Murat Sururi Özbülbül, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un Diamond Tema hakkında yaptığı açıklamaların anayasal bir suç olduğunu belirtti. Özbülbül, yürütmenin yasamaya müdahale etme yetkisinin olmadığını ve bu tür müdahalelerin anayasa ihlali olduğunu vurguladı. Ayrıca, şeriat çağrılarının da anayasa ve insan haklarına aykırı olduğunu ifade etti. Özbülbül, Adalet Bakanı'nın istifa etmesi veya görevden alınması gerektiğini savundu.
21 Haziran 2024

Anayasa Mahkemesi, İçişleri Bakanlığı tarafından genel güvenlik gerekçesiyle belirli kişilere pasaport verilmemesine ilişkin hükmü iptal etti. Ankara 19’uncu İdare Mahkemesi, bu hükmün Anayasa'nın 2, 13 ve 23’üncü maddelerine aykırı olduğunu belirterek dava açmıştı. AYM, yurt dışına çıkma özgürlüğünün ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle sınırlanabileceğini ve bunun hâkim kararı güvencesine bağlanması gerektiğini vurguladı. Bu karar, yurt dışına çıkma özgürlüğünün idarenin yetkisine bırakılmasının Anayasa'ya aykırı olduğunu ortaya koydu.
21 Kasım 2024

Diamond Tema, eşiyle birlikte Arnavutluk’a taşınma kararı aldı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Tema'nın sosyal medya hesabında İslam’a hakaret içeren ifadeler kullandığı gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatıldığını ve yakalama kararı çıkarıldığını açıkladı. Tema ise bu iddiaları reddederek, olayın bir algı operasyonu olduğunu ve İslam’a hakaret etmediğini savundu. Ayşenur Arslan, Tema'nın hiçbir programında İslam’a hakaret etmediğini belirtti.
19 Haziran 2024

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, göreve gelir gelmez aile hukukunu sil baştan ele alacaklarını belirtti. Kadın hakları savunucuları, Medeni Kanun'da yapılacak değişikliklerin kadın örgütleriyle istişare edilmeden gerçekleştirilmesinden endişe duyuyor. Özellikle kadınların evlendikten sonra sadece bekarlık soyadlarını kullanma hakkının engellenmesi, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen iktidarın bu kararı yok sayması eleştiriliyor. Bu durum, ülkenin insan haklarına saygılı, demokratik bir hukuk devleti olup olmayacağına karar verme meselesi olarak görülüyor.
14 Temmuz 2024

Adalet Bakanlığı, diş hekimliği öğrencisi Dilara Çiçek'in Dünya Diş Hekimliği Kongresi'nde başörtülü olduğu gerekçesiyle görev alamadığı iddiaları üzerine soruşturma başlattı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın TCK'nın 'nefret ve ayrımcılık' suçunu düzenleyen 122. maddesi uyarınca soruşturma yürüttüğünü açıkladı. Tunç, kadınların inanç, eğitim ve çalışma özgürlüğünün gasp edilmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı.
28 Ağustos 2024

İktidar tarafından Adalet Reformu adı altında sunulan yeni yasa değişiklikleri, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuruları zorlaştırırken, 'Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi' hakkındaki, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen maddeyi daha da kesinleştirerek yeniden yürürlüğe sokuyor. Bu durum, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına rağmen gerçekleşiyor ve pek çok hukuk profesörü ile demokratik toplum örgütü tarafından eleştiriliyor.
24 Mart 2024

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Osman Kavala'nın yaptığı ikinci başvuruyu öncelikli olarak ele alacağını duyurdu. AİHM, başvurunun incelenmesi sürecinde Türk Hükümeti'nden cevaplaması gereken soruları belirledi. Bu gelişme, Osman Kavala'nın hukuki sürecinde önemli bir adım olarak görülüyor.
9 Nisan 2024

Sivil toplum ve insan hakları aktivisti Osman Kavala'nın yeniden yargılanma talebi, 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. Mahkeme, yeniden yargılama için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) vereceği bir kararın gerekliliğini belirtti. AİHM, Kavala'nın ikinci başvurusuna öncelik verdiğini ve Türk hükümetinden savunma istediğini duyurdu. Kavala'nın olası yeniden yargılanma ve tahliyesi için tek umut, AİHM'in vereceği karara bağlı.
15 Mayıs 2024

