Zülal Kalkandelen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın demokrasiye sıcak bakmadığını ve siyasal İslamcı bir yol izlediğini öne sürüyor. Erdoğan'ın anayasayı değiştirme ve laikliği ortadan kaldırma hedeflerinin altını çiziyor. Ayrıca, CHP'nin muhalefet rolünü nasıl benimsediğini ve toplumsal direnişin nasıl dizginlendiğini tartışıyor. Kalkandelen, eğitimde dinselleşme ve çocuklara yönelik Kuran kursları gibi konuların müzakere edilip edilmediğini sorguluyor.
5 Mayıs 2024

Özdemir İnce, laik düzende devletin dini olmadığını ve laikliğin dinler arasında eşitliği sağlamakla kalmayıp bireyi ve toplumu dinlerin baskı ve zulmünden koruduğunu belirtti. İnce, laikleşmenin okul ve yargıda başladığını ve din eğitiminin okul dışına çıkarılarak ailelere ve Diyanet İşleri Başkanlığı'na bırakıldığını ifade etti. Ayrıca, laikliğin demokrasi ve cumhuriyetin temel taşlarından biri olduğunu vurguladı.
2 Temmuz 2024

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, laiklik konusundaki açıklamaları nedeniyle CHP'den gelen eleştirilere yanıt verdi. Tekin, CHP'nin laiklik anlayışını 1940'lı yıllardaki uygulamalarla eleştirerek, kendi laiklik anlayışının dini inanç ve ibadet hürriyetinin devlet garantisi altında olması gerektiğini savundu. CHP'nin laiklik anlayışını Türkiye'ye özgü ve özgürlükçü olmayan bir yaklaşım olarak nitelendiren Tekin, bu eleştirilerin ardından sosyal medyada CHP'nin tarihini bilmediğini veya inkar ettiğini iddia etti.
17 Kasım 2024

Zülal Kalkandelen, 3 Mart 1924'te kabul edilen Üç Devrim Yasası'nın Türkiye'de laiklik ve eğitim alanında önemli değişiklikler getirdiğini ancak zamanla bu kazanımların siyasal İslamcı gericilikle erozyona uğradığını belirtiyor. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kurulması ve Öğretim Birliği Yasası ile laik ve bilimsel eğitimin temellerinin atıldığı ancak günümüzde bu kurumların ve eğitim sisteminin AKP'nin politikaları doğrultusunda değiştiğini ifade ediyor. Tarikat ve cemaatlerin eğitimdeki etkisinin arttığı, laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşıldığına dikkat çekiyor.
3 Mart 2024

Esfender Korkmaz, 2017 başkanlık rejimi ile Türkiye'de yargıya müdahalenin arttığını ve Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmadığını belirtti. Yargıtay seçimlerinde yaşanan olaylar, yargıya olan güvenin azalmasına neden oldu. The Economist'in Türkiye'yi kapak yaptığı Ocak 2023 sayısında, Türkiye'deki demokrasinin kusurlu olduğu ve Erdoğan'ın davranışlarının ülkeyi diktatörlüğe götürebileceği ifade edildi. Korkmaz, Türkiye'nin yeniden parlamenter sisteme dönmesi gerektiğini savundu.
16 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, Mehmet Şimşek'in mali disiplin çerçevesinde vergi ve cezaları artırma politikasını eleştirdi. Korkmaz'a göre, sık vergi artışları ve yüksek vergi oranları vergi kaçakçılığını ve kaybını artırırken, vergi bilincini düşürüyor. Ayrıca, devletin lüks harcamaları ve seçim popülizmi için vergi gelirlerini kullanması, mükelleflerin vergi ödemeye karşı direncini artırıyor. Korkmaz, vergi bilincinin artması için mükelleflerin kamu hizmetlerine olan inancının güçlenmesi gerektiğini vurguluyor.
7 Mayıs 2024

Milli Eğitim Bakanlığı'nın eğitim verme sorumluluğunu terk ettiği ve okulları tarikat, cemaat ve siyasetçilerin etkisi altına aldığı belirtiliyor. Öğretmenlere yönelik inceleme-soruşturma adı altında cezaların arttığı, AKP iktidarının eğitimi dindar bir nesil yetiştirmek için araç olarak kullandığı ifade ediliyor. Kırıkkale'de, Milli Eğitim Temel Kanunu'na aykırı olarak karma eğitimin bırakılarak sınıfların kız-erkek diye ayrıldığı bir uygulamanın tespit edildiği aktarılıyor.
29 Mart 2024

