Boğaziçi Üniversitesi arazisinin SİT alanı statüsünün düşürülmesi kararı mahkeme tarafından iptal edildi

İstanbul Sarıyer'de bulunan Hacıosman ormanlık alanının birinci derece doğal SİT alanı statüsünün düşürülmesine karşı Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi tarafından açılan dava kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda, statü değişikliği ile yapılaşmaya izin verileceği ve bu durumun deprem riski taşıyan bölgede habitat parçalanmasına ve Boğaziçi siluetine zarar verebileceği belirtiliyor. Ayrıca, 1930'da kurulan Büyükdere Devlet Fidanlığı'nın da SİT statüsü düşürülen alanlar arasında olduğu ve bu durumun fidanlığın tarihi ve eğitim işlevine zarar verebileceği ifade ediliyor.

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinin açtığı dava sonucunda, İstanbul 14'üncü İdare Mahkemesi, üniversitenin Güney Kampüsü ve çevresinin koruma statüsünün düşürülmesini öngören kararı reddetti. Mahkeme, bu kararın hem kampüs bütünlüğünü hem de Boğaziçi sisteminin doğal bütünlüğünü olumsuz etkileyeceğine hükmetti. Daha önce yapılan değişiklikle koruma altındaki arazi iki bölüme ayrılmış ve koruma dereceleri düşürülmüştü. Mahkeme, alanda özellikle mezar yerleri ile ilgili bilgi eksikliği bulunduğunu ve envanter çalışması yapılmasının gerekli olduğunu belirtti. Karar oybirliğiyle alındı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın itiraz için otuz gün süresi bulunuyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın İstanbul Beşiktaş'taki Yıldız Parkı'nı yapılaşmaya açacak SİT derecesi değişikliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin açtığı dava sonucunda iptal edildi. İstanbul 9'uncu İdare Mahkemesi, Yıldız Parkı'nın ekolojik, fizyografik ve biyolojik yapısı itibariyle bütün olarak korunması gerektiğini belirtti. Yıldız Parkı, İstanbul'da koruma derecesi değiştirilen toplam büyüklüğü 58 bin hektarı geçen 506 doğal SİT alanından yalnızca biri.

Boğaziçi Üniversitesi'nde 22 yıldır faaliyet gösteren BUPaws hayvan barınağı, 'cumhurbaşkanı kararı' gerekçe gösterilerek tahliye edilmeye başlandı. Barınağın bulunduğu yer, İstanbul'un fethinde hayatını kaybeden askerlerin şehitliğine yakınlığı nedeniyle boşaltılmak isteniyor. Gönüllüler, tahliye sürecinin habersiz başlatıldığını ve alternatif yerin uygun olmadığını belirtiyor. Okul yönetimi ise gönüllülerin sosyal medyada manipülasyon yaptığını ve 'illegal terör örgütü' etkisi altında olduklarını iddia ediyor. Ayrıca, barınağın taşınması planlanan yerin şartlı bağışla verildiği ve herhangi bir şikayet durumunda yeniden tahliye edilebileceği belirtiliyor.

Boğaziçi Üniversitesi'nde depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle beş yurdun önümüzdeki eğitim-öğretim yılında öğrenci kabul etmeyeceği, bu yurtların toplam kontenjanının yaklaşık 2 bin 500 kişi olduğu belirtiliyor. Üniversite yönetimi, yurt kapasitesini artırmak için çeşitli planlar yaparken, Boğaziçi Üniversitesi'ni Geliştirme Vakfı (BUVAKIF) tarafından inşa edilen yurtların yönetiminin üniversitenin yurtlar müdürlüğünden bağımsız olacağı ve sadece Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine hizmet vereceği ifade ediliyor. BUVAKIF'ın kuruluşunun kanuna aykırı olduğu ve AKP'ye yakın isimler tarafından yönetildiği iddia ediliyor.