Türkiye'de yarın gerçekleşecek seçimler öncesinde, iktidar kanadının yaptığı açıklamalar Batılı ülkelerde endişe yarattı. NATO ve Avrupa Birliği ülkeleri, Türkiye'de siyasi istikrarsızlık yaratacak hamlelerden kaçınılması gerektiğini belirten mesajlar gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer iktidar yetkililerinin kullandığı sert ifadeler, muhalefetin olası zaferini hedef alıyor. AGİT ve AKPM heyetleri de Yüksek Seçim Kurulu'na demokratik seçimlere gölge düşürecek gelişmelere izin verilmemesi gerektiğini iletti.
13 Mayıs 2023

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ortak heyeti, Türkiye'deki cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunun adil olmayan koşullarda gerçekleştiğini rapor etti. Heyet, seçim kampanyası süresince kışkırtıcı ve ayrımcı dil kullanıldığını ve medyanın önyargılı tutumu ile ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlamaların eşit olmayan koşullar yarattığını belirtti. AKPM heyetinin Alman üyesi Frank Schwabe, seçimlerin ikinci tur kampanyasının açıkça bir kazananı işaret ettiğini ve demokratik koşulların sağlanmadığını ifade etti.
29 Mayıs 2023

Avrupa Komisyonu, Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde gerileme yaşadığını ve başkanlık sisteminde yapısal sorunların devam ettiğini belirtti. Raporda, yürütme organının denetim mekanizmalarının etkisiz olduğu ve siyasi çoğulculuğun baltalandığı ifade edildi. Yargı bağımsızlığında ciddi gerilemeler olduğu ve yolsuzlukla mücadelede etkili önlemlerin alınmadığı vurgulandı. Ayrıca insan hakları durumunun iyileşmediği, ifade özgürlüğünde gerileme yaşandığı ve azınlıklar ile LGBTİ+ bireylere yönelik ayrımcılığın devam ettiği kaydedildi.
8 Kasım 2023

Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik sürecinin 'demokratikleşme' olmadan başlatılmayacağına yönelik raporu Ankara'nın tepkisini çekti. Rapor, Türkiye'nin Rus sermaye ve yatırımları için bir sığınak haline geldiğini ve demokratikleşme, insan hakları ve hukuk devleti konularında eksiklikler olduğunu belirtti. Türkiye Dışişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, raporun haksız ve önyargılı olduğunu savundu.
14 Eylül 2023

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), 2023 raporunda Türkiye'de ifade özgürlüğü, kadın hakları, muhalefete baskı ve LGBTİ+ hakları gibi konularda durum değerlendirmesi yaptı. Raporda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hükümetinin otoriter eğilimler gösterdiği, medya ve yargı üzerinde denetim uyguladığı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen hapis cezası ve siyasi yasak kararı gibi örneklerle bu durumun altı çizildi. Ayrıca, Türkiye'de bağımsız medyanın baskı altında olduğu ve en az 65 gazetecinin gözaltında veya hapis cezasına çarptırıldığı belirtildi. Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmaması gibi konular da eleştirildi.
12 Ocak 2023

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından her yıl hazırlanan ve Türkiye'nin de dahil olduğu İnsan Hakları Raporu, Türkiye'deki yargı bağımsızlığı, ifade özgürlüğü, yargı atamaları, siyasi baskılar ve insan hakları ihlalleri gibi konuları ele aldı. Raporda, Türkiye'de yargının yürütme organının etkisi altında olduğu, siyasi baskılar ve keyfi uygulamaların sürdüğü belirtildi. Türkiye Dışişleri Bakanlığı ise raporu, asılsız iddialar ve ön yargılı yorumlar içerdiği gerekçesiyle reddetti ve ABD'yi çifte standart uygulamakla suçladı.
25 Nisan 2024

Kaan Sezyum, AKP'nin seçimlerdeki başarısızlığını analiz etmek üzere bir rapor hazırlandığını iddia ediyor. Yazısında, bu raporda yer alabilecek muhtemel mazeret ve gerçek nedenler üzerine spekülasyonlarda bulunuyor. Sezyum, parti içi suçlamalar ve sorumlulukların yanı sıra, Türkiye'nin karşılaştığı sosyal ve ekonomik sorunlara da değiniyor. Ayrıca, ülkede yaşanan adaletsizlikler ve yolsuzluklar gibi ciddi meselelerin yeni anayasa tartışmalarıyla örtbas edilmeye çalışıldığını öne sürüyor.
1 Mayıs 2024

