Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi'nde 2021 yılında görülen müsilajın yeniden ortaya çıktığını belirtti. Müsilajın deniz ekosistemine zarar verdiğini ve ekonomik kayıplara yol açabileceğini vurgulayan Sarı, Marmara Denizi Eylem Planı'nın etkin uygulanmadığını söyledi. Müsilajın etkilerini azaltmak için merkezi ve yerel yönetimlerin acilen harekete geçmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, deniz yüzey sıcaklığı ve kirliliğin müsilaj oluşumunu tetiklediğini belirtti.
25 Ekim 2024

Son 20 yılda Marmara Denizi'nde 30'a yakın yeni denizanası türü tespit edilmiş ve bu türlerin balık stokları üzerinde olumsuz etkileri olduğu belirtilmiştir. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, denizanalarının ekosistemdeki rolüne değinmiş, ancak denizanalarıyla beslenen deniz canlılarının sayısında azalma olduğunu vurgulamıştır. Aşırı avcılık ve insan kaynaklı faktörlerin denizanası popülasyonunu artırdığı, bu durumun balıkların üremesini ve besin zincirindeki yerini olumsuz etkilediği ifade edilmiştir. Okyar, çözümün kolay olmadığını ve yerel yönetimlerle bakanlıkların iş birliği yapması gerektiğini belirtmiştir.
3 Nisan 2023

Ortadoğu Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü'nün yaptığı dört günlük araştırma sonucunda, Marmara Denizi'nin ilk 30 metresi hariç ciddi oksijen azlığı yaşadığı tespit edildi. Araştırmada deniz suyu sıcaklıklarının artması, kirlilik ve oksijen azlığı gibi birçok parametre incelendi. Özellikle Doğu Marmara'da nitrat seviyelerinin düşmesi ve hidrojen sülfür gazının oluşma riski, deniz ekosistemi için büyük bir tehdit oluşturuyor. Marmara Denizi'ndeki bu durumun, tarımsal girdiler ve şehirlerin arıtılmamış atık sularından kaynaklandığı belirtiliyor.
12 Ağustos 2024

Mersin Körfezi'nde son bir aydır deniz yüzeyinde köpüklenme artışı gözlemlendi. ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, bu durumun Marmara Denizi'ndeki müsilajla eşdeğer olduğunu ve kirliliğin ana kaynağının karasal girdiler olduğunu belirtti. Salihoğlu, kirliliğin deniz ekosistemlerini ciddi şekilde tehdit ettiğini ve acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı.
13 Ağustos 2024

Murat Çelik, 2021 yazında Marmara Denizi'nde büyük bir çevre felaketine yol açan müsilajın (deniz salyası) yeniden gündeme geldiğini belirtiyor. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsilajın arka planında kirlilik, deniz suyu sıcaklığındaki artış ve deniz şartlarındaki durağanlığın olduğunu vurguluyor. 2021'de yaşanan felaket boyutundaki müsilajın tekrar etmemesi için gerekli önlemlerin alınmadığına dikkat çekiliyor.
18 Haziran 2024

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü'nün verilerine göre, Marmara Denizi'nin dibindeki oksijensiz tabaka giderek yüzeye doğru ilerliyor. 1980'lerde litrede 2 miligramın üstünde seyreden oksijen değerleri, bugün litrede 0,5 miligramın altına inmiş durumda. Uzmanlar, artan kirliliğin önlenememesi durumunda bir felaketin yaşanacağı konusunda uyarıyor. Kirliliğe karşı önlem alınmaması halinde müsilaj, denizanası sayısında artış ve toksik gazlar çıkaran zararlı alg patlamaları gibi olayların daha fazla yaşanacağı belirtiliyor.
26 Temmuz 2023

Zehirli bir tür olan pusula denizanası, Marmara Denizi'nde görülmeye başlandı. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, bu türün Marmara Denizi'nde yaygın hale geldiğini ve özellikle İzmit, Erdek, Bandırma, Gemlik Körfezi ile İstanbul Boğazı'nda yoğun olarak görüldüğünü belirtti. Küresel ısınma ve gemilerin balast suları, denizanalarının Türk sahillerine kadar gelmesinde önemli faktörler olarak gösteriliyor. Denizanalarının organik kirlilik göstergesi olduğu ve kirli bölgelerde daha baskın hale geldikleri de vurgulandı.
6 Temmuz 2024

