Bilim insanları, Mars'ın derinliklerinde sıvı su rezervleri keşfetti. NASA'nın Insight Lander aracı, Mars'ta dört yıl boyunca sismik titreşimleri kaydederek bu bulguları ortaya çıkardı. Araştırmalar, Mars kabuğunda yaklaşık 10 ila 20 km derinlikte su rezervleri olduğunu gösteriyor. Bu keşif, Mars'ta bir zamanlar yaşam olup olmadığına dair araştırmalara önemli bir katkı sağlayabilir.
13 Ağustos 2024

TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü tarafından yapılan ölçümler ve araştırmalar sonucunda, Antarktika'da son üç yıl içinde Türkiye büyüklüğünde bir buz kaybı olduğu tespit edildi. Bilim insanları, bu erimenin küresel iklim değişikliğiyle bağlantılı olduğunu ve atmosfere daha fazla su buharı salınmasıyla sera gazı konsantrasyonlarının artacağını belirtiyor. Bu durum, küresel iklim değişiminin hızlanmasına yol açacak. Araştırma, İHA ve uydu tabanlı ölçme yöntemleri kullanılarak yapıldı ve önemli miktarda erime gözlemlendi.
26 Şubat 2024

Brighton Üniversitesi'nden Corina Ciocan'ın baş yazarlığını yaptığı bir araştırma, Britanya'nın güneyindeki Chichester açıklarından toplanan istiridye ve midyelerde yüksek oranda fiberglas bulunduğunu ortaya koydu. İstiridyelerde kilogram başına 11 bin 220, midyelerde ise kilogram başına 2 bin 740 cam parçacığı tespit edildi. Fiberglasın deniz canlılarının sindirim sistemini etkileyebileceği, iltihaplanmaya ve üreme sağlığının azalmasına yol açabileceği belirtildi. Bu durum, okyanus kirliliği ve mikroplastik artışının ekosistem ve insan sağlığı üzerindeki etkilerini gözler önüne seriyor.
10 Temmuz 2024

Plastiklerin çevre üzerindeki olumsuz etkileri artarak devam ediyor. OECD'nin raporuna göre, 2000 yılında 234 milyon ton olan küresel plastik üretimi, 2019'da 460 milyon tona yükseldi. Aynı zamanda plastik atık miktarı da 353 milyon tona çıkarak iki katından fazla arttı. Lawrance Berkeley Ulusal Laboratuvarı'ndan Nihan Karali, plastik üretiminin 2019'da küresel sera gazı emisyonlarının %5,3'ünü oluşturduğunu ve bu oranın 2050'ye kadar iki katından fazla artabileceğini belirtti.
9 Mayıs 2024

Havai fişek gösterilerinin neden olduğu ağır metal ve kimyasallar, toprakta ve suda uzun süre kalıcı kirliliğe yol açarak hem insan hem de çevre sağlığı açısından risk oluşturuyor. Ayrıca, bu gösteriler kuş ölümlerine ve diğer hayvanların stresine neden oluyor. ABD'de yapılan bir araştırma, havai fişeklerin neden olduğu kirliliğin Kanada'daki yangınlardan daha fazla olduğunu ortaya koydu. Uzmanlar, bu kimyasalların ekosistemde birikerek geniş alanlarda toprak ve su kirliliğine yol açabileceğini belirtiyor.
2 Eylül 2024

Rusya'ya ait Resurs-P1 uydusunun Alçak Dünya Yörüngesi'nde parçalanması, Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki astronotlar için güvenlik endişesi yarattı. NASA, uydunun parçalarının ISS'deki astronotları bir saat boyunca güvenli alanlara sığınmaya zorladığını ve uzay çöpü kütlesini artırdığını belirtti. ABD Uzay Komutanlığı, uydunun 100'den fazla parçaya ayrıldığını ve şimdilik diğer uydular için acil bir tehdit oluşturmadığını açıkladı. Uydunun neden parçalandığı henüz belirlenemedi.
28 Haziran 2024

30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü dolayısıyla, Birleşmiş Milletler'in New York'taki genel merkezi başta olmak üzere dünya genelinde bir hafta boyunca çeşitli etkinlikler düzenlendi. Emine Erdoğan'ın video mesajıyla katıldığı ve BM'nin üst düzey isimlerinin konuşma yaptığı bu etkinliklerde, atık yönetimi sorunu global düzeyde ele alındı. BM ve Uluslararası Katı Atık Birliği tarafından hazırlanan Global Atık Yönetim Görünümü Raporu'na göre, atık miktarının 2050 yılına kadar önemli ölçüde artacağı ve bu durumun maliyetler üzerinde büyük bir yük oluşturacağı belirtiliyor. Ancak, alınacak önlemlerle bu maliyetlerin önemli ölçüde azaltılabileceği ve döngüsel ekonomi modeline geçişin maliyet tasarrufu sağlayabileceği vurgulanıyor.
30 Mart 2024

