Belçika'da ilk ve orta dereceli okullarda zorunlu cinsel eğitim yasalaştı

Fransız aile planlaması kuruluşu Le Planning Familial, Netflix dizisi 'Sex Education' ilham alarak gençleri seks hakkında konuşmaya teşvik etmek için bir kampanya başlattı. Bu kampanya kapsamında, 15-25 yaş arası gençlerin sorularını detaylandıran posterler hazırlandı ve tüm şehirlere asıldı. Ayrıca, 'herkes için cinsel eğitime erişim mücadelesi' kapsamında Netflix ile birlikte ücretsiz bir yardım hattı kuruldu.

ABD'nin Ohio eyaletinde, Logan ve Katja Lawrence çifti tarafından yönetilen ve 2500'den fazla üyeye sahip bir Neo-Nazi ev okulu grubu keşfedildi. Grup, öğrencilere Hitler ve diğer Nazilerden alıntılar yazdırıyor ve Beyaz üstünlükçü ideolojiyi destekleyen ders materyalleri sağlıyor. Ohio Eğitim Bakanlığı, grubun yasal gerekliliklere uyup uymadığını incelemeye başladı. ABD'de evde eğitim popüler bir seçenek olup, eyaletten eyalete değişen şartlar altında gerçekleştiriliyor; ancak yeterli kontrol mekanizmalarının olmaması sorun yaratıyor.

Britanya'da 13 yaşındaki Toby Page, sıcak hava nedeniyle şort giyme izni verilmeyen okulunu etek giyerek protesto etti. Farlingaye Lisesi'nde erkek öğrencilerin tüm yıl boyunca pantolon giymesi zorunlu. Toby'nin annesi, oğlunun bu hareketiyle okul formasıyla ilgili kuralları yeniden tartışmaya açmak istediğini belirtti. Okul yönetimi, standard forma kuralının uygulandığını ve ebeveyn şikayetlerinin dikkate alınacağını ifade etti.

Belçika'nın Kortrijk kentinde 14 yaşındaki bir kız çocuğu, 16 yaşındaki erkek arkadaşı tarafından götürüldüğü bir korulukta 10 erkek çocuğun cinsel saldırısına uğradı. Olay iki gün sürdü ve mağdurun şikayeti üzerine başlatılan soruşturma kapsamında 11 ile 16 yaşları arasındaki yaklaşık 10 çocuk tutuklandı. Soruşturma gizlilik içinde yürütülüyor ve şüphelilerin reşit olmamaları nedeniyle fazla bilgi paylaşılmıyor. Ayrıca, geçen hafta Kortrijk'de benzer bir toplu tecavüz vakası daha yaşanmıştı.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Belçika'nın Flaman ve Valon bölgelerinde hayvanların uyutulmadan kesilmesini yasaklayan düzenlemelerin inanç özgürlüğüne aykırı olmadığına karar verdi. Bu yasak, 2019'da hayvan refahı düzenlemeleri kapsamında getirilmişti. Belçika'daki Müslüman ve Yahudi toplulukları, yasağın anayasaya aykırı olduğunu iddia ederek AİHM'e başvurmuştu. AİHM, helal kesim yasağının Avrupa yasalarına ve sözleşmelere uygun olduğunu ve inanç özgürlüğünü kısıtlamadığını belirtti.