Esfender Korkmaz, Türkiye'nin siyasi İslam'ın etkisi altında potansiyel kalkınma fırsatlarını kullanamadığını ve geri kaldığını ifade ediyor. Son altmış yılda Türkiye'nin dünya GSYH'sından aldığı payın düştüğünü belirten Korkmaz, başkanlık sisteminin devam etmesi durumunda demokraside kan kaybı yaşanacağını ve ekonomik istikrarın sağlanamayacağını öne sürüyor. Korkmaz, bu durumun Türkiye'nin dünya ekonomisindeki payını daha da azaltacağını vurguluyor.
21 Temmuz 2024

Şeref Oğuz, hükümetin dar gelirli kesimden vergi alarak bütçe açığını kapatma çabalarını eleştirdi. Oğuz, zenginlerden vergi alınmadığını ve devletin gereksiz harcamalarına devam ettiğini belirtti. Ayrıca, tasarruf paketlerinin etkisiz kaldığını ve kamu harcamalarının arttığını vurguladı. Oğuz, bütçe açığının kayıt dışı ekonomiden elde edilecek gelirlerle kapatılması gerektiğini savundu.
24 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, 2003 yılından sonra Türkiye'ye gelen yabancı sermayenin çoğunlukla kârlı işletme ve banka alımlarında yoğunlaştığını, fiziki yatırımların ise sınırlı kaldığını belirtiyor. 2023 yılında Türkiye'ye 6,2 milyar dolar yabancı sermaye girişi olurken, 6,9 milyar dolar yerli sermaye çıkışı yaşandı. Korkmaz, yabancı sermaye çekmek için sıcak para ve spekülatif sermayeyi kontrol altına almanın, devletin kurumsal yapısını güçlendirmenin ve mülkiyet güvencesini sağlamanın, ayrıca daha yüksek teşvikler sunmanın önemini vurguluyor.
26 Mart 2024

Kamil Tekin Sürek, kamu sektöründe uygulanacak tasarruf tedbirlerinin halk ve kamu çalışanları üzerindeki olumsuz etkilerini ele alıyor. Üç yıl boyunca kamuda sadece emekli olan personel kadar alım yapılacak olması, sağlık, eğitim ve yargı gibi kritik alanlarda hizmet kalitesinin düşmesine yol açacak. Ayrıca, muhalefet belediyelerine fon sağlanmayacak, ancak iktidar bürokrasisinin lüks harcamaları devam edecek. Bu tedbirler, işsizlik oranını artıracak ve kamu çalışanlarının yaşam koşullarını zorlaştıracak.
14 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, 1980 öncesi Türkiye'de yaşanan yüksek enflasyon oranlarına değinerek, nominal ve reel faiz kavramlarını açıklıyor. Merkez Bankası'nın gösterge faiz oranının beklenen TÜFE'nin altında olduğunu ve gerçekte reel faizlerin artmadığını, hatta eksi değerde olduğunu belirtiyor. Ayrıca, seçim ekonomisinin toplam talebi ve TÜFE'yi artıracağını, bu durumun 2024 Haziran ayına kadar aylık enflasyon oranlarının 2023'ün üzerinde çıkacağını öngörüyor. Bu koşullar altında, TL mevduat hesabı açanlar için bankaların ortalama yüzde 51 faiz verdiğini ifade ediyor.
13 Şubat 2024

Zülal Kalkandelen, Türkiye'de kamu bütçesinin nasıl harcandığına dair şeffaflık eksikliğini eleştiriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tasarruf tedbirlerine tüm kamu idarelerinin uyması gerektiğini belirtmesine rağmen, Saray ve Diyanet gibi kurumların büyük harcamalarına dikkat çekiyor. Yeni tasarruf paketi kapsamında bazı önlemler öne çıksa da, Kalkandelen bu önlemlerin bütçe açığını kapatmakta yetersiz olduğunu ve kamuda yaşanan yolsuzlukların bedelinin dürüst vatandaşlara yüklendiğini vurguluyor.
17 Mayıs 2024

