Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün 2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ne göre Türkiye, 180 ülke arasında 158'inci sırada yer alarak 'çok vahim' durumda olan ülkeler arasında kalmaya devam etti. Türkiye'nin sıralamasındaki bu yükseliş, diğer ülkelerdeki durumun kötüleşmesiyle ilişkilendiriliyor. RSF, Türkiye'de gazetecilere yönelik tutuklamaların devam ettiğini ve medyanın çeşitli baskılar altında olduğunu belirtiyor. Türkiye'nin puanı 2023'te 33,97 iken, 2024'te 31,6'ya düşmüş.
3 Mayıs 2024

Freedom House'un 2024 İnternette Özgürlük raporuna göre Türkiye, 72 ülke arasında 56'ncı sırada yer aldı ve 'özgür değil' kategorisinde değerlendirildi. Raporda, Türkiye'deki internet özgürlüğünün baskı ve sansür uygulamaları nedeniyle kötüleştiği belirtildi. Sosyal medya paylaşımları nedeniyle verilen ağır hapis cezaları, erişim engelleri ve içerik kaldırma kararları Türkiye'nin dijital karnesini olumsuz etkileyen unsurlar arasında yer alıyor. Ayrıca, iktidarın sansür ve denetimi artıran yasalar çıkardığı ve çevrimiçi trol ağlarının hükümet yanlısı dezenformasyonu yaydığı ifade edildi.
16 Ekim 2024

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) tarafından yayımlanan Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde Türkiye, 180 ülke arasında 165'inci sıraya geriledi. Geçen yıl 149'uncu sırada olan Türkiye'nin bu düşüşünde, seçimler öncesinde artan gazetecilere yönelik baskılar, Kürt gazetecilere yapılan toplu tutuklamalar ve medya özgürlüğünü tehdit eden sosyal faktörler etkili oldu. RSF'nin Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu, Türkiye'de yetkililerin gazeteciliği düşman gösterdiğini ve haberlere müdahale ettiğini belirtti. Endekste, gazetecilik faaliyetlerinin 10 ülkeden yedisinde güçlükle yapılabildiği ve Ortadoğu'nun medya için en tehlikeli bölge olduğu ifade edildi.
3 Mayıs 2023

Türkiye'de 9. yargı paketi kapsamında, sosyal medya aracılığıyla yapılan ve Türkiye aleyhine olduğu düşünülen kara propaganda ve etki ajanlığı faaliyetlerine karşı yeni düzenlemeler getirilmesi planlanıyor. Bu düzenlemeler, sosyal medya yorumları aracılığıyla ekonomik, toplumsal ve kamu düzenini bozan faaliyetleri de içerecek şekilde genişletilmiş. Ancak, hangi faaliyetlerin bu suç kapsamına gireceği ve nasıl tanımlanacağı konusunda belirsizlikler mevcut. Bu durum, ifade özgürlüğüne müdahale endişelerini de beraberinde getiriyor.
11 Mayıs 2024

3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü vesilesiyle Türkiye'deki basın özgürlüğü durumu ele alındı. Türkiye Anayasası'na göre basın özgürlüğü güvence altında olmasına rağmen, pratikte birçok gazeteci fiziksel ve sözlü saldırılara maruz kalıyor, sansürleniyor ve hukuki zorluklarla karşılaşıyor. Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün raporuna göre Türkiye, dünya genelinde basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 165. sırada yer alıyor ve ulusal medyanın büyük bir kısmı hükümet kontrolünde.
3 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, 2017 başkanlık rejimi ile Türkiye'de yargıya müdahalenin arttığını ve Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmadığını belirtti. Yargıtay seçimlerinde yaşanan olaylar, yargıya olan güvenin azalmasına neden oldu. The Economist'in Türkiye'yi kapak yaptığı Ocak 2023 sayısında, Türkiye'deki demokrasinin kusurlu olduğu ve Erdoğan'ın davranışlarının ülkeyi diktatörlüğe götürebileceği ifade edildi. Korkmaz, Türkiye'nin yeniden parlamenter sisteme dönmesi gerektiğini savundu.
16 Mayıs 2024

Avrupa Komisyonu, Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde gerileme yaşadığını ve başkanlık sisteminde yapısal sorunların devam ettiğini belirtti. Raporda, yürütme organının denetim mekanizmalarının etkisiz olduğu ve siyasi çoğulculuğun baltalandığı ifade edildi. Yargı bağımsızlığında ciddi gerilemeler olduğu ve yolsuzlukla mücadelede etkili önlemlerin alınmadığı vurgulandı. Ayrıca insan hakları durumunun iyileşmediği, ifade özgürlüğünde gerileme yaşandığı ve azınlıklar ile LGBTİ+ bireylere yönelik ayrımcılığın devam ettiği kaydedildi.
8 Kasım 2023

