Esfender Korkmaz, Türkiye'de yaşanan ekonomik krizin çok yönlü olduğunu ve sadece ekonomik değil, aynı zamanda demokratik, hukuki ve güven bunalımı boyutlarına da sahip olduğunu belirtiyor. Korkmaz, hükümetin krizi kısa dönemli politikalar ve algı yönetimi ile çözmeye çalıştığını, ancak bu yaklaşımın yetersiz olduğunu ifade ediyor. Merkez Bankası başkanı ve Hazine ve Maliye Bakanının değişiminin dış piyasalarda olumlu algı yaratmak için yapıldığını, ancak bu adımların yeterli olmadığını vurguluyor. Korkmaz, gerçek bir istikrar programının hayata geçirilmesinin önemine dikkat çekiyor.
13 Mart 2024

Türkiye'de seçimlerin ardından ekonomik durumun nasıl iyileştirileceği tartışılmaktadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'i ekonomi yönetimine getirmeyi düşünüyor. Uzmanlar, Türkiye'nin ekonomik politikalarının risk taşıdığını ve zorlu önlemler gerektirebileceğini belirtiyor. Merkez Bankası'nın döviz rezervleri negatif bölgeye düşmüş durumda. Analistler, faiz oranlarını yükseltmek veya Türk Lirası'nın değer kaybına izin vermek arasında bir seçim yapılması gerektiğini ifade ediyor. Ayrıca, Şubat ayındaki depremlerin ekonomi üzerindeki etkisi ve hükümetin faiz oranlarını yükseltme zorunluluğu da gündemde.
31 Mayıs 2023

Esfender Korkmaz, 2003 yılından sonra Türkiye'ye gelen yabancı sermayenin çoğunlukla kârlı işletme ve banka alımlarında yoğunlaştığını, fiziki yatırımların ise sınırlı kaldığını belirtiyor. 2023 yılında Türkiye'ye 6,2 milyar dolar yabancı sermaye girişi olurken, 6,9 milyar dolar yerli sermaye çıkışı yaşandı. Korkmaz, yabancı sermaye çekmek için sıcak para ve spekülatif sermayeyi kontrol altına almanın, devletin kurumsal yapısını güçlendirmenin ve mülkiyet güvencesini sağlamanın, ayrıca daha yüksek teşvikler sunmanın önemini vurguluyor.
26 Mart 2024

Ekonomist Uğur Gürses, döviz kurlarındaki son artışın kur korumalı mevduat (KKM) maliyetini artıracağını ve en iyi senaryoda bile Türkiye'nin ekonomik yükünün en az 300 milyar TL artacağını ifade etti. Gürses, 26 Mayıs itibariyle 125 milyar dolarlık KKM stoku ve dolar/TL kuru 19,90 seviyesinden yola çıkarak, yüzde 17,5'lik bir kur artışı ve yüzde 35'lik bir faiz oranı varsayımıyla bu maliyet artışını hesapladı. Bu durum, önümüzdeki altı ay içinde hazinenin üstleneceği maliyetin 260 milyar TL olacağını gösteriyor.
9 Haziran 2023

Reuters tarafından düzenlenen ankete göre Türkiye'de aylık enflasyonun bu ay %3,8 olması ve yıllık enflasyonun baz etkisiyle %53,50'ye düşmesi bekleniyor. Ekonomistler yıl sonunda yıllık enflasyonun %41'e gerileyeceğini öngörüyorlar, bu Merkez Bankası'nın tahmininin neredeyse iki katıdır. İktidarın uzun süredir enflasyona karşı önlem almadığı ve baz etkisinin devreye girmesini beklediği belirtiliyor. Uzmanlar, seçimlere yaklaşırken enflasyondaki bu düşüşün iktidar tarafından fiyatların gerilemiş gibi gösterileceğini düşünüyor.
30 Ocak 2023

Merkez Bankası tarafından düzenlenen piyasa katılımcıları anketine göre, yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 37,77 olarak sabit kaldı, ancak 12 ve 24 ay sonrası enflasyon beklentileri bir miktar düştü. Yıl sonu politika faizi beklentisi yüzde 8,73'e yükseldi. Dolar/TL kuru için yıl sonu beklentisi 23,15 TL'ye, 12 ay sonrası için ise 24,08 TL'ye çıktı. 2023 ve 2024 yılı büyüme beklentilerinde ise bir değişiklik olmadı ve sırasıyla yüzde 3,5 ve yüzde 4,4 olarak kaldı.
19 Nisan 2023

