ABD'deki araştırmacılar, öfke anlarının kalp krizi riskini nasıl artırdığını inceledi. Çalışma, 280 genç yetişkin üzerinde yapıldı ve katılımcılardan öfke, kaygı ve üzüntü hissi uyandıran anıları hatırlamaları istendi. Sonuçlar, öfke durumunda damarların genişleme kabiliyetinin azaldığını gösterdi, bu da kalp krizi riskiyle doğrudan ilişkilendirildi. Araştırmanın sonuçları Amerikan Kalp Birliği Dergisi'nde yayımlandı.
1 Mayıs 2024

ABD'deki Rush Üniversitesi'nin yaptığı araştırma, geceleri dış mekanda yapay ışığa maruz kalmanın 65 yaş altındakilerde Alzheimer hastalığına yakalanma riskini artırdığını ortaya koydu. Araştırma, ülke genelinde 48 eyalette ışık kirliliği oluşturan etkenleri inceledi ve yapay ışığın biyolojik saati ve uyku düzenini bozarak bilişsel gerilemeye yol açabileceğini belirtti. Uzmanlar, yapay ışığın olumsuz etkilerini azaltmak için karartma perdesi veya göz bandı kullanılmasını öneriyor.
6 Eylül 2024

Türkiye'de yapılan bir araştırma, ülkedeki kalp yetersizliği hastalığının durumunu ortaya koydu. 2016-2022 yılları arasında 2 milyon 722 bin 151 kişi üzerinde yapılan çalışma, Türkiye'de her yüz kişiden ikisinin kalp yetmezliği hastası olduğunu ve hastalığın Avrupa ülkelerine kıyasla 8-10 yıl daha genç yaşta başladığını gösterdi. Araştırma, kalp yetersizliği sıklığının kadınlarda erkeklere göre daha yüksek olduğunu ve genç hastaların prevalansının endişe verici olduğunu belirtti. Ayrıca, düşük sosyoekonomik koşullarda yaşayan hastaların hayatta kalma oranının yüksek olduğu ve sağlık sigortası sisteminin (SGK) bu durumda kritik bir rol oynadığı tespit edildi.
9 Şubat 2024

Bristol Üniversitesi Kişisel Finans Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, düzenli olarak para biriktirmek insanların daha rahat uyumasını sağlıyor. Araştırma, birikim yapan kişilerin daha az maddi kaygı taşıdığını ve bu nedenle daha iyi uyuduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca, tasarruf yapmanın ruh sağlığına da olumlu etkileri olduğu belirtiliyor. Araştırma, her 10 kişiden altısının para biriktirme eğiliminde olduğunu gösteriyor.
10 Temmuz 2024

Oxford Üniversitesi'nde yapılan yeni bir araştırma, doğru yaşam tarzı stratejileri ile genetik eğilimi yüksek olan bireylerin bile Alzheimer'a yakalanma riskini önemli ölçüde azaltabileceğini ortaya koyuyor. Özellikle 50'li yaşlardan sonra vegan ağırlıklı beslenme, minimal işlenmiş gıdalar, kompleks karbonhidratlar, sağlıklı yağlar ve düzenli egzersiz gibi faktörlerin Alzheimer'la mücadelede etkili olduğu belirtiliyor. Ayrıca, derin uyku fazlarının düzenliliği ve yoğunluğunun da bunama ile mücadelede önemli olduğu vurgulanıyor.
1 Temmuz 2024

Türkiye'de diyabet hastalarının sayısı 12 milyona ulaşmış durumda ve her 10 yılda bir yüzde 100 artış gösteriyor. Endokrinoloji ve metabolizma uzmanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, 45 yaş altı kalp krizlerinin arkasında preklinik diyabet ve insülin direncinin bulunduğunu belirtiyor. Diyabetin damar hasarı gibi ciddi komplikasyonlara yol açtığı, ancak iyi yönetildiğinde bu hasarların önüne geçilebileceği vurgulanıyor. Diyabet tedavisinde teknolojik gelişmeler, özellikle sürekli glukoz ölçüm sistemleri (CGM) ve insülin pompaları, hastaların yaşam kalitesini artırıyor.
19 Nisan 2024

Avustralya'daki Flinders Üniversitesi'nden bir araştırma ekibi, gece boyunca parlak ışığa maruz kalmanın ve gündüz yeterince gün ışığı almamanın erken ölüm riskini artırabileceğini belirtti. Araştırma, Britanya'da 88 bin 905 kişinin ışık sensörlerinden elde edilen verileri analiz ederek, gece yüksek ışığa maruz kalmanın ölüm riskini yüzde 21 ila yüzde 34 arasında artırdığını, gündüz yüksek ışığa maruz kalmanın ise bu riski yüzde 17 ila yüzde 34 oranında azalttığını ortaya koydu. Araştırmacılar, sirkadiyen ritmin bozulmasının diyabet, obezite ve kardiyovasküler hastalıklar gibi sağlık sorunlarına yol açabileceğini vurguladı.
18 Kasım 2024

