Bilim insanları, Aralık 2022'de Kuzey Kutup göklerinde görülen nadir bir 'kutup yağmuru aurora' olayının gizemini çözdü. Bu aurora, genellikle çıplak gözle görülmeyen ve düşük güneş rüzgarı seviyeleri sayesinde gözlemlenebilen bir uzay havası türüdür. Araştırmacılar, bu auroranın doğrudan güneşten gelen supratermal elektronlar tarafından üretildiğini ve 28 saat boyunca gözlemlenebildiğini belirtti. Bu keşif, kutup ışıklarının kökenlerini anlamada önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
23 Haziran 2024

Avustralya ve Şili'den bilim insanları, Şili'nin Atacama Çölü'nde bulunan teleskoplar yardımıyla 'J0529-4351' isimli, Güneş'ten 500 trilyon kat daha parlak bir kuasar keşfetti. Bu kuasar, Dünya'dan 12 milyar ışık yılı uzaklıkta bulunuyor ve merkezindeki kara deliğin kütlesi Güneş'in 17 ila 19 milyar katı olarak tespit edildi. Araştırma sonuçları Nature Astronomy dergisinde yayımlandı.
19 Şubat 2024

Gökbilimciler, Hubble Uzay Teleskobu aracılığıyla Dünya’ya şimdiye kadar bilinen en yakın kara deliği keşfetti. Samanyolu galaksisindeki Omega Centauri yıldız kümesinde bulunan bu kara delik, yaklaşık 8 bin 200 güneş kütlesinde. Bu keşif, orta büyüklükteki kara deliklerin yıldız kütleli ve süper kütleli kara delikler arasındaki bağlantıyı anlamada yeni sorular getireceğini ortaya koyuyor. Daha önce Dünya’ya en yakın kara delik olarak bilinen Gaia BH1, 1560 ışık yılı uzaklıkta ve Güneş’ten on kat daha fazla kütleye sahipti.
11 Temmuz 2024

Apollo misyonlarıyla getirilen ay örneklerini inceleyen bilim insanları, Ay’ın ince atmosferinin nasıl oluştuğuna dair gizemi çözdüklerini açıkladılar. Araştırmalar, Ay atmosferinin yaklaşık yüzde 70’inin meteor çarpmaları sonucu buharlaşmadan, yüzde 30’unun ise güneş rüzgarı püskürmesinden kaynaklandığını gösteriyor. Bu bulgular, Ay’ın yüzeyi ve atmosferinin uzun zaman ölçeklerinde nasıl etkileşime girdiğine dair daha net bir resim sağlıyor ve uzay aşınma süreçlerine dair anlayışımızı geliştiriyor.
3 Ağustos 2024

Küresel ısınma nedeniyle sıcaklıkların rekor kırmaya devam etmesi üzerine, bilim insanları Güneş ile Dünya arasına yerleştirilecek bir şemsiye fikrini gündeme getirdi. Bu fikir, güneş ışığını kısmen engelleyerek Dünya'nın ısınmasını yavaşlatmayı amaçlıyor. Farklı araştırma grupları, uzayın derinliklerine toz saçılmasından uzay baloncuklarından oluşan bir kalkan yaratmaya kadar çeşitli yöntemler üzerinde çalışıyor. Ancak, bu projelerin gerçekleştirilmesi için aşılması gereken önemli teknik zorluklar bulunuyor, örneğin projenin ağırlığı ve maliyeti.
11 Şubat 2024

Harvard Üniversitesi'nden bilim insanları, Dünya’daki yaşamın başlangıcının yıldırım düşmesiyle oluşan kimyasal reaksiyonların sonucu olabileceğini öne sürdü. Araştırma, su, elektrolitler ve yaygın gazların birleşerek Dünya’nın ilk biyomoleküllerini oluşturduğu hipotezine dayanıyor. Simüle edilen yıldırım düşmeleri, karbondioksit ve nitrojeni son derece reaktif bileşiklere dönüştürebilen yüksek enerjili kıvılcımlar üretti. Bu keşif, Dünya dışında yaşamın gelecekteki olası keşifleri için de potansiyel taşıyor.
11 Ağustos 2024

Dünyanın en büyük buz dağı olarak bilinen A23a, Antarktika kıyı şeridinden koparak Weddell Denizi'nde karaya oturduktan 30 yıl sonra harekete geçti. Ancak, devasa bir girdaba yakalanarak aylardır saat yönünün tersine dönüyor. Uzmanlar, buzdağının bu girdaptan yıllarca çıkamayabileceğini ve bu durumun erimesini geciktireceğini belirtiyor. A23a'nın yüz ölçümü yaklaşık 4 bin kilometrekare ve kalınlığı yaklaşık 400 metre.
4 Ağustos 2024

