Apollo misyonlarıyla getirilen ay örneklerini inceleyen bilim insanları, Ay’ın ince atmosferinin nasıl oluştuğuna dair gizemi çözdüklerini açıkladılar. Araştırmalar, Ay atmosferinin yaklaşık yüzde 70’inin meteor çarpmaları sonucu buharlaşmadan, yüzde 30’unun ise güneş rüzgarı püskürmesinden kaynaklandığını gösteriyor. Bu bulgular, Ay’ın yüzeyi ve atmosferinin uzun zaman ölçeklerinde nasıl etkileşime girdiğine dair daha net bir resim sağlıyor ve uzay aşınma süreçlerine dair anlayışımızı geliştiriyor.
3 Ağustos 2024

Argonne Ulusal Laboratuvarı ve Ohio ve Illinois-Chicago üniversitelerinden bilim insanları, dünyada ilk kez bir demir ve bir terbiyum atomunu X-ışınıyla gözlemleyerek kimyasal yapılarını tespit etti. Bu çalışma, Senkrotron X-ışını Taramalı Tünelleme Mikroskobu (SX-STM) kullanılarak gerçekleştirildi ve çevresel, tıbbi ve kuantum araştırmalarında yeni keşiflere yol açabilecek potansiyele sahip olduğu belirtiliyor. Araştırmanın sonuçları 'Nature' dergisinde yayımlandı.
6 Haziran 2023

Bilim insanları, Hawaii'de keşfedilen tek hücreli bir organizma olan Chromosphaera perkinsii'yi inceleyerek, yumurtaların hayvanlardan çok önce ortaya çıktığını belirlediler. Bu organizmanın, hayvan embriyolarıyla benzerlik gösteren çok hücreli yapılar oluşturduğu tespit edildi. Araştırma, çok hücreli yaşam formlarına geçişin arkasındaki mekanizmalar hakkında önemli bilgiler sunuyor. Çalışma, Nature dergisinde yayınlandı ve bilim insanları, bu bulguların evrimsel süreçlerin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacağını umuyor.
18 Kasım 2024

Küresel ısınma nedeniyle sıcaklıkların rekor kırmaya devam etmesi üzerine, bilim insanları Güneş ile Dünya arasına yerleştirilecek bir şemsiye fikrini gündeme getirdi. Bu fikir, güneş ışığını kısmen engelleyerek Dünya'nın ısınmasını yavaşlatmayı amaçlıyor. Farklı araştırma grupları, uzayın derinliklerine toz saçılmasından uzay baloncuklarından oluşan bir kalkan yaratmaya kadar çeşitli yöntemler üzerinde çalışıyor. Ancak, bu projelerin gerçekleştirilmesi için aşılması gereken önemli teknik zorluklar bulunuyor, örneğin projenin ağırlığı ve maliyeti.
11 Şubat 2024

2019 Dünya Bilim İnsanları İklim Acil Durum Uyarısı'nı güncelleyen 15 binden fazla bilim insanı, Dünya'daki yaşamın 'kuşatma altında olduğunu' ve bu konuda 'keşfedilmemiş bir alan'a girildiğini belirtti. Raporda, son dönemde kırılan çok sayıda sıcaklık rekorunun gezegenin 'yaşamsal belirtilerine yönelik ciddi tehditler' oluşturduğu ifade edildi. Ayrıca, Covid-19 kapanmalarının kaldırılmasının ardından fosil yakıt kullanımının hızla arttığına dikkat çekildi. Bilim insanları, ekonomik büyüme fikri ile ekolojik hedefler arasındaki çatışmanın en büyük zorluklardan biri olduğunu belirtti.
25 Ekim 2023

Harvard Üniversitesi'nden bilim insanları, Güney Afrika'daki meteor kalıntılarını inceleyerek 3,26 milyar yıl önce Dünya'ya çarpan dev bir göktaşının erken yaşamı tetiklemiş olabileceğini öne sürdü. Araştırma, bu çarpmanın Dünya'da yaşamın gelişmesine elverişli koşullar yarattığını ve demir açısından zengin derin suların yüzeye çıkmasına neden olan tsunamiler oluşturduğunu belirtiyor. Bu bulgular, göktaşı çarpmalarının sadece yıkım getirmediği, aynı zamanda yaşamın gelişmesine katkıda bulunduğu fikrini destekliyor.
22 Ekim 2024

Edinburgh Üniversitesi'nden Neil Turok ve ekibi, Annals of Physics dergisinde yayınladıkları araştırmada, zamanın geriye doğru aktığı bir 'ayna evren' olabileceğini öne sürdü. Bu teori, karanlık madde gibi açıklanması zor olguları ve evrende standart fizik kurallarına uymayan diğer özellikleri açıklayabilir. Araştırma, Büyük Patlama'nın bir ayna noktası olarak düşünülebileceğini ve öncesinde bir ayna evrenin var olabileceğini iddia ediyor. Ancak, bu teorinin matematiksel ve fiziksel olarak gerçekçi olduğunu göstermek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyuluyor.
2 Kasım 2024

