Esfender Korkmaz, Türkiye'nin yaşadığı 14'üncü krizin ekonomik, siyasi ve sosyal alanlarda farklı olduğunu ve bu nedenle IMF ile yapılabilecek bir anlaşmanın krizi çözemeyeceğini belirtiyor. Türkiye'nin siyasi ve sosyal sorunları çözmeden IMF ile anlaşma yapmasının mümkün olmadığını ve mevcut iktidarın demokrasi ve hukuk alanında geri dönüş yapması gerektiğini ifade ediyor. Korkmaz, en akılcı çözümün siyasi iktidarın değişmesi olduğunu vurguluyor.
6 Mart 2024

Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, bir toplantıda Türkiye'nin ekonomi politikaları ve mevcut ekonomik durumu hakkında eleştirel bir konuşma yaptı. Akçay, fonlama maliyeti ile mevduat faizi, politika faizi ile enflasyon oranı, ve faiz-kur bağlantısının kopmuş olduğunu belirtti. Göreve geldikleri günden bu yana bu sorunları çözmeye çalıştıklarını ifade etti. Ayrıca, ekonomik modellemelerde TÜİK tarafından açıklanan yanlış enflasyon verilerinin kullanıldığını eleştirdi ve yapısal reformların, serbest piyasa düzenlemelerinin, döviz kuru özgürlüğünün, vergi yasasının yeniden yapılandırılmasının, kamu harcamalarının kontrol altına alınmasının ve yatırımcıyı çekecek düzenlemelerin eksikliğine dikkat çekti.
9 Şubat 2024

Merkez Bankası, yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 22,3’ten yüzde 58’e çıkardı. Bu durum, bazı ekonomistler tarafından olumlu karşılanırken, bazıları tarafından eleştirildi. Eleştiriler genellikle, bu yüksek enflasyon tahmininin Türkiye ekonomisindeki mevcut sorunları ve politikaların çelişkilerini vurgulamaktaydı. Öte yandan, bazı ekonomistler, Merkez Bankası'nın gerçekçi bir tahminde bulunduğunu ve bu durumun kredibilite açısından olumlu olduğunu belirtti.
27 Temmuz 2023

Esfender Korkmaz, Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadeledeki yaklaşımını eleştirerek, hizmet enflasyonu ve gıda fiyatlarındaki artışın enflasyonun temel nedenleri olarak gösterilmesinin yanlış olduğunu belirtti. Korkmaz'a göre, enflasyon beklentilerinin yüksek olması ekonomi yönetiminin yarattığı güven sorunundan kaynaklanıyor. Ayrıca, Merkez Bankası ve ekonomi yönetiminin faizleri reel düzeye çıkarsa bile ekonomik istikrarı sağlayamayacağını, bunun için istikrar programı, IMF ile iş birliği ve demokratik, hukuki bir güven ortamının yeniden oluşturulması gerektiğini vurguladı.
24 Mart 2024

Alp Altınörs, Erdoğan'ın ilan ettiği Orta Vadeli Plan'ın esasları itibariyle bir IMF programı olduğunu ve IMF'nin desteğini aldığını belirtiyor. Altınörs, Erdoğan'ın IMF'ye başvurmamasının nedeninin, IMF'nin yapısal uyum programlarının Erdoğan'ın ekonomi politikalarıyla çelişmesi olduğunu savunuyor. Ayrıca, Türkiye'deki enflasyonun arz yönlü olduğunu ve talebin kısılması yerine fiyatların dondurulması gerektiğini öne sürüyor.
24 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'de 2021 sonunda başlayan ve maliyet enflasyonu şeklinde ortaya çıkan yüksek enflasyonun, eksi reel faiz ve TL'den kaçış nedeniyle düşmediğini belirtiyor. Gelir dağılımındaki bozuklukların lüks tüketimi etkilemediğini, ancak genel olarak enflasyonun düşürülmesinin zor olduğunu ifade ediyor. Korkmaz, enflasyonla mücadele için başkanlık sisteminin değişmesi, demokratik ve hukuki altyapının güçlendirilmesi ve IMF ile iş birliği yapılması gerektiğini öne sürüyor.
6 Şubat 2024