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul'da düzenlenen Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi forumunda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin makroekonomik politika ve yapısal reform gündemine değindi. Türkiye'nin kredi risk priminin düşüşünü ve yatırımcı güveninin geri dönüşünü vurgulayan Şimşek, fiyat istikrarını sağlama ve enflasyonu tek haneli rakamlara indirme hedeflerini belirtti. 2024 yılı ortasından itibaren dezenflasyon sürecinin başlayacağını ve 2026 yılında enflasyonun tek haneye düşürüleceğini ifade etti. Türkiye İstatistik Kurumu'nun ekim ayı enflasyon oranını %61,36 olarak açıklamasına karşın, Enflasyon Araştırma Grubu'nun oranı %126,18 olarak kaydettiği belirtildi.
12 Kasım 2023

Merkez Bankası'nın haziran ayında gerçekleştirdiği piyasa katılımcıları anketine göre, yıl sonu TÜFE artış beklentisi %38,55 olarak belirlendi. Dolar/TL kuru için yıl sonu beklentisi 26,18 iken, 12 ay sonrası için bu beklenti 28,99'a yükseldi. Ayrıca, cari işlemler açığı beklentisi de artarak 40,3 milyar dolar oldu. Merkez Bankası'nın eski başekonomisti Hakan Kara, ankete daha gerçekçi tahminlerde bulunan katılımcıların dahil edilmesi gerektiğini önerdi.
16 Haziran 2023

Ozan Gündoğdu, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) seçim öncesinde döviz rezervlerini kullanarak döviz kurunu kontrol altında tutmaya çalıştığını ve bu durumun ekonomik güveni sarsabileceğini belirtiyor. Gündoğdu, mevcut politik sistemin, tek bir kişinin endişelerine odaklanması nedeniyle ekonomik kurumların uzun vadeli hedeflere ulaşmasının mümkün olmadığını savunuyor. Yazara göre, ekonominin düzelmesi için politik düzenin değişmesi gerekmektedir.
20 Mart 2024

Ekonomist Ali Ağaoğlu, Merkez Bankası'nın faiz kararının yetersiz olduğunu belirtti ve yabancı yatırımcıların Türkiye'de risk gördüğü için döviz girişi olmayacağını ifade etti. Ağaoğlu, borsa kısmında ise 'akbaba' olarak adlandırılan fonlardan giriş beklediğini söyledi. Ayrıca, Türkiye'nin kredi notunun 'yüksek riskli' seviyesine düşme riskinin olduğunu belirtti.
26 Haziran 2023

Burcu Aydın Özüdoğru, baz ve mevsimsel etkiler nedeniyle yaz döneminde yıllık enflasyonda sert düşüşler yaşanacağını, ancak bu dönemin yoğun riskler barındırdığını belirtti. En büyük riskin, enflasyon oranlarının hızlı düşmesiyle Merkez Bankası'na faiz indirim taleplerinin artması olduğunu vurguladı. Ayrıca, hükümetin enflasyonla mücadeleye yeterli desteği vermemesi ve kamu harcamalarında yeterli sıkılaşmanın sağlanamamasının da risk oluşturduğunu ifade etti. Enflasyonla mücadelede esas sürecin 2025 yılında verileceğini ve hükümetin yapısal politikaları hayata geçirmesi gerektiğini belirtti.
5 Temmuz 2024

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme tahminini 2024 yılı için yüzde 2,7 olarak açıkladı ve 2025 yılı için yüzde 3 büyüme öngörüsünde bulundu. EBRD, bu düşüşün nedenini enflasyonla mücadele kapsamında para ve maliye politikasında sıkılaşmanın devam etmesine bağladı. Raporda, Türkiye'nin daha ortodoks politikalara geri dönmesinin yerli ve uluslararası yatırımcılar arasında güveni artırdığı ve ülke notunun yükseldiği belirtildi. Ayrıca, yüksek enflasyon, Avrupa’daki yavaş büyüme ve jeopolitik gerginlikler gibi risklerin sürdüğü vurgulandı.
15 Mayıs 2024

Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü (OECD), Türkiye için 2024 ve 2025 yıllarına yönelik ekonomik tahminlerini güncelledi. OECD, Türkiye'nin 2024 büyüme tahminini yüzde 3,4'ten yüzde 3,2'ye, 2025 büyüme tahminini ise yüzde 3,2'den yüzde 3,1'e düşürdü. Enflasyon tahminleri ise 2024 için yüzde 56'ya, 2025 için yüzde 29,1'e yükseltildi. Raporda, Türkiye'de enflasyonun hedeflenen seviyeye gerilemesi için sıkı para politikasının 2025'te de sürdürülmesi gerektiği belirtildi.
25 Eylül 2024

Merkez Bankası, yılsonu enflasyon tahminini 2 puan artırarak, bu artışın 1,8 puanını enflasyon ana eğilimindeki bozulmaya bağladı. Bu bozulma, ürün ve hizmet fiyatlarının beklentilerin üzerinde artması olarak tanımlanıyor. Ayrıca, çıktı açığı ve gıda fiyatları da enflasyon görünümünü yukarı çeken diğer önemli faktörler arasında yer alıyor. Merkez Bankası, iç talebin soğumadığı bir ortamda faiz artışlarının sınırlı etkisi olduğunu ve ekonominin 2025-26 yıllarında daha düşük büyümesi gerektiğini belirtiyor.
10 Mayıs 2024