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, iyi hal indirimi ve denetimli serbestlik uygulamalarının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Tunç, bazı suçlar için iyi hal indiriminin kamuoyunda tepkiyle karşılandığını ve bu durumun gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, cezaevlerinin doluluk oranlarının suçluların cezaevine alınmaması için bir mazeret olamayacağını vurguladı. Bakan, ceza adaletinin amacının toplumu suçtan korumak olduğunu ve bu doğrultuda çeşitli önleyici tedbirlerin alınması gerektiğini söyledi.
7 Ekim 2024

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Belçika'nın Flaman ve Valon bölgelerinde hayvanların uyutulmadan kesilmesini yasaklayan düzenlemelerin inanç özgürlüğüne aykırı olmadığına karar verdi. Bu yasak, 2019'da hayvan refahı düzenlemeleri kapsamında getirilmişti. Belçika'daki Müslüman ve Yahudi toplulukları, yasağın anayasaya aykırı olduğunu iddia ederek AİHM'e başvurmuştu. AİHM, helal kesim yasağının Avrupa yasalarına ve sözleşmelere uygun olduğunu ve inanç özgürlüğünü kısıtlamadığını belirtti.
13 Şubat 2024

Hollanda Parlamentosu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması yönündeki kararlarına Türkiye'nin uymaması nedeniyle gümrük yaptırımı uygulanması kararını onayladı. AİHM, Kavala'nın 2019'da ve Demirtaş'ın ise siyasi ifade özgürlüğünü kısıtladığı gerekçesiyle serbest bırakılması gerektiğine hükmetmişti. Hollanda, bu kararlar uygulanmadan Türkiye ile Gümrük Birliği'nin modernizasyonu konusunda görüşmelerin bloke edilmesini öngörüyor. Kati Piri'nin sunduğu önerge, Avrupa Birliği Konseyi toplantısı öncesinde kabul edildi.
18 Nisan 2024

Ayşenur Arslan, geçmişte sol gruplar arasında yaygın olan 'subjektif ajanlık' suçlamasının günümüzde 'etki ajanlığı' adı altında yeniden gündeme getirilmeye çalışıldığını belirtiyor. Bu yeni kavramın muğlak ifadelerle dolu olduğunu ve her duruma uygulanabilecek şekilde tasarlandığını ifade ediyor. Ayrıca, hukukçu Celal Ülgen'in yorumlarına yer vererek, siyasi iktidarın bu yeni yasa tasarısı ile aslında bir çelişki içinde olduğunu ve yeni tip casusluk yaptırımlarının kabul edilemez olduğunu vurguluyor.
11 Mayıs 2024

Feyza Altun, şeriat hakkında küfürlü ve argüman sunmayan bir paylaşım yaptı. Bu paylaşıma gelen tepkiler de benzer düzeyde küfürlü ve düzeysizdi. Ahmet Hakan, Altun'un şeriat hakkında doğru bir anlam vermediğini, sadece adına yapılan ilkel uygulamalara odaklandığını ve kavramsal düzeyde konudan habersiz olduğunu belirtti. Hakan'a göre, Altun'un bu tavrı kınanmalı ancak gözaltı gibi bir tedbirle karşılık verilmemelidir.
20 Şubat 2024

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Eylem Tok ve 17 yaşındaki oğlunun ABD makamları tarafından yargılanabileceğini belirtti. Tok ve oğlu, İstanbul'da bir kaza sonucu bir kişinin ölümüne ve dört kişinin yaralanmasına neden olduktan sonra Mısır üzerinden ABD'ye kaçmıştı. Adalet Bakanlığı, ABD'den iade talebinde bulunmuş, ancak Tok'un ABD vatandaşı olması durumunda yargılama sürecinin ABD yasalarına göre işleyebileceği ifade edildi. Bakan Tunç, Amerikan makamlarının Tok ve oğlunu geçici olarak tutuklayıp Türkiye'ye teslim etmelerini beklediklerini söyledi.
19 Mart 2024

