NASA'nın Chandra X-ışını Gözlemevi ve X-Işını Görüntüleme Polarimetri Gezgini (IXPE), içine çökmüş bir ölü yıldızın etrafında oluşan manyetik alanın 'hayalet el' şeklindeki görüntüsünü fotoğrafladı. Bu görüntü, PSR B1509-58 adlı pulsar ve onun kutuplarından yayılan enerji yüklü madde ve antimadde parçacıklarından oluşan MSH 15-52 Bulutsusu'ndan kaynaklanıyor. Araştırma, bu süper enerjili madde ve antimadde parçacıklarının nasıl davrandığını ortaya çıkardı ve pulsarların parçacık hızlandırıcı olarak nasıl hareket edebileceğini gösterdi.
31 Ekim 2023

AB'nin Copernicus uydu izleme sistemi, Haziran 2023'ün dünya genelinde en sıcak haziran ayı olarak kayıtlara geçtiğini açıkladı. Özellikle Kuzeybatı Avrupa'da yüksek sıcaklıklar ölçülürken, Orta ve Doğu Avrupa, İskandinavya ve Karadeniz'in batı kıyıları boyunca kurak koşullar oluştu. Ayrıca, Antarktika deniz buzu ortalamanın %17 altında en düşük seviyeye ulaştı. Amerika Çevre Tahmini Ulusal Merkezi de 3 Temmuz'da yerküredeki ortalama ısının rekor kırdığını duyurdu.
6 Temmuz 2023

Bilim insanları, yağmurun zihinsel sağlığımızı iyileştirebileceğini ve bizi mutlu edebileceğini keşfetti. Yağmur yağdığında havaya salınan negatif yüklü iyonlar, stresi hafifletmeye ve enerji seviyemizi yükseltmeye yardımcı olabilir. Ayrıca, yağmur damlaları atmosferdeki kirli parçacıkları temizleyerek havayı daha temiz hale getirir. Bu durum, yağmur sırasında ve sonrasında dışarıda yürüyüş yapmanın zihinsel ve fiziksel sağlığa faydalı olabileceğini göstermektedir.
16 Haziran 2024

Woods Hole Oşinografi Enstitüsü uzmanları, okyanusun derinliklerine dalmanın uzay keşiflerine göre daha zor ve maliyetli olduğunu ifade etti. İnsanlık, okyanus yüzeyini binlerce yıldır keşfetmesine rağmen deniz tabanının sadece yüzde 20'sini haritalayabildi. Derin deniz keşiflerinin sınırlı olmasının nedenleri arasında yüksek basınç, karanlık ve soğuk koşullar yer alıyor. Derin okyanus çukurları 11 bin metre derinliğe kadar ulaşabiliyor ve bu bölgelerdeki yaşam, güneş ışığı yerine hidrotermal sızıntılardan elde edilen kimyasal enerjiyle sürdürülüyor.
22 Haziran 2023

Gökbilimciler, Samanyolu Galaksisi'nde Dünya'ya yaklaşık 2 bin ışık yılı uzaklıkta, Güneş'ten 33 kat büyük bir kara delik keşfetti ve bu kara deliğe 'Gaia-BH3' adı verildi. Bu keşif, Londra Üniversite Akademisi'nden George Seabroke ve ekibi tarafından Gaia teleskobu kullanılarak yapıldı. Gaia-BH3, şu anda aktif olmayan bir durumda ve herhangi bir maddeyi yutmuyor, bu nedenle İngiltere'deki gökbilimciler, boş bir alanın etrafında dönen bir yıldızın garip hareketlerini gözlemleyerek bu kara deliği tespit ettiler.
26 Nisan 2024

Saatte 93 bin kilometre hızla ilerleyen 2011 UL21 adlı asteroit, son 125 yılda Dünya’ya en fazla yaklaşan gök cismi olacak. Gökbilimciler, asteroitin dünyaya çarpmayacağını düşünüyor. Dağ büyüklüğündeki asteroitin geçişi internetten ya da iyi bir teleskopla takip edilebilecek ve Youtube’taki canlı yayın 27 Haziran 23.00’da başlayacak. Avrupa Uzay Ajansı, çarpışma olasılığının sıfır olduğunu fakat 2011 UL21’in Dünya’ya çarpması halinde kitlesel yıkıma yol açacağını belirtti.
26 Haziran 2024

Gök bilimciler, Hawaii ve Şili'deki teleskoplar aracılığıyla Neptün ve Uranüs'ün yörüngelerinde daha önce bilinmeyen uyduları keşfetti. Neptün etrafında iki, Uranüs etrafında ise bir yeni uydu tespit edildi, bu keşiflerle Neptün'ün uydu sayısı 16'ya, Uranüs'ünki ise 28'e yükseldi. Washington'daki Carnegie Bilim Enstitüsünden gök bilimci Scott Sheppard, bu uyduların keşfiyle ilgili detayları paylaştı ve henüz keşfedilmemiş daha fazla küçük uydu olabileceğini belirtti.
24 Şubat 2024

