2 Mayıs 2024 Türkiye tarihi · Siyasi Tarih · Anayasa Hukuku

Türkiye'nin anayasa tarihine dair kapsamlı bir inceleme yapıldı

Türkiye'nin anayasa serüveni, Tanzimat Fermanı'ndan başlayarak günümüze kadar uzanan bir yolculuğu kapsar. 1876, 1921, 1924, 1961 ve 1982 yıllarında farklı anayasalar kabul edilmiş, her biri dönemin siyasi ve toplumsal koşullarını yansıtmıştır. 1982 Anayasası, darbe sonrası oluşturulan ve günümüze kadar birçok değişiklikle 'yamalı bohça'ya dönüşen bir metin olarak ele alınmıştır. AKP döneminde yapılan anayasa değişiklikleri ve tartışmaları, Türkiye'nin anayasal yapısında önemli dönüşümlere işaret etmektedir.

Benzer haberler

Taha Akyol, Türkiye'nin siyasi tarihinde Kemalizm'den başlayarak, 1950'lerde Demokrat Parti'nin otoriterleşmesine ve AK Parti'nin ilk on yıl sonrasındaki politik değişimlerine değinmiştir. Kemalizm'in başlangıcında aydınlar ve şehirlerin desteğini aldığını, ancak Demokrat Parti'nin zamanla otoriterleşerek bu desteği kaybettiğini belirtmiştir. AK Parti'nin de benzer bir süreçten geçerek aydınlar ve şehirlerden uzaklaştığını ve bu durumun otoriterleşme ve ekonomik krize yol açtığını ifade etmiştir. Ayrıca, Türkiye'nin şehirleşmesi ve dünyaya açılmasıyla birlikte özgürlük, hukuk ve rasyonellik talebinin arttığını vurgulamıştır.
8 Mayıs 2024

İlhan Cihaner, Türkiye'de Anayasa tartışmalarının yeniden gündeme geldiğini ve bu tartışmaların siyasi iktidar tarafından nasıl yönlendirildiğini ele alıyor. Yazısında, AKP'nin Anayasa ve yasalarla olan ilişkisini 'İstismarcı Anayasacılık' ve 'Askıda Anayasa' gibi kavramlarla tanımlıyor. Cihaner, anayasa değişikliklerinin AKP/MHP iktidarı tarafından nasıl manipüle edildiğini ve bu süreçte muhalefetin tutumunu eleştiriyor. Ayrıca, mevcut iktidarın Erdoğan sonrası döneme hazırlık sürecinde Anayasal kazanımlarını güvence altına alma çabalarına dikkat çekiyor.
3 Mayıs 2024

İbrahim Kaboğlu, 2007-2017 yılları arasında Türkiye'de yapılan anayasal değişikliklerin kişisel iktidar arayışıyla motive edildiğini ve bu süreçte demokratik standartların azaldığını belirtti. Anayasa'da yazılı olmayan fiili durumlar ve uygulamaların arttığını, yasama, yürütme ve yargı arasındaki ayrımın sadece biçimsel kaldığını ifade etti. Kaboğlu, bu değişikliklerin siyasal krizleri ve toplumsal bunalımları derinleştirdiğini ve Türkiye'nin anayasacılık yörüngesinden sapmasına neden olduğunu vurguladı.
2 Mayıs 2024

Yusuf Ziya Cömert, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin Kenan Evren döneminden kalma anayasal yetkileri kullanmaya devam ettiğini belirtiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni anayasa gündemi üzerine yorumlar yaparak, seçim sonuçlarının bu gündemi zayıflattığını ve Meclis'in demokratik olmayan tutumlar sergilediğini eleştiriyor. Özellikle, Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi gibi olayları örnek vererek, mevcut siyasi yapı ile sivil bir anayasanın nasıl mümkün olabileceğini sorguluyor.
26 Nisan 2024

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un Anayasa'nın bazı maddelerinin darbeci ruhu yansıttığına dair eleştirilerine yanıt verdi. Bahçeli, Anayasa'nın ilk dört maddesinin Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş kilidi olduğunu ve bu maddelerle meselesi olanlarla hesaplaşacaklarını belirtti. Bahçeli, yeni anayasa sürecinin Cumhuriyet'in kuruluş esaslarıyla hesaplaşma aracı olarak görülmemesi gerektiğini vurguladı.
15 Ekim 2024
Daha fazla

Makalede Türkiye'nin anayasa tarihine genel bir bakış sunulmuş ve çeşitli dönemlerde yapılan anayasal değişikliklerden bahsedilmiştir. Anlatılanlar, belirli bir olay veya durumun iyi veya kötü olarak nitelendirilmesinden ziyade, tarihsel bir sürecin tarafsız bir özeti niteliğindedir. Bu nedenle haberin doğası 'nötr' olarak değerlendirilmiştir.

İşaretlediklerim