Merkez Bankası, politika faizini beklentilerin aksine yüzde 45'ten yüzde 50'ye çıkardı. Bu karar, uluslararası kurumların beklentileriyle uyumlu olup, ulusal kurumların sabit faiz beklentilerini aşmıştır. Karar metninde, enflasyon görünümündeki bozulma ve aylık enflasyonun ana eğiliminde kalıcı bir düşüş sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceği belirtilmiştir. Ayrıca, Türkiye'nin ekonomi politikalarını 'normalleştirmesi' ve döviz ihtiyacı gibi konulara da değinilmiş, bu bağlamda Gaye Erkan ve Mehmet Şimşek'in yürüttüğü politikalar ve uluslararası yatırımcılarla yapılan toplantılar anlatılmıştır.
21 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin ekonomik durumunu değerlendirerek, yüksek enflasyon oranlarının yatırım ortamını olumsuz etkilediğini ve döviz rezervlerindeki yetersizlikler nedeniyle dış borç ve ithalat finansmanında zorluklar yaşanabileceğini belirtiyor. Türkiye'nin cari açık ve dış borç ödemeleri konusunda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olduğunu, bu durumun stagflasyona yol açabileceğini ifade ediyor. Ayrıca, Merkez Bankası ve Standart and Poor’s'un 2024 yılı için enflasyon tahminleri arasında önemli farklar olduğunu vurguluyor.
12 Mayıs 2024

Türkiye'nin 2023 yılı sonu itibarıyla 500 milyar dolarlık dış borcu bulunmaktadır ve bu borçlarını zamanında ve faizleriyle ödemektedir. Ülkenin finansal sisteminde kullanılabilir 164 milyar dolar döviz ve altın bulunuyor. Türkiye'nin cari açığı azalmakta ve bütçe açığı düşük seviyelerde seyretmekte, bu da ekonomik istikrarın göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Yazar, Türkiye'nin IMF'ye ihtiyacı olmadığını ve IMF'nin müdahalesinin gereksiz olacağını savunmaktadır.
23 Nisan 2024

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre nisan ayında enflasyonun aylık %3,18 artışla yıllık %69,80'e ulaştığını açıkladı. Şimşek, mayıs ayında enflasyonun zirveye ulaştıktan sonra hükümetin uyguladığı ekonomik programlar sayesinde keskin bir şekilde düşeceğini öngördüğünü ifade etti. Bu programlar arasında ekonomik dengelenme, cari açığın azalması, bütçe disiplininin yeniden sağlanması ve uluslararası kaynaklardan sağlanan artış gibi faktörler bulunuyor.
3 Mayıs 2024

2023 yılında Türkiye'de ekonomik büyüme, yüksek enflasyon oranlarına rağmen gerçekleşmiştir. Yılsonunda enflasyonun %65 civarında olduğu ve yılın ilk beş ayında %75'lere ulaşacağı tahmin edilmektedir. Merkez Bankası'nın yılsonu için %36 enflasyon hedefi, mevcut koşullarda ulaşılması zor bir hedef olarak görülmektedir. Ayrıca, kamu personeline yapılan yüksek maaş artışları ve emekli aylıklarındaki artışlara rağmen, emeğin milli gelirden aldığı pay düşük kalmış ve gelir dağılımındaki bozulma devam etmiştir.
1 Mart 2024

Aziz Çelik, Türkiye'de yaşanan yüksek enflasyonun ülkenin en büyük sorunu olduğunu belirtiyor. Enflasyonun, emek gelirlerinin artış hızını aşması nedeniyle pahalılığın arttığını ve bu durumun özellikle emekçi sınıfları olumsuz etkilediğini vurguluyor. Ayrıca, yüksek enflasyonun sermaye gelirlerini koruduğunu ve gelir dağılımını bozduğunu ifade ediyor. Temmuz 2024'te açıklanacak olan resmi enflasyon oranlarının, kamu görevlileri ve emekliler için maaş artışlarını belirleyeceğini ancak bu artışların enflasyon oranının altında kalacağını öngörüyor.
6 Mayıs 2024

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonla mücadele amacıyla bir tasarruf paketi hazırladığını ve bu paketin detaylarını pazartesi günü açıklayacağını duyurdu. Bloomberg muhabiri Fırat Kozok'un paylaştığı bilgilere göre, paket kapsamında birden fazla maaş alan kamu görevlilerinin maaşlarında kesinti yapılacak, fiziki ilerlemesi yüzde 75'in altında olan projeler yavaşlatılacak ve yeni taşıt, bina alımı veya kiralamaları durdurulacak. Şimşek, bu önlemlerle enflasyonun mayıstan sonra keskin bir şekilde düşeceğini öngörüyor.
10 Mayıs 2024

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, yılın ilk enflasyon raporunu açıkladığı bir basın toplantısında, bir gazetecinin 'Geçinebiliyor musunuz?' sorusuna, toplantının amacının enflasyonu konuşmak olduğunu belirterek yanıt vermedi. Merkez Bankası, 2024 yılı için enflasyon beklentisini yüzde 36 olarak sabit tuttuğunu açıkladı. Karahan'ın selefi Hafize Gaye Erkan ise geçmişte verdiği bir röportajda, İstanbul'daki yüksek ev fiyatları nedeniyle annesiyle yaşamak zorunda kaldığını belirtmişti.
8 Şubat 2024