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana yapılan UFO incelemelerinin sonuçlarını açıkladı. Rapora göre, UFO olarak düşünülen cisimlerin çoğu sıradan maddeler olarak tanımlandı. Pentagon sözcüsü, yapılan incelemelerde UFO ihbarlarının Dünya dışı varlıklarla bağlantısız olduğunu, ancak bazı olayların tam olarak açıklanamadığını belirtti. Ayrıca, Pentagon'un her ay yüzlerce UFO ihbarı aldığı ifade edildi.
9 Mart 2024

Gökbilimciler, Samanyolu Galaksisi'nde Dünya'ya yaklaşık 2 bin ışık yılı uzaklıkta, Güneş'ten 33 kat büyük bir kara delik keşfetti ve bu kara deliğe 'Gaia-BH3' adı verildi. Bu keşif, Londra Üniversite Akademisi'nden George Seabroke ve ekibi tarafından Gaia teleskobu kullanılarak yapıldı. Gaia-BH3, şu anda aktif olmayan bir durumda ve herhangi bir maddeyi yutmuyor, bu nedenle İngiltere'deki gökbilimciler, boş bir alanın etrafında dönen bir yıldızın garip hareketlerini gözlemleyerek bu kara deliği tespit ettiler.
26 Nisan 2024

NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu (JWST), evrenin en eskilerinden olduğu düşünülen üç galaksiyi inceledi ve galaksi oluşumunu ilk kez doğrudan gözlemledi. Araştırmada, galaksilerin yaydığı ışığın büyük miktardaki nötr hidrojen gazı tarafından emildiği ve bu gazın galaksileri beslediği tespit edildi. Bu gözlem, evrenin ilk yıldız sistemlerinin oluşumuna tanıklık edilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Araştırmacılar, galaksilerde genç yıldızların varlığını da belirledi ve bu gazın galaksilerin merkezine nasıl dağıldığını anlamak için çalışmalarını sürdüreceklerini açıkladı.
27 Mayıs 2024

ABD Uzay Kuvvetleri, 1974 yılında fırlatılan ve daha sonra kaybolan S73-7 Kızılötesi Kalibrasyon Balonu (IRCB) adlı uydunun yerini tespit etti. Uydu, KH-9 Hexagon keşif uydusundan ayrıldıktan sonra şişirilemeyerek uzay çöpü haline gelmiş ve bir süre sonra gözden kaybolmuştu. 1999'da kısa bir süreliğine bulunan uydu, 25 yıl sonra yeniden keşfedildi. Uydu şu anda ilk fırlatıldığı yerden 14 kilometre alçalmış durumda ve atmosferde yanması için daha fazla zaman gerekiyor.
5 Mayıs 2024

James Webb Uzay Teleskobu (JWST), 'Kozmik Şafak' olarak adlandırılan dönemde oluşmuş bilinen en uzak galaksiyi görüntüledi. NASA, bu dönemin büyük patlamadan sonraki ilk birkaç yüz milyon yıl içinde, ilk galaksilerin doğduğu dönem olduğunu açıkladı. JWST'nin Yakın Kızılötesi Spektrografı (NIRSpec) ile Ocak 2024'te yapılan gözlemler sonucunda, galaksinin çapının 1600 ışık yılından fazla olduğu ve ışığın genç yıldızlardan geldiği tespit edildi. Bu keşif, galaksinin 300 milyon yıldan kısa bir sürede nasıl bu kadar parlak ve kütleli hale gelebildiğine dair yeni sorular ortaya çıkardı.
31 Mayıs 2024

1969 yılında Yeni Güney Galler kıyılarında fırtınaya yakalanarak batan ve 21 kişinin hayatını kaybettiği MV Noongah adlı yük gemisinin enkazı, 55 yıl sonra yüksek çözünürlüklü deniz tabanı haritalaması ve video görüntülerle doğrulandı. Yerellerin birkaç sene önce Sydney'in kuzeyinde rastladığı gemi enkazı, yeterli teknoloji ve dalış bilgisi olmadığından incelenememişti. Geçen ay alınan yüksek teknoloji bir gemi sayesinde, 170 metre derinlikteki enkazın MV Noongah olduğu tespit edildi. 55 yıl önce kurtulan bir gemi personeli, keşif sonrası rahatladığını belirtti.
25 Temmuz 2024

