ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail'in Refah'a yönelik kapsamlı bir saldırı planına karşı olduklarını ifade etti. Blinken, ABD Başkanı Joe Biden'ın bu konudaki duruşunun net olduğunu ve İsrail'e silah yardımını askıya alma tehdidinde bulunduğunu açıkladı. Ancak, İsrail ile ilgili herhangi bir kırmızı çizgi tanımlamadıklarını, sorunları diyalog yoluyla çözmeye çalıştıklarını vurguladı. Biden'ın bu açıklamaları hem ABD'de hem de İsrail'de tepkilere neden oldu.
12 Mayıs 2024

ABD'de Demokrat Parti Kurultayı, Chicago'da yoğun güvenlik önlemleri altında başladı. Kurultayda Kamala Harris'in başkan, Tim Walz'un başkan yardımcısı adaylığı resmileştirilecek. Ancak, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına karşı Filistin yanlısı gösteriler kurultaya gölge düşürdü. Göstericiler, İsrail'e yardımların kesilmesini ve soykırımın durdurulmasını talep ediyor.
20 Ağustos 2024

UCM Başsavcısı Han, İsrail Başbakanı Netanyahu ve diğer bazı İsrailli ve Hamas yetkilileri hakkında tutuklama talebinde bulundu. Bu talep, ABD ve İsrail'de büyük bir tepkiyle karşılandı ve ABD senatörleri UCM'ye yaptırım uygulamayı tartışmaya başladı. Ayrıca, İsrail Başbakanı Netanyahu, bu talebi antisemitizm olarak nitelendirdi. Bu gelişmeler, uluslararası hukuk ve çok kutuplu dünya düzeni tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
23 Mayıs 2024

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Kerim Han, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında savaş suçu iddiaları nedeniyle tutuklama talebinde bulundu. Han, İsrailli yetkililerin uluslararası hukukun üzerinde olmadığını belirterek, soruşturmanın ertelenmesinin doğru olmadığını savundu. Han, Filistinliler için de uluslararası hukukun geçerli olması gerektiğini vurguladı ve mahkemenin bağımsızlığını koruma arzusunu dile getirdi. İsrail'den gelen tepkiler ise bu kararı 'felaket' ve 'tarihi boyutlarda bir suç' olarak nitelendirdi.
5 Kasım 2024

ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü Ofisi'nin '2024 Yıllık Tehdit Değerlendirmesi' raporunda, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun sağcı koalisyonunun tehlikede olduğu ve koltuğundan olma ihtimalinin arttığı belirtildi. Raporda, Netanyahu'nun yönetimine duyulan güvensizliğin arttığı ve büyük protestoların beklendiği, bu durumun farklı ve daha ılımlı bir hükümet olasılığını gündeme getirdiği ifade edildi. Ayrıca, İsrail'in 'Hamas'ı yok etme' hedefine ulaşmada zorlanacağı ve ABD Başkanı Joe Biden ile Netanyahu arasında Gazze saldırılarının yoğunluğu konusunda fikir ayrılıkları olduğu kaydedildi.
12 Mart 2024

ABD Senatosu Çoğunluk Lideri ve Demokrat Parti üyesi Chuck Schumer, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Demokrat senatörlerle bir toplantıda video konferans yoluyla konuşma talebini reddetti. Netanyahu, aynı gün Cumhuriyetçi senatörlerle bir toplantıda Gazze konusunu ele almıştı. Schumer, İsrail konusunun iki partinin ortak meselesi olması gerektiğini vurgulayarak, Netanyahu'nun talebini geri çevirdi. Schumer, daha önce Netanyahu'nun politikalarını eleştirerek, onun siyasi çıkarlarını İsrail'in çıkarlarının önüne koyduğunu belirtmişti.
20 Mart 2024

ABD Başkanı Joe Biden'ın İsrail'e desteğinin sivilleri ve yardım görevlilerini korumak için somut adımlar atılmasına bağlı olduğunu belirtmesinin ardından, İsrail başbakanlık ofisi Erez geçişinin insani yardımlar için yeniden açılacağını duyurdu. İsrail, Aşdod ve Erez kontrol noktası üzerinden ve Kerem Şalom sınır kapısından geçici olarak insani yardım ulaştırılmasına izin vereceğini açıkladı. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Adrienne Watson, ABD'nin İsrail'in bu adımlarını memnuniyetle karşıladığını ifade etti. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail'den beklenen değişikliklerin görülmemesi halinde ABD politikasında değişiklik olacağını belirtti.
5 Nisan 2024

