Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kobani davasında verilen kararların bağımsız ve tarafsız yargı tarafından alındığını belirtti. Tunç, davada mahkumiyetlerin yanı sıra beraat ve tahliye kararlarının da verildiğini ve tahliyelerin başladığını söyledi. Kobani olayları sırasında yaşanan ölümler nedeniyle açılan davada, HDP eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'a uzun hapis cezaları verildi. Ayrıca, bazı sanıklar hakkında tahliye ve beraat kararları da alındı.
17 Mayıs 2024

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasa'nın 3. maddesindeki 'devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü' ifadesini eleştirerek, bu ifadenin 'milletin devleti ve ülkelisiyle bölünmez bütünlüğü' şeklinde değiştirilmesi gerektiğini savundu. Kurtulmuş, mevcut Anayasa'nın bazı maddelerinin darbeci bir ruh taşıdığını ve devletçi seçkinliği yansıttığını belirtti. Anayasa'nın özgürlüğü kısıtlayıcı hükümler içerdiğini söyleyen Kurtulmuş, yeni Anayasa sürecinde birçok kesimin görüşünün alınacağını ve demokratik kuralların eşit ve adil bir şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.
13 Ekim 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ankara Gölbaşı'nda düzenlenen Polis Akademisi Mezuniyet Töreni'nde polislere hukukun dışına çıkmamaları konusunda uyarılarda bulundu. Erdoğan, kamu görevlilerinin Anayasa ve yasalarla sınırlandırıldığını ve hukukun üstünlüğünün çiğnenmemesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, kolluk kuvvetlerinin halka yaklaşımının devletin vatandaşıyla kurduğu bağın niteliğini yansıttığını belirtti.
25 Haziran 2024

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AKP Ankara milletvekili Tuğrul Türkeş'in Gezi davası tutuklularını ziyaret etme talebine yönelik eleştirilerine yanıt verdi. Türkeş, Osman Kavala ve diğer Gezi tutuklularını ziyaret etmek için yaptığı başvuruya cevap alamadığını belirterek, adalet bakanının başvuruyu sümenaltı ettiğini iddia etmişti. Tunç ise bu iddiaları reddederek, Türkeş'in açıklamalarını şık bulmadığını ve kendisine yakıştıramadığını ifade etti. Sonuç olarak, Türkeş'in ziyaret talebi kabul edildi.
30 Temmuz 2024

Murat Sururi Özbülbül, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un Diamond Tema hakkında yaptığı açıklamaların anayasal bir suç olduğunu belirtti. Özbülbül, yürütmenin yasamaya müdahale etme yetkisinin olmadığını ve bu tür müdahalelerin anayasa ihlali olduğunu vurguladı. Ayrıca, şeriat çağrılarının da anayasa ve insan haklarına aykırı olduğunu ifade etti. Özbülbül, Adalet Bakanı'nın istifa etmesi veya görevden alınması gerektiğini savundu.
21 Haziran 2024

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Anayasa Mahkemesi'nin Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesini yok hükmünde saymasına rağmen, Atalay'ın tahliyesi için Meclis'in yapabileceği bir şey olmadığını belirtti. Tunç, Gezi Davası kapsamında Yargıtay'ın kesin hükmünün bulunduğunu ve bu nedenle Meclis'in herhangi bir işlem yapamayacağını ifade etti. CHP, DEM Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, TİP, DEVA Partisi, Demokrat Parti ve Emek Partisi, Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırmıştı ve toplantıda AYM kararının ele alınması bekleniyor.
14 Ağustos 2024

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin 80’inci Genel Kurulu kapsamında düzenlenen akşam yemeğinde konuştu. Özel, Sinan Ateş ve Ayhan Bora Kaplan soruşturmalarının Türkiye'nin en yüksek tansiyon kaynakları olduğunu belirtti. Hukuk devletine dönülmesi gerektiğini vurgulayan Özel, hukukçulara ve yüksek yargıya güvenin sağlanması gerektiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Ayhan Bora Kaplan sorusunu yanıtsız bıraktı.
15 Mayıs 2024