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), 2023 raporunda Türkiye'de ifade özgürlüğü, kadın hakları, muhalefete baskı ve LGBTİ+ hakları gibi konularda durum değerlendirmesi yaptı. Raporda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hükümetinin otoriter eğilimler gösterdiği, medya ve yargı üzerinde denetim uyguladığı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen hapis cezası ve siyasi yasak kararı gibi örneklerle bu durumun altı çizildi. Ayrıca, Türkiye'de bağımsız medyanın baskı altında olduğu ve en az 65 gazetecinin gözaltında veya hapis cezasına çarptırıldığı belirtildi. Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmaması gibi konular da eleştirildi.
12 Ocak 2023

Esfender Korkmaz, Türkiye'deki yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar konusunu ele alarak, bu sorunların ülkenin ekonomik, sosyal ve siyasi altyapısını olumsuz etkilediğini belirtti. Türkiye'nin uluslararası suç endekslerinde üst sıralarda yer aldığını ve sığınmacı politikalarının eleştirildiğini vurguladı. Ayrıca, Türkiye'de kurumsal devletin ortadan kalktığını, sendikal özgürlüklerin kısıtlandığını ve siyasi özgürlüklerin azaldığını ifade etti. Korkmaz, Türkiye'nin insan hakları ve siyasi özgürlükler konusunda gerilediğini ve kadın haklarının sınırlı olduğunu belirtti.
6 Haziran 2024

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Basın özgür' açıklamasına karşın, yılın ilk ayında 40 gazetecinin yargılandığını ve çeşitli sansürlerin yaşandığını belirtti. Gazetecilere yönelik davalarda, haber içerikleri ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle yargılamalar yapıldığı, bazı gazetecilere uzaklaştırma tedbirleri uygulandığı ve resmi ilan alabilme koşullarının ağırlaştırıldığı ifade edildi. Ayrıca, RTÜK'ün bazı yayın kuruluşlarına cezalar verdiği ve internet sitelerinin erişime engellendiği belirtildi.
4 Şubat 2023

Yalçın Doğan, Türkiye'de demokrasiye dönüş sürecinin olup olmayacağını ve bu süreçte gerçekleşmesi beklenen reformları sorguluyor. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanıp uygulanmayacağı, yargı bağımsızlığının sağlanması, ifade ve basın özgürlüğüne dönülmesi, politik tutukluların serbest bırakılması gibi konulara değiniliyor. Ayrıca, kamu sınavlarında mülakatın kaldırılması ve çevre talanına son verilmesi gibi ekonomik ve çevresel konular da ele alınıyor.
7 Mayıs 2024

Mehmet Altan, Türkiye'de hukukun ve ekonominin çöktüğünü, 2021'de yapılan anayasal ihlaller ve ekonomik politikaların ülkeyi zor duruma soktuğunu belirtiyor. 2021'de başlatılan Kur Korumalı Mevduat sistemiyle zenginlerin daha da zenginleştiğini, bu sistemin maliyetinin 2022 ve 2023'te Hazine ve Merkez Bankası tarafından yapılan toplam 47.8 milyar dolarlık ödemelerle belirlendiğini ifade ediyor. Ayrıca, Türkiye'nin hukuk ve basın özgürlüğü sıralamalarında düşük pozisyonlarda olduğunu ve ekonomik göstergelerin kötüleştiğini vurguluyor.
6 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz'ın yazısında, Türkiye'nin siyasi haklar, sivil özgürlükler ve yolsuzluk algısı açısından dünya genelinde olumsuz bir imaja sahip olduğu belirtiliyor. Ülkenin yatırım yapılabilirlik statüsünün düşük olduğu, yabancı ve yerli sermayenin çekildiği, dış borç risklerinin yüksek olduğu ve gelir dağılımındaki adaletsizliğin arttığı vurgulanıyor. Bu durumun Türkiye'nin ekonomik büyümesini ve uluslararası itibarını olumsuz etkilediği ifade ediliyor.
27 Şubat 2024

Gözde Bedeloğlu, mevcut iktidarın 20 yıldır yürürlükte olan bir yasaya uymamasının sorumluluğunu üstlenmediğini ve bu durumun toplumsal gerilime yol açtığını belirtiyor. Evrensel yaşam hakkı meselesinin günlük siyasetin aracı haline getirildiğini ve iktidar medyasının bu konuda manipülatif yorumlar yaptığını ifade ediyor. Yasaya karşı çıkanların 'elit' olarak etiketlendiğini ve seküler yaşam tarzını savunanların 'batıcı' ve 'emperyalizm hayranı' olarak nitelendirildiğini vurguluyor. Bedeloğlu, bu durumun Türkiye'de yeni bir direnişe ve sokakların terörize edilme riskine yol açabileceğini öne sürüyor.
21 Temmuz 2024