Düzce’nin Akçakoca ilçesinin Karadeniz kıyılarında müsilaj oluşumu gözlemlendi. Geçtiğimiz yıllarda Marmara Denizi’nde sıklıkla görülen bu sorun, şimdi Karadeniz’de yayılmaya başladı. Mavi bayraklı plajlarıyla bilinen Akçakoca’nın liman kesimlerinde yoğun olarak görülen müsilaj, rüzgarla birlikte sahil şeridine yayıldı. Konuyla ilgili çalışmalar başlatıldı.
16 Haziran 2024

İzmir Körfezi'nde Bayraklı ilçesindeki Turan sahilinde çok sayıda ölü balık kıyıya vurdu. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri, olayın nedenini belirlemek için su ve balıklardan numune aldı. Ege Üniversitesi'nden Doç. Dr. İlker Aydın, kesin bir neden belirtmenin otopsi yapılmadan mümkün olmadığını, ancak oksijen yetersizliği ve plankton artışının olası sebepler arasında olduğunu ifade etti.
20 Ağustos 2024

Karaman'daki Ayrancı Barajı'nda su seviyesinin düşmesi nedeniyle balıklar oksijensiz kalarak telef oldu. Baraj, tarımsal sulama ve kuraklıktan olumsuz etkilenirken, balıkların bir kısmı su birikintilerinde mahsur kaldı. Uzun yıllardır amatör balıkçılık yapan Bayram Çetin, bu duruma üzüldüğünü belirtti. Türkiye genelinde su kaynaklarının azalması, ülkenin su fakiri olma tehlikesini gündeme getiriyor.
5 Kasım 2024

İstanbul Üniversitesi ve Küresel Denge Derneği tarafından yapılan bir çalışma, İstanbul ve İzmir'deki deniz seviyesi yükselmesinin olası etkilerini ortaya koydu. Çalışma sonucunda hazırlanan rapora göre, İstanbul'da 6 milyon kişinin yaşadığı 120 kilometrekarelik alan ve İzmir'de Kordon ve tatil beldeleri sular altında kalma riskiyle karşı karşıya. Ayrıca, İstanbul'daki 16 atık su arıtma tesisinin 12'si ve İzmir'deki 20 atık su arıtma tesisinin dördü de tehdit altında. Deniz sularının yer altı sularına karışması durumunda, özellikle İzmir'deki tarımsal faaliyetler olumsuz etkilenebilir.
7 Eylül 2023

İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Körfezi'nde meydana gelen balık ölümlerinin deniz suyu sıcaklıklarının artması sonucu plankton popülasyonundaki ani artıştan kaynaklandığını açıkladı. Deniz suyu sıcaklığının 29 dereceye ulaşması, Dinoflagellate Gymnodinium cinsi planktonların çoğalmasına ve sudaki oksijen oranının düşmesine neden oldu. Bu durum balık ölümlerine ve kötü kokuya yol açtı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı ve Deniz Koruma Şube Müdürlüğü tarafından temizlik çalışmaları başlatıldı.
21 Ağustos 2024

Karaman'daki Ayrancı Barajı'nda su seviyesinin kuraklık nedeniyle büyük oranda düşmesi sonucu balıklar oksijensiz kalarak öldü. Baraj, tarımsal sulama ve kuraklıktan olumsuz etkilenirken, balıkların bir kısmı su birikintilerinde mahsur kaldı, bir kısmı ise ölü olarak kıyıya vurdu. Uzun yıllardır amatör balıkçılık yapan Bayram Çetin, bu duruma çok üzüldüğünü belirtti ve ilk defa böyle bir kuraklık gördüğünü ifade etti.
5 Kasım 2024

İzmir Körfezi'nde 20 Ağustos'tan bu yana devam eden balık ölümleri, Bayraklı, Karşıyaka ve Konak ilçelerinde yoğun olarak görülüyor. Kıyıya vuran ölü balıklar belediye ekiplerince toplanırken, bölgede kötü koku da etkili oluyor. Kirlilik kaynağının tespiti ve önlenmesi için çalışmalar başlatılmış durumda. Balık ölümlerinin küresel ısınma ve atık kirliliği gibi nedenlerden kaynaklandığı düşünülüyor.
29 Eylül 2024

Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı, Muğla Marmaris'teki özel çevre koruma bölgesinde marina yapılması için imar planı değişikliği yapmayı planlıyor. Bu durum, bölge halkı ve çevre aktivistleri tarafından tepkiyle karşılandı. İtirazlar, denizin kirleneceği, turizmin ve yerel halkın geçim kaynaklarının zarar göreceği, alt yapı sorunlarının artacağı ve yerel halkın görüşünün alınmadığı yönünde. Projenin arkasındaki isim, 'iktidara yakınlığıyla bilinen' MUÇEV.
24 Haziran 2023

Çevre aktivistleri, Tekirdağ Ergene Derin Deşarj A.Ş.'nin Marmara Denizi'ne endüstriyel atık boşaltmasına karşı ihtiyati tedbir kararı talep etti, ancak mahkeme bu talebi bir kez daha reddetti. Marmara Denizi'nde derin deşarj yoluyla biriken toksik maddeler, deniz yaşamını ve insan sağlığını tehdit ediyor. Bilim insanları, Marmara Denizi'nde oksijen bulunmayan bölgeler oluştuğunu ve canlı çeşitliliğinin ciddi şekilde azaldığını belirtiyor. Ergene Nehri'nden gelen atıklar, nehir çevresindeki tarım ürünlerinde de yüksek seviyede toksik madde birikimine neden oluyor.
30 Temmuz 2024

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Marmara ve Ege bölgelerinde çöl tozları nedeniyle olumsuz koşulların beklendiğini ve tedbirli olunması gerektiğini duyurdu. Çöl tozları, hava kirliliğini artırarak solunum ve dolaşım sistemi sorunlarını şiddetlendirebiliyor. Sahra Çölü başta olmak üzere dünyanın çeşitli çöllerinden yıllık yaklaşık 2 milyar ton toz atmosfere karışıyor. Türkiye, Afrika ve Orta Doğu kaynaklı çöl tozlarının etkisi altında bulunuyor. Halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Çağatay Güler, toz taşınımının özellikle sahil bölgelerinde yaşayanlar için solunum sorunlarını artırabileceğini belirtti.
1 Nisan 2024

Balıkesir'in Erdek ilçesinde, yedi ev sahibi, evlerinin önündeki plajda deniz çayırlarını kepçeyle söktürdükleri için soruşturma altına alındı. Ev sahipleri, çocukların hastalanmaması için bu işlemi yaptıklarını savundu. Ancak uzmanlar, deniz çayırlarının korunması gerektiğini ve bu tür müdahalelerin deniz ekosistemine zarar verdiğini belirtti. Marmara Denizi'nin özel çevre koruma bölgesi ilan edilmesinin ardından, her türlü kıyısal işlemin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı iznine tabi olduğu vurgulandı.
1 Temmuz 2024

22 Mayıs Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü'nde TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, denizel ekosistemlerin ve mercan resiflerinin iklim krizi ve çevresel kirlilik nedeniyle tehdit altında olduğunu belirtti. Karasal ve deniz ekosistemlerinin büyük bir kısmının insan etkisi altında olduğunu ve biyolojik çeşitliliğin hızla yok olduğunu ifade etti. Türkiye'nin biyolojik çeşitlilik açısından zengin olmasına rağmen korunan alanların yetersiz olduğunu ve doğa koruma mevzuatında eksiklikler bulunduğunu vurguladı. Ayrıca, sürdürülebilir çevre yönetimi ve doğal habitatların korunması için atılması gereken adımları anlattı.
22 Mayıs 2023

Türkiye İş Bankası ve Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV), Marmara Denizi'ndeki oksijen deposu deniz çayırlarının korunması için 'Denizlerin Geleceği: Deniz Çayırları' projesini başlattı. Proje kapsamında, deniz çayırlarının bulunduğu alanlar haritalandırılacak, temizlenecek ve korunacak. Ayrıca, projenin bir parçası olarak ilk ve orta öğretim seviyesinde 30 okulda farkındalık eğitimleri verilecek. Projenin pilot bölgesi olarak Balıkesir'in Erdek ilçesine bağlı Paşalimanı Adası seçildi.
8 Eylül 2023
İşaretlediklerim