Avrupa Birliği Komisyonu, 2024 genişleme paketi kapsamında Türkiye Raporu'nu yayımladı. Raporda, Türkiye'de demokratik standartlar, hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı ve temel haklarla ilgili ciddi endişeler dile getirildi. Türkiye'nin göçmenler konusundaki çabaları takdir edilirken, AB ile Türkiye arasındaki vize serbestisi diyaloğunda ilerleme kaydedilmediği belirtildi. Ayrıca, Türkiye'nin dış politikadaki bazı tutumlarının AB ile uyumsuz olduğu vurgulandı.
30 Ekim 2024

Türkiye'de gerçekleştirilen yerel seçimleri izlemek üzere ülkeye gelen Avrupa Konseyi'nden 26 kişilik bir gözlemci heyeti, seçim sürecinin genel olarak iyi yürütüldüğünü belirtti. Seçim sonuçları CHP için olumlu, AKP için ise olumsuz olarak değerlendirildi. Heyet, seçim kampanyası sırasında bazı eksiklikler gözlemlemesine rağmen, seçimlerin iyi organize edildiğini ve halkın iradesine saygı gösterildiğini ifade etti. Heyetin taslak raporu ve tavsiyeleri Ekim 2024'te sunulacak.
1 Nisan 2024

Murat Muratoğlu, yeni yasal düzenlemelerin Türkiye'de demokrasi ve basın özgürlüğünü daha da kötüleştirdiğini iddia ediyor. Yeni düzenlemelerle, ekonomik ve politik eleştirilerin 'kara propaganda' olarak adlandırılabileceğini ve bu durumun 'etki ajanlığı' suçlamasıyla sonuçlanabileceğini belirtiyor. Ayrıca, Türkiye'nin 2024 Demokrasi Algı Endeksi'nde 53 ülke arasında 47. sıraya düştüğünü ve Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde ise 165. sırada olduğunu vurguluyor.
13 Mayıs 2024

Freedom House'un 2024 İnternette Özgürlük raporuna göre Türkiye, 72 ülke arasında 56'ncı sırada yer aldı ve 'özgür değil' kategorisinde değerlendirildi. Raporda, Türkiye'deki internet özgürlüğünün baskı ve sansür uygulamaları nedeniyle kötüleştiği belirtildi. Sosyal medya paylaşımları nedeniyle verilen ağır hapis cezaları, erişim engelleri ve içerik kaldırma kararları Türkiye'nin dijital karnesini olumsuz etkileyen unsurlar arasında yer alıyor. Ayrıca, iktidarın sansür ve denetimi artıran yasalar çıkardığı ve çevrimiçi trol ağlarının hükümet yanlısı dezenformasyonu yaydığı ifade edildi.
16 Ekim 2024

Yalçın Doğan, Türkiye'de demokrasiye dönüş sürecinin olup olmayacağını ve bu süreçte gerçekleşmesi beklenen reformları sorguluyor. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanıp uygulanmayacağı, yargı bağımsızlığının sağlanması, ifade ve basın özgürlüğüne dönülmesi, politik tutukluların serbest bırakılması gibi konulara değiniliyor. Ayrıca, kamu sınavlarında mülakatın kaldırılması ve çevre talanına son verilmesi gibi ekonomik ve çevresel konular da ele alınıyor.
7 Mayıs 2024

Bir Arada Yaşarız Eğitim ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı (BAYETAV), Türkiye'deki mülteci karşıtı söylemleri ve göç politikalarını ele alan bir rapor yayınladı. Raporda, AKP'nin 2019'dan itibaren mülteciler üzerinde denetim ve baskı kurduğu, Suriyelilerin güvenlik meselesine dönüştürüldüğü ve göçün kriminalize edildiği belirtiliyor. Ayrıca, ana muhalefetin geri göndermeye dayalı mülteci söylemi öne çıkarken, sol partilerin mülteci meselesine yeterince ağırlık vermediği savunuluyor.
21 Mayıs 2024

