Bilim insanları, Grönland köpekbalıklarının metabolik adaptasyonlarının olağanüstü uzun ömürlerinin sırrı olabileceğini keşfettiler. Manchester Üniversitesi'nden Ewan Camplisson ve ekibi, bu köpekbalıklarının yaşla birlikte enzimatik aktivitede beklenen değişikliklere uyum sağlamadığını buldu. Bu bulgular, köpekbalıklarının kardiyovasküler hastalıklardan etkilenmeden uzun yaşamalarını sağlayan adaptasyonların insanlara uygulanabileceği umudunu doğurdu. Ancak, ısınan okyanusların bu tür için büyük tehdit oluşturduğu belirtildi.
5 Temmuz 2024

Kanadalı ve ABD'li araştırmacılar, Kuzey Buz Denizi'ndeki buzul erimeleri nedeniyle kutup ayılarının avlanma yöntemlerini adapte etmekte zorlandığını ve bu durumun açlıkla sonuçlandığını belirledi. Üç yıl boyunca 20 kutup ayısının takip edildiği araştırmada, deniz buzullarının erimesiyle avlanma dönemlerinde kutup ayılarının yüzde 11'e varan oranlarda vücut kütlesini kaybettiği gözlemlendi. Araştırma, kutup ayılarının farklı avlanma stratejileri benimsemesine rağmen, bu stratejilerin verimli olmadığını ve hayatta kalma şanslarının azaldığını ortaya koydu.
14 Şubat 2024

İzlandalı bilim insanları, İzlanda'nın güney batısındaki Grindavik kasabası yakınlarında bulunan bir yanardağ yarığında, kayıtlara geçen en hızlı magma akıntısını gözlemledi. 10 Kasım 2023 tarihinde yapılan gözlemlerde, magma akıntısının hızı saniyede 7 bin 400 metreküp olarak belirlendi. Bu hız, 2021, 2022 ve 2023'teki Fagradalsfjall bölgesindeki yanardağ patlamaları sırasında yapılan ölçümlerden yaklaşık 100 kat daha hızlı. Araştırmanın sonuçları Science dergisinde yayımlandı.
9 Şubat 2024

Dünyanın en büyük buz dağı olarak bilinen A23a, Antarktika kıyı şeridinden koparak Weddell Denizi'nde karaya oturduktan 30 yıl sonra harekete geçti. Ancak, devasa bir girdaba yakalanarak aylardır saat yönünün tersine dönüyor. Uzmanlar, buzdağının bu girdaptan yıllarca çıkamayabileceğini ve bu durumun erimesini geciktireceğini belirtiyor. A23a'nın yüz ölçümü yaklaşık 4 bin kilometrekare ve kalınlığı yaklaşık 400 metre.
4 Ağustos 2024

Penn State Üniversitesi'nden araştırmacılar, mikroplastiklerin bulutları etkileyerek havayı kötüleştirebileceğini keşfetti. Çalışmada, mikroplastiklerin buz kristallerinin oluşumunu etkileyebileceği ve bulutları tohumlayabileceği bulundu. Mikroplastik içeren damlacıkların daha sıcak buz kristalleri ürettiği ve bu durumun hava modellerini değiştirebileceği sonucuna varıldı. Araştırma, mikroplastiklerin iklim sistemimizle etkileşimini daha iyi anlamamız gerektiğini vurguluyor.
16 Kasım 2024

Zehirli bir tür olan pusula denizanası, Marmara Denizi'nde görülmeye başlandı. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, bu türün Marmara Denizi'nde yaygın hale geldiğini ve özellikle İzmit, Erdek, Bandırma, Gemlik Körfezi ile İstanbul Boğazı'nda yoğun olarak görüldüğünü belirtti. Küresel ısınma ve gemilerin balast suları, denizanalarının Türk sahillerine kadar gelmesinde önemli faktörler olarak gösteriliyor. Denizanalarının organik kirlilik göstergesi olduğu ve kirli bölgelerde daha baskın hale geldikleri de vurgulandı.
6 Temmuz 2024

Hawaii Deniz Biyolojisi Enstitüsü ve Alaska Balina Vakfı araştırmacıları, Alaska'da kambur balinaların kril avlamak için suyu karmaşık baloncuk ağlarına dönüştürdüğünü keşfetti. Bu baloncuk ağlarının boyutunu, derinliğini ve aralarındaki mesafeyi aktif olarak kontrol eden balinalar, bu teknikle fazla enerji harcamadan daha fazla av yakalayabiliyor. Araştırmanın sonuçları Royal Society Open Science dergisinde yayımlandı.
21 Ağustos 2024

