Aziz Çelik'in analizine göre, 2024 seçimleri, Türkiye'de ekonominin doğrudan etkilediği önemli bir dönüm noktasıdır. AKP'nin ekonomi politikaları, enflasyonun yüzde 70-80 bandına yükselmesi, döviz kurundaki artış ve emek gelirlerinin alım gücünün düşmesi gibi faktörler nedeniyle eleştirilmiştir. 2002'den 2010'ların ortasına kadar ekonomik büyüme ve toplumsal refah artışı sağlanmışken, sonraki dönemde ekonomik koşulların zorlaşması ve emekçi sınıfların yoksullaşması, 2024 seçimlerinde siyasal iktidarın yenilgisine yol açan ana faktörlerden biri olmuştur.
8 Nisan 2024

Veysel Ulusoy, Merkez Bankası'nın son raporunu eleştirerek, raporda enflasyonun gelecek dönemdeki seyrine dair somut politikaların ve stratejilerin eksikliğine dikkat çekiyor. Raporda üretim, istihdam politikası, işgücüne katılım ve enflasyonun düşürülmesi için gerekli modeller gibi önemli konularda bilgi verilmediğini belirtiyor. Ayrıca, Türkiye'nin ekonomik durumunun yolsuzluk, borç batağı ve düşük üretim gibi sorunlarla boğuştuğunu ve enflasyonun kontrol altına alınamadığını ifade ediyor.
11 Şubat 2024

Şeref Oğuz, 1 Mayıs kutlamalarında Taksim Meydanı'nın emekçilere kapatılmasını eleştirerek, bu uygulamanın olumsuz sonuçlarını vurguladı. Oğuz, geçmişte yaşanan şiddet olaylarını anımsatarak, polisin sert müdahalelerine ve basına yönelik baskılara dikkat çekti. Ayrıca, Taksim'in sadece belirli gösterilere açık olmasının yanlışlığını ve bu yasağın tepki doğurduğunu belirtti. 2010-2012 yılları arasında meydanın 1 Mayıs kutlamalarına açık olduğu dönemlerde yaşanan coşkuya işaret ederek, özgürlüklerin kısıtlanmasının güvenlik sağlamadığını ifade etti.
2 Mayıs 2024

Taha Akyol, Mehmet Şimşek'in son dönemde yaptığı açıklamaları, Türkiye'nin ekonomi politikalarındaki ciddi yanlışların bir göstergesi olarak ele alıyor. Şimşek'in 'rasyonel zemine dönüş' ifadesi ve ekonomideki 'kopmuş linkler' hakkındaki yorumları, özellikle son on yılda, daha belirgin olarak son beş yılda yapılan hataların bir özeti olarak görülüyor. Akyol, geçmişte ekonomi yönetiminde yer alan Şimşek ve Ali Babacan'ın uyarılarının dikkate alınmadığını ve şimdi ise seçimler sonrası bu hataların düzeltilmesi için zorlu tedavilere başvurulduğunu belirtiyor.
14 Şubat 2024

Sultan Özer, işçi konfederasyonlarının ve hükümetin ekonomik politikalarını eleştiriyor. Özellikle Türk-İş ve Hak-İş'in, asgari ücretli ve emeklilerin yaşadığı ekonomik zorluklara karşı duyarsız kaldığını vurguluyor. Özer, hükümetin tasarruf paketleri adı altında işçi ve emekçilerin haklarını kısıtlarken, bürokratlara yüksek maaşlar verilmesini eleştiriyor. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın lüks harcamalarına dikkat çekiyor ve işçi konfederasyonlarının bu duruma sessiz kalmasını sorguluyor.
13 Temmuz 2024