NASA'nın Modis-Aqua uydusu, son 20 yılda dünya okyanuslarının yüzde 56'sında maviden yeşile doğru bir renk değişimi tespit etti. Bu değişim, özellikle ekvatora yakın tropikal bölgelerde gözlemlendi ve İngiltere'deki Ulusal Oşinografi Merkezi'nden araştırmacılar, bu yeşillenmenin iklim değişikliği nedeniyle değişen ekosistemlerin bir göstergesi olduğuna inanıyor. Renk değişikliğinin nedeni tam olarak belirlenemese de, fitoplanktonlarla bağlantılı olabileceği ve bu organizmaların atmosfer dengesi ve oksijen üretimi için hayati öneme sahip olduğu belirtiliyor.
15 Temmuz 2023

ABD Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), Florida eyaletinde bir evin çatısına düşen ve merak uyandıran 700 gram ağırlığındaki gizemli nesnenin, Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) ait bir 'uzay çöpü' parçası olduğunu açıkladı. Bu nesne, 8 Mart'ta Alejandro Otero'nun evinin çatısına düşmüş ve büyük ilgi çekmişti. NASA, nesnenin 2021'den bu yana Dünya'nın yörüngesine doğru hareket eden bir kargo paletine ait olduğunu ve şu anda analiz için Kennedy Uzay Merkezi'nde bulunduğunu belirtti. Ev sahibi Otero, kimsenin yaralanmamış olmasından dolayı memnuniyetini ifade etti.
16 Nisan 2024

TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü tarafından yapılan ölçümler ve araştırmalar sonucunda, Antarktika'da son üç yıl içinde Türkiye büyüklüğünde bir buz kaybı olduğu tespit edildi. Bilim insanları, bu erimenin küresel iklim değişikliğiyle bağlantılı olduğunu ve atmosfere daha fazla su buharı salınmasıyla sera gazı konsantrasyonlarının artacağını belirtiyor. Bu durum, küresel iklim değişiminin hızlanmasına yol açacak. Araştırma, İHA ve uydu tabanlı ölçme yöntemleri kullanılarak yapıldı ve önemli miktarda erime gözlemlendi.
26 Şubat 2024

Galler'deki Bangor Üniversitesi'nden bilim insanları, Ay'da yaşamı mümkün kılacak bir enerji kaynağı geliştirdi. Bu enerji kaynağı, haşhaş tohumu kadar küçük nükleer hücrelerden oluşuyor ve bir araba boyutunda bir nükleer enerji santralinde kullanılacak. Bu teknoloji, Ay'ın öteki gezegenlere ulaşmak için bir sıçrama tahtası olarak kullanılmasını sağlayabilir. Ayrıca, bu teknoloji elektriği kesilen afet bölgelerinde de kullanılabilir.
4 Eylül 2023

James Webb Uzay Teleskobu (JWST), 'Kozmik Şafak' olarak adlandırılan dönemde oluşmuş bilinen en uzak galaksiyi görüntüledi. NASA, bu dönemin büyük patlamadan sonraki ilk birkaç yüz milyon yıl içinde, ilk galaksilerin doğduğu dönem olduğunu açıkladı. JWST'nin Yakın Kızılötesi Spektrografı (NIRSpec) ile Ocak 2024'te yapılan gözlemler sonucunda, galaksinin çapının 1600 ışık yılından fazla olduğu ve ışığın genç yıldızlardan geldiği tespit edildi. Bu keşif, galaksinin 300 milyon yıldan kısa bir sürede nasıl bu kadar parlak ve kütleli hale gelebildiğine dair yeni sorular ortaya çıkardı.
31 Mayıs 2024

ABD Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), Florida eyaletinde bir evin çatısına düşen ve büyük merak uyandıran 700 gram ağırlığındaki gizemli nesnenin, Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) ait bir uzay çöpü parçası olduğunu açıkladı. Nesne, 8 Mart'ta Alejandro Otero'nun evine düşmüş ve NASA tarafından yapılan incelemeler sonucu, 2021'den bu yana Dünya'nın yörüngesinde bulunan bir kargo paletine ait olduğu belirlenmiştir. Ev sahibi Otero, olayda kimsenin yaralanmamış olmasından dolayı memnuniyetini ifade etti.
16 Nisan 2024