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yaptığı konuşmada, koruma kararı olmasına rağmen kadınların uyarılara uymadığını ve bu nedenle cinayetlerin gerçekleştiğini belirtti. Yerlikaya, kadın cinayetleri konusunda sıfır tolerans politikası izlediklerini ve elektronik kelepçe kapasitesini artırabileceklerini söyledi. Ancak, CHP ve DEM Partili vekiller, Yerlikaya'nın kadınları suçlayan açıklamalarına tepki gösterdi. Türkiye'de kadın cinayetleri sayısının artış gösterdiği ve bu durumun uluslararası bir trendin parçası olduğu vurgulandı.
21 Kasım 2024

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Avrupa Birliği'ni Türkiye'deki kayyım atamalarına karşı net bir duruş sergilemeye çağırdı. Türkiye'de Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine kayyım atanması, İçişleri Bakanlığı tarafından belediye başkanlarının terör örgütü üyeliği suçlamaları gerekçe gösterilerek gerçekleştirildi. Amor, bu durumu Türk hükümetinin demokrasiye bir saldırısı olarak nitelendirdi ve AB'nin bu duruma karşı net bir yanıt vermesi gerektiğini belirtti. Türkiye'deki kayyım atamaları, yerel ve uluslararası düzeyde tepkilere yol açtı.
4 Kasım 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'deki yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar konusunu ele alarak, bu sorunların ülkenin ekonomik, sosyal ve siyasi altyapısını olumsuz etkilediğini belirtti. Türkiye'nin uluslararası suç endekslerinde üst sıralarda yer aldığını ve sığınmacı politikalarının eleştirildiğini vurguladı. Ayrıca, Türkiye'de kurumsal devletin ortadan kalktığını, sendikal özgürlüklerin kısıtlandığını ve siyasi özgürlüklerin azaldığını ifade etti. Korkmaz, Türkiye'nin insan hakları ve siyasi özgürlükler konusunda gerilediğini ve kadın haklarının sınırlı olduğunu belirtti.
6 Haziran 2024

Avrupa Konseyi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına rağmen tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala'nın serbest bırakılması çağrısını yineledi. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Türkiye Raportörü Stefan Schennach, Ankara ve İstanbul'daki temaslarında Türk yetkililere AİHM kararlarına uyulması gerektiğini hatırlattı. Bakanlar Komitesi de Demirtaş ve Kavala'nın serbest bırakılması gerektiğini vurguladı ve AİHM kararlarının uygulanmadığını belirtti.
19 Haziran 2024

MetroPoll Araştırma'nın yaptığı bir çalışmaya göre, Türkiye'de halkın yüzde 76,8'i kadınların şiddet olaylarına karşı güvende olmadığını düşünüyor. Araştırma, İstanbul'da Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner'in öldürülmesi olayının ardından yapıldı. Katılımcıların sadece yüzde 21,4'ü kadınların güvende olduğunu belirtirken, bu oran AKP seçmenleri arasında yüzde 59,7 olarak belirlendi. Araştırma, Türkiye'de kadınların güvenliği konusundaki endişelerin yaygın olduğunu gösteriyor.
6 Ekim 2024

Türkiye ve Yunanistan, Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatı (AGİT) için ortak aday belirledi. Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu AGİT Genel Sekreterliği’ne, Yunan hukukçu ve diplomat Mania Telalian ise AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi’nin Direktörlüğü’ne aday gösterildi. İki ülke, seçimlerde birbirinin adaylarını destekleyecek. Bu iş birliği, Türk-Yunan ilişkilerindeki yumuşama adımlarına ve AGİT'in geleceğine olumlu katkı sağlayacak.
22 Haziran 2024

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye'de seçim güvenliği ve şeffaflığı konusunda herhangi bir endişe olmadığını ifade etti. Türkiye'nin seçimlerinin dünyaya örnek gösterilebilecek düzeyde olduğunu ve yüksek katılım oranlarıyla gerçekleştiğini belirtti. Tunç, Türkiye'deki seçimlerin %85'in üzerinde bir katılım oranıyla yapıldığını ve bu oranın dünya genelinde nadir olduğunu vurguladı.
31 Mart 2024
İşaretlediklerim