7 Mart 2023 Hukuk · Çevre · Doğa Koruma · Şehircilik · İklim Değişikliği

Sedef ve Kaşık Adaları'nın yapılaşmaya açılmasının olası riskleri bilirkişi raporuyla ortaya kondu

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından SİT derecesi düşürülerek yapılaşmaya açılan Sedef ve Kaşık Adaları ile ilgili hazırlanan bilirkişi raporunda, adaların Prens Adaları Fayı'na yakınlığı ve yapılaşmanın deprem etkilerini artıracağı belirtildi. Suudi Prens'e 2011'de yapılaşma izni verilen Sedef Adası ve yapılaşma planları bulunan Kaşık Adası için yapılan Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu'nun (ETBAR) yeterli olmadığı, dört mevsim incelenmesi gereken alanların sadece üç mevsimde incelendiği ve denizdeki türlerin araştırılmadığı ifade edildi. TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, adalarla ilgili kararın durdurulması ve iptali için dava açtı.

Benzer haberler

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Sedef Adası'nın doğal SİT derecesini düşürerek adanın batı kıyısındaki alanı yapılaşmaya açtı. Bu değişiklik, bilirkişilerin deprem riski ve ekolojik dengenin olumsuz etkileneceği yönündeki uyarılarının aksine gerçekleşti. Daha önce Suudi Prens'e imar izni verilmesiyle gündeme gelen adada, turizm faaliyetleri ve konut inşası gibi yapılaşmalar artık mümkün olacak. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, sit derecesi düşürülmesine karşı dava açmıştı.
3 Mayıs 2023

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kararıyla doğal SİT derecesi düşürülerek imara açılan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkisinden çıkarılan Adalar'a yeni bir imar planı yapıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan planlara göre, adalardaki nüfus 32 bine çıkacak. Planın amacı, mevcut yapıların geleneksel dokuya uyumunun sağlanması ve yeni yapılacak yapıların da geleneksel dokuya uyumunu sağlayacak kuralların oluşturulması olarak belirtiliyor. Ancak, planın olası tehlikeler arasında kütle kayması, deprem ve tsunami risklerini de içerdiği belirtiliyor.
9 Ağustos 2023

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İstanbul'un Kuruçeşme açıklarındaki Galatasaray Adası'yla ilgili imar planı değişikliği yaptı. Yeni planlarla adanın Anadolu yakasına bakan kısmında denize yeni bir parsel açıldı ve taşınmaz niteliğini 'taş volisi' olarak tapu kaydına işledi. Hidrobiyolog M. Levent Artüz, bu durumun Boğaziçi'nde Gır-Gır ile avcılığı yasak olan türlerin avcılığının yolunu açabileceğini belirtti. Ayrıca, bu durumun palamut, lüfer gibi balıkların soyunu kurutma anlamına gelebileceğini ifade etti.
26 Haziran 2023

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Adalar Belediyesi tarafından hazırlanan ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından onaylanan yeni imar planları, Adalar ilçesinde büyük bir tahribat yaratabileceği endişesini gündeme getiriyor. Ada sakinleri, planların adaları koruma amacı taşımaktan çok turizm amaçlı gelişmelere zemin sağlayacağını düşünüyor. Planlar, Adalar'ın doğal ve tarihi alanlarını yapılaşmaya açıyor ve bazı bölgelerde otel, lojistik alan ve heliport gibi yapılar planlanıyor. Ayrıca, planların deprem riskini göz ardı ettiği ve tescillenmeyi bekleyen yapıları koruma altına almadığı eleştiriliyor.
20 Ağustos 2023

Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında, birinci derecede deprem bölgesi olan Balıkesir'in Edremit ilçesindeki koruma altındaki Akçay Sulak Alanı'nın yapılaşmaya açılması gündemde. Sulak alanın büyüklüğü 148 hektardan 48 hektara indirilerek, kalan kısım yapılaşmaya açılıyor. Bölgede üç ayrı yapılaşma projesi bulunuyor ve bu durum hem doğal yaşamı hem de deprem riski altındaki insan yaşamını tehdit ediyor. Edremit fay zonu, Balıkesir'de 7,2 büyüklüğünde deprem üretebilecek faylardan birini içeriyor. Yapılaşma projelerine karşı çeşitli dava süreçleri devam ederken, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği sulak alanın tamamının korunması gerektiğini savunuyor.
19 Şubat 2023
Daha fazla

Sedef ve Kaşık Adaları'nın SİT derecesinin düşürülerek yapılaşmaya açılmasının deprem riskini artıracağı ve ekolojik dengeyi bozacağına dair bilirkişi raporundan anlaşıldığı için haberin kötü bir olayı yansıttığı söylenebilir. Ayrıca, Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu'nun (ETBAR) yeterli olmadığı ve eksik inceleme yapıldığı belirtilmiş, bu da çevresel ve bilimsel açıdan olumsuz bir durumu işaret etmektedir. TMMOB Mimarlar Odası'nın dava açması, mevcut durumun ciddiyetini ve olası negatif etkilerini vurgulamaktadır.

İşaretlediklerim