Osman Müftüoğlu, mikroplastiklerin sağlık üzerindeki tehditlerinin boyutlarının tahmin edilenden çok daha büyük olduğunu vurguluyor. Adana Çukurova Üniversitesi ve Danimarka Roskilde Üniversitesi'nin ortak çalışması, mikroplastiklerin serum torbalarına kadar ulaştığını gösterdi. Bu durum, mikroplastiklerin insan sağlığı üzerindeki potansiyel zararlarının daha da arttığını gösteriyor. Müftüoğlu, Çevre ve Sağlık Bakanlıklarının bu konuda somut adımlar atmamasını eleştiriyor.
23 Mart 2024

Penn State Üniversitesi'nden araştırmacılar, mikroplastiklerin bulutları etkileyerek havayı kötüleştirebileceğini keşfetti. Çalışmada, mikroplastiklerin buz kristallerinin oluşumunu etkileyebileceği ve bulutları tohumlayabileceği bulundu. Mikroplastik içeren damlacıkların daha sıcak buz kristalleri ürettiği ve bu durumun hava modellerini değiştirebileceği sonucuna varıldı. Araştırma, mikroplastiklerin iklim sistemimizle etkileşimini daha iyi anlamamız gerektiğini vurguluyor.
16 Kasım 2024

İsviçre, Beypazarı maden suyunda 'çok yüksek' miktarda bor bulunduğu gerekçesiyle tüketilmemesi önerisinde bulundu. Türkiye'de ise bor için belirlenen maksimum miktarın Avrupa Birliği ve Dünya Sağlık Örgütü standartlarına göre farklılık gösterdiği, AB'nin 1 mg/L, DSÖ'nün ise 2,4 mg/L bor limiti kabul ettiği belirtiliyor. Prof. Dr. Zeki Karagülle, Türkiye'deki maden sularının kaliteli olduğunu ve vücut için gerekli mineralleri içerdiğini, ancak aşırı tüketimin zararlı olabileceğini ifade ediyor. Ayrıca, borun insan sağlığı için gerekli bir element olduğu, ancak fazlasının zararlı olabileceği vurgulanıyor.
17 Nisan 2024

NASA, resmi sosyal medya hesabından yanlışlıkla paylaşılan 'tehlike' mesajının eğitim simülasyonuna ait olduğunu açıkladı. Videoda, Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki bir astronotun hayatta kalma şansının zayıf olduğu belirtiliyordu. Bu durum, uzayda olası bir acil durum spekülasyonlarına yol açtı, ancak NASA ve SpaceX, ISS'deki tüm mürettebatın güvende olduğunu doğruladı. Mesajın, astronotların ve yer ekiplerinin çeşitli senaryolar için eğitim aldığı bir simülasyondan yanlışlıkla yönlendirildiği belirtildi.
14 Haziran 2024

Harvard Üniversitesi'nden bilim insanları, Dünya’daki yaşamın başlangıcının yıldırım düşmesiyle oluşan kimyasal reaksiyonların sonucu olabileceğini öne sürdü. Araştırma, su, elektrolitler ve yaygın gazların birleşerek Dünya’nın ilk biyomoleküllerini oluşturduğu hipotezine dayanıyor. Simüle edilen yıldırım düşmeleri, karbondioksit ve nitrojeni son derece reaktif bileşiklere dönüştürebilen yüksek enerjili kıvılcımlar üretti. Bu keşif, Dünya dışında yaşamın gelecekteki olası keşifleri için de potansiyel taşıyor.
11 Ağustos 2024

Maya uygarlığı, MS 250 civarında zirveye ulaşmış ancak MS 900 civarında büyük şehirlerinin neredeyse tamamı terk edilmişti. Illinois Üniversitesi'nden Profesör Lisa Lucero, Mayaların tamamen yok olmadığını, sadece siyasi sistemlerinin çöktüğünü belirtiyor. NASA'nın araştırmaları ve Jared Diamond'ın çalışmaları, kuraklığın ve ormansızlaşmanın Maya uygarlığının çöküşünde önemli rol oynadığını gösteriyor. Ormansızlaşma sonucu artan sıcaklıklar ve azalan yağışlar, mahsüllerin kalitesizleşmesine ve sosyal karışıklıklara yol açarak uygarlığın sonunu getirdi.
19 Nisan 2024

