Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Dünya Bankası'nın Türkiye'ye beş yıllık işbirliği çerçevesinde ilk üç yılda 18 milyar dolarlık ek finansman sağlayacağını duyurdu. Ekonomist Mahfi Eğilmez, Dünya Bankası'nın sağladığı bu desteğin, projelere yönelik olduğunu ve Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından sağlanan genel borç desteğinden farklı olduğunu açıkladı. Eğilmez, Dünya Bankası'nın kredilerinin projeye özel olduğunu ve geri ödeme sürelerinin uzun olduğunu, buna karşın IMF'nin borçlarının genel kullanım için olduğunu ve orta vadeli geri ödeme sürelerine sahip olduğunu belirtti.
11 Nisan 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin Dünya Bankası, Avrupa Yatırım Bankası ve İslam Kalkınma Bankası'ndan 'yatırım projelerinin finansmanı' için kredi almasını eleştirdi. Kredilerin, Türkiye'nin döviz ihtiyacına kısmen çare olacağını ancak ithalat zorunluluğu nedeniyle tamamının bu amaç için kullanılamayacağını belirtti. Korkmaz, IMF'den alınacak doğrudan ve daha düşük faizli bir borçlanmanın, Dünya Bankası'na göre daha avantajlı olacağını savundu. Ayrıca, Dünya Bankası'nın projeler üzerindeki sıkı kontrolünün Türkiye'nin keyfi yatırım maliyeti hesaplamalarını engelleyeceğini ifade etti.
16 Nisan 2024

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Fas'ta düzenlenen Dünya Bankası ve IMF yıllık toplantıları sırasında Türkiye'nin ekonomik durumu hakkında konuştu. Şimşek, Türkiye'nin reel faiz sunduğunu ve bu durumun Türk Lirası'nı çekici kıldığını belirtti. Ayrıca, kurala dayalı politikaya geri dönmek istediklerini ve Türkiye'de ciddi bir mali konsolidasyon sağlandığını ifade etti. Şimşek, iç talebi daha ılımlı hale getirmeyi hedeflediklerini ve KKM'den çıkmak istediklerini söyledi.
13 Ekim 2023

Merkez Bankası'nın açıkladığı verilere göre, Türkiye'nin cari işlemler hesabı Mart 2024'te 4 milyar 544 milyon dolar açık verdi. Aynı dönemde dış ticaret açığı 5 milyar 193 milyon dolar olarak gerçekleşti. Hizmetler dengesinden 2 milyar 241 milyon dolar ve seyahat gelirlerinden 2 milyar 104 milyon dolar giriş sağlandı. Birincil ve ikincil gelir dengelerinde sırasıyla 1 milyar 604 milyon dolar ve 12 milyon dolarlık net çıkışlar kaydedildi.
13 Mayıs 2024

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme tahminini 2024 yılı için yüzde 2,7 olarak açıkladı ve 2025 yılı için yüzde 3 büyüme öngörüsünde bulundu. EBRD, bu düşüşün nedenini enflasyonla mücadele kapsamında para ve maliye politikasında sıkılaşmanın devam etmesine bağladı. Raporda, Türkiye'nin daha ortodoks politikalara geri dönmesinin yerli ve uluslararası yatırımcılar arasında güveni artırdığı ve ülke notunun yükseldiği belirtildi. Ayrıca, yüksek enflasyon, Avrupa’daki yavaş büyüme ve jeopolitik gerginlikler gibi risklerin sürdüğü vurgulandı.
15 Mayıs 2024

Türkiye'nin cari işlemler hesabı Aralık 2022'de 5,91 milyar dolar açık verdi ve yıllık açık 48,769 milyar dolara ulaştı. Merkez Bankası'nın açıkladığı verilere göre, resmi rezervlerde artış yaşanırken, gayrimenkul kaynaklı net döviz girişi ve yüksek mevduat girişi de göze çarptı. Hükümetin 'yeni ekonomi modeli' cari fazla hedeflerken, TL'nin değer kaybı ve yüksek enflasyon hedeflerin tutturulamadığını gösterdi.
13 Şubat 2023

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe, döviz kurunun 35 TL'ye çıkması halinde dahi ihracat hedeflerine ulaşmanın güçlüğüne dikkat çekti. Gültepe, ihracat hedeflerine ulaşabilmek için üretimin artırılması ve çeşitli desteklerin sağlanması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, Türkiye'nin Uzakdoğu pazarlarına göre yüzde 20-40 daha pahalı olduğunu ve fiyat rekabetinde iyileştirmeler yapılması gerektiğini ifade etti. Türkiye'nin yeni ekonomi modeli kapsamında cari işlemlerde fazla verme hedefi ve yüksek enflasyonla mücadele etme planlarına rağmen, TL'nin değer kaybı ve ihracatın ithalata bağımlılığı nedeniyle bu hedeflerin zorlandığı belirtildi.
19 Haziran 2023