Türkiye ekonomisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın rasyonel ekonomi politikalarına dönüş izni vermesiyle, Maliye ve Hazine Bakanı Mehmet Şimşek ve TC Merkez Bankası'nın yeni kadrosu tarafından yönetilmeye başlandı. Ancak, bu yeni ekibin başarılı olabilmesi için, seçimlerden bağımsız olarak enflasyonla mücadeleyi öncelik haline getirmesi gerekiyor. Osman Ulagay, ekonomideki normalleşme sürecinin sancılı olacağını ve ekonominin siyasete alet edilmesinin bedelinin enflasyonla mücadelede ödeneceğini belirtiyor.
27 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'de yaşanan ekonomik krizin çok yönlü olduğunu ve sadece ekonomik değil, aynı zamanda demokratik, hukuki ve güven bunalımı boyutlarına da sahip olduğunu belirtiyor. Korkmaz, hükümetin krizi kısa dönemli politikalar ve algı yönetimi ile çözmeye çalıştığını, ancak bu yaklaşımın yetersiz olduğunu ifade ediyor. Merkez Bankası başkanı ve Hazine ve Maliye Bakanının değişiminin dış piyasalarda olumlu algı yaratmak için yapıldığını, ancak bu adımların yeterli olmadığını vurguluyor. Korkmaz, gerçek bir istikrar programının hayata geçirilmesinin önemine dikkat çekiyor.
13 Mart 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yerel seçimlerin ardından yapılan ilk kabine toplantısında Türkiye'nin karşı karşıya olduğu en büyük sorunun enflasyon baskısı olduğunu vurguladı. Antalya'daki teleferik kazası ve Beşiktaş'taki yangın faciası gibi olaylara da değinen Erdoğan, muhalefetin ve medyanın tutumunu eleştirdi. Ayrıca, seçimler sonrası muhalefetin sergilediği olumlu tavrı takdir ettiğini belirtti. Enflasyonla mücadelede kalıcı çözümler arayışında olduklarını ve popülist adımlardan kaçındıklarını ifade etti. İsrail ile ticaret konusunda yapılan eleştirilere de yanıt vererek, Türkiye'nin askeri amaçla kullanılabilecek malzemelerin satışına izin vermediğini söyledi.
16 Nisan 2024

Osman Ulagay, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) ekonomi politikalarını eleştirdi. 2007'deki Cumhurbaşkanlığı seçimi krizi sonrası, AKP'nin 'biz ve onlar' anlayışıyla hareket ettiğini ve ekonomide yandaş firmalara öncelik verdiğini belirtti. Devlet ihaleleri ve kur garantili projelerin bu firmalara verildiğini, devlet kaynaklarının bu firmaların büyümesi için seferber edildiğini ifade etti. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz politikalarının enflasyonu artırdığını ve devlet bankalarının düşük faizle yandaş firmaları desteklediğini vurguladı.
20 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Merkez Bankası'nın geçmişteki enflasyon tahminlerinin tutmaması ve bu durumun ekonomik güveni zayıflatmasına dikkat çekti. TÜİK ve İstanbul Ticaret Odası arasında açıklanan enflasyon oranları arasında önemli farklar bulunuyor; bu durum kamuoyunda TÜİK'in enflasyonu düşük gösterdiği algısını güçlendiriyor. Ayrıca, çekirdek enflasyonun yıllık TÜFE'den yüksek çıkması, enflasyonun direnç gösterdiğini ve artış eğiliminde olduğunu işaret ediyor. Yeni ekonomi yönetiminin güven vermediği ve enflasyonun kontrol altına alınamadığı vurgulanıyor.
5 Mayıs 2024

Barış Terkoğlu, OYAK'ın son yıllarda kötü yönetildiğini ve siyasi müdahaleler nedeniyle performansının düştüğünü belirtti. 2016 yılından itibaren OYAK'ın enflasyonu karşılama oranının düştüğünü ve son beş yılda en kötü performansı gösterdiğini vurguladı. Üçok, siyasetin OYAK'a müdahale etmesinin ve şeffaflık eksikliğinin sorunların temelinde yattığını ifade etti. Siyasetin OYAK'tan elini çekmesi gerektiğini savunarak, aksi takdirde OYAK'ın zarar göreceğini belirtti.
20 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, dünyada genel bir ekonomik kriz olmadığını, ancak Türkiye ve Arjantin'in kriz yaşadığını belirtti. Türkiye'deki krizin nedeninin 20 yıllık siyasi iktidarın yanlış politikaları olduğunu vurguladı. Krizin çözümü için standart politikaların yeterli olmadığını, özel bir 3 yıllık istikrar programı ve uzun vadeli planlama gerektiğini savundu. Muhalefetin de bu konuda yeterince farkında olmadığını ve köklü çözümler sunmadığını ifade etti.
25 Haziran 2024

Fatih Karahan, Merkez Bankası'nın enflasyon raporunda ana hedef olarak 'dezenflasyon' belirlediğini açıkladı. Ancak, bu hedefe ulaşmak için somut adımların neler olacağı konusunda detay vermedi. Şeref Oğuz, Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadelede yetersiz kaldığını ve toplumun fiyatların daha da artacağı yönündeki genel kanaatinin, Merkez Bankası'nın faiz artırımı gibi geleneksel araçlarının etkisiz kalmasına neden olduğunu belirtiyor. Oğuz, öncelikle güvenin tesis edilmesi gerektiğini vurguluyor.
9 Şubat 2024