Selin Nakıpoğlu, 'Türkiye Yüzyılı' adlı yeni eğitim müfredat taslağının, AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın seçim kampanyası sloganı olduğunu ve bu durumun bir eğitim programından ziyade parti programı niteliği taşıdığını öne sürdü. Nakıpoğlu, müfredatın ideolojik bir vurgu içerdiğini ve siyasal İslam'ı kalıcı hale getirmeyi amaçladığını iddia etti. Ayrıca, müfredatın hazırlanış sürecinde eğitimcilerin yer almadığını, bunun yerine tarikatlar ve siyasi iktidarla bağlantılı sivil toplum kuruluşlarının etkili olduğunu belirtti.
4 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'deki mülteci sorununun ve hukuki sorunların ekonomik istikrarı engellediğini belirtti. Toplumun büyük bir kısmı mültecilerin geri dönmesini ve yeni mülteci girişinin yasaklanmasını istiyor. Ayrıca, Türkiye'nin hukukun üstünlüğü ve insan hakları konularında düşük sıralamalarda yer aldığına dikkat çekildi. Korkmaz, demokratik ve hukuki altyapı düzeltilmeden yatırım ve güven ortamının sağlanamayacağını vurguladı.
26 Mayıs 2024

CHP, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in laiklik konusundaki açıklamaları nedeniyle suç duyurusunda bulundu. Tekin, laiklik anlayışını eleştirerek, 1940'lı yıllarda camilerin kapatılması ve Kur'an öğreniminin yasaklanmasını hatırlatmıştı. CHP, Tekin'in açıklamalarının TBMM'deki yemine aykırı olduğunu ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiğini öne sürdü. CHP, Tekin'in sözlerinin cumhuriyet ve laiklik ilkelerine aykırı olduğunu belirtti.
18 Kasım 2024

Taha Akyol, Türkiye'deki eğitim sisteminde okuma ve anlama sorunlarının devam ettiğini, ancak şehirleşmenin etkisiyle bazı ilerlemeler kaydedildiğini belirtiyor. Akyol, medresenin tahlilsiz ezberleme mirasının yerini siyasi sloganlar ve partizanlıklara bıraktığını ve bu durumun parti içi demokrasinin gelişmemesine neden olduğunu vurguluyor. Ayrıca, Atatürk'ün dil devrimi sürecinde yaşanan dil değişikliklerine de değinerek, derinlikli düşüncenin ve kavrayışlı bir zihnin gelişmesi için dilin zengin ve derinlikli olması gerektiğini ifade ediyor.
28 Temmuz 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'deki yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar konusunu ele alarak, bu sorunların ülkenin ekonomik, sosyal ve siyasi altyapısını olumsuz etkilediğini belirtti. Türkiye'nin uluslararası suç endekslerinde üst sıralarda yer aldığını ve sığınmacı politikalarının eleştirildiğini vurguladı. Ayrıca, Türkiye'de kurumsal devletin ortadan kalktığını, sendikal özgürlüklerin kısıtlandığını ve siyasi özgürlüklerin azaldığını ifade etti. Korkmaz, Türkiye'nin insan hakları ve siyasi özgürlükler konusunda gerilediğini ve kadın haklarının sınırlı olduğunu belirtti.
6 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'de kamu harcamaları, vergi politikaları ve mali disiplin konularında yaşanan sorunlara dikkat çekiyor. Bütçe kaynaklarının popülizm ve şatafat için kullanılmasının, kamu özel işbirliği ile yapılan yatırımların atıl kalmasının ve kamu yatırımlarının piyasa maliyeti üzerinde yapılmasının kamu kaynaklarının etkin kullanılmadığını gösterdiğini belirtiyor. Ayrıca, ücret artışlarının verimlilik artışına ve fiyatların frenlenmesine katkı sağlayabileceğini ifade ediyor. Korkmaz, mevcut siyasi yapı ve koşullarda Merkez Bankası'nın sıkı para politikası uygulamasının bile istikrarı sağlamakta yetersiz kalacağını öne sürüyor.
23 Şubat 2024

