Türk sanat müziği sanatçısı Muazzez Ersoy, bir röportajında muhalif sanatçılara seslenerek 'En büyük muhalif Recep Tayyip Erdoğan' dedi. Ersoy, Erdoğan ile uzun yıllara dayanan bir dostluğu olduğunu ve ona 'Reis' diye hitap edildiğini belirtti. Ayrıca, sosyal medyada 'isteyenin isteyene istediğini söyleyememesi' için platformlara T.C. kimlik numarasıyla girilmesi önerisinde bulundu.
25 Eylül 2023

MHP'nin hafta sonu gerçekleşen kurultayında Genel Başkan Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hitaben yaptığı konuşmada, Erdoğan'ın Türk milleti için vazgeçilmez bir lider olduğunu ve onun liderliğinde yeni yüzyıla girilmesi gerektiğini vurguladı. Mehmet Ali Güller, bu durumu siyaset biliminin ötesinde bir bağlılık olarak değerlendiriyor. Ayrıca, Erdoğan'ın anayasaya aykırı bir şekilde üçüncü kez cumhurbaşkanı seçilmesi ve bu durumun anayasa maddeleri ile çelişmesine rağmen muhalefetin etkili bir karşı duruş sergileyememesi eleştiriliyor.
21 Mart 2024

Eski adalet bakanı Bekir Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'bu seçimin kendisi için final olduğu' yönündeki açıklamasına yanıt vererek, Erdoğan'ın Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesi halinde üçüncü bir dönem için aday olabileceğini belirtti. Bozdağ, bu durumun Anayasa'ya dayandığını ve TBMM'nin gelecekte seçimlerin yenilenmesi kararı alabileceğini ifade etti. Erdoğan'ın daha önce de benzer 'final' açıklamaları yapmış olması, bu açıklamanın inandırıcılığı üzerine tartışmaları beraberinde getirdi.
10 Mart 2024

Yusuf Ziya Cömert, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin Kenan Evren döneminden kalma anayasal yetkileri kullanmaya devam ettiğini belirtiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni anayasa gündemi üzerine yorumlar yaparak, seçim sonuçlarının bu gündemi zayıflattığını ve Meclis'in demokratik olmayan tutumlar sergilediğini eleştiriyor. Özellikle, Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi gibi olayları örnek vererek, mevcut siyasi yapı ile sivil bir anayasanın nasıl mümkün olabileceğini sorguluyor.
26 Nisan 2024

Anayasa'nın 101. maddesi, bir kişinin en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebileceğini belirtirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan 2014'ten itibaren üç defa seçilmiştir. Dördüncü dönem adaylığı için tek yol, Anayasa'nın 116. maddesinin uygulanmasıdır, bu madde Meclis'in seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde Cumhurbaşkanı'nın bir defa daha aday olabilmesine olanak tanır. AK Partili TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bu durumun Cumhurbaşkanı Erdoğan için bir Anayasal hak olduğunu ve gelecek süreçte neler olacağının belirsiz olduğunu ifade etmişlerdir.
13 Mart 2024

Haydar Ergülen, Türkiye'nin ikinci yüzyılında demokratik, halkçı, devrimci ve sosyalist bir cumhuriyet olmasını dile getiriyor. Yazısında, gençlerin bu idealleri devralacak potansiyele sahip olduğunu ve karanlık düşüncelere karşı aydınlık bir gelecek yaratacaklarını ifade ediyor. Ergülen, özellikle kadınların toplumsal değişimde önemli bir rol oynayacağını ve açık fikirlilikleriyle erkekleri geçeceğini belirtiyor.
12 Mayıs 2024

Ali Bayramoğlu, Türkiye'de hem dünya siyasetinden hem de iç dinamiklerden beslenen çift katmanlı bir otoriter dalga olduğunu ifade ediyor. Tayyip Erdoğan ve onun kurduğu ittifakın, yeni Türkiye iddiaları ile dünya siyasetindeki milliyetçilik, devletçilik ve milli sınırların büyümesi gibi konularda paralellikler gösterdiğini belirtiyor. Bayramoğlu, bu durumun demokratik değerlerin üzerine çıkan milliyetçi ve güce dayalı bir yapıyı ortaya çıkardığını ve Türkiye'nin bu tablo içinde umut üretmeye çalıştığını vurguluyor.
10 Şubat 2024

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, HAMAS'ı Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı dönemindeki direniş örgütü Kuvayı Milliye'ye benzetmiştir. Bu benzetme, çeşitli tartışmalara ve eleştirilere neden olmuştur. İYİ Parti Milletvekili Aytun Çıray, Erdoğan'ın bu benzetmesinin olası sonuçlarına dikkat çekerek, bu tür benzetmelerin tehlikeli olabileceğini ifade etmiştir. Çıray, Türkiye'nin geçmişte Filistin-İsrail ilişkilerinde daha dengeli ve hakkaniyetli bir politika izlediğini, ancak AKP'nin iktidara gelmesiyle bu durumun değiştiğini belirtmiştir.
24 Nisan 2024

İlhan Cihaner, Türkiye'de Anayasa tartışmalarının yeniden gündeme geldiğini ve bu tartışmaların siyasi iktidar tarafından nasıl yönlendirildiğini ele alıyor. Yazısında, AKP'nin Anayasa ve yasalarla olan ilişkisini 'İstismarcı Anayasacılık' ve 'Askıda Anayasa' gibi kavramlarla tanımlıyor. Cihaner, anayasa değişikliklerinin AKP/MHP iktidarı tarafından nasıl manipüle edildiğini ve bu süreçte muhalefetin tutumunu eleştiriyor. Ayrıca, mevcut iktidarın Erdoğan sonrası döneme hazırlık sürecinde Anayasal kazanımlarını güvence altına alma çabalarına dikkat çekiyor.
3 Mayıs 2024

