Türkiye Psikiyatri Derneği, toplumda artan şiddet olaylarının günlük yaşamı tehdit ettiğini belirterek acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Dernek, şiddetin toplumsal, kültürel, ekonomik ve yönetimsel boyutlarının bilimsel ölçütlerle ele alınması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, bireysel silahlanmanın artışı ve madde kullanımının yaygınlaşmasının da şiddeti artırdığına dikkat çekildi. Dernek, şiddetle mücadelede ulusal bir seferberlik çağrısında bulundu.
20 Ekim 2024

Eczacı odaları, özellikle kronik hastalıklarda kullanılan ithal ilaçların bulunamaması nedeniyle ilaç erişiminin zorlaştığını belirtti. Açıklamada, Gayri Safi Milli Hasıla'dan sağlığa ve ilaca ayrılan payların azalmasının bu sorunun ana nedeni olduğu vurgulandı. Ayrıca, ilaç fiyatlarındaki artış ve yeni ilaçların Türkiye'de kullanılamaması gibi sorunlar da dile getirildi. Eczacı odaları, kamu politikalarının ilaç finansmanı ve fiyatlandırması konusunda yetersiz kaldığını ifade etti.
11 Ekim 2024

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, küresel aşılamaların son 50 yılda yaklaşık 154 milyon hayat kurtardığını belirtti. Ghebreyesus, çiçek hastalığının ortadan kaldırılması ve kızamık, zatürre gibi hastalıkların önlenmesinde aşıların büyük rol oynadığını vurguladı. Ayrıca, DSÖ'nün Genişletilmiş Aşılama Programı (EPI) sayesinde dünya genelinde çocukların yüzde 84'üne difteri, tetanos ve boğmacaya karşı aşı yapıldığını ifade etti. DSÖ, aşılamaları desteklemek için 'İnsanca Mümkün' adlı bir kampanya başlattı.
25 Nisan 2024

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Covid-19 salgını nedeniyle dünya genelinde beklenen yaşam süresinin yaklaşık iki yıl azaldığını duyurdu. 2019-2021 yılları arasında beklenen yaşam süresi 1,8 yıl azalarak ortalama 71,4 yıla düştü. DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, salgının beklenen yaşam süresinde 10 yıllık bir kazanımı tersine çevirdiğini belirtti ve ülkelerin küresel bir salgın anlaşması üzerinde uzlaşmaları gerektiğini vurguladı.
24 Mayıs 2024

Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği Genel Sekreteri Dr. Ümit Dereli, ilaç fiyatlarının belirlenmesinde kullanılan sabit avro kuruna yapılan yüzde 23.5'lik artışın yetersiz olduğunu belirtti. Dereli, bu artışın en az yüzde 30 olması gerektiğini ve mevcut durumun yenilikçi ilaçların Türkiye'ye girişini zorlaştırdığını ifade etti. Türkiye'de ilaç fiyatları sabit kur üzerinden hesaplanıyor ve bu durum ithal ilaçların tedarikinde sorunlara yol açıyor. Türkiye, yenilikçi ilaçlara erişim oranında Avrupa ülkeleri arasında en düşük seviyede yer alıyor.
10 Kasım 2024

Doğan Tılıç, Türkiye'nin doğurganlık oranının mevcut seviyede kalması durumunda 2050 yılında nüfusunun 93 milyona ulaşacağını belirtiyor. Avrupa'nın önümüzdeki 30 yılda yüzde 7 oranında bir nüfus azalması yaşayacağını ve bu durumu büyük bir sorun olarak görmediklerini ifade ediyor. Tılıç, düşük doğurganlığın her zaman olumsuz bir durum olarak değerlendirilmemesi gerektiğini, ekolojik denge ve kaynakların sürdürülebilir kullanımı açısından olumlu sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor. Ayrıca, doğru yönetilen politikalarla toplumun refahının artırılabileceğini savunuyor.
13 Temmuz 2024

COVID-19, Amerika ve Avrupa'dan sonra Türkiye'de de yaz dalgası yaparak vaka sayılarında artışa neden oldu. Dünya Sağlık Örgütü, test pozitifliğinin dünya genelinde yüzde 10'un, Avrupa'da ise yüzde 20'nin üzerine çıktığını açıkladı. Uzmanlar, risk grubundakileri korumak için yeni aşı ve tedavi seçeneklerinin gerekli olduğunu belirtiyor. Türkiye'de test yapma oranlarının azalması nedeniyle yeni varyantlar yeterince takip edilemiyor, ancak diğer ülkelerdeki seyirler üzerinden tahminler yürütülüyor.
12 Ağustos 2024