AKP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş, Gezi davasından tutuklu isimleri ziyaret etmek için yaptığı başvuruya henüz yanıt alamadığı için Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'u eleştirdi. Türkeş, babası Alparslan Türkeş'in de yedi yılını hapiste geçirdiğini hatırlatarak, Osman Kavala ve diğer tutukluları ziyaret etmek istediğini belirtti. Adalet Bakanı Tunç'un, Gezi davasıyla ilgili açıklamalarını eleştiren Türkeş, hak arayışlarına engel olunmaması gerektiğini vurguladı.
26 Temmuz 2024

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, iyi hal indirimi ve denetimli serbestlik uygulamalarının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Tunç, bazı suçlar için iyi hal indiriminin kamuoyunda tepkiyle karşılandığını ve bu durumun gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, cezaevlerinin doluluk oranlarının suçluların cezaevine alınmaması için bir mazeret olamayacağını vurguladı. Bakan, ceza adaletinin amacının toplumu suçtan korumak olduğunu ve bu doğrultuda çeşitli önleyici tedbirlerin alınması gerektiğini söyledi.
7 Ekim 2024

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye'de seçim güvenliği ve şeffaflığı konusunda herhangi bir endişe olmadığını ifade etti. Türkiye'nin seçimlerinin dünyaya örnek gösterilebilecek düzeyde olduğunu ve yüksek katılım oranlarıyla gerçekleştiğini belirtti. Tunç, Türkiye'deki seçimlerin %85'in üzerinde bir katılım oranıyla yapıldığını ve bu oranın dünya genelinde nadir olduğunu vurguladı.
31 Mart 2024

Rahmi Turan, AKP iktidarının Türkiye'deki sorunlara çözüm getirme gücünün kalmadığını ve ekonomiyi çıkmaza sokan zihniyetin değişmedikçe ülkenin düzelmeyeceğini savunuyor. Yabancı yatırımcıların Türkiye'ye gelmemesinin nedeninin ülkeye olan güvensizlik olduğunu belirtiyor. Demokrasi ve hukuk sistemindeki sorunlara dikkat çekerek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarının uygulanmadığını ve haksız yere cezaevlerinde tutulanların olduğunu vurguluyor.
22 Haziran 2024

Zülal Kalkandelen, Türkiye'de laiklik ilkesini savunan gruplara anında müdahale edilirken, şeriatçı grupların rahatça toplanıp açıklama yapabilmesine dikkat çekiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şeriatın İslam olduğunu söylemesi ve şeriat taleplerinin artışı, AKP yönetimine bağlanıyor. Ayrıca, cumhuriyet savcılarının bu konularda sessiz kalması ve görevlerini yerine getirmemeleri, Türkiye'de hukuk devletinin sona erdiğine dair kanıtlar olarak sunuluyor.
28 Şubat 2024

Ali Bayramoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni iktidar dönemindeki esas hedefinin, hukuk devletinin kalan parçalarını ve sistem içindeki direnç noktalarını zayıflatmak olduğunu belirtiyor. Erdoğan'ın siyasi iktidarın gücünün sınırsız olması gerektiğine inandığı ve bu nedenle hukuk devleti kurallarını, özellikle Anayasa Mahkemesini, ilk hedef olarak gördüğü ifade ediliyor. Yazıda, Anayasa Mahkemesini itibarsızlaştırma, siyasal iddialarla işlevsizleştirme ve diğer kurumların meydan okumasını sağlama gibi yöntemlerin uygulanmaya başlandığı belirtiliyor.
2 Mart 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Yargıtay Başkanlığı'nda düzenlenen 2024-2025 Adli Yıl Açılış Töreni'nde yeni hukuk reformları ve anayasa tartışmaları hakkında açıklamalarda bulundu. Erdoğan, adalet sisteminin etkin, güvenilir, tarafsız ve bağımsız olmasını sağlamak için son 22 yılda yapılan reformları ve yeni adımları anlattı. Ayrıca, yeni anayasa konusunda muhalefetin ön yargılarından dolayı sağlıklı bir tartışma ortamı oluşmadığını belirtti. Erdoğan, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığının önemine vurgu yaparak, mahkeme kararlarının eleştirilebileceğini ancak adalete karşı husumetin kabul edilemez olduğunu ifade etti.
2 Eylül 2024