ABD'nin, İsrail ordusuna bağlı Netzah Yehuda taburuna, Batı Şeria'da Filistinlilere karşı işlenen şiddet, hak ihlalleri ve orantısız güç kullanımı gerekçesiyle yaptırım uygulayacağı iddia edildi. Bu tabur, aşırı sağcı Yahudi yerleşimciler ve 'tepe gençliği' olarak bilinen fanatik gençlerden oluşuyor. Yaptırımlar, taburun ABD askeri yardımı ve eğitimi almasını yasaklayacak. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, bu adımı eleştirerek İsrail ordusuna yaptırım uygulanmasının ahlaki bir çöküntü olduğunu savundu.
21 Nisan 2024

ABD'de Demokrat Parti'ye mensup 40'a yakın milletvekili, Başkan Joe Biden'a İsrail'e yapılan silah sevkiyatının durdurulması talebiyle bir mektup gönderdi. Bu talep, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye yönelik saldırıları sonucu can kaybının 33 bini aşması ve Gazze'deki insanlık dramının derinleşmesi üzerine geldi. Mektupta, İsrail'in hava saldırılarında öldürdüğü yardım görevlilerine de dikkat çekildi. Mektubun, Demokrat Parti içindeki önemli isimlerden Nancy Pelosi tarafından da imzalanması, partide İsrail'e silah tedarikinin kesilmesi yönündeki görüşün güçlendiğini gösteriyor.
6 Nisan 2024

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında savaş suçu iddiaları nedeniyle tutuklama talebinde bulundu. Han, İsrailli yetkililerin uluslararası hukukun üzerinde olmadığını belirterek, soruşturmanın ertelenmesinin doğru olmayacağını savundu. UCM, Netanyahu'nun savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarda cezai sorumluluk taşıdığına inanmak için makul gerekçeler olduğunu bildirdi. İsrail'den ve ABD'den gelen tepkiler ise bu kararı eleştirdi.
5 Kasım 2024

Abdulkadir Selvi, Türkiye'nin hukuki standartlarını yükseltmek için yargı reformuna ihtiyaç duyduğunu belirtti. Meclis'te 9'uncu Yargı Paketi görüşülürken, zihniyet değişiminin de önemli olduğunu vurguladı. Türkiye'nin Avrupa Konseyi denetim mekanizmasından çıkması gerektiğini ifade eden Selvi, AKPM Denetim Komisyonu Türkiye Eş-Raportörü Stefan Schennach'ın raporunun olumsuz olduğunu belirtti.
26 Temmuz 2024

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin başsavcısı Karim Khan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun tutuklanmasını talep etmesinin ardından cinsel istismar iddialarıyla karşı karşıya kaldı. Taraf Devletler Meclisi, bu iddiaları araştırmak üzere Bağımsız Denetim Mekanizması'na yetki verdi. Khan, suçlamaları reddederek iç soruşturma talep etti. Bu gelişmeler, Khan'ın Netanyahu ve diğer İsrailli yetkililer hakkında savaş ve insanlık suçu iddialarıyla tutuklama talebinde bulunduğu bir dönemde yaşandı.
12 Kasım 2024

ABD'de 5 Kasım'da yapılan başkanlık seçimlerinde sandık çıkış anketlerine göre Yahudi ve Müslüman seçmenler ağırlıklı olarak Demokrat aday Kamala Harris'i destekledi. Yahudi seçmenlerin yüzde 66'sı ve Müslüman seçmenlerin yüzde 63'ü Harris'e oy verirken, Donald Trump'a sırasıyla yüzde 32 ve yüzde 32 oranında destek verdiler. Siyah seçmenlerin de büyük çoğunluğu Harris'i tercih ederken, beyaz seçmenler Trump'a daha fazla oy verdi. Trump, 270 delegeyi geçerek ABD'nin 47. başkanı olmaya hak kazandı.
8 Kasım 2024

ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, seçim kampanyasının ilk konuşmasında rakibi Donald Trump'ı eleştirerek, başkanlık seçimlerinin eski bir savcıyla hüküm giymiş bir suçlu arasındaki bir tercih olacağını belirtti. Wisconsin'de konuşan Harris, Trump'ı soruşturduğu sahtekarlara benzetti ve California Başsavcılığı yaptığı günlerden örnekler verdi. Ayrıca silah denetimi, kürtaja erişim, çocuk yoksulluğu, sendika hakları ve sağlık hizmetleri gibi konulara da değindi. Demokrat Parti'nin başkan adayı, Ağustos ayında Chicago'daki parti kongresinde resmi olarak belirlenecek.
24 Temmuz 2024

Batı Şeria'da İsrail askerleri tarafından öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi'nin ailesi, ABD'nin olaya ilişkin bağımsız bir soruşturma yürütmesini talep etti. Eygi, Filistinlilere destek amacıyla katıldığı barışçıl bir gösteri sırasında başından vurularak öldürülmüştü. Aile, ABD'nin mevcut soruşturmasını yetersiz bulduğunu belirterek, Başkan Biden ve diğer yetkililere bağımsız bir soruşturma başlatmaları çağrısında bulundu. Eygi, Uluslararası Dayanışma Hareketi gönüllüsü ve insan hakları aktivistiydi.
7 Eylül 2024

ABD Başkanı Joe Biden, başkanlık seçimlerinden çekildiğini duyurdu ve yardımcısı Kamala Harris'i aday olarak önerdi. Harris, Biden'ın desteğini almaktan onur duyduğunu belirterek, Trump'ı yenmek için elinden gelen her şeyi yapacağını söyledi. Harris, Demokrat Parti'yi ve ulusu birleştirerek Trump'ın aşırı 2025 Projesi gündemini yenmeyi hedeflediğini ifade etti.
21 Temmuz 2024

ABD Başkanı Joe Biden, 2024 seçimleri için Demokrat Parti adaylığından çekildiğini ve başkan adayı olarak yardımcısı Kamala Harris'i önerdiğini duyurdu. Biden, yaşına ve performansına yönelik eleştiriler ve bağışçıların baskısı nedeniyle bu kararı aldı. Harris, Biden'ın kampanyasında topladığı fonlarla seçim yarışına başladı ve Demokrat Parti içinde geniş destek görüyor. Ancak, Harris'in adaylığı Demokrat Parti Kurultayı'nda resmileşecek ve bu süreçte başka adaylar da ortaya çıkabilir.
22 Temmuz 2024

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından her yıl hazırlanan ve Türkiye'nin de dahil olduğu İnsan Hakları Raporu, Türkiye'deki yargı bağımsızlığı, ifade özgürlüğü, yargı atamaları, siyasi baskılar ve insan hakları ihlalleri gibi konuları ele aldı. Raporda, Türkiye'de yargının yürütme organının etkisi altında olduğu, siyasi baskılar ve keyfi uygulamaların sürdüğü belirtildi. Türkiye Dışişleri Bakanlığı ise raporu, asılsız iddialar ve ön yargılı yorumlar içerdiği gerekçesiyle reddetti ve ABD'yi çifte standart uygulamakla suçladı.
25 Nisan 2024

ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Demokrat Parti'nin başkan adaylığını garantiledi. Başkan Joe Biden, 21 Temmuz'da adaylıktan çekilerek Harris'i önerdi. Harris, 2 bin 538 delegenin desteğini alarak gerekli olan 1976 delege oyunu geçti. Harris'in ekibi, son 24 saatte 81 milyon dolar bağış toplandığını açıkladı.
23 Temmuz 2024

Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump, rakibi Kamala Harris'in ekonomi politikalarını eleştirerek, Harris'in konuşmasını Sovyetler Birliği'nin ekonomik sistemine benzetti ve onu komünist olmakla suçladı. Harris'in ekonomi politikaları, market ürünleri ve reçeteli ilaçların maliyetini düşürmeyi, uygun fiyatlı konutların artmasını ve orta sınıf için vergilerin azaltılmasını hedefliyor. Harris, Trump'la 10 Eylül'de canlı yayına çıkmayı kabul etti ve kampanyasına bir haftada 200 milyon dolar topladı.
18 Ağustos 2024
İşaretlediklerim