Koç Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, Türkiye'de enflasyonla mücadelede faiz artışlarının yetersiz kaldığını ve 'acı reçete' olarak adlandırılan kemer sıkma politikalarının etkilerinin seçim sonrasında hissedileceğini ifade etti. Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadelede zor bir durumda olduğunu ve yapılan faiz artışlarının ekonomik yavaşlamaya yol açsa da enflasyonu kontrol altına almak için yeterli olmadığını belirtti. Ayrıca, sermaye girişlerinin beklenen ivmeyi kazanamamasının, geçmiş politikaların yarattığı güvensizlikten kaynaklandığını vurguladı.
16 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin cari açığı ve kısa vadeli dış borçlarının döviz ihtiyacını artırdığını belirtiyor. Özel sektörün döviz pozisyon açığının yüksek olduğunu ve dolar kurunun dünya genelinde düşmediğini vurguluyor. ABD'nin faiz politikalarının dolar endeksini etkilediğini, Türkiye'de ise TL enflasyonunun yüksek seyrettiğini ifade ediyor. Korkmaz, mevcut ekonomi yönetiminin günü kurtarmaya odaklı politikalarının ekonomik kırılganlığı artırdığını savunuyor.
29 Mayıs 2024

Merkez Bankası, politika faizini yüzde 50'de sabit tuttu. Kararda, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatlarının enflasyonist baskıları canlı tuttuğu belirtildi. Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkileri yakından izleniyor. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşunun sıkılaştırılacağı ifade edildi.
27 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, açıklanan kamuda tasarruf ve verimlilik paketinin enflasyonu önlemede etkili olabilmesi için iktisadi ajanların güven duyması gerektiğini belirtti. Korkmaz, kamu ihale kanunu ve kamu-özel iş birliği anlaşmalarının eleştirildiğini, mali disiplinin sağlanamadığını ve tasarrufun altyapısının oluşturulması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, 10 milyon yabancıyı besleyen bir ülkenin yapacağı tasarrufun önemsiz olduğunu ve seçimlerin israfı kronikleştirdiğini ifade etti.
14 Mayıs 2024

Merkez Bankası, 'Herkes İçin Ekonomi' başlığı altında yayınladığı son videoda 'baz etkisi' konusunu ele alarak, yıllık enflasyonun baz etkisiyle düşmesinin önemli olmadığını vurguluyor. Videonun, gelecekteki 'Faizi indir' baskılarına karşı kamuoyu oluşturma ve belirli kesimlere mesaj verme amacı taşıdığı belirtiliyor. Ayrıca, enflasyon görünümünü değerlendirirken yıllık verilerin yanı sıra aylık enflasyon verilerinin de dikkate alınmasının önemi vurgulanıyor.
12 Mart 2024

Evren Devrim Zelyut, Merkez Bankası'nın 21 Mart toplantısında enflasyonla mücadele amacıyla sıkı para politikası uygulayarak faiz artışına gitmesi gerektiğini belirtiyor. Faiz artışının genel olarak olumsuz bir durum olduğunu ancak üretimi artıramayan ve yüksek teknoloji ürünleri ihraç edemeyen ülkeler için kaçınılmaz olduğunu ifade ediyor. Ayrıca, Merkez Bankası'nın bu toplantıda siyasi baskılara boyun eğip eğmeyeceği ve faiz artışı yaparak dolar kurunu kontrol altına alıp alamayacağı konusunda bir test olacağını vurguluyor.
18 Mart 2024

TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, Ekonomik Araştırma Forumu konferansında yaptığı konuşmada, iç talebin güçlü olması nedeniyle Merkez Bankası'nın enflasyon tahmininin gerçekleşmeyeceğini ifade etti. Altınsaç, geçen yılın temmuz ve ağustos aylarında daha güçlü bir faiz artışı yapılması gerektiğini belirterek, mevcut politikaların yetersiz olduğunu ve maliye politikalarının daha fazla destek vermesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, reel sektörde son 10 yılda bir verimlilik artışı olmadığını, bu durumun Türk Lirası'nın değeriyle ilgili olmadığını dile getirdi.
24 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'ye giren portföy yatırımlarının ve Hazine'nin uluslararası piyasalardan borçlanmasının ekonomik istikrarı sağlamak için yeterli olmadığını belirtiyor. Kısa vadeli yabancı sermaye girişlerinin (sıcak para) kur artışlarına ve ekonomik kırılganlığa neden olduğunu vurguluyor. Ekonomik istikrarın sağlanması için demokratik ve hukuki altyapının önemine dikkat çekiyor. Ayrıca, Türkiye'de finans sektörü ve sermaye piyasasının reel sektörden uzaklaştığını ve ekonomik faaliyetlerde daralma yaşandığını ifade ediyor.
12 Temmuz 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin Dünya Bankası, Avrupa Yatırım Bankası ve İslam Kalkınma Bankası'ndan 'yatırım projelerinin finansmanı' için kredi almasını eleştirdi. Kredilerin, Türkiye'nin döviz ihtiyacına kısmen çare olacağını ancak ithalat zorunluluğu nedeniyle tamamının bu amaç için kullanılamayacağını belirtti. Korkmaz, IMF'den alınacak doğrudan ve daha düşük faizli bir borçlanmanın, Dünya Bankası'na göre daha avantajlı olacağını savundu. Ayrıca, Dünya Bankası'nın projeler üzerindeki sıkı kontrolünün Türkiye'nin keyfi yatırım maliyeti hesaplamalarını engelleyeceğini ifade etti.
16 Nisan 2024

Esfender Korkmaz, son bir yılda ekonomik güven endekslerinin düşüşünü ve halkın yaşam koşullarının kötüleşmesini ele alıyor. Ekonomik güven endeksi 101,3'ten 95,8'e, tüketici güven endeksi 85,1'den 78,3'e ve reel kesim güven endeksi 105,7'den 100,5'e geriledi. Korkmaz, halkın ve üreticilerin ekonomik durumlarının bozulduğunu ve gelecekte daha da kötüleşeceğini düşündüklerini belirtiyor. Mehmet Şimşek'in politikalarının halkın güvenini kazanamadığını ve ekonomik istikrarı sağlayamadığını vurguluyor.
28 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'de uzun vadeli doğrudan yabancı yatırım sermayesi girişinin olmadığını ve cari açığın dış borçla finanse edildiğini belirtti. Sıcak paranın geldiği gibi çıkacağını ve bu durumun ekonomik kırılganlığı artırarak yeni kur şoklarına yol açacağını vurguladı. Ayrıca, Merkez Bankası ödemeler bilançosuna göre, bu yılın ilk beş ayında Türkiye'den kaynağı belirsiz 12 milyar 370 milyon dolar döviz çıktığını ifade etti. Korkmaz, rasyonel politikaların uygulanmadığını ve bu nedenle ekonomik krizin derinleştiğini savundu.
14 Temmuz 2024

Merkez Bankası, son toplantısında kendi belirlediği yüzde 5 enflasyon hedefinin gerçekçi olmadığını ve mevcut para politikası çerçevesinin enflasyon hedeflerini tutturamadığını kabul etti. Toplantı özetinde, kredi büyümesinin iç talebi artırarak enflasyon üzerinde risk oluşturduğu ve parasal sıkılaştırma sürecinin enflasyon görünümünde iyileşme sağlanana kadar devam etmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçevenin makro finansal istikrarı destekleme konusunda zayıf kaldığı ve piyasa mekanizmalarının işlevselliğini olumsuz etkilediği tespit edildi.
3 Temmuz 2023

Merkez Bankası, ekonomistlerin önerileri doğrultusunda, ek sıkılaşma ihtimaline dair piyasaları bilgilendirerek önemli bir adım attı. Bu hamle, son aylarda artan portföy çıkışlarını durdurmayı, döviz kuru üzerindeki baskıyı azaltmayı ve rezervlerini yeniden inşa etmeyi amaçlıyor. Ayrıca, yerel seçimler öncesinde faiz artışı kararı alarak, enflasyonla mücadelede siyasi desteğin olduğunu ve piyasalarda güven ortamının yeniden inşa edilmesi gerektiğini vurguladı. Şimdi, bu kararın hükümetin ekonomi ve yapısal politikalarıyla desteklenmesi bekleniyor.
22 Mart 2024

Ekonomist Ali Ağaoğlu, Merkez Bankası'nın yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 22,3'ten yüzde 58'e yükselttiği bir ortamda, 24 Ağustos'taki toplantının çok kritik olduğunu ifade etti. Ağaoğlu, enflasyon beklentilerini düzeltmeden ve faizi dengeye oturtmadan insanların ikna olmayacağını belirtti. Ayrıca, kademeli faiz artışından kaybedilen zamanın çok pahalı olduğunu ve yüzde 58 olan yıl sonu tahmininin aslında yüzde 40 gibi bir seviyede olması gerektiğini söyledi.
7 Ağustos 2023