İsviçre'deki Rhone Buzulu'nun 15 yıl içinde hızla eridiği, İngiliz bir çiftin sosyal medyada paylaştığı fotoğraflarla gözler önüne serildi. Helen ve Duncan Porter çifti, 2009 ve 2024 yıllarında aynı noktada çekilmiş fotoğrafları karşılaştırarak buzulların dramatik şekilde küçüldüğünü gösterdi. Bilim insanları, Rhone Buzulu'nun 2080 yılına kadar tamamen yok olabileceğini öngörüyor. Bu durum, insan kaynaklı iklim değişikliğinin ciddi sonuçlarını bir kez daha ortaya koyuyor.
9 Ağustos 2024

Çin Bilim Akademisi'ndeki bilim insanları, Ay'dan toplanan örnekleri inceleyerek dinozorlar Dünya'da yaşarken Ay'ın volkanik aktiviteye sahip olduğunu ortaya çıkardı. Chang'e 5 uzay aracı tarafından yaklaşık dört yıl önce toplanan örneklerde, 120 milyon yıl önce oluşmuş volkanik cam parçaları bulundu. Bu bulgu, Ay'ın varoluş sürecinin çoğunda volkanik olarak aktif olduğunu gösteriyor. Araştırma, Science dergisinde yayınlandı.
6 Eylül 2024

Bilim insanları, Avustralya'nın Yeni Güney Galler bölgesinde 'ekidnapus' adı verilen antik bir yaratığın fosilleşmiş çene kemiği parçalarını keşfettiler. Bu yeni tür, ornitorenk ve dikenli karıncayiyenlere benzerliği nedeniyle 'Opalios splendens' olarak adlandırıldı. Yaklaşık 100 milyon yıllık olduğu tahmin edilen fosiller, paleontolog Elizabeth Smith ve kızı Clytie tarafından bulundu ve Avustralya Müzesi'ne bağışlandı. Araştırma ekibi, bu keşfin bölgede daha fazla kazı yapılması için fon sağlanmasını teşvik edeceğini umuyor.
16 Haziran 2024

NASA'nın WISE teleskobundan elde edilen verilerle, Samanyolu Galaksisi'nden saatte yaklaşık 1,6 milyon kilometre hızla uzaklaşan bir nesne tespit edildi. 'CWISE J1249' adı verilen bu nesnenin oldukça yaşlı olduğu ve galaksimizdeki ilk yıldız jenerasyonlarından birine ait olduğu düşünülüyor. Bilim insanları, nesnenin neden bu kadar hızlı hareket ettiğini anlamak için element bileşimini daha yakından inceleyecekler.
16 Ağustos 2024

Avustralya'da yerel ve federal hükümetler, vatandaşların yaşam kalitesini olumsuz etkileyen kırmızı ateş karıncalarıyla mücadele için ayrılan bütçeyi 500 milyon dolarlık ek yatırımla toplam 1 milyar dolara yükseltti. Queensland eyaletindeki karınca istilasını 2032'ye kadar sonlandırmayı hedefleyen yetkililer, ülkede yılda ortalama 8,6 milyon kişinin bu karıncalar tarafından ısırıldığını ve 43 ila 174 bin kişinin ısırılma sonrası alerjik reaksiyon göstererek tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyduğunu belirtti. Kırmızı ateş karıncalarının 23 yıl önce Avustralya'ya giriş yaptığı ve hızla yayıldığı tahmin ediliyor.
13 Şubat 2024

Britanya merkezli JET laboratuvarında yapılan bir deneyde, nükleer füzyon kullanılarak rekor seviyede enerji üretildi. Bu süreç, atomların birleşmesiyle oluşuyor ve Güneş ile diğer yıldızların enerji üretiminde de kullanılıyor. Bilim insanları, bu süreci yeryüzünde tekrar ederek temiz ve atmosferi ısıtmayan, yüksek miktarda nükleer enerji üretmeyi hedefliyor. JET deneyinde 5 saniye boyunca 69 megajul enerji üretildi, bu miktar yalnızca 4-5 banyoyu ısıtmaya yeterli olacak kadar az.
8 Şubat 2024

Bilim insanları, NASA'ya ait Ay keşif aracının radar ölçümlerini analiz ederek Ay'da astronotların uzun süreli misyonlar için kullanabilecekleri bir mağara bulunduğunu doğruladı. Bu mağara, Apollo 11'in indiği yerden yaklaşık 400 kilometre uzaklıkta yer alıyor ve lav tüpünün çökmesi sonucu ortaya çıkmış. Uzmanlar, mağaranın Ay’ın zorlu çevresel şartlarından korunaklı olması nedeniyle gelecekte astronotlara ev sahipliği yapabileceğini belirtti.
15 Temmuz 2024
İşaretlediklerim