Ahmet Taşgetiren, Cumhurbaşkanı ve bakanların enflasyonla mücadele etmek yerine meydanlarda muhalefeti suçlayıp propaganda yaptıklarını eleştiriyor. İstanbul'daki kent yoksulluğuna dikkat çekerek, iktidarın ve adaylarının vaatlerinin gerçekçi olmadığını ve halkın ekonomik zorluklar karşısında çaresiz bırakıldığını vurguluyor. Taşgetiren, iktidarın halkın gerçek durumunu görmemesi ve çözüm üretmemesi konusunda eleştirilerini dile getiriyor.
17 Mart 2024

Ekonomist Artunç Kocabalkan, Mehmet Şimşek'in ekonomide görünenden daha büyük problemler olduğunu yakın çevresine söylediğini aktardı. Nureddin Nebati'nin bakanlığı döneminde enflasyon, cari açık ve döviz kurlarında rekorlar kırıldı ve kur korumalı mevduat gibi uygulamalar eleştirildi. Şimşek, bakanlık görevine 'rasyonel zemin' vurgusuyla başladı ancak ekonomideki zorluklar nedeniyle işinin zor olduğu belirtiliyor. Kocabalkan, Türkiye ekonomisinin temel sorunlarının çözülmeyeceğini ve enflasyonun kalıcı düşmeyeceğini ifade etti.
6 Haziran 2023

Türkiye'nin ekonomik durumunun 1970'lerden bu yana iktidara gelen partiler ve liderlerin tercihleriyle şekillendiği belirtiliyor. Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Tek Adam' rejimi altında ekonomiyi siyasi hedefler için kullandığı ve bu durumun Türkiye'yi enflasyon sarmalında bıraktığı ifade ediliyor. Mehmet Şimşek'in ekonomi yönetimine getirilmesi, Erdoğan'ın irrasyonel politikalardan vazgeçip rasyonel politikalara dönüş yapma çabası olarak yorumlanıyor. Fitch'in Türkiye'nin kredi notunu yükseltmesi, Şimşek'in politikalarının olumlu bir adım olduğunu gösterse de, yerel seçimler öncesinde ekonominin geleceği konusunda Erdoğan'ın etkisinin devam ettiği vurgulanıyor.
13 Mart 2024

Ozan Gündoğdu, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) seçim öncesinde döviz rezervlerini kullanarak döviz kurunu kontrol altında tutmaya çalıştığını ve bu durumun ekonomik güveni sarsabileceğini belirtiyor. Gündoğdu, mevcut politik sistemin, tek bir kişinin endişelerine odaklanması nedeniyle ekonomik kurumların uzun vadeli hedeflere ulaşmasının mümkün olmadığını savunuyor. Yazara göre, ekonominin düzelmesi için politik düzenin değişmesi gerekmektedir.
20 Mart 2024

Esfender Korkmaz, pandemi sonrası yıllarda güven endekslerinin 2023 yaz başında arttığını, bunun nedeninin ekonomi yönetiminin değişmesi olduğunu belirtti. Ancak 2024 seçimleri nedeniyle ekonomi yönetiminin istikrar programı yapmadığını ve tasarruf önlemleri almadığını vurguladı. Türkiye'ye doğrudan yabancı sermaye gelmediğini, bunun en büyük nedeninin hukuk ve demokrasi sorunları olduğunu ifade etti. Korkmaz, kapı kapı dolaşıp döviz aramanın güvenirlik sorununu artırdığını ve Türkiye'nin sıcak paraya mahkûm olduğunu söyledi.
2 Haziran 2024

Rahmi Turan, Türkiye ekonomisinde yaşanan sıkıntıların bilim dışı uygulamalar ve Merkez Bankası Başkanlarının görevden alınmaları sonucu ortaya çıktığını belirtiyor. Mehmet Şimşek'in ekonomi yönetimine getirilmesi ve rasyonel politikalara dönüş vurgusu yapmasına rağmen, beklenen iyileşmelerin gerçekleşmediğini ifade ediyor. Turan, devletin savurganlığının devam ettiğini, yerel seçimler için büyük harcamalar yapıldığını ve ekonomideki sorunların çözülmediğini eleştiriyor.
4 Şubat 2024

Türkiye'de seçimlerin ardından ekonomik durumun nasıl iyileştirileceği tartışılmaktadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'i ekonomi yönetimine getirmeyi düşünüyor. Uzmanlar, Türkiye'nin ekonomik politikalarının risk taşıdığını ve zorlu önlemler gerektirebileceğini belirtiyor. Merkez Bankası'nın döviz rezervleri negatif bölgeye düşmüş durumda. Analistler, faiz oranlarını yükseltmek veya Türk Lirası'nın değer kaybına izin vermek arasında bir seçim yapılması gerektiğini ifade ediyor. Ayrıca, Şubat ayındaki depremlerin ekonomi üzerindeki etkisi ve hükümetin faiz oranlarını yükseltme zorunluluğu da gündemde.
31 Mayıs 2023
İşaretlediklerim