Merkez Bankası'nın Ocak ayı TÜFE bazlı reel kur endeksi verilerine göre, Türk Lirası'nın dolar ve Euro karşısında %43 oranında değer kaybettiği belirtiliyor. 2021'deki kur şokunun ardından dolar ve Euro kuru, enflasyonun altında kalmış durumda. Ancak, Türk Lirası'nın bu kadar düşük değerde olmasına rağmen, risklerin arttığı ve hükümetin alışılmış ekonomik politika hatalarını tekrarlaması durumunda yeni bir kur şoku yaşanabileceği ifade ediliyor. Ayrıca, 2023 yılında cari açığın 45,1 milyar dolar olduğu ve bu açığın yabancı yatırım sermayesi yerine dış borçla finanse edildiği, bu durumun dış borç stokunun artmasına ve temerrüt riskinin yükselmesine neden olduğu vurgulanıyor.
16 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, çekirdek enflasyonun, işlenmemiş gıda ürünleri, enerji, altın, içki ve tütün gibi malların fiyat artışlarını çıkardıktan sonra elde edilen TÜFE(B)'nin yıllık bazda yüzde 70,31 olduğunu belirtiyor. Bu oranın, yıllık TÜFE'den daha yüksek olduğunu ve enflasyonun direnç gösterdiğini ve artacağını ifade ediyor. Korkmaz, 2021 yılından bu yana hem TÜFE hem de çekirdek enflasyonun arttığını ve seçim dönemi nedeniyle siyasi iktidarın popülizmden vazgeçmeyeceğini, bu durumun TÜFE artışını sürdüreceğini öne sürüyor.
5 Mart 2024

Merkez Bankası, yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 22,3’ten yüzde 58’e çıkardı. Bu durum, bazı ekonomistler tarafından olumlu karşılanırken, bazıları tarafından eleştirildi. Eleştiriler genellikle, bu yüksek enflasyon tahmininin Türkiye ekonomisindeki mevcut sorunları ve politikaların çelişkilerini vurgulamaktaydı. Öte yandan, bazı ekonomistler, Merkez Bankası'nın gerçekçi bir tahminde bulunduğunu ve bu durumun kredibilite açısından olumlu olduğunu belirtti.
27 Temmuz 2023

Türkiye'nin 2023 yılı sonu itibarıyla 500 milyar dolarlık dış borcu bulunmaktadır ve bu borçlarını zamanında ve faizleriyle ödemektedir. Ülkenin finansal sisteminde kullanılabilir 164 milyar dolar döviz ve altın bulunuyor. Türkiye'nin cari açığı azalmakta ve bütçe açığı düşük seviyelerde seyretmekte, bu da ekonomik istikrarın göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Yazar, Türkiye'nin IMF'ye ihtiyacı olmadığını ve IMF'nin müdahalesinin gereksiz olacağını savunmaktadır.
23 Nisan 2024

Ekonomist Mahfi Eğilmez, dolar/TL kurunun rekor seviyelere ulaşmasının ardında yatan sebepleri ele aldı. Eğilmez, Merkez Bankası'nın faiz indirimleri ve hükümetin piyasa müdahaleleri gibi yanlış politikaların enflasyonun yükselmesine ve döviz kurlarının oynaklığının artmasına yol açtığını belirtti. Ayrıca, ekonominin seçimlere endeksli yürütülmesinin ve popülist yaklaşımların ekonomik istikrarsızlığı artırdığını ifade etti. Eğilmez, dolar/TL kurunun artık normal düzeyine geldiğini ve ekonomi politikasının yanlış yönetilmesinin sonuçlarının şimdi ortaya çıktığını vurguladı.
7 Haziran 2023

Veysel Ulusoy, Türkiye'nin döviz kuru politikalarının ülke ekonomisine zarar verdiğini savunuyor. Ulusoy, ucuz döviz kurunun üretimi baltaladığını, yüksek döviz kurunun ise enflasyon yarattığını belirtiyor. Ayrıca, sıcak parayı çekme amacıyla yürütülen para politikalarının uzun vadede ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediğini ve gelir eşitsizliğini artırdığını ifade ediyor. Ulusoy, sanayi, verimlilik ve teknoloji politikalarının eksikliğine dikkat çekerek, ithal ikamesi gibi stratejilerin önemine vurgu yapıyor.
19 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin cari açık sorununu çözmesi için üretimde ithal ara malı ve hammadde kullanımını azaltması gerektiğini belirtiyor. Özel sektör yatırım yapmadığı için devletin pamuk ve iplik gibi ürünlerin üretimine teşvik vermesi gerektiğini savunuyor. Ayrıca, Türkiye için uygun kur rejiminin yönetimli dalgalanma veya yarı sabit kur rejimi olabileceğini ve bu değişiklikler için Merkez Bankası'nda reform yapılması gerektiğini öne sürüyor.
14 Şubat 2024