Şeref Oğuz, Mehmet Şimşek'in yabancı yatırımcıyı çekebilmesi için önce içerdeki yatırımcıyı ikna etmesi gerektiğini vurguluyor. Oğuz, yerli yatırımcıların enflasyon, maliyetler, belirsizlik ve ani regülasyonlar gibi sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirtiyor. Ayrıca, vergi reformu paketine hükümetten yeterli destek gelmediğini ve yabancı yatırımcıların bu durumu fark ettiğini ifade ediyor. Yabancı yatırımcıların sürprizleri sevmediğini, politik istikrarsızlıktan hoşlanmadığını ve hukuksuzluk ile ayrımcılıktan kaçındığını belirtiyor.
25 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, AKP iktidarının 2006 yılında çıkardığı ve tarımsal destekleme programlarının finansmanı için gayrisafi millî hasılanın yüzde birinden az olamayacağını belirten kanuna uymadığını ifade etti. 2007 yılından itibaren tarımsal desteklerin milli gelire oranı yüzde 1'in altında kaldı ve zamanla daha da azaldı. Korkmaz, tarımsal desteklerin yeniden GSYH'nın yüzde birine çıkarılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, Türkiye'deki yüksek geçiş ücretlerinin gıda fiyatlarını artırdığına ve tarım ürünlerinin nakliyesinde paralı yolların bedava olması gerektiğine dikkat çekti.
7 Şubat 2024

İrfan Hüseyin Yıldız, enflasyonun Türkiye'deki ekonomik ve sosyal etkilerini ele alıyor. Enflasyonun, Türk Lirası borçlarını eriterek ve varlık değerlerini artırarak bazı kesimleri zenginleştirdiğini, devletin ise harcamalar üzerinden ve enflasyonist kârlar üzerinden daha fazla vergi topladığını belirtiyor. Ayrıca, negatif reel faizlerin zenginleri daha da zenginleştirdiği, fakirleri ise daha da fakirleştirdiği ve gelir dağılımını bozarak yoksulluğu derinleştirdiği vurgulanıyor.
3 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin ekonomik krizde ikinci aşamaya geçtiğini ve bu aşamada piyasaya, bankalara ve dövize müdahalelerin başladığını ifade etti. Korkmaz, Türkiye'nin IMF ile anlaşma yapmaz ve istikrar programı uygulamazsa durumun daha da kötüleşeceğini, döviz sıkıntısı ve kur artışı nedeniyle üretimde aksamalar yaşanacağını ve bu durumun büyüme oranını düşüreceğini belirtti. Ayrıca, iç üretimdeki düşüş ve döviz sorunları nedeniyle ithalatın zorlaşacağını ve bu durumun ilaç kıtlığı gibi sorunlara yol açabileceğini, arz yetersizliği nedeniyle mal kıtlığının ve fiyat artışlarının hızlanacağını öne sürdü. Korkmaz, hükümetin radikal değişiklikler yapmaması durumunda krizin üçüncü aşamaya geçeceğini ve Türkiye'nin dış borçlarda temerrüde düşebileceğini, eksi büyüme, artan enflasyon ve işsizlikle karşı karşıya kalabileceğini ifade etti.
27 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye Varlık Fonu'nun dünya genelinde benzersiz bir yapıya sahip olduğunu ve Sayıştay denetimine tabi olmadığını ifade etti. Fonun, diğer ülkelerdeki gibi cari fazla veya doğal kaynak gelirlerini değerlendirmek yerine, yüksek faiz oranlarıyla borçlanmak için kullanıldığını belirtti. Korkmaz, bu durumun Osmanlı İmparatorluğu'nun Düyunu Umumiye döneminden daha ağır bir yük olduğunu ve gelecek nesillerin refahını ipotek altına aldığını vurguladı.
21 Şubat 2024

Osman Ulagay, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) ekonomi politikalarını eleştirdi. 2007'deki Cumhurbaşkanlığı seçimi krizi sonrası, AKP'nin 'biz ve onlar' anlayışıyla hareket ettiğini ve ekonomide yandaş firmalara öncelik verdiğini belirtti. Devlet ihaleleri ve kur garantili projelerin bu firmalara verildiğini, devlet kaynaklarının bu firmaların büyümesi için seferber edildiğini ifade etti. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz politikalarının enflasyonu artırdığını ve devlet bankalarının düşük faizle yandaş firmaları desteklediğini vurguladı.
20 Mart 2024

