Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), bu yılın haziran ayında küresel ticarette bir artış gözlemlendiğini bildirdi. Mayıs ayında 95,6 olan ticaret barometresi, haziran ayında 99,1 seviyesine yükseldi. Bu artışın, güçlü otomotiv üretimi ve satışlarından kaynaklandığı belirtildi. Ancak, ihracat siparişlerinin sınırlı kalması durumunda, bu yılın üçüncü çeyreğinde küresel ürün ticaretindeki yukarı yönlü ivmenin sınırlı kalabileceği ifade edildi.
24 Ağustos 2023

Dünya Bankası'nın 'Yoksulluk, Refah ve Gezegen Raporu'na göre, küresel yoksulluğun azaltılmasında ilerleme neredeyse durma noktasına geldi ve dünyanın yarısı için yoksulluğu sona erdirmenin 100 yıldan fazla sürebileceği belirtildi. Raporda, dünya nüfusunun yüzde 8,5'inin aşırı yoksulluk içinde yaşadığı ve yüzde 44'ünün ise orta üst gelirli ülkeler için yoksulluk sınırının altında bir gelirle yaşadığı ifade edildi. Kovid-19 salgınının yoksulluk üzerindeki kalıcı etkileri ve düşük ekonomik büyüme ile kırılganlığa sahip ülkelerde yoksulluğun yoğunlaştığı vurgulandı.
15 Ekim 2024

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50'si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre yoksulluk oranının 2023 yılında 0,9 puan azalarak yüzde 13,5'e düştüğünü açıkladı. Medyan gelirin yüzde 60'ı dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranı ise 0,3 puan azalarak yüzde 21,3 oldu. TÜİK, gelir dağılımı ve yoksulluk oranlarıyla ilişkili bazı göstergelerde sapmalar meydana geldiğini ve bu nedenle düzeltilmiş bülten ve tabloların yeniden yayınlandığını belirtti. Çeşitli hane halkı türlerinde de yoksulluk oranlarında azalmalar gözlemlendi.
10 Ekim 2024

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), 2023 yılı için küresel mal ticaretine ilişkin büyüme beklentisini yüzde 1,7'den 0,8'e düşürdü. Bu düşüşün nedenleri arasında yüksek enflasyon, yüksek faiz oranları, Çin emlak piyasasındaki sıkıntılar ve Ukrayna'daki savaşın küresel ekonomik görünümü olumsuz etkilemesi gösterildi. Öte yandan, ekonomilerin gelecek yıl istikrarlı büyümesiyle birlikte küresel mal ticaretinin 2024'te yüzde 3,3 artacağı tahmin ediliyor.
5 Ekim 2023

Esfender Korkmaz'ın yazısına göre, Türkiye'de ekonomik büyüme kapsayıcı olmamış ve gelir dağılımı eşitsizliği artmıştır. TÜİK verilerine göre, 2022'den 2023'e nüfusun en fakir yüzde 10'unun ve yüzde 20'sinin gelir payı azalırken, en zengin yüzde 10 ve yüzde 20'nin gelir payı artmıştır. Bu durum, ekonomik büyümenin toplumun geneline yansımadığını ve yoksulluk ile zenginlik arasındaki uçurumun derinleştiğini göstermektedir.
1 Mart 2024

Ankara Tabip Odası (ATO), Türkiye'de her 10 çocuktan üçünün yoksul olduğunu belirtti. TÜİK verilerine göre, çocukların yüzde 31'i yoksul, yüzde 33'ü ise ciddi maddi yoksunluk içinde. OECD'ye göre, Türkiye'de 6,5 milyon çocuk aşırı yoksul durumda. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı verileri, temel gereksinimleri karşılanamayan çocuk sayısının 164 bin 995 olduğunu gösteriyor. ATO, yoksullukla mücadele için sosyal yardım ve koruma programlarının oluşturulması gerektiğini vurguluyor.
14 Kasım 2024

Eurostat verilerine göre, 2022'de Avrupa Birliği'nde ortalama Gini katsayısı 29,6 iken, Türkiye'nin 2021'deki Gini katsayısı 42,6 olarak kaydedilmiştir. Bu oranla Türkiye, Avrupa'daki 36 ülke arasında gelir dağılımı eşitsizliğinde ilk sırada yer almaktadır. Ayrıca, Dünya Bankası verilerine göre Türkiye, 130 ülke arasında gelir dağılımı eşitsizliği bakımından 28'inci sırada bulunmaktadır. Gini katsayısı, gelir dağılımı eşitsizliğini ölçen temel bir göstergedir ve 0 ile 1 arasında değişir.
12 Mart 2024

