Birleşmiş Milletler'in değerlendirmesine göre, 1987'de imzalanan Montreal Protokolü sayesinde ozon tabakasına zarar veren gazların kullanımı neredeyse yüzde 99 oranında azaltıldı. Ozon tabakasındaki delik, 2000 yılına kadar büyümeye devam etti ve ardından iyileşmeye başladı. Mevcut politikaların sürdürülmesi halinde ozon tabakasının 1980'lerdeki durumuna geri döneceği öngörülüyor. Ozon tabakasını koruma çabalarının aynı zamanda küresel ısınmayla mücadeleye de dolaylı katkı sağladığı belirtiliyor.
10 Ocak 2023

Almanya'da koalisyon hükümeti partileri, marihuana yasallaştırma tasarısı üzerinde anlaşmaya vardı. Tasarının Federal Mecliste 19-23 Şubat tarihlerinde oylanması bekleniyor ve 1 Nisan'da yürürlüğe girmesi öngörülüyor. Yeni yasa ile yetişkinlerin kişisel kullanım için belli miktarlarda marihuana ekmesine ve bulundurmasına izin verilecek. Ayrıca, ticari amaç gütmeyen kulüpler aracılığıyla marihuana satışı da düzenlenecek.
2 Şubat 2024

10 Avrupa Birliği (AB) ülkesi, 2035 yılına kadar elektrik sistemlerinden fosil yakıtları çıkarma konusunda anlaşmaya vardı. Bu ülkeler, AB'nin elektrik üretim kapasitesinin yüzde 60'tan fazlasını temsil ediyor. Ancak, bazı ülkelerin taahhütleri, fosil yakıtların elektrik sektöründen çıkarılması konusunda yeterince açık olmadığı veya yanlış elektrik üretim teknolojilerine güvendikleri için eleştiriliyor. Uluslararası Enerji Ajansı, Avrupa'nın Paris Anlaşması hedeflerine ulaşabilmesi için 2035'e kadar elektrik sektörlerini karbonsuzlaştırması gerektiğini belirtiyor.
7 Mart 2024

Türkiye, 2030'a kadar sera gazı emisyonlarını %41 azaltmayı ve 2053'te sıfır karbon üretmeyi hedefliyor. Ancak, bugüne kadar atılan adımlar bu hedeflere ulaşmak için yetersiz görünüyor. Türkiye'nin sera gazı emisyonları 2021'de 1990'a göre %157 artarak 564 milyon tona yükseldi. Uzmanlar, Türkiye'nin yenilenebilir enerjiye geçiş yaparak bu fırsatı kaçırmaması gerektiğini vurguluyor.
15 Mayıs 2024

10 Avrupa Birliği (AB) ülkesi, 2035 yılına kadar elektrik sistemlerini fosil yakıtlardan arındırma taahhüdünde bulundu. Bu ülkeler, AB'nin elektrik üretim kapasitesinin yüzde 60'tan fazlasını temsil ediyor. Avusturya, Danimarka, Litvanya, Lüksemburg, Belçika, Fransa, Almanya, Yunanistan, İtalya ve Hollanda'nın verdiği taahhütler, bazı eksiklikler içerse de, fosilsiz elektrik üretimi hedefine yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Uluslararası Enerji Ajansı, Avrupa'nın Paris Anlaşması hedeflerine ulaşabilmesi için 2035'e kadar elektrik sektörlerini karbonsuzlaştırması gerektiğini belirtiyor.
7 Mart 2024

Birleşmiş Milletler Çevre Programı, ülkelerin sera gazı emisyonlarını hızla azaltmaması durumunda Paris Anlaşması'nın 1,5 derece hedefinin birkaç yıl içinde kaybedilebileceği uyarısında bulundu. UNEP'in Emisyon Açığı Raporu, ülkelerin 2030'a kadar emisyonlarını yüzde 42, 2035'e kadar ise yüzde 57 azaltması gerektiğini belirtiyor. Mevcut politikaların devam etmesi durumunda küresel sıcaklık artışının 3,1 dereceye kadar çıkabileceği ve bu senaryonun yüzde 66 gerçekleşme ihtimali olduğu ifade ediliyor. Küresel sıcaklık artışını 2 derecenin altında tutmak için emisyonların 2030'a kadar yüzde 28, 2035'e kadar yüzde 37 düşmesi gerektiği vurgulanıyor.
24 Ekim 2024

Türkiye, COP29'da 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefini açıkladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, yenilenebilir enerji payını yüzde 50'ye, nükleer enerjiyi ise yüzde 30'a çıkarmayı planladıklarını belirtti. Ayrıca, sanayi ve ulaşım sektörlerinde emisyon azaltım hedefleri ve tarımda organik uygulamaların yaygınlaştırılması gibi stratejiler açıklandı. Ancak, kömür tüketimine dair bir strateji belirlenmemesi eleştirilere neden oldu.
15 Kasım 2024