University College London'dan (UCL) yapılan yeni bir çalışma, kalp damar rahatsızlıklarının demans için giderek daha önemli bir risk faktörü haline geldiğini ortaya koydu. Çalışma, 1947 ile 2015 yılları arasında toplanan verilerle dünyanın dört bir yanından 27 araştırma makalesini analiz etti. Bulgular, düşük eğitim düzeyi ve sigara içmenin demans riskine katkısının azaldığını, buna karşın obezite, diyabet ve kalp damar hastalıklarının oranlarının arttığını gösterdi. UCL'de psikiyatri profesörü Naaheed Mukadam, hipertansiyonun demans riskine en çok katkıda bulunan faktör olduğunu belirtti.
28 Haziran 2024

TikTok'ta uyku hakkında bilgiler veren Dr. Dustin Portela ve Uyku Araştırmaları Dergisi'nde yayınlanan bir makale, sabahları alarmı ertelemenin uyku kalitesini kötüleştirmediğini veya kişiyi daha yorgun hale getirmediğini belirtiyor. Araştırmalar, alarmı ertelemenin aslında kişinin daha dinç uyanmasına yardımcı olabileceğini ve sabahları 30 dakika ertelemenin uyku kalitesini bozmadığını gösteriyor. Uzmanlar, alarmı bir yarım saat erkene kurmanın, ertelemenin keyfini çıkarırken gecikmeyi önleyebileceğini öneriyor.
26 Şubat 2024

Fransa'da yapılan bir araştırma, kafein tüketiminin demans ve Alzheimer hastalığının ilerleme riskini azaltabileceğini ortaya koydu. 2010-2015 yılları arasında hafif bilişsel bozukluk veya Alzheimer teşhisi almış 263 kişinin verileri incelendi. Araştırma, düşük kafein tüketiminin hafif bilişsel gerileme riskini artırdığını ve beta-amiloid protein birikimiyle ilişkili olduğunu buldu. Ancak, kafein tüketiminin Alzheimer semptomları üzerindeki etkilerini tam olarak anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğu belirtildi.
15 Ekim 2024

Bilim insanları, uzun süre otokontrol uygulayan kişilerin yorgunluk ve agresiflik yaşadığını belirledi. Araştırma, 44 katılımcının EEG başlığı takarak duygusal videolar izlediği ve tepkisiz kalmaları istendiği bir deneyle gerçekleştirildi. Sonuçlar, otokontrol uygulayanların beyinlerinde delta dalgası aktivitelerinin arttığını ve daha agresif tepkiler verdiklerini gösterdi. Bu bulgular, otokontrolün kişinin topluma uyum sağlama becerisini etkileyebileceğini ortaya koyuyor.
13 Kasım 2024

Son araştırmalar, 2050 yılına kadar dünya çapında yaşam beklentisinin erkeklerde 4,9 yıl, kadınlarda ise 4,2 yıl artacağını öngörüyor. Bu artış, bulaşıcı hastalıklar, yenidoğan ve sindirim hastalıkları, kardiyovasküler rahatsızlıklar ve COVID-19 gibi salgınların etkisini azaltan halk sağlığı girişimlerine bağlanıyor. Araştırmacılar, daha az gelişmiş ülkelerdeki insanların yaşam beklentisinin gelişmiş ülkelere yaklaşacağını belirtiyor. Ancak, insanların daha uzun yaşamasıyla sağlıksız geçirecekleri yılların da artması bekleniyor.
21 Mayıs 2024

Washington Üniversitesi Sağlık Ölçümleri ve Değerlendirme Enstitüsü tarafından yürütülen uluslararası bir araştırma, Covid-19 salgınının 2019 ile 2021 yılları arasında dünya genelinde beklenen yaşam süresini 1,5 yılı aşkın süreyle azalttığını ortaya koydu. Araştırmacı Dr. Austin E. Schumacher, salgının yetişkinler üzerinde derin etkiler bıraktığını ve ülkelerin yüzde 84'ünde beklenen yaşam süresinin azaldığını belirtti. Bu durum, yeni patojenlerin potansiyel yıkıcı etkilerini gözler önüne seriyor.
13 Mart 2024