Galler'deki Bangor Üniversitesi'nden bilim insanları, Ay'da yaşamı mümkün kılacak bir enerji kaynağı geliştirdi. Bu enerji kaynağı, haşhaş tohumu kadar küçük nükleer hücrelerden oluşuyor ve bir araba boyutunda bir nükleer enerji santralinde kullanılacak. Bu teknoloji, Ay'ın öteki gezegenlere ulaşmak için bir sıçrama tahtası olarak kullanılmasını sağlayabilir. Ayrıca, bu teknoloji elektriği kesilen afet bölgelerinde de kullanılabilir.
4 Eylül 2023

Amerikalı bilim insanları, atmosferdeki su moleküllerini içme suyuna dönüştürebilen bir cihaz geliştirdi. Cell Reports Physical Science dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, Atmosferik Su Hasadı (AWH) adlı cihaz, su kıtlığı yaşayan milyarlarca insana temiz içme suyu sağlayabilir. Cihaz, su buharını malzemenin gözenekli yüzeyinde yakalayıp ısıtarak sıvı hale getiriyor. Araştırma ekibi, cihaz için ön patent başvurusunda bulundu.
24 Temmuz 2024

Bilim insanları, Büyük Patlama sırasında ortaya çıkan ve daha sonra 'kayıplara karışan' anti-maddenin, yer çekimi karşısında madde gibi hareket ettiğini tespit etti. İsviçre'deki Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'nde (CERN) yapılan deneyler, anti-maddenin aşağı doğru hareket ettiğini gösterdi. Araştırmacılar, antihidrojen atomlarının hareket yönünü tespit eden sensörlerle anti-maddenin aşağı doğru hareket ettiğini belirledi. Bilim insanlarının bir sonraki adımı, madde ile anti-maddenin yer çekimi karşısında aynı hızda hareket edip etmediğini tespit etmek olacak.
27 Eylül 2023

Yeni bir araştırmaya göre, kutup buzullarının erimesi Dünya'nın dönüşünü yavaşlatarak günlerin uzamasına neden oluyor. İnsan kaynaklı küresel ısınma nedeniyle Grönland ve Antarktika'daki buz tabakalarının erimesi, suyun ekvator çevresindeki denizlere dağılmasına yol açıyor ve bu da Dünya'nın dönüş hızını yavaşlatıyor. Araştırma, 1900 ile 2000 yılları arasında gün uzunluğundaki yavaşlama oranının yüzyılda 0.3-1.0 milisaniye arasında değiştiğini, ancak 2000'den bu yana bu oranın 1.3 ms/cy'ye yükseldiğini gösteriyor. Emisyonlar azaltılmazsa, yavaşlama oranının 2100 yılına kadar yüzyılda 2.6 milisaniyeye ulaşacağı öngörülüyor.
16 Temmuz 2024

Weizmann Bilim Enstitüsü ekibi, kök hücre kullanarak 14 günlük gerçek bir embriyo örneğine benzeyen bir 'embriyo modeli' geliştirdi. Bu model, laboratuvarda hamilelik testini pozitif gösteren hormonları bile salgıladı. Bu çalışmanın amacı, insan yaşamının erken dönemlerini anlamanın etik bir yolunu bulmak. Araştırma, Nature dergisinde yayınlandı ve İsrailli ekip tarafından erken embriyoda ortaya çıkan tüm önemli yapıları taklit eden ilk 'tam' embriyo modeli olarak tanımlandı.
6 Eylül 2023

NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu, 120 ışık yılı uzaklıktaki bir gezegende dimetil sülfit (DMS) adı verilen bir molekül tespit etmiş olabileceğini belirtti. DMS molekülü, Dünya'da yalnızca canlılar tarafından üretiliyor. Ancak tespitin yeterince güçlü olmadığı ve molekülün varlığını doğrulamak için daha fazla veriye ihtiyaç duyulduğu vurgulanıyor. Ayrıca, gezegenin atmosferinde metan gazı ve karbondioksit tespit edildi, bu da gezegenin su okyanusuna sahip olabileceği anlamına gelebilir.
12 Eylül 2023