Son araştırmalar, 2050 yılına kadar dünya çapında yaşam beklentisinin erkeklerde 4,9 yıl, kadınlarda ise 4,2 yıl artacağını öngörüyor. Bu artış, bulaşıcı hastalıklar, yenidoğan ve sindirim hastalıkları, kardiyovasküler rahatsızlıklar ve COVID-19 gibi salgınların etkisini azaltan halk sağlığı girişimlerine bağlanıyor. Araştırmacılar, daha az gelişmiş ülkelerdeki insanların yaşam beklentisinin gelişmiş ülkelere yaklaşacağını belirtiyor. Ancak, insanların daha uzun yaşamasıyla sağlıksız geçirecekleri yılların da artması bekleniyor.
21 Mayıs 2024

Küresel Su Ekonomisi Komisyonu, dünya genelinde hızla derinleşen su krizi nedeniyle gıda üretiminin yarısının önümüzdeki 25 yıl içinde risk altında olabileceğini belirtti. Rapora göre, dünya nüfusunun yarısı su kıtlığıyla karşı karşıya ve iklim krizinin etkileri arttıkça bu oran daha da artacak. Su talebinin arzı yüzde 40 oranında aşacağı öngörülüyor. Komisyon, su kaynaklarının korunması ve verimli kullanımı için uluslararası işbirliğinin önemine dikkat çekti.
17 Ekim 2024

Birleşmiş Milletler (BM), dünya çapında yaklaşık 300 milyon insanın uyuşturucu kullandığını ve bu durumun 39 milyon kişide çeşitli sağlık sorunlarına yol açtığını belirtti. BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) Başkanı Ghada Fathi Waly, sentetik uyuşturucuların pazardaki payının artmasıyla bu maddelere erişimin hem daha ucuz hem de daha öldürücü hale geldiğini vurguladı. Ayrıca, uyuşturucu üretimi ve ticaretinde internetin önemli bir rol oynadığına ve dünya genelinde tedaviye ihtiyaç duyan bağımlıların sadece beşte birinin tedavi görebildiğine dikkat çekti.
14 Mart 2024

Türkiye'de diyabet hastalarının sayısı 12 milyona ulaşmış durumda ve her 10 yılda bir yüzde 100 artış gösteriyor. Endokrinoloji ve metabolizma uzmanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, 45 yaş altı kalp krizlerinin arkasında preklinik diyabet ve insülin direncinin bulunduğunu belirtiyor. Diyabetin damar hasarı gibi ciddi komplikasyonlara yol açtığı, ancak iyi yönetildiğinde bu hasarların önüne geçilebileceği vurgulanıyor. Diyabet tedavisinde teknolojik gelişmeler, özellikle sürekli glukoz ölçüm sistemleri (CGM) ve insülin pompaları, hastaların yaşam kalitesini artırıyor.
19 Nisan 2024

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, dünyada 735 milyon insanın açlık çektiğini açıkladı. Gıda ve Tarım Örgütü yetkilileri, 2023 yılında yaklaşık 733 milyon kişinin açlıkla karşı karşıya kaldığını belirtti. Türk, dünya genelinde yeterince gıda olduğunu ancak bunun israf edildiğini vurguladı ve gıda hakkının sağlanabilmesi için gıda sistemlerinin sürdürülebilirliğe odaklanması gerektiğini ifade etti.
21 Ekim 2024

IQAir tarafından yayınlanan 2023 'Dünya Hava Kalitesi' raporuna göre, Türkiye'nin hava kirliliği ortalaması 20.5 ile WHO'nun belirlediği eşik değerlerin dört katı seviyesinde. Raporda, Türkiye havası en kirli 44'üncü ülke olarak sıralanırken, Iğdır şehri Avrupa'nın en kirli havasına sahip kenti olarak belirlendi. Raporda ayrıca, Türkiye'de hava kirliliğinin sağlık üzerindeki olumsuz etkilerine ve kirliliğe yol açan başlıca faktörlere de değiniliyor. Hava kirliliği nedeniyle dünya genelinde her yıl 7 milyon insanın öldüğü belirtiliyor.
20 Mart 2024

