Türkiye'de orman alanlarının enerji ve madencilik projeleri için tahsis edilmesi artıyor

Meclis tarafından kabul edilen yeni orman kanunu düzenlemeleri, orman suçlarını yeniden tanımlıyor ve cezaları artırıyor. Devlet ormanlarına atık atılmasını orman suçu kapsamına alıyor, madencilik faaliyetleri için Tarım ve Orman Bakanlığı'nın izni şart koşuluyor. Orman yangınlarına verilen cezalar üç yıldan başlayıp 10 yıla kadar çıkarılıyor. Ayrıca, devlet ormanlarında meydana gelen yangınlar sonucu oluşan açıklıkların işgal edilmesi veya yapılaşmaya açılması engelleniyor.

Ankara Valiliği, orman yangınlarını önlemek amacıyla 30 Eylül 2024'e kadar ormanlık alanlara girişleri yasakladı. Milli parklar, mesire alanları ve tabiat parkları bu yasağın dışında tutuldu. Ormanlık alanlarda kamp yapmak ve ateş yakmak da yasaklandı. Yasağa uymayanlar hakkında idari ve adli işlem yapılacak.

Türkiye İş Bankası, kuruluşunun 100. yılı şerefine, Türkiye genelinde çevre bilincini artırmak ve doğayı korumak amacıyla '81 İlde 81 Orman' projesini yeniden hayata geçiriyor. Proje, Orman Genel Müdürlüğü ve TEMA Vakfı işbirliği ile yürütülecek ve ikinci aşamada 81 ilde toplam 2 milyon 200 bin fidan dikilmesi planlanıyor. İlk aşamada 1500 hektar alanda 2 milyon 205 bin fidan dikilmiş ve bu fidanların bakımı beş yıl süresince yapılmıştır. Projenin başarı oranı yüzde 84 olarak kaydedilmiştir.

Ankara'da Maden Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen ihalelerle Türkiye'nin çeşitli bölgelerindeki araziler madencilik faaliyetleri için açılmaktadır. Özellikle Erdoğan'ın sınırlarını üç yıl önce değiştirdiği Araklı Pazarcık Yaylası ve Araklı Yeşilyurt Yılantaş Yaylası'ndaki altın ruhsatları satılmıştır. Bu durum, potansiyel ekolojik yıkıma ve altın madenciliğinin doğal alanlar üzerindeki etkilerine dikkat çekmektedir. Bahadır Özgür, altın lobisinin bu tür faaliyetlerle nasıl bir ekolojik yıkıma yol açabileceğini ve halkı nasıl etkileyebileceğini ele alıyor.

Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası, yüz binlerce evin oturulmaz hale gelmesi üzerine, yeni konut ve yaşam alanları inşa etme çalışmaları başladı. Resmi Gazete'de yayınlanan bir cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle, afetten etkilenenler için iskan alanları belirlenirken, ormanlar ve meraların da kullanılabileceği belirtildi. Orman mühendisi Prof. Dr. Doğanay Tolunay, kararı eleştirerek, su havzaları, korunan alanlar ve tarım alanlarında iskanın olmayacağı kriterlerin belirlenmemiş olmasına ve biyolojik çeşitliliğin korunması gerektiğine dikkat çekti.