Kıbrıslıtürkler arasında Türkiye'nin müdahalelerine yönelik tepkiler artıyor

Yerel seçimlerin yoğun gündemi arasında, Türk dış politikasında önemli bir ivmelenme dönemi yaşandığı belirtiliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğindeki Türk dış politika yapıcılarının, uluslararası sistemin kaotik durumunu stratejik değerlendirmelerle ele aldığı ve dosyalar arası irtibatları gözettiği ifade ediliyor. Bu süreçte, komşularla olan gerginliklerin yerini ortak çözüm arayışı ve işbirliği alırken, Türkiye'nin yurtdışındaki askeri varlığı güvenlik, istikrar ve ekonomik işbirliği üreten bir konuma getiriliyor. Güvenlik, savunma sanayisi, enerji ve ticaret sektörleri Türkiye'nin dış politika hedeflerine katkı sağlayarak bir 'çarpan etkisi' oluşturuyor.

Türkiye'de gerçekleşen seçimlerin resmi olmayan sonuçlarına göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu ikinci turda yarışacak. İktidarın uyguladığı 'heterodoks' ekonomi politikaları nedeniyle yüksek enflasyon ve düşük faiz oranları devam ederken, Kılıçdaroğlu 'ortodoks' politikalara dönüş vaadiyle yatırımcıların ilgisini çekmişti. Seçim sonuçlarının belirsizliği ve Erdoğan'ın kazanması durumunda ekonomik dengesizliklerin devam edeceği endişesi, uluslararası yatırımcılar ve ekonomi aktörleri arasında kötümser yorumlara yol açtı.

Reuters'ın analizine göre Türkiye, mayıs ayında gerçekleşecek önemli seçimler öncesinde iki ekonomik yol arasında seçim yapacak: sıkı devlet denetimli bir ekonomi veya liberal ekonomi politikalarına dönüş. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 20 yıllık iktidarı ve ekonomik politikaları, yatırımcıların ve piyasaların dikkatini çekiyor. Uluslararası yatırımcılar, muhalefetin seçimleri kazanması durumunda Türk varlıklarında artış bekliyor. Ancak, ekonomideki köklü değişiklikler belirsizlikler yaratıyor. Türk Lirası'nın değer kaybı, enflasyonun yükselmesi ve sosyal yardım harcamalarının artması ekonomik zorlukları gösteriyor. Yabancı yatırımcıların Türkiye piyasalarından çekilmesi ve yerli yatırımcıların borsaya yönelmesi de dikkat çekici. Türkiye'nin ekonomik istikrarı ve seçim sonuçlarının getireceği potansiyel değişiklikler, uluslararası ve yerel düzeyde yakından izleniyor.

Türk Lirası'nda yaşanan değer kaybı ve Merkez Bankası'nın düşük net rezervleri nedeniyle dolar/TL kuru 20 seviyesinin üzerine çıkarak tarihi bir rekor seviyeye ulaştı. Türkiye ekonomi yönetimi, TL'nin değer kaybını sınırlamak için döviz satışları ve piyasa dışı düzenlemeler uyguluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz indirim politikasına devam edeceğini belirtmesiyle döviz talebinde artış yaşandı ve bu durum kurların yükselmesine neden oldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimleri kazanmasının ardından, piyasalar yeni ekonomi yönetimi ve izlenecek politikalara odaklandı. Bu durum, dolar ve avronun Türk Lirası karşısında değer kazanmasına yol açtı. Dolar/TL kuru 20,81 seviyesini görürken, avro/TL kuru da 22,27 seviyesine ulaşarak rekorunu sürdürdü. Uzmanlar, haber akışına bağlı olarak piyasada daha fazla hareketlilik olabileceğini belirtiyor.