Bilim insanları, Hawaii'de keşfedilen tek hücreli bir organizma olan Chromosphaera perkinsii'yi inceleyerek, yumurtaların hayvanlardan çok önce ortaya çıktığını belirlediler. Bu organizmanın, hayvan embriyolarıyla benzerlik gösteren çok hücreli yapılar oluşturduğu tespit edildi. Araştırma, çok hücreli yaşam formlarına geçişin arkasındaki mekanizmalar hakkında önemli bilgiler sunuyor. Çalışma, Nature dergisinde yayınlandı ve bilim insanları, bu bulguların evrimsel süreçlerin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacağını umuyor.
18 Kasım 2024

Rekabet Kurulu, Viking Kağıt ve Selüloz Sanayi ve Ticaret AŞ'ye, alıcılarının yeniden satış fiyatını belirleyerek rekabet kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle 9,1 milyon lira idari para cezası verdi. Şirket, soruşturma sürecinde uzlaşma talebinde bulundu ve bu talep kabul edilerek cezada yüzde 15 indirim yapıldı. Viking Kağıt, çeşitli temizlik ürünleri markaları ile pazarda faaliyet göstermektedir. Uzlaşma uygulaması, soruşturma sürecinin hızlı bitirilmesi ve ihlalin varlığına ilişkin görüş farklılıklarının giderilmesi amacıyla kullanılmaktadır.
13 Kasım 2024

ABD'deki Georgia Southern Üniversitesi'nde çalışan Türk araştırmacı Cemil Emre Yavaş ve ekibi, yapay zeka algoritması 'Random Forest' ile San Andreas Fay Hattı'ndaki depremleri yüzde 98'e yakın başarı ile tahmin ettiklerini açıkladı. Çalışma, Nature dergisinde yayınlandı ve algoritmanın İstanbul gibi deprem riski yüksek bölgelerde yüzde 91,65 doğruluk oranına ulaştığı belirtildi. Ancak, Türkiye'deki bazı yerbilimciler bu çalışmaya mesafeli yaklaşıyor ve depremlerin tahmin edilemez olduğunu savunuyorlar.
2 Kasım 2024

Arjantin'in Santa Cruz eyaletinde, Çin ve Arjantinli araştırmacılar tarafından Jura dönemine ait 161 milyon yıllık bir kurbağa yavrusu fosili bulundu. Fosilin, bugüne kadar kayıtlara geçen en eski ve en iyi korunmuş iribaş fosili olduğu belirtildi. Fosilin, soyu tükenmiş 'notobatrachus degiustoi' türüne ait olduğu ve günümüz kurbağalarına benzer anatomik özellikler taşıdığı ifade edildi. Bu keşif, kurbağaların evrim sürecine dair önemli bilgiler sunabilir.
31 Ekim 2024

Cambridge Üniversitesi'ndeki Wellcome Sanger Enstitüsü tarafından yürütülen bir araştırma, kök hücrelerden laboratuvar ortamında insan cildi üretmeyi başardı. Araştırma, cildin yaşlanmasını geciktirebileceğini ve cilt nakli için hücre üretimi ile yara izlerinin önlenmesinde kullanılabileceğini öne sürüyor. Çalışma, bağışıklık hücrelerinin derideki kan damarlarının oluşumunda kritik bir rol oynadığını da ortaya koydu. Bu gelişme, cilt gençleştirme ve organların canlandırılması gibi konularda yeni araştırma alanları açabilir.
17 Ekim 2024

NASA'ya ait James Webb Uzay Teleskobu, Plüton’un en büyük uydusu Charon’un yüzeyinde karbondioksit izleri tespit etti. Araştırmacılar ayrıca yüzeyi su buzuyla kaplı uyduda hidrojen peroksit bileşiği izine de rastladı. Bu keşif, Charon'un yüzey bileşimi hakkında yeni bilgiler sunuyor ve daha önce bu gök cisminde rastlanmamış bileşiklerin varlığını ortaya koyuyor. Araştırma, Nature Communications dergisinde yayımlandı.
2 Ekim 2024

İspanyol araştırmacılar, BigScience, Meta ve OpenAI'nin yapay zeka dil modellerini matematik, fen ve coğrafya soruları ile test etti. Araştırma, yeni sürümlerin zorlu sorulara daha doğru yanıtlar verdiğini ancak basit sorularda bile güvenilirlik sorunları yaşadığını ortaya koydu. Yeni modellerin, önceki sürümlere göre daha az 'doğrucu' olduğu ve yanıt bulamadığında tahminde bulunma eğiliminde olduğu belirtildi. Araştırma, Nature dergisinde yayınlandı.
1 Ekim 2024