Avrupa Uzay Ajansı (ESA), Euclid Uzay Teleskobu tarafından çekilen ve milyonlarca ışık yılı uzaklıktaki galaksileri gösteren ilk fotoğrafları yayınladı. Fotoğraflar, evrenin derinliklerindeki geniş bir alanı yüksek netlikte gösteriyor ve daha önce Hubble Uzay Teleskopu ile de görüntülenen galaksileri içeriyor. Euclid Teleskobu'nun amacı, evrenin en büyük üç boyutlu haritasını çıkarmak ve evrenin büyük bir kısmını oluşturan karanlık madde ve karanlık enerji hakkında bilgi edinmektir. Teleskop, 1 Temmuz'da Florida'daki Cape Canaveral Uzay İstasyonu'ndan fırlatılmıştı.
8 Kasım 2023

NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu (JWST), evrenin en eskilerinden olduğu düşünülen üç galaksiyi inceledi ve galaksi oluşumunu ilk kez doğrudan gözlemledi. Araştırmada, galaksilerin yaydığı ışığın büyük miktardaki nötr hidrojen gazı tarafından emildiği ve bu gazın galaksileri beslediği tespit edildi. Bu gözlem, evrenin ilk yıldız sistemlerinin oluşumuna tanıklık edilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Araştırmacılar, galaksilerde genç yıldızların varlığını da belirledi ve bu gazın galaksilerin merkezine nasıl dağıldığını anlamak için çalışmalarını sürdüreceklerini açıkladı.
27 Mayıs 2024

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), güneş yüzeyinde hafta sonu ve pazartesi günü oluşan iki güçlü patlamanın jeomanyetik fırtına oluşturduğunu bildirdi. Bu patlamaların güneşten iki büyük kütlenin atılmasına yol açtığı ve Dünya'da da etkisi hissedildiği belirtildi. Patlamaların radyo frekansları, elektrik şebekeleri ve navigasyon sinyalleri üzerinde olumsuz etkileri olduğu ve uzay araçları ve astronotlar için tehlikeli enerji dalgaları oluşturduğu ifade edildi.
9 Ağustos 2023

ABD Savunma Bakanlığı'na bağlı Tüm Sahalar Anomali Çözüm Ofisi, 650'den fazla tanımlanamayan uçan cisim ihbarını incelemekte. Direktör Sean Kirkpatrick, bu vakaların yarısını önceliklendirerek detaylı veri analizi yapacaklarını belirtti. Ocak ayında yayınlanan bir raporda bu cisimlerin sayısı 510 olarak bildirilmişti. Kirkpatrick, iki gizliliği kaldırılan görüntüyü paylaşarak, bunlardan birinin çözümlendiğini, diğerinin ise hala çözülemediğini ifade etti. Ayrıca, ellerinde uzaylı yaşamına dair bir kanıt olmadığını vurguladı.
20 Nisan 2023

Yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür, 7 Kasım'da Marmara Denizi'nde meydana gelen ve AFAD tarafından 4,1, Kandilli Rasathanesi tarafından ise 4,5 büyüklüğünde ölçülen depremin, beklenen Kuzey Anadolu Fayı'nın (KAF) kuzey kolunda olmadığını açıkladı. Görür, depremin Erdek kuzeyinden geçen ve normal atım bileşeni olan güney kolunda gerçekleştiğini ve bu depremin bir öncü deprem olduğunu söylemenin spekülasyon olacağını Twitter hesabından duyurdu.
8 Kasım 2023

Bilim insanları, Büyük Patlama'dan 470 milyon yıl sonra oluşmuş ve şimdiye kadar keşfedilmiş en eski kara deliği tespit etti. Araştırma ekibi, NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu ve Chandra X-ışını Gözlemevi verilerini kullanarak, Dünya'dan 13,2 milyar ışık yılı uzaklıkta bir kara delik buldu. Bu keşif, erken evrenin anlaşılması ve ilk süper kütleli kara deliklerin oluşumu hakkındaki teorilerin geliştirilmesine katkı sağlayabilir. Yale Üniversitesi astrofizikçisi Priyamvada Natarajan, bulguyu büyük gaz bulutlarından oluşan kara delikler için şimdiye kadar elde edilen en iyi kanıt olarak değerlendirdi.
6 Kasım 2023

King George Adası'ndaki çember sakallı penguenler üzerine yapılan bir araştırma, bu penguenlerin günde binlerce kez, her biri birkaç saniye süren kısa uykulara daldığını ortaya koydu. Araştırmacılar, penguenlerin aktivitelerini kaydeden elektrotlar ve sensörlerle 11 güne kadar izledi. Penguenlerin okyanusta neredeyse hiç uyumadığı, ancak yuvalarına döndüklerinde beyin dalgalarının uyku için tipik bir düzene göre yavaşladığı ve bir saat içinde 600 kez kısa uykulara daldıkları gözlemlendi. Araştırmacılar ve diğer sinirbilimciler, bu bulguların uyku hakkındaki anlayışımızı sorgulamamıza neden olabileceğini belirtiyor.
10 Aralık 2023
İşaretlediklerim