Mehmet Y. Yılmaz, Cumhurbaşkanı'nın talimatları ile göreve başlayan hâkim ve savcıların yargı organlarının bağımsızlığını ne kadar içselleştirebileceklerini sorguluyor. Yılmaz, bu durumun yargı bağımsızlığı açısından olumsuz bir fotoğraf sunduğunu belirtiyor ve genç hukukçuların üniversitede öğrendikleri değerleri görevleri sırasında hatırlamaları umudunu dile getiriyor. Ayrıca, bu durumun somut sonuçlarını son iki günde yaşanan bir olay üzerinden örneklendiriyor.
21 Şubat 2024

İfade Özgürlüğü Derneği (İFÖD), 'unutulma hakkı' adı altında birçok kamuyu ilgilendiren haberin sansürlendiğini ve bunun toplumsal hafızayı yok ettiğini belirten bir rapor yayımladı. İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz, bu sansürün ifade ve basın özgürlüğüne zarar verdiğini vurguladı. Anayasa Mahkemesi, 5651 sayılı yasanın 9. maddesini iptal etmesine rağmen, sulh ceza hakimliklerinin bu madde kapsamında karar vermeye devam ettiğini belirtti. İFÖD, arşiv değeri olan birçok haberin sansürlendiğini ve bu durumun toplumsal hafızaya zarar verdiğini raporladı.
7 Haziran 2024

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından her yıl hazırlanan ve Türkiye'nin de dahil olduğu İnsan Hakları Raporu, Türkiye'deki yargı bağımsızlığı, ifade özgürlüğü, yargı atamaları, siyasi baskılar ve insan hakları ihlalleri gibi konuları ele aldı. Raporda, Türkiye'de yargının yürütme organının etkisi altında olduğu, siyasi baskılar ve keyfi uygulamaların sürdüğü belirtildi. Türkiye Dışişleri Bakanlığı ise raporu, asılsız iddialar ve ön yargılı yorumlar içerdiği gerekçesiyle reddetti ve ABD'yi çifte standart uygulamakla suçladı.
25 Nisan 2024

Türkiye'de hazırlanan 9'uncu Yargı Paketi taslağı, 38 maddeden oluşuyor ve Türk Ceza Kanunu'na 'etki ajanlığı' ile ilgili yeni bir madde eklenmesi öneriliyor. Bu düzenleme, yabancı devlet veya organizasyonlar adına Türkiye'de faaliyet gösteren kişilere yönelik hapis cezası öngörüyor. Etki ajanlığı suçu işleyenler üç ila yedi yıl arasında hapis cezasına çarptırılabilirken, savaş zamanı veya stratejik kurumlarda çalışanlar için cezalar daha ağır olacak.
10 Mayıs 2024

Halkbank, İran'a uygulanan ekonomik yaptırımları delme suçlamasıyla ABD'de yargılanıyor. Banka, 'Yabancı Devlet Dokunulmazlık Yasası' (FSIA) kapsamında yargı bağışıklığı talebiyle temyize başvurdu. İkinci Bölge Temyiz Mahkemesi'nde yapılan duruşmada, Başsavcılık Halkbank'ın yargı bağışıklığı talebini reddetti. Mahkeme heyeti, kararın ileri bir tarihte açıklanacağını duyurdu. ABD Yüksek Mahkemesi daha önce FSIA'nın ceza hukuku davalarına uygulanamayacağına hükmetmiş, ancak İkinci Bölge Temyiz Mahkemesi'nden Halkbank'ın itirazını teamül hukukuna göre yeniden değerlendirmesini istemişti.
29 Şubat 2024

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Türkiye'den askerliği reddedenler için zorunlu askerlik hizmetine alternatif seçenekler sunulmasını talep etti. Komite, Sünni İslam dışında dini veya felsefi inanışa sahip ebeveynlerin çocukları için uygun seçeneklere ihtiyaç duyulduğunu hatırlattı. Ayrıca, her devletin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına uyma yükümlülüğünün altını çizdi.
14 Haziran 2024
İşaretlediklerim