ABD merkezli insan hakları kuruluşu Freedom House'un 2023 raporunda, Türkiye internetin özgür olmadığı ülkeler arasında yer aldı. Rapor, Türkiye'de internet özgürlüğünün son on yılda istikrarlı bir şekilde azaldığını belirtti. Sansürün yaygın olduğu ve yüzlerce web sitesi, çevrimiçi makale ve sosyal medya gönderisinin engellendiği veya kaldırıldığı belirtildi. Ayrıca, hükümetin çevrimiçi ifadeyi suç sayan ve sansürü artıran yasalar çıkardığı, dezenformasyonu körükleyen trol ağları oluşturduğu ve gazetecileri, aktivistleri ve sosyal medya kullanıcılarını yasal suçlamalarla karşı karşıya bıraktığı ifade edildi.
4 Ekim 2023

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu (DKİHB), Türkiye'deki seçim sürecine ilişkin bir ara rapor yayınladı. Rapor, siyasi partilerin karşılıklı kışkırtıcı mesajlar verdiğini, ifade ve medya özgürlüğüne yönelik kısıtlamalar olduğunu, kadınların siyasette yeterince temsil edilmediğini ve mevzuatın demokratik seçimler için gerekli olan temel hak ve özgürlükleri kısıtlamaya devam ettiğini belirtiyor. Ayrıca, seçim kampanyalarının tonunun genellikle çatışmacı olduğu ve kadın adayların mitinglerde yeterince yer almadığı ifade ediliyor.
28 Nisan 2023

Yusuf Ziya Cömert, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin Kenan Evren döneminden kalma anayasal yetkileri kullanmaya devam ettiğini belirtiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni anayasa gündemi üzerine yorumlar yaparak, seçim sonuçlarının bu gündemi zayıflattığını ve Meclis'in demokratik olmayan tutumlar sergilediğini eleştiriyor. Özellikle, Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi gibi olayları örnek vererek, mevcut siyasi yapı ile sivil bir anayasanın nasıl mümkün olabileceğini sorguluyor.
26 Nisan 2024

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye'nin hukuka güven endeksinde alt sıralarda gösterilmesine tepki göstererek, bu tür endekslerin bilimsel kriterlerden uzak olduğunu ve kara propaganda amacı taşıdığını belirtti. Tunç, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun CHP'li belediyelere açılan soruşturmaları 'yargı tacizi' olarak değerlendirmesine de karşı çıktı. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yakında yargı reformu strateji belgesini açıklayacağını ve adalet sisteminde iyileştirmeler yapılacağını duyurdu.
17 Kasım 2024

Mustafa Karaalioğlu, Türk Ceza Kanunu'na eklenmesi önerilen yeni bir maddenin ifade özgürlüğünü daha da kısıtlayabileceğini ele alıyor. Bu madde, devletin iç veya dış siyasal yararlarına karşı faaliyet gösterenleri 'etki ajanlığı' suçu kapsamında cezalandırmayı öngörüyor. Madde, belirsiz suç tanımlarıyla medyayı ve eleştirel sesleri hedef alabilecek şekilde tasarlanmış. Karaalioğlu, ifade özgürlüğünü kısıtlayan mevcut maddelerin kaldırılması gerektiğini savunurken, bu yeni düzenlemenin tersine bir adım olduğunu vurguluyor.
13 Mayıs 2024

Avrupa Konseyi İnsan Hakları Temsilcisi Komiseri Dunja Mijatovic, Türkiye'de insan hakları durumunun kötüleştiğini belirterek, insan hakları savunucuları, gazeteciler, sivil toplum örgütleri ve hukukçulara yönelik baskılara son verilmesi çağrısında bulundu. Türkiye'de ifade ve toplanma özgürlüğüne yönelik baskıların arttığı, 120'den fazla kişinin 'terör örgütü üyeliği' suçlamasıyla gözaltına alındığı ve özellikle azınlık grupları, LGBTİ+ bireyler ve göçmenlere karşı nefret söyleminin alarm verici seviyelere ulaştığı belirtildi. Avrupa Konseyi, Türk yetkililerden ilke ve standartlara saygı göstermelerini talep etti.
9 Mayıs 2023
İşaretlediklerim