İstanbul'un Büyükçekmece ilçesinde, artan hava sıcaklıklarıyla birlikte denizde yoğun alg oluşumu gözlemlendi. Bu durum, bazı bölgelerde deniz renginin kızıla ve sarıya dönmesine neden oldu ve dronla görüntülendi. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meriç Albay, bu renk değişiminin lokal bir artık girdisinden kaynaklanabileceğini belirtti. Tekne sahibi Murat Kömürcü ise bu durumun endişe verici olduğunu ifade etti.
2 Haziran 2024

Antarktika Yarımadası, iklim değişikliği nedeniyle küresel ortalamadan beş kat daha hızlı ısınıyor ve bu durum bölgenin yeşillenmesine yol açıyor. NASA ve Landsat programının uydu görüntüleri, 1986-2021 yılları arasında bitki örtüsündeki değişimleri analiz etti ve 2016-2021 döneminde yeşillenme hızının yüzde 30 arttığını ortaya koydu. Bilim insanları, bu değişimin insan kaynaklı iklim değişikliğinin etkilerini gösterdiğini ve istilacı türlerin bölgeye girmesiyle doğal yaşamın tehlikeye girebileceğini belirtiyor.
5 Ekim 2024

Avustralya'da bir plajda bulunan imparator penguenin, Antarktika'dan 3 bin 500 kilometre yol kat ettiği tespit edildi. Gus adı verilen penguen, yetersiz beslenmiş ve sağlıklı bir imparator penguene göre oldukça düşük kiloda. Uzmanlar, Gus'ın yiyecek aramak için bu kadar uzaklaştığını ve Antarktika'daki düşük deniz buzu seviyelerinin bu duruma katkıda bulunmuş olabileceğini belirtiyor. Batı Avustralya Biyoçeşitlilik, Koruma ve Cazibe Merkezleri Departmanı, Gus'ı rehabilite etmeye ve Antarktika'ya geri götürmeye çalışıyor.
13 Kasım 2024

Yunanistan Rodos Denizaltı İstasyonu Deniz Araştırma Merkezi'nin açıklamasına göre, Kızıldeniz'e ait bir göçmen denizanası türü Rodos'un Trianton Körfezi'nde tespit edildi. İklim değişikliği nedeniyle deniz sıcaklıklarının artması, bu türün göç etmesine neden oluyor. Göçmen denizanaları, 1970'lerden bu yana Süveyş Kanalı aracılığıyla Hint ve Pasifik okyanuslarından Akdeniz'e giriyor ve deriyle temas halinde yoğun acı ve kaşıntıya neden olabiliyor.
12 Mart 2024

Brighton Üniversitesi'nden Corina Ciocan'ın baş yazarlığını yaptığı bir araştırma, Britanya'nın güneyindeki Chichester açıklarından toplanan istiridye ve midyelerde yüksek oranda fiberglas bulunduğunu ortaya koydu. İstiridyelerde kilogram başına 11 bin 220, midyelerde ise kilogram başına 2 bin 740 cam parçacığı tespit edildi. Fiberglasın deniz canlılarının sindirim sistemini etkileyebileceği, iltihaplanmaya ve üreme sağlığının azalmasına yol açabileceği belirtildi. Bu durum, okyanus kirliliği ve mikroplastik artışının ekosistem ve insan sağlığı üzerindeki etkilerini gözler önüne seriyor.
10 Temmuz 2024

İsviçre'deki Rhone Buzulu'nun 15 yıl içinde hızla eridiği, İngiliz bir çiftin sosyal medyada paylaştığı fotoğraflarla gözler önüne serildi. Helen ve Duncan Porter çifti, 2009 ve 2024 yıllarında aynı noktada çekilmiş fotoğrafları karşılaştırarak buzulların dramatik şekilde küçüldüğünü gösterdi. Bilim insanları, Rhone Buzulu'nun 2080 yılına kadar tamamen yok olabileceğini öngörüyor. Bu durum, insan kaynaklı iklim değişikliğinin ciddi sonuçlarını bir kez daha ortaya koyuyor.
9 Ağustos 2024

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA) ve diğer gökbilimciler, Dünya'dan 3,8 milyar ışık yılı uzaklıkta bulunan SDSS J1531 galaksi kümesinde, kaydedilen en güçlü kara delik patlamalarından birini tespit etti. Patlama, bir galaksinin merkezindeki süper kütleli kara delikten kaynaklandı ve sonucunda devasa bir boşluk oluştu. Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi'nden Osase Omoruyi, daha fazla gözlemle durumu kesinleştireceklerini ve boşluğun kökenine dair daha fazla bilgi edinmeyi umduklarını belirtti. Araştırma bulguları, The Astrophysical Journal dergisinde yayınlandı.
22 Şubat 2024