Danimarka'da siyasi partiler, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında 20 yıl içinde 1 milyar ağaç dikilmesi ve tarım arazilerinin yüzde 10'unun orman ve doğal yaşam alanlarına dönüştürülmesi konusunda anlaştı. Bu plan, sera gazı emisyonlarının 2030'a kadar yüzde 70 azaltılmasını hedefleyen 'Yeşil Üçlü Anlaşması' kapsamında gerçekleştirilecek. Ayrıca, 2030'dan itibaren çiftlik hayvanlarının yaydığı sera gazları için vergi alınacak. Bu girişimler, Danimarka'nın doğasını önemli ölçüde değiştirmeyi amaçlıyor.
19 Kasım 2024

Avrupa Parlamentosu, Avrupa'nın birçok ülkesinde çiftçilerin haftalardır süren protestolarına rağmen, Doğa Restorasyon Yasası'nı onayladı. Yasayla, 2030'a kadar üye ülkelerin kara ve deniz alanlarının en az beşte birinde doğayı restore etmek için önlemler alması gerekiyor. Bu yasa, Avrupa Yeşil Anlaşması'nın önemli bir parçası olarak görülüyor ve AB'nin iklim ve biyoçeşitlilik hedeflerine ulaşmasını amaçlıyor. Ancak, çiftçiler yasanın getirdiği çevresel kısıtlamalar nedeniyle haksız rekabete yol açtığını ve geçim kaynaklarının tehdit altında olduğunu belirterek karşı çıkıyor.
27 Şubat 2024

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2022 yılı sera gazı emisyonu verilerini açıkladı. Verilere göre, Türkiye’nin sera gazı emisyonu 2022’de önceki yıla göre yüzde 2,4 azalarak 558,3 milyon ton karbondioksit (CO2) eşdeğeri oldu. Enerji sektörü emisyonları yüzde 1,4 azalırken, endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı emisyonları yüzde 6,4 azaldı. Tarım sektörü emisyonları yüzde 5,1 azalırken, atık sektörü emisyonları yüzde 5,5 arttı.
5 Haziran 2024

Küresel enerji tüketiminin yüzde 81,2'si fosil yakıtlardan karşılanıyor ve bu oran azalmıyor, aksine artıyor. 2023 yılında kömür ve petrol kullanımındaki artış, sera gazı emisyonlarını rekor seviyelere çıkardı. Enerji Enstitüsü'nün raporuna göre, fosil yakıt tüketimi bir önceki yıla göre yüzde 1,5 arttı ve enerji kaynaklı emisyonlar ilk kez 40 gigaton karbondioksiti geçti. Fosil yakıtların artan kullanımı, iklim değişikliğinin etkilerini daha da şiddetlendiriyor.
22 Ağustos 2024

InfluenceMap tarafından hazırlanan yeni bir rapor, dünyanın en büyük petrol, gaz, kömür ve çimento üreticilerinin küresel karbon emisyonlarına büyük katkıda bulunduğunu ortaya koyuyor. 2016'dan 2022'ye kadar, bu 57 şirket ve devlet kuruluşu, fosil yakıt ve çimento CO2 emisyonlarının yüzde 80'ini üretmiş. Paris Anlaşması'ndan bu yana, ulus-devlet üreticileri, devlete ait kuruluşlar ve yatırımcılara ait şirketler sırasıyla emisyonların yüzde 38, yüzde 37 ve yüzde 25'ini oluşturuyor. 1854'ten 2022'ye kadar olan veriler, sanayi devriminden bu yana küresel fosil yakıt ve çimento karbon emisyonlarının yüzde 70'inden fazlasının 78 şirket ve devlet kuruluşuna ait olduğunu gösteriyor.
5 Nisan 2024

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Azerbaycan ile yapılan gaz anlaşmasının 2030 yılına kadar uzatıldığını açıkladı. Bu anlaşma, BOTAŞ ve SOCAR arasında imzalanan dört anlaşma ile Azerbaycan gazının Türkiye üzerinden Avrupa'ya ve Nahçıvan'a taşınmasını ve Türkmenistan gazının Türkiye'ye ulaştırılmasını kapsıyor. Ayrıca, BOTAŞ ile AGSC şirketi arasında bu yıl sona erecek doğal gaz tedarik anlaşması da 2030 sonuna kadar uzatıldı.
4 Haziran 2024