MIT Profesörü Daron Acemoğlu, Türkiye'nin ekonomik durumunu değerlendirdi ve tek başına faiz artırmanın ekonomiyi düzeltmeyeceğini belirtti. Acemoğlu, ekonomiyi düzeltmek için dört politika değişikliği önerdi: reel faizleri sıfırın üstüne çıkarmak, ifade özgürlüğü ve demokratik hakları güçlendirmek, verimlilik ve teknolojik gerilik sorunlarını çözmek ve yurtdışından kaynak getirilmesi. Ancak Acemoğlu, bu önerilerin uygulanıp uygulanmayacağı konusunda belirsizliğini ifade etti ve Türkiye ve Türk halkını zor günlerin beklediğini belirtti.
27 Ağustos 2023

Remzi Özdemir, hükümetin enflasyonu düşürme çabalarının tüketim patlamasına ve kredi hacminin rekor kırmasına yol açtığını belirtiyor. Hükümetin dolarizasyonu önlemek için emeklilere 500 lira vermek yerine dolarcılara 1 trilyon lira ödediğini eleştiriyor. Mehmet Şimşek'in faiz oranlarını %8,5'ten %50'ye çıkarmasıyla ucuz kredi almanın zorlaştığını ve konut ile araba satışlarının düştüğünü vurguluyor. Ayrıca, düşük faiz lobisinin AKP ve saraya sürekli olarak faiz indirimi çağrısı yaptığını ifade ediyor.
29 Temmuz 2024

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul'da düzenlenen Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi forumunda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin makroekonomik politika ve yapısal reform gündemine değindi. Türkiye'nin kredi risk priminin düşüşünü ve yatırımcı güveninin geri dönüşünü vurgulayan Şimşek, fiyat istikrarını sağlama ve enflasyonu tek haneli rakamlara indirme hedeflerini belirtti. 2024 yılı ortasından itibaren dezenflasyon sürecinin başlayacağını ve 2026 yılında enflasyonun tek haneye düşürüleceğini ifade etti. Türkiye İstatistik Kurumu'nun ekim ayı enflasyon oranını %61,36 olarak açıklamasına karşın, Enflasyon Araştırma Grubu'nun oranı %126,18 olarak kaydettiği belirtildi.
12 Kasım 2023

Faizin 7,5 puan artırılarak yüzde 25’e çekilmesinden sonra Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek gibi Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’dan da 'kararlılık' mesajı geldi. Erkan, 2024 yılında dezenflasyonun sürdürülebilir şekilde başlamasını sağlayacak zemini oluşturmak için Enflasyon Raporu toplantısında kamuoyuyla paylaştıkları yol haritasını kademeli ve kararlı adımlarla uygulamaya devam ettiklerini belirtti. Ayrıca, Türkiye'de altın ithalatında son dönemde dikkat çekici artışlar yaşandığı ve bu durumun cari açık üzerinde de etkili olduğu belirtildi.
28 Ağustos 2023

Merkez Bankası, faiz oranlarını yüzde 19'dan yüzde 8,5'e indirdi ancak bu hamle enflasyonu düşürmek yerine, enflasyon oranını yüzde 15-20 aralığından yüzde 80'in üzerine çıkardı. Bu durum, 'faiz sebep, enflasyon sonuç' tezinin işlemediğini gösterdi. Geçen hafta, Merkez Bankası'nın beş puanlık faiz artırımı yapması, bu politikanın terk edildiğine ve daha rasyonel bir yaklaşıma dönüldüğüne işaret ediyor. Servet Yıldırım, yüksek faizin ekonomiye zararlarını sıralarken, Türkiye'nin dünyanın en yüksek faiz veren ülkeleri arasında olduğunu belirtiyor ve sıkı para politikası uygulamanın kaçınılmaz olduğunu vurguluyor.
25 Mart 2024

Türkiye'de enflasyonla mücadele, politika faizi üzerinden yürütülen çalışmaların ötesine geçerek, satın alma gücünü artıracak reformist düzenlemelere odaklanma aşamasına gelmiştir. Vergi düzenlemeleri, gelir dağılımına uyumlu vergi dilimlerinin oluşturulması ve verginin tabana yayılması gibi önlemler gündemdedir. Ayrıca, FED'in faiz politikaları, Türkiye'nin uluslararası finans kuruluşları ile ilişkileri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyareti gibi dış faktörler de enflasyonla mücadelede önemli rol oynamaktadır.
13 Nisan 2024
İşaretlediklerim