Orta Doğu Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü'nün verilerine göre, Marmara Denizi'nin dibindeki oksijensiz tabaka giderek yüzeye doğru ilerliyor. 1980'lerde litrede 2 miligramın üstünde seyreden oksijen değerleri, bugün litrede 0,5 miligramın altına inmiş durumda. Uzmanlar, artan kirliliğin önlenememesi durumunda bir felaketin yaşanacağı konusunda uyarıyor. Kirliliğe karşı önlem alınmaması halinde müsilaj, denizanası sayısında artış ve toksik gazlar çıkaran zararlı alg patlamaları gibi olayların daha fazla yaşanacağı belirtiliyor.
26 Temmuz 2023

Marmara Denizi'nde müsilaj nedeniyle balık çeşitliliği yüzde 25 azaldı, ancak köpek balığı ve vatoz gibi türlerin sayısında yüzde 100'e yakın artış gözlendi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi'nin yaptığı araştırmalar, müsilajın deniz ekosistemine olan olumsuz etkilerini ortaya koydu. Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi'nin biyolojik koridor olma özelliği nedeniyle bu durumun Karadeniz, Akdeniz ve Ege Denizi'ni de etkileyebileceğini belirtti. Müsilajın, deniz süngerlerinin toplu ölümüne ve mercanlarda yüzde 30'lara varan kayıplara neden olduğu da vurgulandı.
7 Haziran 2024

Mersin Körfezi'nde son bir aydır deniz yüzeyinde köpüklenme artışı gözlemlendi. ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, bu durumun Marmara Denizi'ndeki müsilajla eşdeğer olduğunu ve kirliliğin ana kaynağının karasal girdiler olduğunu belirtti. Salihoğlu, kirliliğin deniz ekosistemlerini ciddi şekilde tehdit ettiğini ve acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı.
13 Ağustos 2024

Son 20 yılda Marmara Denizi'nde 30'a yakın yeni denizanası türü tespit edilmiş ve bu türlerin balık stokları üzerinde olumsuz etkileri olduğu belirtilmiştir. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, denizanalarının ekosistemdeki rolüne değinmiş, ancak denizanalarıyla beslenen deniz canlılarının sayısında azalma olduğunu vurgulamıştır. Aşırı avcılık ve insan kaynaklı faktörlerin denizanası popülasyonunu artırdığı, bu durumun balıkların üremesini ve besin zincirindeki yerini olumsuz etkilediği ifade edilmiştir. Okyar, çözümün kolay olmadığını ve yerel yönetimlerle bakanlıkların iş birliği yapması gerektiğini belirtmiştir.
3 Nisan 2023

Zehirli bir tür olan pusula denizanası, Marmara Denizi'nde görülmeye başlandı. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, bu türün Marmara Denizi'nde yaygın hale geldiğini ve özellikle İzmit, Erdek, Bandırma, Gemlik Körfezi ile İstanbul Boğazı'nda yoğun olarak görüldüğünü belirtti. Küresel ısınma ve gemilerin balast suları, denizanalarının Türk sahillerine kadar gelmesinde önemli faktörler olarak gösteriliyor. Denizanalarının organik kirlilik göstergesi olduğu ve kirli bölgelerde daha baskın hale geldikleri de vurgulandı.
6 Temmuz 2024

Çevre aktivistleri, Tekirdağ Ergene Derin Deşarj A.Ş.'nin Marmara Denizi'ne endüstriyel atık boşaltmasına karşı ihtiyati tedbir kararı talep etti, ancak mahkeme bu talebi bir kez daha reddetti. Marmara Denizi'nde derin deşarj yoluyla biriken toksik maddeler, deniz yaşamını ve insan sağlığını tehdit ediyor. Bilim insanları, Marmara Denizi'nde oksijen bulunmayan bölgeler oluştuğunu ve canlı çeşitliliğinin ciddi şekilde azaldığını belirtiyor. Ergene Nehri'nden gelen atıklar, nehir çevresindeki tarım ürünlerinde de yüksek seviyede toksik madde birikimine neden oluyor.
30 Temmuz 2024

