan ayında Türk lirası mevduatının reel getiri oranı eksi 0,56 olarak gerçekleşti, yıllık bazda ise reel kayıp yüzde 32,81'e ulaştı. Buna karşın, BİST 100 endeksi ve külçe altın pozitif reel getiri sağladı. Türkiye'deki yüksek enflasyon oranları ve Merkez Bankası'nın politikaları nedeniyle TL mevduatında değer kaybı yaşandı. Ayrıca, döviz sorunu ve dış borçlarda temerrüt riski gibi ekonomik belirsizlikler devam etmektedir.
9 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, Mehmet Şimşek'in mali disiplin çerçevesinde vergi ve cezaları artırma politikasını eleştirdi. Korkmaz'a göre, sık vergi artışları ve yüksek vergi oranları vergi kaçakçılığını ve kaybını artırırken, vergi bilincini düşürüyor. Ayrıca, devletin lüks harcamaları ve seçim popülizmi için vergi gelirlerini kullanması, mükelleflerin vergi ödemeye karşı direncini artırıyor. Korkmaz, vergi bilincinin artması için mükelleflerin kamu hizmetlerine olan inancının güçlenmesi gerektiğini vurguluyor.
7 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, Merkez Bankası'nın geçmişteki enflasyon tahminlerinin tutmaması ve bu durumun ekonomik güveni zayıflatmasına dikkat çekti. TÜİK ve İstanbul Ticaret Odası arasında açıklanan enflasyon oranları arasında önemli farklar bulunuyor; bu durum kamuoyunda TÜİK'in enflasyonu düşük gösterdiği algısını güçlendiriyor. Ayrıca, çekirdek enflasyonun yıllık TÜFE'den yüksek çıkması, enflasyonun direnç gösterdiğini ve artış eğiliminde olduğunu işaret ediyor. Yeni ekonomi yönetiminin güven vermediği ve enflasyonun kontrol altına alınamadığı vurgulanıyor.
5 Mayıs 2024
İşaretlediklerim