Merkez Bankası'nın Ocak ayı TÜFE bazlı reel kur endeksi verilerine göre, Türk Lirası'nın dolar ve Euro karşısında %43 oranında değer kaybettiği belirtiliyor. 2021'deki kur şokunun ardından dolar ve Euro kuru, enflasyonun altında kalmış durumda. Ancak, Türk Lirası'nın bu kadar düşük değerde olmasına rağmen, risklerin arttığı ve hükümetin alışılmış ekonomik politika hatalarını tekrarlaması durumunda yeni bir kur şoku yaşanabileceği ifade ediliyor. Ayrıca, 2023 yılında cari açığın 45,1 milyar dolar olduğu ve bu açığın yabancı yatırım sermayesi yerine dış borçla finanse edildiği, bu durumun dış borç stokunun artmasına ve temerrüt riskinin yükselmesine neden olduğu vurgulanıyor.
16 Şubat 2024

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türk bankacılık sektörünün görünümünü 'nötr'den 'iyileşiyor'a revize etti. Fitch, Türkiye'nin Mayıs 2023 seçimlerinin ardından daha geleneksel makroekonomik politikalar benimsediğini ve bu durumun yatırımcı güvenini artırdığını belirtti. Azalan dış finansman baskıları ve Merkez Bankası'nın rezervlerindeki iyileşme, bankaların dış finansmana daha kolay erişimini sağladı. Ayrıca, Türk bankalarının borç ihracındaki artış ve risk primlerindeki düşüş, sektöre olan uluslararası güveni yeniden kazandırdı.
25 Haziran 2024

Dünya Bankası'nın yıllık raporuna göre, Türkiye'nin 2023 yılı büyüme tahmini yarım puan azaltılarak yüzde 2,7 olarak güncellendi. 2024 yılı için büyüme tahmini ise yüzde 4 olarak sabit bırakıldı. Ayrıca, raporda küresel büyüme tahmini de yüzde 3'ten 1,7'ye indirildi ve bu durum, son otuz yılda 2008 mali krizi ve 2020 Covid-19 pandemisi sonrası en zayıf üçüncü yıllık büyüme olarak kaydedildi. ABD, Avrupa ve Çin gibi büyük ekonomilerde zayıf büyüme beklendiği ve küresel ekonominin resesyona 'tehlikeli bir şekilde yaklaştığı' belirtiliyor.
11 Ocak 2023

Fitch Ratings, Türkiye'nin borçlanma araçları piyasasının yatırımcıların risk iştahının iyileşmesiyle canlandığını ve sukuk ihraçlarının arttığını belirtti. Fitch, bu canlanmanın finansman, fon çeşitlendirme hedefleri ve İslami finans konusundaki kalkınma gündeminin etkisiyle önümüzdeki iki yıl boyunca devam edeceğini öngörüyor. Raporda, maliyetlerin yüksek kalmaya devam etmesiyle birlikte bankaların ve şirketlerin borçlanma araçları piyasasında devlet kurumlarından daha küçük paya sahip olmalarının beklendiği ifade edildi. Fitch, Türkiye'nin daha geleneksel makroekonomik politikaları benimsemesinin ardından risk iştahının iyileşmesiyle kısa vadeli yeniden finansman risklerinin azaldığını vurguladı.
15 Mayıs 2024

Bloomberg HT tarafından düzenlenen ankete göre, katılan 27 kurumun medyan beklentisi, Türkiye Merkez Bankası'nın kasım ayında faizi 250 baz puan artırarak yüzde 37,5 seviyesine çıkarması yönünde. Yıl sonu için medyan faiz beklentisi yüzde 40 olarak belirlendi. Türkiye'de ekonomi politikalarının 'normalleştirilmesi' ve faiz artırımı beklenirken, geçmişteki artışlar ekonomistler tarafından yetersiz bulunmuştu. Türkiye'nin döviz ihtiyacı devam ederken, yetkililer Batı yatırımlarını çekmek için çeşitli girişimlerde bulunuyor.
20 Kasım 2023

Türkiye, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) bünyesindeki Mali Eylem Gücü (FATF) tarafından Ekim 2021'de gri listeye alınmıştı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in liderliğindeki yeni ekonomi yönetimi, Türkiye'yi bu listeden çıkarmayı öncelikli hedef olarak belirlemişti. Şimşek'in açıklamalarının ardından FATF yetkilileri Türkiye'de incelemeler yaparak 28 Haziran'da açıklanacak karar için temel bir rapor hazırlayacaklar. Türkiye'nin uluslararası finans ve yatırım ilişkilerini iyileştirmek amacıyla gri listeden çıkma beklentisi sürüyor.
7 Mayıs 2024