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) yönetimi ile bir araya gelerek bankacılık sektörünün durumu, enflasyon görünümü ve para politikasındaki son gelişmeleri ele aldı. Karahan, 2024'ün ikinci yarısında dezenflasyonun sağlanacağını ve aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek sıkı parasal koşulların devam edeceğini belirtti. Ayrıca, Merkez Bankası'nın yaptığı bir ankette dolar ve enflasyon beklentisinin yükseldiği bilgisi paylaşıldı.
2 Nisan 2024

Merkez Bankası, ekonomistlerin önerileri doğrultusunda, ek sıkılaşma ihtimaline dair piyasaları bilgilendirerek önemli bir adım attı. Bu hamle, son aylarda artan portföy çıkışlarını durdurmayı, döviz kuru üzerindeki baskıyı azaltmayı ve rezervlerini yeniden inşa etmeyi amaçlıyor. Ayrıca, yerel seçimler öncesinde faiz artışı kararı alarak, enflasyonla mücadelede siyasi desteğin olduğunu ve piyasalarda güven ortamının yeniden inşa edilmesi gerektiğini vurguladı. Şimdi, bu kararın hükümetin ekonomi ve yapısal politikalarıyla desteklenmesi bekleniyor.
22 Mart 2024

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye ekonomisinin döviz kuru açısından istikrarlı bir döneme girdiğini ifade etti. Merkez Bankası'nın yıl başından bu yana döviz kuru baskısını azaltmak için 10 milyar doların üzerinde rezerv harcadığı, buna rağmen doların 32, avronun ise 35 TL'ye ulaştığı belirtildi. Yılmaz, ekonomideki olumlu gelişmelerin kredi değerlendirme kuruluşlarını da etkilediğini, siyasi belirsizliklerin sona erdiğini ve ekonomik politikaların daha sağlıklı bir şekilde izlendiğini savundu. Ayrıca, enflasyonla mücadele için yeni bir politika seti belirlendiğini ve 2026'da enflasyonun tek haneye düşeceğini öngördü.
9 Mart 2024

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, döviz piyasasındaki son dalgalanmaların geçici olduğunu ve Türkiye'nin ekonomik politikalarının güçlü olduğunu ifade etti. Fitch tarafından Türkiye'nin kredi notunun 'B'den 'B+'ya yükseltilmesi ve görünümünün nötrden pozitife çevrilmesi, bu politikaların bir yansıması olarak değerlendirildi. Şimşek, fiyat istikrarının sağlanmasının birinci öncelik olduğunu, büyümenin dengelenmesi sürecinin iyi gittiğini ve cari açığın GSYİH'nın %3'ünün altına inme yolunda olduğunu belirtti. Ayrıca, seçimler sonrası Türkiye'nin orta vadeli programını sürdürme konusunda uzun bir döneme sahip olacağını ve Merkez Bankası'nın enflasyonu düşürme konusunda kararlı olduğunu ifade etti.
11 Mart 2024

Türkiye'de son iki ayda döviz mevduatlarından 27,7 milyar dolar çıkış yaşandı. Ekonomistler ve bankacılar, bu paranın bir kısmının 'yastık altına' veya yurt dışına aktığına, kiralık kasa talebinin arttığına dikkat çekiyor. Merkez Bankası'nın bankalara uyguladığı baskı ve düşük faiz oranları, döviz hesaplarından çıkışı tetikleyen faktörler arasında gösteriliyor. Borsanın da volatil bir seyir izleyeceği ve yatırımcıların bu durumdan etkileneceği belirtiliyor. Ayrıca, seçim sonrası ekonomi politikalarının nasıl şekilleneceği konusunda farklı senaryolar tartışılıyor.
6 Ocak 2023

Kredi derecelendirme kuruluşu S&P Global Ratings, Türkiye'nin ekonomik politikalarını sürdürmesi halinde 2025 sonunda dolar kurunun 43 lira olacağını tahmin ediyor. Kuruluş, Türkiye'de nominal kredi büyümesinin 2024'te yüzde 40'a düşeceğini ve bu durumun ekonomik dengelenmeye yardımcı olacağını belirtiyor. Ayrıca, enflasyonun düşürülmesi ve cari açığın azaltılması gibi faktörlerin Türkiye'nin ekonomik risklerini azaltacağını ve döviz rezervlerinin yeniden oluşturulmasına katkı sağlayacağını ifade ediyor.
11 Mayıs 2024
İşaretlediklerim