3 Nisan 2023 Çevre · Deniz Bilimleri · Biyolojik Çeşitlilik

Marmara Denizi'nde yeni denizanası türlerinin artışı balık stoklarını tehdit ediyor

Son 20 yılda Marmara Denizi'nde 30'a yakın yeni denizanası türü tespit edilmiş ve bu türlerin balık stokları üzerinde olumsuz etkileri olduğu belirtilmiştir. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, denizanalarının ekosistemdeki rolüne değinmiş, ancak denizanalarıyla beslenen deniz canlılarının sayısında azalma olduğunu vurgulamıştır. Aşırı avcılık ve insan kaynaklı faktörlerin denizanası popülasyonunu artırdığı, bu durumun balıkların üremesini ve besin zincirindeki yerini olumsuz etkilediği ifade edilmiştir. Okyar, çözümün kolay olmadığını ve yerel yönetimlerle bakanlıkların iş birliği yapması gerektiğini belirtmiştir.

Benzer haberler

Zehirli ve istilacı nitelikteki balon balıkları, Akdeniz, Ege ve Karadeniz'den sonra Marmara Denizi'ne de yayılmaya başladı. Deniz biyoloğu Mert Gökalp, bu balıklarla mücadele için etkili kararlar alınması gerektiğini belirtiyor. Balon balıkları, 1989'da Süveyş Kanalı'nın açılmasıyla Kızıldeniz'den Akdeniz'e göç etti ve Türkiye'de ilk kez 2003'te görüldü. Yırtıcı bir tür olmadığı için hızla çoğalıyor ve yerel balık türlerini tehdit ediyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, balon balığı avcılığı için ödeme yaparak mücadele etmeye çalışsa da bu çabalar yeterli olmuyor ve Gökalp, balon balıklarının kullanım alanlarına odaklanılması gerektiğini vurguluyor.
29 Ocak 2024

İstanbul Üniversitesi ve Küresel Denge Derneği tarafından yapılan bir çalışma, İstanbul ve İzmir'deki deniz seviyesi yükselmesinin olası etkilerini ortaya koydu. Çalışma sonucunda hazırlanan rapora göre, İstanbul'da 6 milyon kişinin yaşadığı 120 kilometrekarelik alan ve İzmir'de Kordon ve tatil beldeleri sular altında kalma riskiyle karşı karşıya. Ayrıca, İstanbul'daki 16 atık su arıtma tesisinin 12'si ve İzmir'deki 20 atık su arıtma tesisinin dördü de tehdit altında. Deniz sularının yer altı sularına karışması durumunda, özellikle İzmir'deki tarımsal faaliyetler olumsuz etkilenebilir.
7 Eylül 2023

ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü'ne Türkiye İş Bankası tarafından sağlanan insansız su altı planörü Deniz Kaşifi, Marmara Denizi'nde suya indirildi ve araştırmalara başladı. Yapımı yedi ay süren cihaz, denizin derinliklerinde çeşitli ölçümler yapabiliyor. Ocak ayında elde edilen veriler, Marmara Denizi'nin kış koşullarında bile oksijen yönünden fakir olduğunu gösterdi. Ancak Akdeniz'den Marmara'ya oksijenli su girişi tespit edildi. Ayrıca Akdeniz'de yapılan araştırmalarda yüzey su sıcaklıklarında 2 dereceye yakın artış olduğu belirlendi. İş Bankası, deniz kirliliğini azaltacak yatırımlara finansman sağlamak amacıyla Denizleri Koruyalım Kredisi'ni hazırladığını duyurdu.
7 Temmuz 2023

Uluslararası Doğayı Koruma Birliği'nin (IUCN) Kırmızı Liste güncellemesine göre, tehlike altındaki canlı türü sayısı son dokuz yılda iki katına çıkarak 157 bin 190'a yükseldi. Turkana Gölü soyguncusu ve Atlantik somonu gibi türlerin durumları kötüleşirken, nesli tükendiği düşünülen kıvrık boynuzlu oriks yeniden görüldü ve sayga antilobu koruma çalışmaları sayesinde 'kritik tehlike' sınıfından 'yakın tehdit' sınıfına alındı. Tatlı su balıkları üzerine yapılan ilk kapsamlı değerlendirmede, bu balıkların yüzde 25'inin nesli tükenme tehdidi altında olduğu belirlendi. Türkiye'deki tatlı su balık türlerinin yaklaşık yüzde 33'ü tehdit altında bulunuyor.
26 Aralık 2023

Mersin'in Akdeniz ilçesinde, halk arasında 'boz camgöz' olarak bilinen altı solungaçlı bir köpek balığı kıyıya vurdu. Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nden Prof. Dr. Deniz Ayas olay yerinde incelemelerde bulundu. 4,1 metre boyunda ve 400 kilogram ağırlığında olan dişi köpek balığının, balıkçılık faaliyetleri sonucu yanlışlıkla yakalanmış olabileceği düşünülüyor. Büyükşehir Belediyesi tarafından denizden çıkarılan köpek balığı gömülecek.
1 Ocak 2024
Daha fazla

Marmara Denizi'nde yeni denizanası türlerinin tespit edilmesi ve bu türlerin balık stokları üzerinde olumsuz etkileri olması, ekosistemin zarar gördüğüne işaret etmektedir. Aşırı avcılık ve insan kaynaklı faktörlerin denizanası popülasyonunu artırması ve balıkların üremesi ile besin zincirine etkileri negatif yönde olduğundan, haberin doğası kötü olarak değerlendirilmiştir.

İşaretlediklerim