Avustralya'da Sydney Üniversitesi tarafından yürütülen bir araştırma, 40 yaş üstü 29 bin 836 obez bireyin sağlık verilerinin sekiz yıl boyunca izlenmesi sonucunda, akşam saatlerinde yapılan orta ila şiddetli fiziksel aktivitelerin erken ölüm ve kalp-damar hastalıklarından ölüm riskini düşürdüğünü ortaya koydu. Araştırmada, giyilebilir cihazlar kullanılarak katılımcıların egzersiz zamanları sabah, öğleden sonra ve akşam olarak sınıflandırıldı. Ayrıca, akşam egzersizlerinin tip 2 diyabete karşı da en koruyucu egzersiz olduğu belirlendi.
15 Nisan 2024

Çinli araştırmacılar tarafından yapılan bir çalışma, haftada 2 litre veya daha fazla yapay tatlandırıcılı içecek tüketmenin atriyal fibrilasyon riskini yüzde 20 artırdığını gösterdi. Atriyal fibrilasyon, inme riskini artıran ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir durum. Çalışma, şekerli içeceklerin riski yüzde 10, saf meyve sularının ise yüzde 8 oranında azalttığını buldu. Araştırma, sağlıklı alternatifler olarak şekersiz ürünlerin tercih edilmesi gerektiğini vurguluyor.
9 Mart 2024

Osman Müftüoğlu, nanoplastiklerin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekiyor. Yazısında, bu mikroskobik plastik parçacıkların kalp krizi ve felç riskini arttırdığını belirtiyor. Ayrıca, insanların çevreyi kirletmesinin sonuçlarına değinerek, atık maddelerin doğal şartlar altında temizlenemeyecek kadar fazla olduğunu ve bu durumun insan sağlığını tehdit ettiğini vurguluyor.
16 Mart 2024

Dünya Sağlık Örgütü ve NCD Risk Faktörü İşbirliği'nden bilim insanları, 1990'dan 2022'ye kadar diyabet hastalarının sayısının iki katına çıkarak dünya genelinde 800 milyonu aştığını belirtti. Araştırma, diyabet oranlarının düşük ve orta gelirli ülkelerde daha fazla arttığını ve diyabet vakalarının büyük bir kısmının Hindistan, Çin ve ABD gibi ülkelerde yoğunlaştığını ortaya koydu. Tip-2 diyabetin, obezite, kötü beslenme ve egzersiz eksikliği gibi faktörlerle ilişkili olduğu ve bu durumun özellikle sağlık altyapısının zayıf olduğu ülkelerde ciddi halk sağlığı sorunlarına yol açtığı vurgulandı.
14 Kasım 2024

Lancet Komisyonu tarafından hazırlanan yeni bir rapor, demans riskini artıran 14 değiştirilebilir faktörü belirledi. Bu faktörler arasında işitme kaybı, yüksek tansiyon, sigara içmek, obezite, depresyon, fiziksel hareketsizlik, diyabet, aşırı alkol tüketimi, travmatik beyin hasarı, hava kirliliği, sosyal izolasyon, görme kaybı ve yüksek kolesterol bulunuyor. Raporda, bu risk faktörlerinin ele alınmasıyla demans vakalarının neredeyse yarısının geciktirilebileceği veya önlenebileceği belirtiliyor. Ayrıca, demans riskini azaltmak için sağlıklı yaşam alışkanlıklarının benimsenmesi gerektiği vurgulanıyor.
4 Ağustos 2024

AXA sigorta şirketi tarafından yapılan bir ankete göre, dünya genelinde ruh sağlığı bozuklukları artış gösteriyor. Türkiye, yüzde 38'lik oranla ruh sağlığı bozukluğu yaşayan ülkeler arasında ikinci sırada yer alıyor. Araştırma, özellikle gençler arasında ruh sağlığı sorunlarının daha yaygın olduğunu belirtiyor. 18-24 yaş arası gençlerin yüzde 43'ü ruhsal bir hastalığı olduğunu ifade ederken, bu oran 65-75 yaş arası katılımcılarda yüzde 14'e düşüyor.
11 Mart 2024

Güncel bir çalışmaya göre, her gün 40 dakika orta ila yüksek yoğunlukta egzersiz yapmak, 10 saatlik hareketsiz oturma süresinin etkilerini dengeleyebiliyor. Araştırma, dört farklı ülkeden 44 bin 370 kişiyi içeren dokuz farklı çalışmanın meta-analizine dayanıyor ve katılımcıların fitness takip cihazları kullanılarak objektif veriler elde edildi. Dünya Sağlık Örgütü, haftada 150-300 dakika orta yoğunlukta veya 75-150 dakika yüksek yoğunlukta egzersiz yapılmasını öneriyor. Araştırmacılar, basit aktivitelerle hareketsizliğin zararlarının önlenebileceğini belirtiyor.
19 Eylül 2024
İşaretlediklerim