Marmara Denizi'nde müsilaj nedeniyle balık çeşitliliği yüzde 25 azaldı, ancak köpek balığı ve vatoz gibi türlerin sayısında yüzde 100'e yakın artış gözlendi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi'nin yaptığı araştırmalar, müsilajın deniz ekosistemine olan olumsuz etkilerini ortaya koydu. Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi'nin biyolojik koridor olma özelliği nedeniyle bu durumun Karadeniz, Akdeniz ve Ege Denizi'ni de etkileyebileceğini belirtti. Müsilajın, deniz süngerlerinin toplu ölümüne ve mercanlarda yüzde 30'lara varan kayıplara neden olduğu da vurgulandı.
7 Haziran 2024

Murat Çelik, 2021 yazında Marmara Denizi'nde büyük bir çevre felaketine yol açan müsilajın (deniz salyası) yeniden gündeme geldiğini belirtiyor. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsilajın arka planında kirlilik, deniz suyu sıcaklığındaki artış ve deniz şartlarındaki durağanlığın olduğunu vurguluyor. 2021'de yaşanan felaket boyutundaki müsilajın tekrar etmemesi için gerekli önlemlerin alınmadığına dikkat çekiliyor.
18 Haziran 2024

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü'nün verilerine göre, Marmara Denizi'nin dibindeki oksijensiz tabaka giderek yüzeye doğru ilerliyor. 1980'lerde litrede 2 miligramın üstünde seyreden oksijen değerleri, bugün litrede 0,5 miligramın altına inmiş durumda. Uzmanlar, artan kirliliğin önlenememesi durumunda bir felaketin yaşanacağı konusunda uyarıyor. Kirliliğe karşı önlem alınmaması halinde müsilaj, denizanası sayısında artış ve toksik gazlar çıkaran zararlı alg patlamaları gibi olayların daha fazla yaşanacağı belirtiliyor.
26 Temmuz 2023

Ortadoğu Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü'nün yaptığı dört günlük araştırma sonucunda, Marmara Denizi'nin ilk 30 metresi hariç ciddi oksijen azlığı yaşadığı tespit edildi. Araştırmada deniz suyu sıcaklıklarının artması, kirlilik ve oksijen azlığı gibi birçok parametre incelendi. Özellikle Doğu Marmara'da nitrat seviyelerinin düşmesi ve hidrojen sülfür gazının oluşma riski, deniz ekosistemi için büyük bir tehdit oluşturuyor. Marmara Denizi'ndeki bu durumun, tarımsal girdiler ve şehirlerin arıtılmamış atık sularından kaynaklandığı belirtiliyor.
12 Ağustos 2024

Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi'nde 2021 yılında görülen müsilajın yeniden ortaya çıktığını belirtti. Müsilajın deniz ekosistemine zarar verdiğini ve ekonomik kayıplara yol açabileceğini vurgulayan Sarı, Marmara Denizi Eylem Planı'nın etkin uygulanmadığını söyledi. Müsilajın etkilerini azaltmak için merkezi ve yerel yönetimlerin acilen harekete geçmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, deniz yüzey sıcaklığı ve kirliliğin müsilaj oluşumunu tetiklediğini belirtti.
25 Ekim 2024

Zehirli bir tür olan pusula denizanası, Marmara Denizi'nde görülmeye başlandı. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, bu türün Marmara Denizi'nde yaygın hale geldiğini ve özellikle İzmit, Erdek, Bandırma, Gemlik Körfezi ile İstanbul Boğazı'nda yoğun olarak görüldüğünü belirtti. Küresel ısınma ve gemilerin balast suları, denizanalarının Türk sahillerine kadar gelmesinde önemli faktörler olarak gösteriliyor. Denizanalarının organik kirlilik göstergesi olduğu ve kirli bölgelerde daha baskın hale geldikleri de vurgulandı.
6 Temmuz 2024

Son 20 yılda Marmara Denizi'nde 30'a yakın yeni denizanası türü tespit edilmiş ve bu türlerin balık stokları üzerinde olumsuz etkileri olduğu belirtilmiştir. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, denizanalarının ekosistemdeki rolüne değinmiş, ancak denizanalarıyla beslenen deniz canlılarının sayısında azalma olduğunu vurgulamıştır. Aşırı avcılık ve insan kaynaklı faktörlerin denizanası popülasyonunu artırdığı, bu durumun balıkların üremesini ve besin zincirindeki yerini olumsuz etkilediği ifade edilmiştir. Okyar, çözümün kolay olmadığını ve yerel yönetimlerle bakanlıkların iş birliği yapması gerektiğini belirtmiştir.
3 Nisan 2023