Pekin Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, kök hücre tedavisinin tip 1 diyabet hastası bir kadında diyabeti tamamen tedavi ettiğini ortaya koydu. Kadının kendi vücudundan alınan ve yeniden programlanan kök hücreler, insülin üretimini sağladı. Bu tedavi, bağışıklık baskılayıcı ilaçlara ihtiyaç duymadan hastaların kendi hücrelerinden yapılan dokuların kullanılmasını amaçlıyor. Araştırma, diyabet tedavisinde kök hücrelerin kullanımına yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
30 Eylül 2024

Bilim dünyasında 100 yıldan fazla süredir varlığı kanıtlanamayan bir hücre türü farelerde bulundu. EndoMac progenitör hücreleri olarak adlandırılan bu hücreler, farelerin aortasında tespit edildi ve diyabetik yara modellerinde yaraların hızla iyileşmesini sağladı. Bu keşif, yeni makrofaj hücrelerinin üretilmesini sağlayan kök hücrelerin varlığına yönelik hipotezi destekliyor. Araştırma ekibi, bu hücrelerin insanlarda da var olup olmadığını araştırıyor ve ilk bulgular olumlu yönde.
30 Eylül 2024

Nature Neuroscience dergisinde yayınlanan bir araştırma, hamileliğin annelerin beyninde dinamik ve işlevsel değişikliklere yol açtığını ortaya koydu. Araştırma, 38 yaşındaki sağlıklı bir kadının beynini iki yıl boyunca inceledi ve hamilelik sırasında beyindeki gri madde ve beyaz madde yapısında önemli değişiklikler gözlemlendi. Bu değişikliklerin, annenin beyninin anneliğe hazırlanma sürecinin bir parçası olduğu düşünülüyor. Çalışma, hamilelik sırasında hormon seviyelerindeki değişimlerin beyin anatomisini nasıl etkilediğini anlamaya yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
18 Eylül 2024

ABD'deki UC Merced Üniversitesi'nden araştırmacılar, hücrelerde protein üretiminin yavaşlaması sonucunda insan ömrünün iki kat uzayabileceğini keşfetti. Araştırma, OTUD6 proteininin hücrelerde protein üretimini yüzde 50 oranında azalttığını ve bu durumun meyve sineklerinin yaşam süresini iki katına çıkardığını gösterdi. Bilim insanları, bu mekanizmanın kanser hücrelerinin gelişimini nasıl etkilediğini de inceliyor. Eğer çalışma insanlar üzerinde etkili olursa, ortalama insan ömrü 80 yıldan 160 yıla kadar çıkabilir.
6 Eylül 2024

Geliştirilen bir ilaçla laboratuvar farelerinin ömrünün yüzde 25 uzatılabildiği ve aynı ilacın insanların yaşlanmasını da yavaşlatabileceği belirlendi. Araştırma, İngiltere ve Singapur'daki ekipler tarafından yürütüldü ve farelerin genetiği değiştirilerek İnterlökin-11 üretmeleri engellendi. İlacın insanlarda test edildiği ancak yaşlanma karşıtı sonuçlarının henüz bilinmediği ifade edildi. Bilim insanları, farelerde elde edilen sonuçların insanlarda da etkili olacağını düşünüyor.
17 Temmuz 2024

Bilim insanları, NASA'ya ait Ay keşif aracının radar ölçümlerini analiz ederek Ay'da astronotların uzun süreli misyonlar için kullanabilecekleri bir mağara bulunduğunu doğruladı. Bu mağara, Apollo 11'in indiği yerden yaklaşık 400 kilometre uzaklıkta yer alıyor ve lav tüpünün çökmesi sonucu ortaya çıkmış. Uzmanlar, mağaranın Ay’ın zorlu çevresel şartlarından korunaklı olması nedeniyle gelecekte astronotlara ev sahipliği yapabileceğini belirtti.
15 Temmuz 2024

Gökbilimciler, Hubble Uzay Teleskobu aracılığıyla Dünya’ya şimdiye kadar bilinen en yakın kara deliği keşfetti. Samanyolu galaksisindeki Omega Centauri yıldız kümesinde bulunan bu kara delik, yaklaşık 8 bin 200 güneş kütlesinde. Bu keşif, orta büyüklükteki kara deliklerin yıldız kütleli ve süper kütleli kara delikler arasındaki bağlantıyı anlamada yeni sorular getireceğini ortaya koyuyor. Daha önce Dünya’ya en yakın kara delik olarak bilinen Gaia BH1, 1560 ışık yılı uzaklıkta ve Güneş’ten on kat daha fazla kütleye sahipti.
11 Temmuz 2024