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, 'Küresel Makro Görünüm' raporunda Türkiye'nin 2023 yılı büyüme tahminini yüzde 2'den yüzde 2,3'e, 2024 yılı büyüme tahminini ise yüzde 3'ten yüzde 4'e çıkardı. Raporda, küresel büyümenin 2023'te yavaşlamaya devam edeceği ve G20 ekonomilerinin büyüme oranlarının düşeceği belirtildi. Ayrıca, deprem bölgelerindeki yeniden yapılanma faaliyetlerinin Türkiye'nin büyüme projeksiyonlarını etkilediği ifade edildi.
1 Mart 2023

Türkiye'nin ekonomi yönetiminde Mehmet Şimşek'in uyguladığı ortodoks politikalar, uluslararası alanda olumlu karşılanmış ve Türkiye'nin risk primi düşmüştür. Financial Times, Fitch, Moody's ve JP Morgan gibi kuruluşlar bu politikalara olumlu tepkiler vermiş, IMF ise destek açıklamıştır. Ayrıca, Dünya Bankası Türkiye'ye üretim projeleri için 18 milyar dolar destek sağlayacağını duyurmuştur. Ancak yapısal reformların eksikliği gibi önemli sorunlar hala devam etmektedir.
24 Nisan 2024

Dünya Bankası, Türkiye ile 2024-2028 yılları arasında gerçekleştirilecek olan mali ve teknik işbirliği programının imzalandığını ve programın detaylarını paylaştı. Program, Türkiye'ye 18 milyar dolarlık finansman sağlayacak ve bu finansmanın büyük bir kısmı özel sektörün geliştirilmesine yönelik olacak. Ülke İşbirliği Çerçevesi (CPF), üretkenlik artışı, istihdam ve kamu hizmet sunumu iyileştirilmesi, doğal afetlere karşı dirençlilik gibi üç ana strateji üzerine kurulu. Ayrıca, dijital teknoloji kullanımının hızlandırılması ve çeşitli sosyal eşitsizliklerin giderilmesine odaklanacak.
11 Nisan 2024

Alp Altınörs, Erdoğan'ın ilan ettiği Orta Vadeli Plan'ın esasları itibariyle bir IMF programı olduğunu ve IMF'nin desteğini aldığını belirtiyor. Altınörs, Erdoğan'ın IMF'ye başvurmamasının nedeninin, IMF'nin yapısal uyum programlarının Erdoğan'ın ekonomi politikalarıyla çelişmesi olduğunu savunuyor. Ayrıca, Türkiye'deki enflasyonun arz yönlü olduğunu ve talebin kısılması yerine fiyatların dondurulması gerektiğini öne sürüyor.
24 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin ekonomik krizde ikinci aşamaya geçtiğini ve bu aşamada piyasaya, bankalara ve dövize müdahalelerin başladığını ifade etti. Korkmaz, Türkiye'nin IMF ile anlaşma yapmaz ve istikrar programı uygulamazsa durumun daha da kötüleşeceğini, döviz sıkıntısı ve kur artışı nedeniyle üretimde aksamalar yaşanacağını ve bu durumun büyüme oranını düşüreceğini belirtti. Ayrıca, iç üretimdeki düşüş ve döviz sorunları nedeniyle ithalatın zorlaşacağını ve bu durumun ilaç kıtlığı gibi sorunlara yol açabileceğini, arz yetersizliği nedeniyle mal kıtlığının ve fiyat artışlarının hızlanacağını öne sürdü. Korkmaz, hükümetin radikal değişiklikler yapmaması durumunda krizin üçüncü aşamaya geçeceğini ve Türkiye'nin dış borçlarda temerrüde düşebileceğini, eksi büyüme, artan enflasyon ve işsizlikle karşı karşıya kalabileceğini ifade etti.
27 Mart 2024

Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü (OECD), 'Büyüme için Temelleri Güçlendirmek' temasıyla hazırladığı Ekonomik Görünüm Ara Dönem Raporu'nda Türkiye ekonomisi için bu yılki büyüme öngörüsünü değiştirmedi. Türkiye'nin 2023 yılında yüzde 2,9 büyümesi beklenirken, 2025 için büyüme tahmini yüzde 0,1 düşürülerek yüzde 3,1 olarak revize edildi. Raporda ayrıca, küresel ekonomik büyümenin geçen yıl yüzde 3,1 olduğu, ABD ve Avro Bölgesi'nin büyüme tahminlerinde düşüşler yaşandığı, Çin ekonomisinin ise düşük talep ve yüksek borç nedeniyle yavaşlayacağı belirtildi.
5 Şubat 2024

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye ekonomisi için bu yıl ve gelecek yılki büyüme tahminlerini yükseltti. Yeni rapora göre, Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 4,2 ve gelecek yıl yüzde 3 büyümesi bekleniyor. Mayıs ayında yayımlanan tahminlerde ise bu yıl için yüzde 2,6 ve gelecek yıl için yüzde 2 büyüme öngörülmüştü. Ayrıca, Türkiye'de yıl sonu enflasyonun bu yıl yüzde 51,2 ve gelecek yıl yüzde 48,7 olması bekleniyor.
31 Ağustos 2023
İşaretlediklerim