3 Mayıs 2024 hukuk ve siyaset · Medya · Basın Özgürlüğü

Türkiye'de ulusal medyanın yüzde 90'ının hükümet kontrolünde olduğu belirtildi

3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü vesilesiyle Türkiye'deki basın özgürlüğü durumu ele alındı. Türkiye Anayasası'na göre basın özgürlüğü güvence altında olmasına rağmen, pratikte birçok gazeteci fiziksel ve sözlü saldırılara maruz kalıyor, sansürleniyor ve hukuki zorluklarla karşılaşıyor. Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün raporuna göre Türkiye, dünya genelinde basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 165. sırada yer alıyor ve ulusal medyanın büyük bir kısmı hükümet kontrolünde.

Benzer haberler

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) tarafından yayımlanan Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde Türkiye, 180 ülke arasında 165'inci sıraya geriledi. Geçen yıl 149'uncu sırada olan Türkiye'nin bu düşüşünde, seçimler öncesinde artan gazetecilere yönelik baskılar, Kürt gazetecilere yapılan toplu tutuklamalar ve medya özgürlüğünü tehdit eden sosyal faktörler etkili oldu. RSF'nin Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu, Türkiye'de yetkililerin gazeteciliği düşman gösterdiğini ve haberlere müdahale ettiğini belirtti. Endekste, gazetecilik faaliyetlerinin 10 ülkeden yedisinde güçlükle yapılabildiği ve Ortadoğu'nun medya için en tehlikeli bölge olduğu ifade edildi.
3 Mayıs 2023

Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün 2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ne göre Türkiye, 180 ülke arasında 158'inci sırada yer alarak 'çok vahim' durumda olan ülkeler arasında kalmaya devam etti. Türkiye'nin sıralamasındaki bu yükseliş, diğer ülkelerdeki durumun kötüleşmesiyle ilişkilendiriliyor. RSF, Türkiye'de gazetecilere yönelik tutuklamaların devam ettiğini ve medyanın çeşitli baskılar altında olduğunu belirtiyor. Türkiye'nin puanı 2023'te 33,97 iken, 2024'te 31,6'ya düşmüş.
3 Mayıs 2024

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Basın özgür' açıklamasına karşın, yılın ilk ayında 40 gazetecinin yargılandığını ve çeşitli sansürlerin yaşandığını belirtti. Gazetecilere yönelik davalarda, haber içerikleri ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle yargılamalar yapıldığı, bazı gazetecilere uzaklaştırma tedbirleri uygulandığı ve resmi ilan alabilme koşullarının ağırlaştırıldığı ifade edildi. Ayrıca, RTÜK'ün bazı yayın kuruluşlarına cezalar verdiği ve internet sitelerinin erişime engellendiği belirtildi.
4 Şubat 2023

Freedom House'un 2024 İnternette Özgürlük raporuna göre Türkiye, 72 ülke arasında 56'ncı sırada yer aldı ve 'özgür değil' kategorisinde değerlendirildi. Raporda, Türkiye'deki internet özgürlüğünün baskı ve sansür uygulamaları nedeniyle kötüleştiği belirtildi. Sosyal medya paylaşımları nedeniyle verilen ağır hapis cezaları, erişim engelleri ve içerik kaldırma kararları Türkiye'nin dijital karnesini olumsuz etkileyen unsurlar arasında yer alıyor. Ayrıca, iktidarın sansür ve denetimi artıran yasalar çıkardığı ve çevrimiçi trol ağlarının hükümet yanlısı dezenformasyonu yaydığı ifade edildi.
16 Ekim 2024

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü vesilesiyle Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye'de basın özgürlüğü ve gazetecilik mesleğinin karşılaştığı sorunlara işaret etti. TGC, son 20 yılda yüzlerce yayın organının kapatıldığını, binlerce gazetecinin işsiz kaldığını ve birçok gazetecinin cezaevine girdiğini belirtti. Ayrıca, iktidarın yandaş basın kurarak bağımsız medya üzerinde ekonomik baskı ve yaptırımlar uyguladığını, RTÜK ve Basın İlan Kurumu'nun da bu baskılara araç olduğunu ifade etti. TGC, gazetecilerin sansür, otosansür ve tutuklanma tehdidi altında mesleklerini sürdürmeye çalıştıklarını ve basın özgürlüğünün önündeki engellerin kalkmasını umduklarını açıkladı.
10 Ocak 2023
Daha fazla

Haberde Türkiye'deki basın özgürlüğü durumunun ele alınması ve bu konuda yaşanan olumsuzluklar vurgulanmıştır. Gazetecilerin fiziksel ve sözlü saldırılara maruz kalması, sansür ve hukuki zorluklarla karşılaşması gibi durumlar basın özgürlüğünün ciddi şekilde kısıtlandığını göstermektedir. Ayrıca, Türkiye'nin uluslararası basın özgürlüğü sıralamasında düşük bir konumda olması ve medyanın büyük bir kısmının hükümet kontrolünde olması, bu durumun ciddiyetini artırmaktadır. Bu nedenlerle haberin doğası 'kötü' olarak değerlendirilmiştir.

İşaretlediklerim