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Kızılcahamam’da düzenlenen AKP 31’inci İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ekonomiden güvenliğe, ulaştırmadan ticarete, savunmadan enerjiye kadar her alanda Cumhuriyet tarihinin altın yıllarını yaşadığını belirtti. Filistin-İsrail savaşı hakkında da konuşan Erdoğan, İsrail Başbakanı Netanyahu'yu eleştirerek, Filistin halkına desteklerini sürdüreceklerini vurguladı. Ayrıca, Türkiye'nin yeni anayasa çalışmaları ve terörle mücadele konularında kararlılığını ifade etti.
2 Haziran 2024

Hayko Bağdat, yerel seçim hezimetinin ardından Cumhur İttifakı'nın kan kaybetmeye devam ettiğini ve ekonominin dibe vurduğunu belirtiyor. Ülkede açlık ve derin yoksulluk artarken, düzensiz göçmen meselesi ve suç oranlarındaki artış da büyük tehdit oluşturuyor. Bağdat, Türkiye'nin uluslararası arenada bir haydut devlet olarak anıldığını ifade ediyor. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CHP ile temaslarını sürdürdüğünü ve MHP lideri Devlet Bahçeli'nin bu durumdan rahatsız olduğunu vurguluyor.
26 Haziran 2024

Ali Bayramoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni iktidar dönemindeki esas hedefinin, hukuk devletinin kalan parçalarını ve sistem içindeki direnç noktalarını zayıflatmak olduğunu belirtiyor. Erdoğan'ın siyasi iktidarın gücünün sınırsız olması gerektiğine inandığı ve bu nedenle hukuk devleti kurallarını, özellikle Anayasa Mahkemesini, ilk hedef olarak gördüğü ifade ediliyor. Yazıda, Anayasa Mahkemesini itibarsızlaştırma, siyasal iddialarla işlevsizleştirme ve diğer kurumların meydan okumasını sağlama gibi yöntemlerin uygulanmaya başlandığı belirtiliyor.
2 Mart 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ankara Gölbaşı'nda düzenlenen Polis Akademisi Mezuniyet Töreni'nde polislere hukukun dışına çıkmamaları konusunda uyarılarda bulundu. Erdoğan, kamu görevlilerinin Anayasa ve yasalarla sınırlandırıldığını ve hukukun üstünlüğünün çiğnenmemesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, kolluk kuvvetlerinin halka yaklaşımının devletin vatandaşıyla kurduğu bağın niteliğini yansıttığını belirtti.
25 Haziran 2024

Selin Nakıpoğlu, 'Türkiye Yüzyılı' adlı yeni eğitim müfredat taslağının, AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın seçim kampanyası sloganı olduğunu ve bu durumun bir eğitim programından ziyade parti programı niteliği taşıdığını öne sürdü. Nakıpoğlu, müfredatın ideolojik bir vurgu içerdiğini ve siyasal İslam'ı kalıcı hale getirmeyi amaçladığını iddia etti. Ayrıca, müfredatın hazırlanış sürecinde eğitimcilerin yer almadığını, bunun yerine tarikatlar ve siyasi iktidarla bağlantılı sivil toplum kuruluşlarının etkili olduğunu belirtti.
4 Mayıs 2024

Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu (Rosatom) Genel Müdürü Aleksey Lihaçev, Türkiye'de ikinci bir nükleer güç santrali inşa edeceklerini duyurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu yeni santral inşasını Rusya'ya emanet etme kararı aldığını belirtti. Yeni santralin muhtemelen Sinop'ta inşa edileceği ifade edildi. Bu gelişme, 2010 yılında Mersin'in Akkuyu ilçesinde inşa edilmeye başlanan ilk nükleer güç santrali projesinin ardından geliyor.
28 Şubat 2024

Türkiye'nin anayasa serüveni, Tanzimat Fermanı'ndan başlayarak günümüze kadar uzanan bir yolculuğu kapsar. 1876, 1921, 1924, 1961 ve 1982 yıllarında farklı anayasalar kabul edilmiş, her biri dönemin siyasi ve toplumsal koşullarını yansıtmıştır. 1982 Anayasası, darbe sonrası oluşturulan ve günümüze kadar birçok değişiklikle 'yamalı bohça'ya dönüşen bir metin olarak ele alınmıştır. AKP döneminde yapılan anayasa değişiklikleri ve tartışmaları, Türkiye'nin anayasal yapısında önemli dönüşümlere işaret etmektedir.
2 Mayıs 2024

Milli Savunma Bakanlığı, Mustafa Kemal Atatürk'ün Harf İnkılabı ve Soyadı Kanunu'ndan sonra ve öncesinde kullandığı altı orijinal imzasını paylaştı. Bakanlık, bu imzaların dolaşımdakilerden farklı olduğunu ve orijinal imzaların resmi belgelerde yer aldığını belirtti. Paylaşılan fotoğraflarda Atatürk'ün 1915, 1919, 1921, 1922, 1928 ve 1934 yıllarında kullandığı imzalar yer aldı.
13 Haziran 2024
İşaretlediklerim