Düzce’nin Akçakoca ilçesinin Karadeniz kıyılarında müsilaj oluşumu gözlemlendi. Geçtiğimiz yıllarda Marmara Denizi’nde sıklıkla görülen bu sorun, şimdi Karadeniz’de yayılmaya başladı. Mavi bayraklı plajlarıyla bilinen Akçakoca’nın liman kesimlerinde yoğun olarak görülen müsilaj, rüzgarla birlikte sahil şeridine yayıldı. Konuyla ilgili çalışmalar başlatıldı.
16 Haziran 2024

İstanbul'un Büyükçekmece ilçesinde, artan hava sıcaklıklarıyla birlikte denizde yoğun alg oluşumu gözlemlendi. Bu durum, bazı bölgelerde deniz renginin kızıla ve sarıya dönmesine neden oldu ve dronla görüntülendi. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meriç Albay, bu renk değişiminin lokal bir artık girdisinden kaynaklanabileceğini belirtti. Tekne sahibi Murat Kömürcü ise bu durumun endişe verici olduğunu ifade etti.
2 Haziran 2024

Çevre aktivistleri, Tekirdağ Ergene Derin Deşarj A.Ş.'nin Marmara Denizi'ne endüstriyel atık boşaltmasına karşı ihtiyati tedbir kararı talep etti, ancak mahkeme bu talebi bir kez daha reddetti. Marmara Denizi'nde derin deşarj yoluyla biriken toksik maddeler, deniz yaşamını ve insan sağlığını tehdit ediyor. Bilim insanları, Marmara Denizi'nde oksijen bulunmayan bölgeler oluştuğunu ve canlı çeşitliliğinin ciddi şekilde azaldığını belirtiyor. Ergene Nehri'nden gelen atıklar, nehir çevresindeki tarım ürünlerinde de yüksek seviyede toksik madde birikimine neden oluyor.
30 Temmuz 2024

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir Körfezi'ndeki kirliliğin 1965 yılından beri devam ettiğini ve bu durumun yeni olmadığını belirtti. Tugay, körfezdeki kirliliğin evsel, endüstriyel ve tarımsal atıklardan kaynaklandığını ve balık ölümlerinin planktonların ani çoğalmasıyla ortaya çıktığını ifade etti. Çevre felaketi karşısında tüm kurumlarla işbirliği yapılması gerektiğini vurgulayan Tugay, İzmirlilerden körfezi kirletmemek adına dikkatli olmalarını istedi ve denetimlerin süreceğini belirtti.
26 Ağustos 2024

Balıkesir'in Erdek ilçesinde, yedi ev sahibi, evlerinin önündeki plajda deniz çayırlarını kepçeyle söktürdükleri için soruşturma altına alındı. Ev sahipleri, çocukların hastalanmaması için bu işlemi yaptıklarını savundu. Ancak uzmanlar, deniz çayırlarının korunması gerektiğini ve bu tür müdahalelerin deniz ekosistemine zarar verdiğini belirtti. Marmara Denizi'nin özel çevre koruma bölgesi ilan edilmesinin ardından, her türlü kıyısal işlemin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı iznine tabi olduğu vurgulandı.
1 Temmuz 2024

İstanbul Üniversitesi ve Küresel Denge Derneği tarafından yapılan bir çalışma, İstanbul ve İzmir'deki deniz seviyesi yükselmesinin olası etkilerini ortaya koydu. Çalışma sonucunda hazırlanan rapora göre, İstanbul'da 6 milyon kişinin yaşadığı 120 kilometrekarelik alan ve İzmir'de Kordon ve tatil beldeleri sular altında kalma riskiyle karşı karşıya. Ayrıca, İstanbul'daki 16 atık su arıtma tesisinin 12'si ve İzmir'deki 20 atık su arıtma tesisinin dördü de tehdit altında. Deniz sularının yer altı sularına karışması durumunda, özellikle İzmir'deki tarımsal faaliyetler olumsuz etkilenebilir.
7 Eylül 2023

Yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür, Marmara Denizi'nde meydana gelen 5,1 ve 4,5 büyüklüğündeki depremlerin Kuzey Anadolu Fay hattının güney kolunda gerçekleştiğini açıkladı. Görür, şu an için herhangi bir sıkıntı olmadığını belirtti ve olası büyük bir Marmara depreminin fay hattının kuzey kolunda beklenmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, Gemlik'te deprem önlemleri alınması gerektiğini vurgulayarak, bu bölgenin yerleşim için tehlikeli olduğunu ve doğrudan Gemlik fayının üzerinde bulunduğunu söyledi.
4 Aralık 2023

Küresel iklim değişikliği nedeniyle deniz seviyesinde beklenen yükselme, Türkiye'deki Efes ve Milet Antik Kentleri de dahil olmak üzere birçok arkeolojik alanı tehdit ediyor. Doç. Dr. Enes Zengin'in belirttiğine göre, Doğu Akdeniz kıyılarındaki 464 tarihi alan incelendi ve bu alanların sular altında kalma riski beş seviyede değerlendirildi. Orta seviye risk senaryosuna göre, deniz suyunun üç metre yükselmesi durumunda, Aydın'daki Efes ve Milet Antik Kentleri kısmen ya da tamamen sular altında kalabilir.
26 Ağustos 2024

İzmir Körfezi'nde Bayraklı ilçesindeki Turan sahilinde çok sayıda ölü balık kıyıya vurdu. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri, olayın nedenini belirlemek için su ve balıklardan numune aldı. Ege Üniversitesi'nden Doç. Dr. İlker Aydın, kesin bir neden belirtmenin otopsi yapılmadan mümkün olmadığını, ancak oksijen yetersizliği ve plankton artışının olası sebepler arasında olduğunu ifade etti.
20 Ağustos 2024

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Marmara ve Ege bölgelerinde çöl tozları nedeniyle olumsuz koşulların beklendiğini ve tedbirli olunması gerektiğini duyurdu. Çöl tozları, hava kirliliğini artırarak solunum ve dolaşım sistemi sorunlarını şiddetlendirebiliyor. Sahra Çölü başta olmak üzere dünyanın çeşitli çöllerinden yıllık yaklaşık 2 milyar ton toz atmosfere karışıyor. Türkiye, Afrika ve Orta Doğu kaynaklı çöl tozlarının etkisi altında bulunuyor. Halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Çağatay Güler, toz taşınımının özellikle sahil bölgelerinde yaşayanlar için solunum sorunlarını artırabileceğini belirtti.
1 Nisan 2024

Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Marmara Denizi'nde meydana gelen 4,1 büyüklüğündeki depremin endişe verici olmadığını belirtti. Depremin Tekirdağ Fay Zonu'nda gerçekleştiğini ve bu bölgede zaman zaman benzer büyüklükte depremlerin yaşandığını ifade etti. Görür, bu tür depremlerin gaz çıkışlarına bağlı olarak meydana geldiğini ve bu nedenle büyük bir endişe yaratmadığını vurguladı.
19 Temmuz 2024

Karaman'daki Ayrancı Barajı'nda su seviyesinin kuraklık nedeniyle büyük oranda düşmesi sonucu balıklar oksijensiz kalarak öldü. Baraj, tarımsal sulama ve kuraklıktan olumsuz etkilenirken, balıkların bir kısmı su birikintilerinde mahsur kaldı, bir kısmı ise ölü olarak kıyıya vurdu. Uzun yıllardır amatör balıkçılık yapan Bayram Çetin, bu duruma çok üzüldüğünü belirtti ve ilk defa böyle bir kuraklık gördüğünü ifade etti.
5 Kasım 2024

İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Körfezi'nde meydana gelen balık ölümlerinin deniz suyu sıcaklıklarının artması sonucu plankton popülasyonundaki ani artıştan kaynaklandığını açıkladı. Deniz suyu sıcaklığının 29 dereceye ulaşması, Dinoflagellate Gymnodinium cinsi planktonların çoğalmasına ve sudaki oksijen oranının düşmesine neden oldu. Bu durum balık ölümlerine ve kötü kokuya yol açtı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı ve Deniz Koruma Şube Müdürlüğü tarafından temizlik çalışmaları başlatıldı.
21 Ağustos 2024
İşaretlediklerim