Gökbilimciler, Samanyolu Galaksisi'nde Dünya'ya yaklaşık 2 bin ışık yılı uzaklıkta, Güneş'ten 33 kat büyük bir kara delik keşfetti ve bu kara deliğe 'Gaia-BH3' adı verildi. Bu keşif, Londra Üniversite Akademisi'nden George Seabroke ve ekibi tarafından Gaia teleskobu kullanılarak yapıldı. Gaia-BH3, şu anda aktif olmayan bir durumda ve herhangi bir maddeyi yutmuyor, bu nedenle İngiltere'deki gökbilimciler, boş bir alanın etrafında dönen bir yıldızın garip hareketlerini gözlemleyerek bu kara deliği tespit ettiler.
26 Nisan 2024

NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu ve Chandra X-ışını Gözlemevi verilerini inceleyen bilim insanları, büyük patlamadan 1,5 milyar yıl sonra bir galaksinin merkezinde süper kütleli bir kara delik keşfetti. LID-568 adı verilen bu kara delik, teorik limitin 40 katından fazla madde tüketiyor. Keşif, süper kütleli kara deliklerin evrenin ilk dönemlerinde nasıl oluştuğuna dair önemli ipuçları sunuyor. Ayrıca, bu kara deliğin çevresinde yüksek parlaklık ve güçlü gaz çıkışları gözlemlendi.
5 Kasım 2024

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA) ve diğer gökbilimciler, Dünya'dan 3,8 milyar ışık yılı uzaklıkta bulunan SDSS J1531 galaksi kümesinde, kaydedilen en güçlü kara delik patlamalarından birini tespit etti. Patlama, bir galaksinin merkezindeki süper kütleli kara delikten kaynaklandı ve sonucunda devasa bir boşluk oluştu. Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi'nden Osase Omoruyi, daha fazla gözlemle durumu kesinleştireceklerini ve boşluğun kökenine dair daha fazla bilgi edinmeyi umduklarını belirtti. Araştırma bulguları, The Astrophysical Journal dergisinde yayınlandı.
22 Şubat 2024

Bilim insanları, Büyük Patlama'dan 470 milyon yıl sonra oluşmuş ve şimdiye kadar keşfedilmiş en eski kara deliği tespit etti. Araştırma ekibi, NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu ve Chandra X-ışını Gözlemevi verilerini kullanarak, Dünya'dan 13,2 milyar ışık yılı uzaklıkta bir kara delik buldu. Bu keşif, erken evrenin anlaşılması ve ilk süper kütleli kara deliklerin oluşumu hakkındaki teorilerin geliştirilmesine katkı sağlayabilir. Yale Üniversitesi astrofizikçisi Priyamvada Natarajan, bulguyu büyük gaz bulutlarından oluşan kara delikler için şimdiye kadar elde edilen en iyi kanıt olarak değerlendirdi.
6 Kasım 2023

Gökbilimciler, Samanyolu Galaksisi'nde Dünya'dan yaklaşık 8 bin ışık yılı uzaklıkta bulunan V404 Cygni adlı sistemde ilk kez bir üçlü kara delik sistemi keşfetti. Massachusetts Institute of Technology'den Kevin Burdge ve ekibi, daha önce bilinen bu X-ray ikilisinin aslında üçlü bir yıldız sisteminin merkezinde yer aldığını ortaya çıkardı. Bu keşif, kara deliklerin evrimi ve oluşum süreçleri hakkında yeni sorular doğuruyor ve mevcut teorileri sorgulamamıza neden oluyor.
27 Ekim 2024

Samanyolu Galaksisi'nin merkezinde bulunan süper kütleli kara delik Sagittarius A*'nın net bir fotoğrafı, Olay Ufku Teleskobu (EHT) tarafından paylaşıldı. Bu fotoğraf, bilim insanlarının Mayıs 2022'de ilk kez görselini elde ettiği Sagittarius A*'nın polarize ışıkta görüntülenen ilk görseli olarak kaydedildi. Görsel, kara deliğin etrafındaki manyetik alanların da gözlemlenmesini sağlıyor. Kara delik, Güneş'ten 6,5 milyar kat daha ağır ve Samanyolu Galaksisi'ne 54,8 milyon ışık yılı uzaklıkta yer alıyor.
27 Mart 2024

NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu, erken evren dönemine ait iki büyük kara deliğin birleştiğini ortaya çıkardı. Bu kara deliklerden biri Güneş'ten 50 milyon kat daha büyükken, diğeri ona yakın büyüklükte. Birleşmenin, Büyük Patlama'dan 740 milyon yıl sonra gerçekleştiği tespit edildi. Bu bulgu, bilinen en eski tarihli kara delik birleşmesi olarak kaydedildi.
17 Mayıs 2024

