Türkiye'de yeni müfredatın aceleyle imzalanması eleştiriliyor

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 26 dersin programını değiştiren yeni müfredatı onayladı. Ortaöğretim, Temel Eğitim ve Din Öğretimi Genel Müdürlükleri tarafından hazırlanan taslak, 26 Nisan'da kamuoyunun görüşüne sunulmuş ve 10 Mayıs'a kadar askıda kalmıştı. Toplamda 67 bin 284 görüş ve öneri bildirildi ve bunların yüzde 58'i öğretmenlerden geldi. Görüşlerin değerlendirilmesinin ardından Talim ve Terbiye Kurulu müfredatı 24 Mayıs'ta onayladı. Yeni müfredat, 2024-2025 eğitim öğretim yılından itibaren kademeli olarak uygulanacak.

Talim ve Terbiye Kurulu, 2024-2025 eğitim öğretim yılından itibaren kademeli olarak uygulanacak yeni müfredatı onayladı. Müfredat, okul öncesi, ilkokul 1’inci sınıf, ortaokul 5’inci sınıf ve lise 9’uncu sınıftan itibaren uygulanacak. Yeni müfredat taslağı, kamuoyunun görüş ve önerilerine sunulmuş ve 67 bin 284 görüş ve öneri alınmıştır. Bu öneriler doğrultusunda bazı değişiklikler yapılarak müfredat nihai hale getirilmiştir.

Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, tüm sınıfları kapsayacak şekilde bir müfredat değişikliği üzerinde çalıştıklarını ve bu değişikliği Aralık ayında kamuoyuna açıklamayı planladıklarını belirtti. Tekin, değişiklikle çocuklara gereksiz ve düzeylerinin üstünde bilgi yüklemesi yapılmayacağını, derslerin tamamında sadeleşme olacağını ifade etti. Tekin, müfredattaki ağırlığı hafifletmeyi amaçladıklarını ve bu çalışmalar tamamlandığında her ders için oluşturulan komisyonların gerekli değerlendirmelerde bulunacağını söyledi.

Milli Eğitim Bakanlığı, tüm öğretim kademeleri için hazırlanan yeni müfredat taslağını kamuoyu ile paylaştı. 'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli' adı verilen bu müfredat, on yıllık bir çalışmanın sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Taslak, bir hafta boyunca kamuoyunun görüşlerine açık olacak ve bu süreçte gelen eleştiriler ve öneriler doğrultusunda revize edilecek. Yeni müfredatın gelecek eğitim öğretim yılından itibaren belirli sınıf seviyelerinde kademeli olarak uygulanması planlanıyor.

Son zamanlarda eğitim sisteminde yapılan değişiklikler, dini derslerin zorunlu hale getirilmesi, vakıf ve derneklerin eğitim alanında daha fazla yer alması, vergi muafiyeti ve kamu kaynaklarının tarikat yurtlarına aktarılması gibi konuları içermektedir. Ayrıca, müfredat değişikliği ve MEB'in sosyal sorumluluk programı uygulama yönergesi gibi adımlar atıldı. Bu değişiklikler, eğitimdeki yönelimlerin ve kaynakların kullanımının değiştiğini gösteriyor.