Ekonomistler, Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı aylık yüzde 2,97 ve yıllık yüzde 49,38 enflasyon verilerini değerlendirdi. İris Cibre, verilerin dezenflasyonist bir sürece girilmediğini gösterdiğini belirtirken, Barış Soydan Merkez Bankası yönetimini eleştirdi. Mustafa Sönmez ise enflasyonun beklentilerin üzerinde olduğunu vurguladı. Ekonomistler, yüksek enflasyonun nedenleri arasında eğitim, sigara ve kira artışlarını gösterdi.
3 Ekim 2024

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan'ın sunduğu 2024 yılı ilk enflasyon raporunda, yıl sonu enflasyon beklentileri açıklandı. Ekonomistlerden Özgür Demirtaş, erken faiz indirimi konusunda uyarıda bulunurken, Uğur Gürses sunumu olumlu buldu. Veysel Ulusoy ise enflasyonun doğru ölçülüp yanlış sunulduğunu iddia etti. Ekonomistlerin görüşleri arasında, Merkez Bankası'nın faiz politikasına yönelik eleştiriler ve enflasyonla mücadelenin yetersizliği vurgulandı.
8 Şubat 2024

Esfender Korkmaz'ın yazısında, Türkiye'nin siyasi haklar, sivil özgürlükler ve yolsuzluk algısı açısından dünya genelinde olumsuz bir imaja sahip olduğu belirtiliyor. Ülkenin yatırım yapılabilirlik statüsünün düşük olduğu, yabancı ve yerli sermayenin çekildiği, dış borç risklerinin yüksek olduğu ve gelir dağılımındaki adaletsizliğin arttığı vurgulanıyor. Bu durumun Türkiye'nin ekonomik büyümesini ve uluslararası itibarını olumsuz etkilediği ifade ediliyor.
27 Şubat 2024

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P Global, Türkiye'nin ekonomik durumuna dair değerlendirmelerde bulundu. S&P'nin kıdemli direktörü Frank Gill, Türkiye'de enflasyonun tek haneli rakamlara düşmesinin birkaç yıl alacağını ve en zor kısmın hala gelmediğini belirtti. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise en kötüsünün geride kaldığını ve enflasyonun düşmeye devam edeceğini ifade etmişti. S&P, Türkiye'nin kredi notunu 'B+'dan 'BB-'ye yükseltirken, enflasyonun 2027'den önce tek haneye inmeyeceğini öngörüyor.
5 Kasım 2024

TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, Ekonomik Araştırma Forumu konferansında yaptığı konuşmada, iç talebin güçlü olması nedeniyle Merkez Bankası'nın enflasyon tahmininin gerçekleşmeyeceğini ifade etti. Altınsaç, geçen yılın temmuz ve ağustos aylarında daha güçlü bir faiz artışı yapılması gerektiğini belirterek, mevcut politikaların yetersiz olduğunu ve maliye politikalarının daha fazla destek vermesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, reel sektörde son 10 yılda bir verimlilik artışı olmadığını, bu durumun Türk Lirası'nın değeriyle ilgili olmadığını dile getirdi.
24 Şubat 2024

Şeref Oğuz, Türkiye'nin heterodoks ekonomi politikaları nedeniyle yaşanan ekonomik sorunlara dikkat çekiyor. 1,9 trilyon TL'lik bütçe açığı, 818 milyar liralık Merkez Bankası zararı ve KKM ilave yüklerine işaret ederek, politika faizinin geç artırılmasının enflasyon ve döviz kuru üzerinde olumlu bir etki yaratmadığını belirtiyor. Oğuz, bu durumu gaflet ve cehalet ötesi bir hıyanet olarak nitelendiriyor ve yanlış politikaların sonuçlarına dair sorumluluğun kim tarafından üstlenileceğini sorguluyor.
19 Nisan 2024