Devrimci İşçi Sendikaları Araştırma Merkezi (DİSK-AR), Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında en yüksek işsizlik oranına sahip dördüncü ülke olduğunu açıkladı. TÜİK verilerine göre, Temmuz 2019'da yüzde 13,9 olan dar tanımlı işsizlik oranı Temmuz 2024'te yüzde 8,8'e düştü, ancak geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 26,5 olarak kaydedildi. DİSK-AR raporuna göre, geniş tanımlı işsiz sayısı Temmuz 2024'te 10 milyon 700 bine ulaştı ve Covid-19 salgınından sonra bu oran yüzde 7,2 arttı. Türkiye'deki geniş tanımlı işsizlik oranı, Avrupa Birliği ve ABD ortalamalarının oldukça üzerinde.
11 Eylül 2024

ILO'nun 2021 raporuna göre, uluslararası göçmen işçi sayısı 164 milyondan 169 milyona yükseldi. Bu işçilerin büyük bir kısmı yüksek gelirli ülkelerde çalışıyor. Küresel Kölelik Endeksi, zorla çalıştırılan insan sayısının 27,6 milyon olduğunu ve bunların dörtte birinin çocuk olduğunu belirtiyor. Türkiye, işgücü piyasasının ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla göç ve istihdam politikalarını uyumlaştırma yoluna gitmiş, bu kapsamda geçici ve/veya uluslararası koruma statüsündeki göçmenlerin kayıtlı bir şekilde çalışmalarını teşvik etmiştir.
31 Mart 2024

TÜİK'in 2022 Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarına göre, Türkiye'de en zengin yüzde 20'lik kesimin toplam gelirden aldığı pay yüzde 48'e yükselerek 16 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. En düşük gelire sahip yüzde 20'lik kesimin payı ise yüzde 6'ya düştü. Yıllık ortalama hane halkı geliri yüzde 28,3 artışla 98 bin 416 liraya çıkarken, gelir dağılımı eşitsizliğini gösteren Gini katsayısı 2009'dan bu yana en yüksek değer olan 0,415'e ulaştı. Ücretli çalışanların gelirlerindeki artış oranı diğer gruplara göre daha düşük kaldı.
4 Mayıs 2023

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), 2019-2022 yılları arasında küresel iş gücü gelir payında 0,6 puanlık bir düşüş yaşandığını ve bu durumun eşitsizliği artırdığını açıkladı. ILO'nun 2024 Dünya İstihdam ve Sosyal Görünüm raporuna göre, işçilerin küresel gelirden aldığı pay son 20 yılda önemli ölçüde azaldı. Kovid-19 pandemisi, sermaye gelirinin en zenginler arasında yoğunlaşmasına neden olarak eşitsizlikleri daha da derinleştirdi. Raporda, yapay zekadaki gelişmelerin iş gücü gelir payı üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği uyarısında bulunuldu.
4 Eylül 2024

Türkiye'de göreceli yoksulluk oranı, medyan gelirin yüzde 50'si dikkate alınarak hesaplandığında bir önceki yıla göre düşüş göstermiş, ancak medyan gelirin yüzde 60 ve yüzde 70'i esas alındığında yoksulluk oranlarında artış görülmüştür. Pandemi döneminde uygulanan kısa çalışma ödeneği gibi sosyal yardımlar, en düşük gelir grubunun durumunu iyileştirmiş olabilir. Ancak, asgari ücretin norm ücret haline gelmesiyle, en yoksulların biraz üzerindeki gelir grubunun durumu göreceli olarak kötüleşmiştir. Ayrıca, gelir dağılımındaki eşitsizlikler ve medyan gelirin ortalama gelirin oldukça altında kalması, yoksulluk ölçüm yöntemlerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir.
6 Şubat 2024

2022-23 yıllarında Türkiye'de yıllık ortalama %5 civarında gerçekleşen ekonomik büyüme, istihdam artışını yıllık ortalama %4,2 oranında sınırlı tuttu. Bu durum, ekonomik büyümenin istihdam yaratma kapasitesinin sınırlı olduğunu gösterdi ve 2023 yılsonunda atıl işgücü oranının %25'e ulaşmasına neden oldu. Türkiye, OECD genelinde en yüksek ikinci ekonomik büyüme oranına ve en düşük ikinci istihdam oranına sahip oldu. Ayrıca, en yüksek enflasyon oranına sahip ülke olarak kaydedildi. İşgücü piyasasındaki yapısal sorunlar ve beklenen konjonktürel sorunlar, ekonomik büyümenin yavaşlamasıyla birlikte işsizliğin artmasına yol açabilir.
16 Şubat 2024