Bilim insanları, kısa ve uzun yürüyüşler sırasında oksijen ve enerji ihtiyacını ölçmek için gönüllülerle testler yaptı. Araştırma, kısa süreli yürüyüşlerin daha fazla oksijen tükettiğini ve dolayısıyla daha fazla enerji harcadığını ortaya koydu. Bu bulgular, özellikle hareketsiz bireyler için kısa yürüyüşlerin ve merdiven çıkmanın yararlarını vurguluyor. Araştırma, fiziksel aktiviteyi teşvik eden programların daha kapsayıcı hale getirilmesine yardımcı olabilir.
16 Ekim 2024

Antarktika Yarımadası, iklim değişikliği nedeniyle küresel ortalamadan beş kat daha hızlı ısınıyor ve bu durum bölgenin yeşillenmesine yol açıyor. NASA ve Landsat programının uydu görüntüleri, 1986-2021 yılları arasında bitki örtüsündeki değişimleri analiz etti ve 2016-2021 döneminde yeşillenme hızının yüzde 30 arttığını ortaya koydu. Bilim insanları, bu değişimin insan kaynaklı iklim değişikliğinin etkilerini gösterdiğini ve istilacı türlerin bölgeye girmesiyle doğal yaşamın tehlikeye girebileceğini belirtiyor.
5 Ekim 2024

Birleşmiş Milletler Çevre Programı'nın (UNEP) 2022 raporuna göre, dünya genelinde 780 milyondan fazla insan açlıkla mücadele ederken, her gün bir milyardan fazla öğün israf ediliyor. Gıda israfının büyük bir kısmı evlerde gerçekleşirken, gastronomi sektörü ve perakende satış yerleri de önemli oranda israfa katkıda bulunuyor. Dünya genelinde kişi başına yıllık ortalama 132 kilogram gıda israf edilirken, bu israfın toplam değeri 1 trilyon doları aşıyor.
27 Mart 2024

NASA'nın Curiosity aracı, Mars'ta daha önce hiç görülmemiş sarımsı yeşil renkte saf kükürt kristalleri keşfetti. Bu keşif, Curiosity'nin Gediz Vadisi kanalını araştırırken bir kaya yığınının üzerinden geçip birini çatlatması sonucunda gerçekleşti. Bilim insanları, bu bulgunun Mars'ın kozmik tarihi ve potansiyel kolonizasyonu için önemli olabileceğini belirtiyor. Saf kükürt, Dünya'da yalnızca volkanik süreçler veya sıcak su kaynakları gibi aşırı koşullar altında oluşur.
23 Temmuz 2024

NASA'nın yayınladığı görüntüler, Sahra Çölü'nün bazı bölgelerinin normalden çok daha yeşil olduğunu gösterdi. Bu durum, Atlantik'teki kasırga sezonunun beklenenden daha ılımlı geçmesi ve Afrika kıyılarındaki fırtınaların kuzeye kaymasıyla ilişkilendirildi. Bilim insanları, yağış bölgesinin kuzeye kaymasını küresel ısınmanın etkilerine bağlıyor. Yeşillikteki en büyük artış Nijerya, Sudan, Etiyopya ve genel olarak Kuzey-Orta Afrika'da görülürken, güneyde Kamerun, Gine ve Gana gibi ülkelerde düşüş gözlendi.
25 Eylül 2024

Daha önce insan kanında, plasentada ve anne sütünde mikroplastikler keşfedilmişti. Son yapılan bir çalışmada, Çin'de evlilik öncesi sağlık değerlendirmeleri kapsamında test edilen tüm meni örneklerinde mikroplastik kirliliği bulundu. Araştırmacılar, mikroplastiklerin üreme sağlığı üzerindeki olası zararları konusunda daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor. Mikroplastiklerin insan vücudunda yaygın şekilde bulunması, çevresel kirliliğin insan sağlığı üzerindeki potansiyel etkilerini gündeme getiriyor.
12 Haziran 2024

Newcastle Üniversitesi uzmanları tarafından yapılan araştırma, Alaska'daki Juneau Buz Alanı'ndaki buzulların beklenenden daha hızlı eridiğini ve geri dönüşü olmayan bir dönüm noktasına yaklaştığını ortaya koyuyor. Araştırma, 2010 yılından bu yana buzul kaybında çarpıcı bir artış olduğunu gösteriyor. Bu durum, deniz seviyesinin yükselmesine önemli katkıda bulunuyor ve diğer yüksek Arktik bölgeleri de benzer şekilde etkilenebilir. Çalışma, iklim değişikliğine karşı etkili azaltma ve uyum stratejileri geliştirmek için bu süreçlerin anlaşılmasının önemini vurguluyor.
7 Temmuz 2024
İşaretlediklerim