Türkiye'de döviz talebinin artması ve TL'nin değer kaybetmesiyle kurlar yükseliyor ve bu durum Merkez Bankası'nın rezervlerindeki erimeyi hızlandırıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, faiz indirimlerinin devam edeceğini belirtiyor ve iktidar, piyasada kontrol sağlamak için çeşitli düzenlemeler yapıyor. Merkez Bankası, seçim sonrası ilk haftada üç yeni düzenleme gerçekleştirdi. Ekonomistler ve piyasa oyuncuları, bankada döviz hesabı olan vatandaşların olumsuz gelişmelere hazırlıklı olmaları gerektiğini ifade ediyorlar. Prof. Öner Günçavdı, bu durumun adı konmamış bir sermaye kontrolü olduğunu ve Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığını kazanması halinde Türkiye'nin kredi açığının büyüyeceğini, bu durumun vatandaşa vergi yoluyla kaynak yaratma yükümlülüğü getireceğini belirtiyor.
19 Mayıs 2023

Merkez Bankası, politika faizini yüzde 15'ten yüzde 17,5'e yükseltti. Banka, toplantı özetinde vergi düzenlemeleri ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın enflasyon üzerinde olumsuz etki yapacağını belirtti. Ayrıca, dış yatırımların fiyat istikrarına güçlü katkı sağlayacağı ifade edildi. Bu bağlamda, Türkiye'nin Körfez ülkelerinden 25 milyar dolarlık yatırım çekme hedefi olduğu belirtildi.
20 Temmuz 2023

Merkez Bankası haziran toplantısında faizi yüzde 50’de sabit tutarak kararlılık mesajı verdi. Elektriğe yapılan yüzde 38 zam enflasyonist baskıyı artırabilirken, Merkez Bankası ek tedbirlerle bu olasılıklara hazır olduğunu belirtiyor. Türkiye'nin FATF gri listesinden çıkması, uluslararası alanda itibarını artırarak yabancı yatırımları ve ilişkileri güçlendirebilir. TLREF'in yükselmesi, dolar, euro ve altına yönelimi zayıflatırken, Türk Lirası carry pozisyonlarının artması kısa vadeli yatırımlarda dalgalanmalara yol açabilir.
30 Haziran 2024

MIT'den Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Türkiye Merkez Bankası'nın döviz ve altın rezervlerindeki ciddi düşüşe dikkat çekti. Son iki ayda rezervler 25 milyar dolar azaldı ve net rezervler 21 yıl sonra ilk kez negatif değere düştü. Acemoğlu, ekonomideki sorunların temelinde bu azalan rezervlerin yattığını ve mevcut şartlarda durumun sürdürülemez olduğunu ifade etti. Ayrıca, Kur Korumalı Mevduat (KKM) sisteminin bütçeye yük getirdiğini ve Türkiye'de paralel kurların oluştuğunu, bu durumun 1990'lara dönüş anlamına geldiğini belirtti.
27 Mayıs 2023

Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü (OECD), 'Ekonomik Görünüm' raporunda Türkiye'nin 2023 yılı büyüme beklentisini yüzde 4,3'ten yüzde 4,5'e, enflasyon beklentisini ise yüzde 52,1'den yüzde 52,8'e yükseltti. Ayrıca, 2024 yılı için enflasyon tahmini yüzde 39,2'den yüzde 47,4'e çıkarıldı. Raporda, sıkılaşan para politikasının ve yüksek enflasyonun tüketimi zayıflatacağı, fakat Türkiye'nin ihracatının 2025'te güçleneceği öngörülüyor.
29 Kasım 2023

Merkez Bankası'nın faiz oranını sabit tutma kararı, ekonomistler arasında farklı yorumlara neden oldu. Tunç Şatıroğlu, bu kararı 'enflasyon lobisinin kazanması' olarak değerlendirirken, Mahfi Eğilmez asıl önemli olanın faiz değil, enflasyonu kontrol altına almak olduğunu belirtti. Ekonomistler, Merkez Bankası'nın enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşunun sıkılaştırılacağını ifade etti. Ocak ayı enflasyonunun %6.7, Şubat ayının ise %5 civarında gerçekleşmesi bekleniyor, ancak yıl sonu beklentileri Merkez Bankası'nın tahminlerinin 7 puan üzerinde.
22 Şubat 2024

Financial Times, Türkiye'deki seçim sonuçlarını ve ekonomik durumu ele alarak, Türkiye'nin ekonomik ve demokratik geleceği için endişelerini ifade etti. Merkez Bankası'nın döviz rezervlerinde yaşanan düşüş ve net rezervlerin negatif seviyeye düşmesi, yüksek enflasyon oranları ve heterodoks ekonomi politikaları yabancı yatırımcıların ülkeden ayrılmasına yol açtı. Ayrıca, Türkiye'nin parlamenter demokrasisinin yerini alan cumhurbaşkanlığı sistemi ve eşit olmayan seçim koşulları, muhaliflerin durumu ve medya üzerindeki hükümet kontrolü gibi konulara değinildi.
29 Mayıs 2023
İşaretlediklerim