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Türkiye'nin 2024 yılı için ekonomik büyüme tahminini yüzde 2,9'dan yüzde 3,4'e çıkardı. Ayrıca, OECD 2024 için ortalama yüzde 55,5 ve 2025 için yüzde 28,9 enflasyon beklentisi olduğunu belirtti. Raporda, Türkiye ekonomisinin özellikle özel tüketim ve net ihracatın katkısıyla güçlü kaldığı, ancak enflasyonun yüksek seyretmeye devam ettiği vurgulandı. Ayrıca, 2023 deprem bölgesindeki inşaat faaliyetlerinin ekonomiye dinamizm kattığı ifade edildi.
2 Mayıs 2024

TÜİK verilerine göre Türkiye'de kişi başı milli gelir 13 bin 110 dolar olarak belirlenmiş olmasına rağmen, bu ortalama herkese eşit dağılmıyor. Asgari ücretliler ve emekliler, ortalama milli gelirin çok altında gelirlerle yaşamak zorunda kalıyor. İş gücü ödemelerinin milli gelirden aldığı payın artmasına rağmen, bu durum geçici bir iyileşme olarak değerlendiriliyor ve gelir dağılımındaki dengesizlikler devam ediyor. Türk-İş'in verilerine göre, açlık ve yoksulluk sınırı her geçen gün artarak, dört kişilik bir ailenin temel ihtiyaçlarını karşılaması giderek zorlaşıyor.
1 Mart 2024

Eurostat verilerine göre, Türkiye'de en zengin yüzde 1'lik kesim milli gelirin yüzde 14,6'sına sahip, bu oranla Avrupa'da ilk sırada yer alıyor. Türkiye'yi yüzde 7,4 ile Bulgaristan ve yüzde 7,1 ile Danimarka takip ediyor. Gelir dağılımı eşitsizliğinin önemli bir ölçütü olan bu oran, Türkiye'de gelir adaletsizliğinin yüksek olduğunu gösteriyor. Rusya'da bu oranın daha yüksek olduğu tahmin edilse de Eurostat'ta Rusya'ya dair veri bulunmuyor.
7 Ekim 2024

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılının ikinci çeyreğine ilişkin iş gücü istatistiklerini açıkladı. Buna göre, mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı yüzde 8,8 seviyesinde sabit kaldı. İşsizlik oranı geçen yılın aynı dönemine göre 0,9 puan azaldı, ancak genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 16,3'e yükseldi. TÜİK'in verileri tartışmalara yol açarken, DİSK-AR işsiz sayısının 11 milyon 810 bine ulaştığını belirtti.
19 Ağustos 2024

Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu'nun (ITUC) 2024 Küresel Haklar Endeksi'ne göre Türkiye, işçiler için en kötü 10 ülke arasında yer aldı. Türkiye, 2016'dan beri bu listede yer alıyor ve işçilerin hakları ve özgürlükleri sürekli olarak baskı altında tutuluyor. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Türkiye'de sendikalaşma, toplu sözleşme ve grev haklarının saldırı altında olduğunu belirtti. Raporda, işçilerin düşük maaşlar, kötü çalışma koşulları ve uzun mesai saatleri gibi sorunlarla karşı karşıya kaldığı vurgulandı.
12 Haziran 2024

Türk-İş'in Aralık ayı raporuna göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 8 bin 864 lira, yoksulluk sınırı ise 28 bin 874 lira olarak belirlendi. Açlık sınırı, bir önceki aya göre 734 lira, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise 4 bin 614 lira 5 kuruş artış gösterdi. Yoksulluk sınırı da bir önceki aya göre 2 bin 391 lira, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise 15 bin 31 lira arttı. 2023 yılı için belirlenen asgari ücret olan 8 bin 500 lira, açlık sınırının altında kaldı.
30 Ocak 2023

Dünya Bankası, eğer politika yapıcılar işgücü arzını, üretkenliği ve yatırımı artırmak için gerekli adımları atmazsa, ortalama potansiyel küresel ekonomik büyümenin 2030'a kadar yılda %2,2 ile otuz yılın en düşük seviyesine düşeceğini ve bu durumun 'kayıp bir on yıl' başlatacağını belirtti. Rapor, sürdürülebilir sektörlerde yatırım artışı, ticaret maliyetlerinin azaltılması, hizmetlerde büyümenin artırılması ve işgücüne katılımın genişletilmesi gibi önerilerde bulundu. Ayrıca, Covid-19 salgını ve Rusya'nın Ukrayna işgali gibi krizlerin ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediği ifade edildi.
28 Mart 2023
İşaretlediklerim