Esfender Korkmaz, üretim maliyetleri ile satış fiyatları arasındaki yüksek farkın nedeninin, hükûmetin tarımsal destekleri yeterince sağlamamasından kaynaklandığını belirtti. 2007'de çıkarılan bir kanunla, millî gelirin en az yüzde biri kadar tarımsal destek sağlanması gerekirken, hükûmetin bu miktarı millî gelirin sadece 0,44'ü kadar verdiğini ifade etti. Korkmaz'a göre, hükûmetin bu tutumu, perakende fiyatlarının düşmesini engelliyor ve fiyat kontrolü yapmasını zorlaştırıyor.
25 Şubat 2024

Burcu Aydın Özüdoğru, baz ve mevsimsel etkiler nedeniyle yaz döneminde yıllık enflasyonda sert düşüşler yaşanacağını, ancak bu dönemin yoğun riskler barındırdığını belirtti. En büyük riskin, enflasyon oranlarının hızlı düşmesiyle Merkez Bankası'na faiz indirim taleplerinin artması olduğunu vurguladı. Ayrıca, hükümetin enflasyonla mücadeleye yeterli desteği vermemesi ve kamu harcamalarında yeterli sıkılaşmanın sağlanamamasının da risk oluşturduğunu ifade etti. Enflasyonla mücadelede esas sürecin 2025 yılında verileceğini ve hükümetin yapısal politikaları hayata geçirmesi gerektiğini belirtti.
5 Temmuz 2024

Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, banka yöneticileriyle İstanbul Finans Merkezi'nde bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda, enflasyonla mücadele konusunda tüm ekonomik birimlerin kararlı olduğu mesajı verildi. Bu toplantı, Merkez Bankası'nın beklenen faiz artışını gerçekleştirdiği ve politika faizini 650 baz puan artırarak yüzde 15'e çıkardığı bir dönemde yapıldı. Ancak faiz artışı piyasalarda beklenen etkiyi yaratmadı ve dolar/TL kuru yeni bir rekor seviyeye ulaştı.
23 Haziran 2023

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, fiyat istikrarını sağlama bilinciyle hareket ettiklerini belirtti. Enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yaklaşana kadar sıkı para politikası duruşunun devam edeceğini ifade etti. Karahan, geçmiş dönemde yapılan faiz artışlarını hatırlatarak, Şubat ayında hizmet enflasyonunun yüksek gerçekleşmesi nedeniyle Mart ayında politika faizini yüzde 50 seviyesine çıkardıklarını açıkladı. Merkez Bankası'nın önceliği fiyat istikrarını sağlamak ve enflasyonu tek haneli rakamlara indirmek.
30 Nisan 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin ekonomik krizde ikinci aşamaya geçtiğini ve bu aşamada piyasaya, bankalara ve dövize müdahalelerin başladığını ifade etti. Korkmaz, Türkiye'nin IMF ile anlaşma yapmaz ve istikrar programı uygulamazsa durumun daha da kötüleşeceğini, döviz sıkıntısı ve kur artışı nedeniyle üretimde aksamalar yaşanacağını ve bu durumun büyüme oranını düşüreceğini belirtti. Ayrıca, iç üretimdeki düşüş ve döviz sorunları nedeniyle ithalatın zorlaşacağını ve bu durumun ilaç kıtlığı gibi sorunlara yol açabileceğini, arz yetersizliği nedeniyle mal kıtlığının ve fiyat artışlarının hızlanacağını öne sürdü. Korkmaz, hükümetin radikal değişiklikler yapmaması durumunda krizin üçüncü aşamaya geçeceğini ve Türkiye'nin dış borçlarda temerrüde düşebileceğini, eksi büyüme, artan enflasyon ve işsizlikle karşı karşıya kalabileceğini ifade etti.
27 Mart 2024

Veysel Ulusoy, Merkez Bankası'nın son raporunu eleştirerek, raporda enflasyonun gelecek dönemdeki seyrine dair somut politikaların ve stratejilerin eksikliğine dikkat çekiyor. Raporda üretim, istihdam politikası, işgücüne katılım ve enflasyonun düşürülmesi için gerekli modeller gibi önemli konularda bilgi verilmediğini belirtiyor. Ayrıca, Türkiye'nin ekonomik durumunun yolsuzluk, borç batağı ve düşük üretim gibi sorunlarla boğuştuğunu ve enflasyonun kontrol altına alınamadığını ifade ediyor.
11 Şubat 2024
İşaretlediklerim