James Webb Uzay Teleskobu'ndan alınan verilerle yapılan araştırmada, HD 189733 b gezegeninin atmosferinde hidrojen sülfür tespit edildi. Bu gaz, gezegenin atmosferine çürük yumurta kokusu veriyor. Araştırma, Johns Hopkins Üniversitesi'nden Dr. Guangwei Fu liderliğinde gerçekleştirildi ve Nature dergisinde yayınlandı. Hidrojen sülfürün tespiti, gezegenlerin oluşumu hakkında yeni bilgiler sunabilir.
9 Temmuz 2024

Newcastle Üniversitesi uzmanları tarafından yapılan araştırma, Alaska'daki Juneau Buz Alanı'ndaki buzulların beklenenden daha hızlı eridiğini ve geri dönüşü olmayan bir dönüm noktasına yaklaştığını ortaya koyuyor. Araştırma, 2010 yılından bu yana buzul kaybında çarpıcı bir artış olduğunu gösteriyor. Bu durum, deniz seviyesinin yükselmesine önemli katkıda bulunuyor ve diğer yüksek Arktik bölgeleri de benzer şekilde etkilenebilir. Çalışma, iklim değişikliğine karşı etkili azaltma ve uyum stratejileri geliştirmek için bu süreçlerin anlaşılmasının önemini vurguluyor.
7 Temmuz 2024

Nature dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, yüksek yağlı besinlerle beslenen erkek farelerin sperminde bazı RNA türlerinin seviyeleri yükseldi ve bu farelerin yavrularında glukoz intoleransı gibi metabolik sorunlar gözlendi. Epidemiyolojik analizler, kilolu erkeklerin oğullarında da benzer sorunların ortaya çıktığını gösterdi. Utah Üniversitesi'nden araştırmacı Qi Chen, sağlıklı spermler için sağlıklı beslenmenin önemini vurguladı ve sağlıksız beslenmenin hem babanın hem de çocuğunun hayatını etkilediğini belirtti.
9 Haziran 2024

Bilim insanları, 10 dakikalık bir beyin taraması ile demansı, gözle görülür semptomlar ortaya çıkmadan yıllar önce tespit edebilecek bir yöntem geliştirdi. Londra Queen Mary Üniversitesi'nden Prof. Charles Marshall liderliğindeki araştırma, fonksiyonel MRI (fMRI) taramaları kullanarak beynin varsayılan mod ağındaki (DMN) değişiklikleri inceledi. Yapay zeka algoritmaları ile riskli kişileri teşhisten dokuz yıl öncesine kadar yüzde 80 doğrulukla tespit edebilen model geliştirildi. Araştırma sonuçları Nature Mental Health dergisinde yayınlandı ve daha fazla araştırma yapılması gerektiği belirtildi.
8 Haziran 2024

Bilim insanları, solaklığın genetik kökenlerini araştıran yeni bir çalışma gerçekleştirdi. Çalışma, nadir genetik varyantların solaklıkta önemli bir rol oynadığını ortaya koydu. Özellikle TUBB4B adlı bir gendeki nadir varyantların, solaklarda sağ elini kullananlara göre 2,7 kat daha yüksek oranda bulunduğu tespit edildi. Bu bulgular, solaklık ile vücudun sol-sağ farklılaşması arasında bir bağlantı olabileceğini düşündürüyor.
26 Mayıs 2024

2023 yılı, iklim bilimcilerin tahminlerinin aksine, kaydedilen en sıcak yıl oldu ve bu durum bilim insanlarını şaşırttı. NASA Goddard Uzay Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Gavin Schmidt, iklim modellerinin bu ani sıcaklık artışını öngöremediğini belirtti. Sera gazı emisyonları, Tonga'daki volkanik patlama ve denizcilik endüstrisindeki sülfür emisyonlarını azaltan düzenlemeler gibi faktörlerin etkileri incelendi, ancak hiçbiri sıcaklık artışını tam olarak açıklayamadı. Schmidt ve diğer bilim insanları, iklim sisteminin işleyişinde beklenmedik değişiklikler olabileceğini ve daha iyi veri sistemlerine ihtiyaç duyulduğunu ifade ediyor.
28 Mart 2024
İşaretlediklerim