Fransa merkezli Uluslararası Ticaret Odası'nın raporuna göre, iklim değişikliğinin yol açtığı aşırı hava olayları, 2014-2023 yılları arasında küresel ekonomiye en az 2 trilyon dolar zarar verdi. Bu dönemde en çok zarar gören ülkeler arasında ABD, Çin ve Hindistan yer alıyor. Aşırı hava olayları nedeniyle yaklaşık 1,6 milyar kişi etkilendi ve Asya, Avrupa ve Afrika'da yüksek ölüm oranları kaydedildi. ICC Genel Sekreteri John Denton, iklim değişikliğinin geleceğin değil, bugünün sorunu olduğunu vurguladı.
11 Kasım 2024

Küresel bir enerji raporuna göre, 2023 yılında fosil yakıt tüketimi rekor seviyeye ulaşarak emisyonların 40 gigaton CO2’nin üzerine çıkmasına neden oldu. Yenilenebilir enerji kullanımındaki artışa rağmen, gelişmekte olan ülkelerde kömür, gaz ve petrole olan bağımlılık devam etti. Avrupa'da fosil yakıtların enerji kullanımındaki payı düşerken, Hindistan'da fosil yakıt tüketimi önemli ölçüde arttı. Bu durum, küresel enerji talebinin fosil yakıtlara olan bağımlılığını sürdürdüğünü gösteriyor.
20 Haziran 2024

Plastiklerin çevre üzerindeki olumsuz etkileri artarak devam ediyor. OECD'nin raporuna göre, 2000 yılında 234 milyon ton olan küresel plastik üretimi, 2019'da 460 milyon tona yükseldi. Aynı zamanda plastik atık miktarı da 353 milyon tona çıkarak iki katından fazla arttı. Lawrance Berkeley Ulusal Laboratuvarı'ndan Nihan Karali, plastik üretiminin 2019'da küresel sera gazı emisyonlarının %5,3'ünü oluşturduğunu ve bu oranın 2050'ye kadar iki katından fazla artabileceğini belirtti.
9 Mayıs 2024

Türkiye, Avrupa'dan en çok plastik atık ithal eden ülke konumunda olup, dünya genelinde altıncı, Avrupa'da ise ikinci sırada yer alıyor. Plastik sektörü, yıllık 44 milyar dolar gelirle büyük bir ekonomik güç oluştururken, çevreci tedbirler bu sektörün tepkisiyle karşılaşıyor. Örneğin, 2021'de getirilen plastik atık ithalatı yasağı sekiz gün sonra kaldırılmış ve tek kullanımlık içecek ambalajlarına depozito uygulaması sürekli ertelenmiştir. Çevre Bakanlığı, depozito uygulamasının 2024'te zorunlu hale geleceğini belirtmiş, ancak alınan tedbirler sınırlı kalmıştır.
25 Nisan 2024

Britanya, çocukların yasa dışı yollarla tek kullanımlık elektronik sigaralara ulaşarak bağımlı hale gelmeleri endişesiyle 2025 yazında bu ürünlerin satışını yasaklamayı planlıyor. Yeni yasalar kapsamında tedarikçilere, stoklarını 1 Haziran 2025'e kadar tüketmeleri için süre tanınacak. Yasağın İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'da da uygulanması bekleniyor. Son üç yılda elektronik sigara kullanan çocuk sayısının üç katına çıktığı belirtiliyor.
24 Ekim 2024

Elektrikli araçlar ve ısı pompalarındaki artış, yeşil fabrikalara yatırımları çekiyor ve net sıfıra giden küresel sanayi yarışında Çin ve ABD arasındaki rekabeti artırıyor. Avrupa Birliği, enerji güvenliğini sağlamak için ithal yakıtlara bağımlılığı azaltma ve yenilenebilir enerjiye geçiş stratejilerini uyguluyor. 2019-2023 yılları arasında AB'de yenilenebilir enerjinin payı artarken, gaz tüketimi azaldı ve temiz endüstrilere yapılan yatırımlar önemli ölçüde arttı. Bu gelişmeler, istihdam yaratmaya devam ederken, AB'nin enerji arz güvenliğini de artırdı.
31 Mayıs 2024

Küresel Su Ekonomisi Komisyonu, dünya genelinde hızla derinleşen su krizi nedeniyle gıda üretiminin yarısının önümüzdeki 25 yıl içinde risk altında olabileceğini belirtti. Rapora göre, dünya nüfusunun yarısı su kıtlığıyla karşı karşıya ve iklim krizinin etkileri arttıkça bu oran daha da artacak. Su talebinin arzı yüzde 40 oranında aşacağı öngörülüyor. Komisyon, su kaynaklarının korunması ve verimli kullanımı için uluslararası işbirliğinin önemine dikkat çekti.
17 Ekim 2024
İşaretlediklerim