Şeref Oğuz, Türkiye'nin heterodoks ekonomi politikaları nedeniyle yaşanan ekonomik sorunlara dikkat çekiyor. 1,9 trilyon TL'lik bütçe açığı, 818 milyar liralık Merkez Bankası zararı ve KKM ilave yüklerine işaret ederek, politika faizinin geç artırılmasının enflasyon ve döviz kuru üzerinde olumlu bir etki yaratmadığını belirtiyor. Oğuz, bu durumu gaflet ve cehalet ötesi bir hıyanet olarak nitelendiriyor ve yanlış politikaların sonuçlarına dair sorumluluğun kim tarafından üstlenileceğini sorguluyor.
19 Nisan 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin doğal gaz ve tahıl ithalatında Rusya'ya olan bağımlılığını eleştiriyor ve alternatif ülkelerden tedarik sağlanması gerektiğini savunuyor. Korkmaz, Akkuyu Nükleer Santrali'nin devlet tarafından yapılması gerektiğini belirtiyor ve Rusya ile Çin'in rüşvet ve suistimale açık ülkeler olduğunu iddia ediyor. Ayrıca, otokratik yönetimlerin demokrasi ve hukuk standartlarını tehdit olarak gördüğünü ifade ediyor.
9 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, pandemi sürecinde artan konut talebinin, özellikle yazlıklar ve müstakil evlerde fiyatları önemli ölçüde artırdığını belirtti. TL'nin değer kaybı, kara para aklama, siyasi ve bürokratik rantlar, yabancılara konut satışı gibi faktörlerin fiyat artışlarında etkili olduğunu ifade etti. 2022'de Türkiye'nin gri listeye girmesi ve seçim öncesi siyasi yolsuzlukların gayrimenkul piyasasını etkilediği, yabancı yatırımcıların ve deprem endişesinin de konut talebini artırdığına dikkat çekti. Ancak, son dönemde konut fiyatlarında bir düşüş yaşandığını vurguladı.
17 Mart 2024

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Kurban Bayramı tatili sonrasında Meclis'te ele alınması beklenen yeni vergi paketi, her alanda vergi artışını öngörüyor. Muhalefetin yanı sıra AKP içinden de eleştiriler geldi. AKP'li Şamil Tayyar, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, vergi paketinin can sıkıcı düzenlemeler içerdiğini ve toplumsal huzursuzluğu artırabileceğini belirtti. Tayyar, ekonomi bürokrasisinin şekillendirdiği bu paketin mecliste yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.
20 Haziran 2024

Koç Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, Türkiye'de enflasyonla mücadelede faiz artışlarının yetersiz kaldığını ve 'acı reçete' olarak adlandırılan kemer sıkma politikalarının etkilerinin seçim sonrasında hissedileceğini ifade etti. Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadelede zor bir durumda olduğunu ve yapılan faiz artışlarının ekonomik yavaşlamaya yol açsa da enflasyonu kontrol altına almak için yeterli olmadığını belirtti. Ayrıca, sermaye girişlerinin beklenen ivmeyi kazanamamasının, geçmiş politikaların yarattığı güvensizlikten kaynaklandığını vurguladı.
16 Mart 2024

Türk Lirası vadeli kur korumalı mevduat (KKM) işlemlerindeki faiz sınırı kaldırıldı ve asgari oran politika faizi olarak belirlendi. Ekonomistler, bu adımı 'örtülü faiz artışı' ve iktidarın ekonomi politikalarının iflası olarak yorumladı. Bahçeşehir Üniversitesi Finansal Araştırmalar Merkezi Başkanı Prof. Dr. İbrahim Ünalmış, seçim öncesinde döviz talebine karşı tasarruf sahiplerini TL'de tutmak amacıyla yapıldığını belirtti. İktisatçı Uğur Gürses ve Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı Kerim Rota, KKM uygulamasının başarısızlığını ifade etti. Ekonomist Güldem Atabay ve eski Hazine müsteşarı Mahfi Eğilmez, piyasa faizlerinin artacağını ve dövize talebin arttığını söyledi. Ekonomist Emrah Lafçı ve ekonomi gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, uygulamanın maliyetli olduğunu ve bankalara ucuz kaynak sağlandığını ifade etti. Eski Merkez Bankası başkan yardımcısı Fatih Özatay ise KKM'de hedeflerin tutmadığını vurguladı.
31 Mart 2023

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin demokrasi, bağımsız yargı ve laik devlet olarak kalabilmesi için Batı ittifakından çıkmaması gerektiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BRICS zirvesine katılımı ve Türkiye'nin BRICS'e katılma isteği de vurgulandı. Korkmaz, BRICS'e katılımın hükümet kararıyla değil, referandumla olması gerektiğini savundu ve BRICS'in üye ülkeler arasında ticari, siyasi ve kültürel iş birliğini geliştirmeyi amaçladığını belirtti. Ayrıca, BRICS'in ABD Doları'na karşı ortak para birimi çıkarma kararı da ele alındı.
12 Haziran 2024

Ahmet Taşgetiren, Cumhurbaşkanı ve bakanların enflasyonla mücadele etmek yerine meydanlarda muhalefeti suçlayıp propaganda yaptıklarını eleştiriyor. İstanbul'daki kent yoksulluğuna dikkat çekerek, iktidarın ve adaylarının vaatlerinin gerçekçi olmadığını ve halkın ekonomik zorluklar karşısında çaresiz bırakıldığını vurguluyor. Taşgetiren, iktidarın halkın gerçek durumunu görmemesi ve çözüm üretmemesi konusunda eleştirilerini dile getiriyor.
17 Mart 2024
İşaretlediklerim