NASA ve ESA astronomları, Samanyolu Galaksisinde, gezegenlerin senkronize hareket ettiği bir güneş sistemi gözlemledi. Bu sistem, Dünya'dan 100 ışık yılı uzaklıkta yer alıyor ve içinde yaşam olmadığı tahmin ediliyor. Sistemin merkezindeki yıldız HD 110067'nin etrafında dönen gezegenlerin yörünge süreleri 9 ile 54 gün arasında değişiyor. Araştırmacılar, bu tür senkronize hareket eden sistemlerin nadir olduğunu ve keşfedilenler arasında HD 110067'nin en fazla gezegene sahip olduğunu belirtiyor.
29 Kasım 2023

Avustralya ve Şili'den bilim insanları, Şili'nin Atacama Çölü'nde bulunan teleskoplar yardımıyla 'J0529-4351' isimli, Güneş'ten 500 trilyon kat daha parlak bir kuasar keşfetti. Bu kuasar, Dünya'dan 12 milyar ışık yılı uzaklıkta bulunuyor ve merkezindeki kara deliğin kütlesi Güneş'in 17 ila 19 milyar katı olarak tespit edildi. Araştırma sonuçları Nature Astronomy dergisinde yayımlandı.
19 Şubat 2024

James Webb Uzay Teleskobu'ndan alınan veriler, süper kütleli kara deliklerin galaksilerde yıldız oluşumu için gerekli olan gazı yok ederek galaksileri 'öldürdüğünü' ortaya çıkardı. Cambridge Üniversitesi'nden uluslararası bir ekip, Webb Teleskobu ile 'büyük patlama'dan iki milyar yıl sonrasında oluşan bir galaksiyi inceledi ve bu galaksinin merkezindeki kara deliğin, galaksiden yüksek hızda gaz fırlatarak yeni yıldız oluşumunu durdurduğunu keşfetti. Bu bulgu, kara deliklerin galaksilerde yıldız oluşumunu nasıl durdurduğunu anlamada önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
17 Eylül 2024

James Webb Uzay Teleskobu (JWST), 'Kozmik Şafak' olarak adlandırılan dönemde oluşmuş bilinen en uzak galaksiyi görüntüledi. NASA, bu dönemin büyük patlamadan sonraki ilk birkaç yüz milyon yıl içinde, ilk galaksilerin doğduğu dönem olduğunu açıkladı. JWST'nin Yakın Kızılötesi Spektrografı (NIRSpec) ile Ocak 2024'te yapılan gözlemler sonucunda, galaksinin çapının 1600 ışık yılından fazla olduğu ve ışığın genç yıldızlardan geldiği tespit edildi. Bu keşif, galaksinin 300 milyon yıldan kısa bir sürede nasıl bu kadar parlak ve kütleli hale gelebildiğine dair yeni sorular ortaya çıkardı.
31 Mayıs 2024

2023 yılında fırlatılan Euclid Teleskobu, evrenin şimdiye kadarki en büyük 3D haritasının yüzde 1'ini tamamladı. Avrupa Uzay Ajansı ve NASA iş birliğiyle gerçekleştirilen bu proje, evrenin gelişimini anlamayı ve karanlık madde ile karanlık enerji gibi gizemli fenomenleri ortaya çıkarmayı amaçlıyor. Teleskop, 14 milyon galaksi ve Samanyolu'ndaki milyonlarca yıldızı kaydetti. Tam haritanın oluşturulması için altı yıl boyunca gözlem yapılacak ve gökyüzünün üçte biri taranacak.
16 Ekim 2024

NASA'nın James Webb ve Hubble uzay teleskopları, birbirine yakın geçen IC 2163 ve NGC 2207 adlı iki sarmal galaksiyi görüntüledi. Bu galaksiler, kütle çekimi etkisiyle birbirine yaklaşarak ilginç yapılar oluşturdu. Görüntüler, galaksilerin kütle çekimi etkisiyle oluşan kollarını ve yeni yıldız oluşumlarını ortaya koyuyor. Ayrıca, bu galaksilerde son yıllarda yedi süpernova meydana geldiği tespit edildi.
3 Kasım 2024