ABD'nin batı bölgesinde, yüksek irtifada uçan ve kimliği belirsiz bir balon tespit edildi. Balon, Colorado eyaleti üzerinde yaklaşık 12 bin metre irtifada uçarken görüldü ve doğuya, Georgia eyaletine doğru sürüklendiği belirtildi. İlk incelemeler sonucu balonun bir tehdit oluşturmadığı kaydedildi. Bu olay, ABD ile Çin arasında daha önce yaşanan bir krizi hatırlattı; Çin'e ait olduğu iddia edilen bir istihbarat balonu, ABD'nin hassas askeri tesislerinin üzerinden geçmiş ve Amerikan ordusu tarafından düşürülmüştü.
24 Şubat 2024

Bilim insanları, bombus türü kraliçe arıların kirli topraklarda kış uykusuna yattığını keşfetti. Araştırma, arıların böcek ilacı ve fungisit içeren toprakları tercih etme oranının iki kat daha yüksek olduğunu gösterdi. Bu durumun nedenleri henüz tam olarak anlaşılamasa da, kirlenmiş toprakların arılar için daha cazip hale geldiği düşünülüyor. Araştırmacılar, bu bulguların arıların ciddi risklerle karşı karşıya olabileceğini ve böcek ilacı kullanımında dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor.
21 Ekim 2024

NASA'ya ait James Webb Uzay Teleskobu, Plüton’un en büyük uydusu Charon’un yüzeyinde karbondioksit izleri tespit etti. Araştırmacılar ayrıca yüzeyi su buzuyla kaplı uyduda hidrojen peroksit bileşiği izine de rastladı. Bu keşif, Charon'un yüzey bileşimi hakkında yeni bilgiler sunuyor ve daha önce bu gök cisminde rastlanmamış bileşiklerin varlığını ortaya koyuyor. Araştırma, Nature Communications dergisinde yayımlandı.
2 Ekim 2024

Çin'in Zhurong keşif aracı, Mars'ın yüzeyinde eski bir okyanusa ait izler buldu. Bu izler arasında delikli koniler, çokgen çukurlar ve oymalı akıntılar yer alıyor. Araştırmacılar, bu okyanusun yaklaşık 3.7 milyar yıl önce meydana gelen bir sel sonucu oluştuğunu tahmin ediyor. Ancak bazı bilim insanları, Mars'taki rüzgarın ve erozyonun bu izleri yok etmiş olabileceğini öne sürerek bulgulara şüpheyle yaklaşıyor.
8 Kasım 2024

Hindistan’ın doğusundaki Andaman Adaları’nda bulunan Charles Darwin kurbağalarının baş aşağı durarak çiftleşip yumurta bıraktığı keşfedildi. Delhi Üniversitesi, Hindistan Zooloji Araştırması, Harvard Üniversitesi ve Minnesota Üniversitesi’nden bir grup biyolog, muson yağmurları sırasında üç yıl boyunca bu kurbağaların üreme sürecini inceledi. Araştırma, bu türün çevreyle nasıl etkileşime girdiğini ve türünü sürdürmesi için hangi yaşam alanlarının gerektiğini anlamak açısından önemli bulgular sundu. Çalışma ayrıca, baş aşağı çiftleşmenin saldırgan bekar erkeklerin çiftleşen çifti yerinden ederek yumurtlamayı engellemesini önlemek için evrimleştiğini öne sürüyor.
29 Temmuz 2024

James Webb Uzay Teleskobu'ndan alınan veriler, süper kütleli kara deliklerin galaksilerde yıldız oluşumu için gerekli olan gazı yok ederek galaksileri 'öldürdüğünü' ortaya çıkardı. Cambridge Üniversitesi'nden uluslararası bir ekip, Webb Teleskobu ile 'büyük patlama'dan iki milyar yıl sonrasında oluşan bir galaksiyi inceledi ve bu galaksinin merkezindeki kara deliğin, galaksiden yüksek hızda gaz fırlatarak yeni yıldız oluşumunu durdurduğunu keşfetti. Bu bulgu, kara deliklerin galaksilerde yıldız oluşumunu nasıl durdurduğunu anlamada önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
17 Eylül 2024
İşaretlediklerim