Kürt siyasetinin önde gelen isimlerinden Ahmet Türk, HDP'nin seçim çalışmaları sırasında yaptığı konuşmada, Kürt halkının iktidara bir ders vermesi gerektiğini belirtti. Türk, Kürt halkının düşmanlığını yapan iktidara karşı protesto edilmesi ve oy verilmemesi gerektiğini vurguladı. Bu açıklama, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleme kararı ve iki lider arasında imzalanan protokolün basınla paylaşılmasının ardından geldi. HDP ve Yeşil Sol Parti ise kayyım maddesini eleştirerek seçimlerdeki tutumlarını açıklamayı planladıklarını duyurdu.
24 Mayıs 2023

Emre Kongar, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni eğitim politikalarını eleştirerek, bu politikaların bilim karşıtı olduğunu ve Arap kültür emperyalizmini desteklediğini iddia etti. Kongar, Türkiye'nin laik ve antiemperyalist yapısının hem Doğu hem de Batı dünyası için bir tehdit oluşturduğunu belirtti. Ayrıca, yeni 'Maarif Modeli' ve 'Öğretmenlik Meslek Kanunu' teklifinin çocukları 17. yüzyıl bilgi seviyesine indireceğini savundu.
28 Temmuz 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'de 2021 sonunda başlayan ve maliyet enflasyonu şeklinde ortaya çıkan yüksek enflasyonun, eksi reel faiz ve TL'den kaçış nedeniyle düşmediğini belirtiyor. Gelir dağılımındaki bozuklukların lüks tüketimi etkilemediğini, ancak genel olarak enflasyonun düşürülmesinin zor olduğunu ifade ediyor. Korkmaz, enflasyonla mücadele için başkanlık sisteminin değişmesi, demokratik ve hukuki altyapının güçlendirilmesi ve IMF ile iş birliği yapılması gerektiğini öne sürüyor.
6 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin ekonomik gelişiminde iki önemli dönemi; 1933-1938 devletçilik dönemi ve 1963-1968 karma ekonomi dönemini, her iki dönemin de hem büyüme hem de sosyal gelişme getirdiğini belirtti. Ancak, darbe sonrası dönemde ve son siyasi iktidar altında, kalkınma hedeflerinin geri planda kaldığını, büyüme odaklı politikaların öne çıktığını ve Devlet Planlama Teşkilatı'nın kaldırılmasıyla kalkınma politikalarının rafa kaldırıldığını ifade etti. Korkmaz, Türkiye'nin mevcut durumda kalkınma sağlayacak beşeri, demokrasi ve hukuki altyapıya sahip olmadığını, gelişmekte olan ülkelerin kalkınmasının dünya refahı ve barışı için de önemli olduğunu vurguladı.
21 Nisan 2024

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Fırat Üniversitesi'nde düzenlenen 'Din Eğitimi ve Hizmetleri Çalıştayı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin evrensel laiklik anlayışıyla bağdaşır bir noktaya geldiğini ve dini inanç ve ibadet hürriyetlerinin özgürce sağlandığını belirtti. Tekin, imam hatip lisesi mezunlarının geçmişte yaşadığı zorluklara değinerek, bugün bu tür sorunların aşıldığını vurguladı. Ayrıca, ilahiyat fakültelerinin bölümleşmesi ve uzmanlaşması gerektiğini ifade etti.
19 Eylül 2024

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Karabük'te yaptığı esnaf ziyareti sırasında eğitim müfredatında evrim teorisinin yer almasının çocukların PKK'lı olmasına yol açabileceğini öne sürdü. Erbakan, eğitim sisteminin ahlaki ve manevi kalitesinin yükseltilmesi gerektiğini belirtti ve evrim teorisinin PKK tarafından da anlatıldığını ifade ederek, bu teorinin müfredata dahil edilmesinin olumsuz sonuçlar doğurabileceğini savundu.
22 Haziran 2023

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Öğretmenlik Mesleği Kanun Teklifi'ni eleştirerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mezun edip atamadığı öğretmenleri kusurlu öğretmenlere dönüştüreceğini ve diplomalarını çalacağını iddia etti. Özel, bu durumu Cumhuriyet tarihinin en büyük kumpası olarak nitelendirdi. Ayrıca, teklifin yeterince tartışılmadan geçirilmek istendiğini ve bu durumun öğretmenlerin haklarını gasp edeceğini belirtti. Özel, eğitim müfredatının anayasa yapmak kadar önemli olduğunu vurguladı.
5 Ağustos 2024
İşaretlediklerim