NASA'nın WISE teleskobundan elde edilen verilerle, Samanyolu Galaksisi'nden saatte yaklaşık 1,6 milyon kilometre hızla uzaklaşan bir nesne tespit edildi. 'CWISE J1249' adı verilen bu nesnenin oldukça yaşlı olduğu ve galaksimizdeki ilk yıldız jenerasyonlarından birine ait olduğu düşünülüyor. Bilim insanları, nesnenin neden bu kadar hızlı hareket ettiğini anlamak için element bileşimini daha yakından inceleyecekler.
16 Ağustos 2024

Yeni bir araştırma, Samanyolu galaksisindeki iki yıldızın nadir bir çarpışmasının Dünya'nın koruyucu ozon tabakasını ortadan kaldırabileceğini ve bu durumun gezegendeki tüm yaşam formlarının kitlesel olarak yok olmasına neden olabileceğini ortaya koydu. Bilim insanları, bu tür bir patlamanın Dünya'ya yakın bir yerde meydana gelmesi halinde yaşam için tehlike oluşturabileceğini belirtti. Bu tür yıldız çarpışmalarından kaynaklanan en büyük tehdit, gama ışınları ve ürettikleri X-ışını da dahil olmak üzere radyasyon patlamasıdır.
24 Ekim 2023

Saatte 93 bin kilometre hızla ilerleyen 2011 UL21 adlı asteroit, son 125 yılda Dünya’ya en fazla yaklaşan gök cismi olacak. Gökbilimciler, asteroitin dünyaya çarpmayacağını düşünüyor. Dağ büyüklüğündeki asteroitin geçişi internetten ya da iyi bir teleskopla takip edilebilecek ve Youtube’taki canlı yayın 27 Haziran 23.00’da başlayacak. Avrupa Uzay Ajansı, çarpışma olasılığının sıfır olduğunu fakat 2011 UL21’in Dünya’ya çarpması halinde kitlesel yıkıma yol açacağını belirtti.
26 Haziran 2024

Türkiye Uzay Ajansı, Tsuchinshan-ATLAS adlı kuyruklu yıldızın 11-12 Ekim tarihlerinde gökyüzünde çıplak gözle görülebileceğini duyurdu. Bu kuyruklu yıldız, 2 Ekim'de 0,4 kadir parlaklığa ulaşarak son 13 yılın en parlak kuyruklu yıldızı olarak dikkat çekiyor. 12 Ekim civarında dünyaya en yakın geçişini yapacak olan yıldız, 21 derece uzunluğundaki kuyruğuyla da ilgi çekiyor. Tsuchinshan-ATLAS, 9 Ocak 2023'te Çin'deki Zijinshan Gözlemevi tarafından keşfedilmişti.
11 Ekim 2024

James Webb Uzay Teleskobu (JWST), Perseus Moleküler Bulutu'nda herhangi bir yıldıza bağlı olmayan altı başıboş gezegen keşfetti. Bu gezegenler, Dünya'ya yaklaşık 960 ışık yılı uzaklıktaki NGC 1333 bulutsusunda bulundu ve Jüpiter'den daha büyük oldukları tespit edildi. Araştırma, yıldız ve gezegen oluşum süreçlerini anlamak için önemli bilgiler sunuyor. Ayrıca, bu keşifler bir yıldıza bağlı olmadan da gezegen oluşumunun mümkün olduğunu gösteriyor.
28 Ağustos 2024

NASA'nın TESS uydusu, Dorado Takımyıldızı'nda dünya büyüklüğünde ve yaşama elverişli bölgede bir öte gezegen keşfetti. 'TOI 700 e' adı verilen gezegen, yıldızına suyun sıvı halde kalabileceği bir mesafede bulunuyor. Bu keşif, daha önce aynı sistemde bulunan 'TOI 700 b, c ve d' gezegenlerine ek olarak, sistemi daha yakından inceleme konusunda bilim insanlarını heyecanlandırıyor. TESS'in yeni bulguları Amerikan Astronomi Derneği'nin yıllık toplantısında paylaşıldı.
11 Ocak 2023

NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu (JWST), evrenin en eskilerinden olduğu düşünülen üç galaksiyi inceledi ve galaksi oluşumunu ilk kez doğrudan gözlemledi. Araştırmada, galaksilerin yaydığı ışığın büyük miktardaki nötr hidrojen gazı tarafından emildiği ve bu gazın galaksileri beslediği tespit edildi. Bu gözlem, evrenin ilk yıldız sistemlerinin oluşumuna tanıklık edilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Araştırmacılar, galaksilerde genç yıldızların varlığını da belirledi ve bu gazın galaksilerin merkezine nasıl dağıldığını anlamak için çalışmalarını sürdüreceklerini açıkladı.
27 Mayıs 2024
İşaretlediklerim