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Engin Polat'ın tahliyesi hakkında yaptığı açıklamada, tutuksuz yargılanmanın suçsuzluk anlamına gelmediğini vurguladı. Engin Polat, 'suç örgütü kurma', 'kara para aklama' ve 'yasadışı bahis' suçlamalarıyla yargılanıyor. İstanbul merkezli operasyonlarda gözaltına alınan Polat, serbest bırakıldı ancak yargı süreci devam ediyor. Tunç, yargının en doğru kararı vereceğine olan inancını dile getirdi.
7 Eylül 2024

Taha Akyol, iktidarın Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) bireysel başvurular üzerine insan hakları ihlallerini denetleme yetkisini daraltma hazırlığında olduğunu belirtiyor. Bu değişiklikle, adil yargılanma hakkı, etkin soruşturma eksikliği ve delillerin geçersizliği gibi gerekçelerle AYM'nin inceleme yapamayacağını ifade ediyor. Akyol, bu durumun Türkiye'nin hukuk devleti puanını düşüreceğini ve yalnızca yanlış kararı veren mahkemeyi değil, onaylayan Yargıtay'ı ve uygulayan Meclis'i de bağlayan AYM kararlarının önemini vurguluyor.
11 Şubat 2024

Barış Terkoğlu, Türkiye'de yargı mensuplarının ve devlet kurumlarının siyasi tarafsızlığını yitirdiğini ve adaletin militanlaştığını iddia ediyor. Gökçeada Belediye Başkanı örneği üzerinden, seçim kurulu başkanının İYİ Parti'ye karşı tarafsızlığını ihlal ettiğini ve sonrasında ödül gibi yeni bir göreve tayin edildiğini belirtiyor. Ayrıca, Yargıtay Başkanlığı seçimlerinin uzun süre sonuçlanmaması ve Yargıtay üyelerinin ideolojik bağlarla oy kullanmasının tehlike sinyalleri verdiğini vurguluyor.
28 Mart 2024

Mehmet Tezkan, iktidarın hukuku ve Anayasa'yı askıya aldığını ve bu durumun Türkiye'de ciddi sorunlara yol açtığını iddia ediyor. Anayasa Mahkemesi ve TBMM'nin kararlarının tanınmadığını, milletvekillerinin ve milli iradenin de askıya alındığını belirtiyor. Tezkan, bu durumun Osman Kavala davası ve Gezi davası gibi örneklerle desteklendiğini ifade ediyor.
8 Temmuz 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'deki mülteci sorununun ve hukuki sorunların ekonomik istikrarı engellediğini belirtti. Toplumun büyük bir kısmı mültecilerin geri dönmesini ve yeni mülteci girişinin yasaklanmasını istiyor. Ayrıca, Türkiye'nin hukukun üstünlüğü ve insan hakları konularında düşük sıralamalarda yer aldığına dikkat çekildi. Korkmaz, demokratik ve hukuki altyapı düzeltilmeden yatırım ve güven ortamının sağlanamayacağını vurguladı.
26 Mayıs 2024

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 9’uncu Yargı Paketi'nde yer alan etki ajanlığı düzenlemesi hakkında kamuoyunda yanlış bir algı oluşturulduğunu belirtti. Tunç, düzenlemenin Türkiye aleyhine çalışanların cezalandırılmasına yönelik olduğunu ve habercilerin cezalandırılacağı yönündeki algının doğru olmadığını vurguladı. Düzenlemeye göre, yabancı devlet veya organizasyonların çıkarları doğrultusunda çalışan Türk vatandaşları ve Türkiye'de bulunan yabancılar hakkında araştırma yapanlar hapis cezası alacak.
26 Haziran 2024
İşaretlediklerim