İstanbul Üniversitesi ve Küresel Denge Derneği tarafından yapılan bir çalışma, İstanbul ve İzmir'deki deniz seviyesi yükselmesinin olası etkilerini ortaya koydu. Çalışma sonucunda hazırlanan rapora göre, İstanbul'da 6 milyon kişinin yaşadığı 120 kilometrekarelik alan ve İzmir'de Kordon ve tatil beldeleri sular altında kalma riskiyle karşı karşıya. Ayrıca, İstanbul'daki 16 atık su arıtma tesisinin 12'si ve İzmir'deki 20 atık su arıtma tesisinin dördü de tehdit altında. Deniz sularının yer altı sularına karışması durumunda, özellikle İzmir'deki tarımsal faaliyetler olumsuz etkilenebilir.
7 Eylül 2023

Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi'nde 2021 yılında görülen müsilajın yeniden ortaya çıktığını belirtti. Müsilajın deniz ekosistemine zarar verdiğini ve ekonomik kayıplara yol açabileceğini vurgulayan Sarı, Marmara Denizi Eylem Planı'nın etkin uygulanmadığını söyledi. Müsilajın etkilerini azaltmak için merkezi ve yerel yönetimlerin acilen harekete geçmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, deniz yüzey sıcaklığı ve kirliliğin müsilaj oluşumunu tetiklediğini belirtti.
25 Ekim 2024

Murat Çelik, 2021 yazında Marmara Denizi'nde büyük bir çevre felaketine yol açan müsilajın (deniz salyası) yeniden gündeme geldiğini belirtiyor. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsilajın arka planında kirlilik, deniz suyu sıcaklığındaki artış ve deniz şartlarındaki durağanlığın olduğunu vurguluyor. 2021'de yaşanan felaket boyutundaki müsilajın tekrar etmemesi için gerekli önlemlerin alınmadığına dikkat çekiliyor.
18 Haziran 2024

Türkiye İş Bankası ve Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV), Marmara Denizi'ndeki oksijen deposu deniz çayırlarının korunması için 'Denizlerin Geleceği: Deniz Çayırları' projesini başlattı. Proje kapsamında, deniz çayırlarının bulunduğu alanlar haritalandırılacak, temizlenecek ve korunacak. Ayrıca, projenin bir parçası olarak ilk ve orta öğretim seviyesinde 30 okulda farkındalık eğitimleri verilecek. Projenin pilot bölgesi olarak Balıkesir'in Erdek ilçesine bağlı Paşalimanı Adası seçildi.
8 Eylül 2023

ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü'ne Türkiye İş Bankası tarafından sağlanan insansız su altı planörü Deniz Kaşifi, Marmara Denizi'nde suya indirildi ve araştırmalara başladı. Yapımı yedi ay süren cihaz, denizin derinliklerinde çeşitli ölçümler yapabiliyor. Ocak ayında elde edilen veriler, Marmara Denizi'nin kış koşullarında bile oksijen yönünden fakir olduğunu gösterdi. Ancak Akdeniz'den Marmara'ya oksijenli su girişi tespit edildi. Ayrıca Akdeniz'de yapılan araştırmalarda yüzey su sıcaklıklarında 2 dereceye yakın artış olduğu belirlendi. İş Bankası, deniz kirliliğini azaltacak yatırımlara finansman sağlamak amacıyla Denizleri Koruyalım Kredisi'ni hazırladığını duyurdu.
7 Temmuz 2023

Bilim insanları, okyanusların deniz yaşamını sürdüremeyecek ve iklimi dengelemekte yetersiz kalacak kadar asidik hale gelmek üzere olduğu konusunda uyardı. Potsdam İklim Etkileri Araştırma Enstitüsü'nün (PIK) raporuna göre, gezegenimizin yaşamı sürdürebilme kapasitesini belirleyen dokuz kritik faktörden altısı, insan faaliyetleri nedeniyle güvenli sınırlarını aşmış durumda. Okyanus asidifikasyonu, fosil yakıtların yakılmasıyla atmosfere salınan karbondioksit (CO2) emisyonlarının artması nedeniyle sürdürülebilir sınırını aşmak üzere. Bu durum, deniz yaşamını ve milyarlarca insanın gıda kaynaklarını tehdit ediyor.
24 Eylül 2024

İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Körfezi'nde meydana gelen balık ölümlerinin deniz suyu sıcaklıklarının artması sonucu plankton popülasyonundaki ani artıştan kaynaklandığını açıkladı. Deniz suyu sıcaklığının 29 dereceye ulaşması, Dinoflagellate Gymnodinium cinsi planktonların çoğalmasına ve sudaki oksijen oranının düşmesine neden oldu. Bu durum balık ölümlerine ve kötü kokuya yol açtı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı ve Deniz Koruma Şube Müdürlüğü tarafından temizlik çalışmaları başlatıldı.
21 Ağustos 2024

Edirne'nin Keşan ilçesine bağlı Danışment Deresi'nde, oksijen azalması nedeniyle balıklar öldü. Kuraklık ve aşırı sıcaklar nedeniyle derenin su seviyesi azaldı ve denizle bağlantısı kesildi. Vatandaşlar durumu İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkilileriyle jandarma ekiplerine bildirdi. Ekipler olay yerinde inceleme başlattı.
8 Ağustos 2024

Küresel iklim değişikliği nedeniyle deniz seviyesinde beklenen yükselme, Türkiye'deki Efes ve Milet Antik Kentleri de dahil olmak üzere birçok arkeolojik alanı tehdit ediyor. Doç. Dr. Enes Zengin'in belirttiğine göre, Doğu Akdeniz kıyılarındaki 464 tarihi alan incelendi ve bu alanların sular altında kalma riski beş seviyede değerlendirildi. Orta seviye risk senaryosuna göre, deniz suyunun üç metre yükselmesi durumunda, Aydın'daki Efes ve Milet Antik Kentleri kısmen ya da tamamen sular altında kalabilir.
26 Ağustos 2024

İzmir Körfezi'nde Bayraklı ilçesindeki Turan sahilinde çok sayıda ölü balık kıyıya vurdu. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri, olayın nedenini belirlemek için su ve balıklardan numune aldı. Ege Üniversitesi'nden Doç. Dr. İlker Aydın, kesin bir neden belirtmenin otopsi yapılmadan mümkün olmadığını, ancak oksijen yetersizliği ve plankton artışının olası sebepler arasında olduğunu ifade etti.
20 Ağustos 2024

İstanbul'un Büyükçekmece ilçesinde, artan hava sıcaklıklarıyla birlikte denizde yoğun alg oluşumu gözlemlendi. Bu durum, bazı bölgelerde deniz renginin kızıla ve sarıya dönmesine neden oldu ve dronla görüntülendi. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meriç Albay, bu renk değişiminin lokal bir artık girdisinden kaynaklanabileceğini belirtti. Tekne sahibi Murat Kömürcü ise bu durumun endişe verici olduğunu ifade etti.
2 Haziran 2024

Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Marmara Denizi'nde meydana gelen 4,1 büyüklüğündeki depremin endişe verici olmadığını belirtti. Depremin Tekirdağ Fay Zonu'nda gerçekleştiğini ve bu bölgede zaman zaman benzer büyüklükte depremlerin yaşandığını ifade etti. Görür, bu tür depremlerin gaz çıkışlarına bağlı olarak meydana geldiğini ve bu nedenle büyük bir endişe yaratmadığını vurguladı.
19 Temmuz 2024

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gamze Varol, sıcak havalarda deniz ve havuzlarda enfeksiyon hastalıklarının arttığını belirtti. Yüksek sıcaklıklar nedeniyle deniz ve havuzlarda insan yoğunluğu oluştuğunu ve bu durumun sağlık problemlerini beraberinde getirdiğini ifade etti. Deniz suyunun, sürekli kendini yenilediği için havuza göre daha az riskli olduğunu ancak çok kalabalık yerlerde deniz suyunun da hijyen açısından bozulduğunu aktardı.
28 Ağustos 2023

Marmara Denizi'nde 9 Mart 2023 tarihinde yerel saatle 08:28'de 3,9 büyüklüğünde bir deprem kaydedildi. Depremin merkez üssü Bursa'nın Karacabey ilçesinin 14,41 kilometre açığı olarak belirlendi ve depremin derinliği 7 kilometre olarak ölçüldü. Bu depremden iki gün önce Marmara Denizi'nde 3,6 büyüklüğünde başka bir deprem daha meydana gelmişti.
9 Mart 2023
İşaretlediklerim