Avustralya’daki Monash Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre, Dünya’nın yaklaşık 466 milyon yıl önce Satürn’deki gibi bir halka sistemine sahip olmuş olabileceği keşfedildi. Araştırma, büyük bir asteroidin gelgit kuvveti nedeniyle parçalanarak gezegenin etrafında bir halka sistemi oluşturduğunu öne sürüyor. Bu halkanın güneş ışığını engelleyerek küresel soğumaya yol açmış olabileceği belirtiliyor. Çalışma, Dünya dışı olayların gezegenimizin iklimini nasıl etkileyebileceğine dair yeni bir anlayış sunuyor.
16 Eylül 2024

Bilim insanları, Büyük Patlama'dan 470 milyon yıl sonra oluşmuş ve şimdiye kadar keşfedilmiş en eski kara deliği tespit etti. Araştırma ekibi, NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu ve Chandra X-ışını Gözlemevi verilerini kullanarak, Dünya'dan 13,2 milyar ışık yılı uzaklıkta bir kara delik buldu. Bu keşif, erken evrenin anlaşılması ve ilk süper kütleli kara deliklerin oluşumu hakkındaki teorilerin geliştirilmesine katkı sağlayabilir. Yale Üniversitesi astrofizikçisi Priyamvada Natarajan, bulguyu büyük gaz bulutlarından oluşan kara delikler için şimdiye kadar elde edilen en iyi kanıt olarak değerlendirdi.
6 Kasım 2023

Avrupa Nükleer Araştırma Örgütü (CERN), evrenin temel yapı taşlarını oluşturan gizli hayalet parçacıkları keşfetmeyi amaçlayan 10 yıllık bir proje başlattı. Bu proje kapsamında, 'Geleceğin Dairesel Çarpıştırıcısı' adı verilen çok hassas bir süper çarpıştırıcı inşa ediliyor. Bu yeni cihaz, bilim insanlarının Büyük Patlama koşullarını yeniden yaratmalarına ve evrenin nasıl oluştuğunu daha iyi anlamalarına olanak tanıyacak. CERN'de kıdemli fizikçi Dr. Richard Jacobsson, bu projenin evrenin yaratılışı hakkındaki düşünceleri yeniden tanımlayabileceğini belirtti.
26 Mart 2024

Bilim insanları, atmosfere yılda 5 milyon ton elmas tozu püskürtülmesinin Dünya'nın ısısını 1,6 derece düşürebileceğini öne sürdü. Bu yöntem, güneş ışınlarını yansıtarak küresel ısınmayı azaltmayı hedefleyen bir jeomühendislik yaklaşımı olarak değerlendiriliyor. Ancak, bu yöntemin uygulanabilirliği ve maliyeti konusunda tartışmalar sürüyor. Elmas tozunun, kükürt dioksit gibi asit yağmurlarına neden olmaması avantaj olarak görülse de, maliyetinin oldukça yüksek olması nedeniyle eleştiriliyor.
18 Ekim 2024

Bilim insanları artık evrende yaşam olup olmadığını sorgulamıyor, bunun yerine 'yaşamı ne zaman bulacakları' sorusuna odaklanıyorlar. NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu, Güneş Sistemimiz dışındaki bir gezegende yaşama dair umut verici ipuçları tespit etti. Teleskoplar, uzak yıldızların yörüngesindeki gezegenlerin atmosferlerini analiz edebiliyor ve Dünya'da yalnızca canlı organizmalar tarafından üretildiği bilinen kimyasalları arayabiliyor. İskoçya Kraliyet Gözlemevi'nin başındaki Prof. Dr. Catherine Heymans, evrende yalnız olup olmadığımız sorusuna cevap verebilecek teknolojiye ve yeteneğe sahip olduklarını belirtti.
3 Ekim 2023

NASA'nın Mars keşif aracı Perseverance, Mars yüzeyinde karbon ve hidrojenden oluşan organik moleküller keşfetti. Bu moleküller, Mars'ta daha önce yaşam olabileceğine dair ipuçları sunuyor ve gezegende karmaşık bir jeokimyasal döngünün var olabileceğini düşündürüyor. Araştırmacılar, moleküllerin biyolojik olmayan süreçlerle de oluşmuş olabileceğini değerlendiriyorlar ve daha önce de Mars'ın Gale Krateri'nde benzer moleküller tespit edilmişti.
13 Temmuz 2023

Penn State Üniversitesi'nden araştırmacılar, mikroplastiklerin bulutları etkileyerek havayı kötüleştirebileceğini keşfetti. Çalışmada, mikroplastiklerin buz kristallerinin oluşumunu etkileyebileceği ve bulutları tohumlayabileceği bulundu. Mikroplastik içeren damlacıkların daha sıcak buz kristalleri ürettiği ve bu durumun hava modellerini değiştirebileceği sonucuna varıldı. Araştırma, mikroplastiklerin iklim sistemimizle etkileşimini daha iyi anlamamız gerektiğini vurguluyor.
16 Kasım 2024
İşaretlediklerim