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Direktörü Hans Kluge, İstanbul'da yaptığı açıklamada ruh sağlığı sorunlarını 'bir sonraki pandemi' olarak adlandırdı. Kluge, özellikle COVID-19 sürecinde gençlerin tecrit altında kalmasının ruh sağlıklarını olumsuz etkilediğini belirtti. Ayrıca, teknoloji kullanımının artması ve küresel çapta yaşanan çevresel ve politik krizlerin insanların ruh sağlığı üzerinde baskı oluşturduğunu ifade etti. DSÖ'nün bu konuda daha fazla önlem alınması gerektiğini vurguladı.
7 Mayıs 2024

Lancet Demans Komisyonu'nun 2024 güncellemesine göre, tedavi edilmeyen görme kaybı ve yüksek LDL kolesterol seviyeleri Alzheimer riskini artıran yeni faktörler olarak belirlendi. Türkiye Alzheimer Derneği, demansın önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu ve risk faktörlerinin iyi yönetilmesiyle vakaların yarısının önlenebileceğini vurguluyor. Ayrıca, sosyal bağların güçlendirilmesi ve sağlıklı yaşlanma stratejilerinin demans riskini azaltmada etkili olduğu belirtiliyor. Yeni Alzheimer ilaçlarının yan etkileri ve Türkiye'deki onay süreçleri de tartışılıyor.
21 Eylül 2024

Dünya Sağlık Örgütü ve NCD Risk Faktörü İşbirliği'nden bilim insanları, 1990'dan 2022'ye kadar diyabet hastalarının sayısının iki katına çıkarak dünya genelinde 800 milyonu aştığını belirtti. Araştırma, diyabet oranlarının düşük ve orta gelirli ülkelerde daha fazla arttığını ve diyabet vakalarının büyük bir kısmının Hindistan, Çin ve ABD gibi ülkelerde yoğunlaştığını ortaya koydu. Tip-2 diyabetin, obezite, kötü beslenme ve egzersiz eksikliği gibi faktörlerle ilişkili olduğu ve bu durumun özellikle sağlık altyapısının zayıf olduğu ülkelerde ciddi halk sağlığı sorunlarına yol açtığı vurgulandı.
14 Kasım 2024

Anadolu yer sincabı olarak da bilinen gelengilerin nesli, artan kentleşme ve azalan besin kaynakları nedeniyle tehlikede. Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği'nin (IUCN) kırmızı listesine giren gelengilerin popülasyonu son 10 yılda yüzde 25 azaldı. Türkiye'de üç türü bulunan gelengiler, doğal bitki örtüsünün yok edilmesi ve yanlış tarım uygulamaları gibi nedenlerle yaşam alanlarını kaybediyor.
20 Ağustos 2024

Arı popülasyonunda meydana gelen kayıplar, ekosistemin dengesini bozarak çiçekli bitkilerin tozlaşmasını ve dolayısıyla gıda üretimini olumsuz etkileyebilir. Değişen iklim koşulları ve insan faaliyetleri, arıların yanı sıra diğer polen taşıyıcıların da popülasyonlarını tehdit ediyor. Bu durum, ekolojik sorunların yanı sıra ekonomik ve sosyolojik sorunlara da yol açabilir. Uzmanlar, arıların biyoçeşitlilik ve ekolojik denge için vazgeçilmez olduğunu vurguluyor.
20 Mayıs 2024

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Afrika ülkelerindeki M çiçeği virüsü salgınının kontrol altına alınabileceğini belirtti. DSÖ, virüsü kontrol altına almak için küresel stratejik hazırlık ve müdahale planı başlattı ve bu plan kapsamında 135 milyon dolar finansmana ihtiyaç duyulacağını açıkladı. Plan, test ve aşılara eşit erişim, hayvandan insana bulaşmanın en aza indirilmesi ve toplumların salgın önleme sürecine katılımını hedefliyor. Virüs, kemirgen hayvanlardan veya enfekte bireylerden bulaşıyor ve vücutta lezyonlara neden oluyor.
26 Ağustos 2024

Türkiye Obezite Araştırma Derneği, obeziteli bireylerin toplum ve aile içinde damgalanmasının birçok soruna yol açtığını belirtiyor. Kilo önyargısı ve ayrımcılığı, sosyal ilişkiler, eğitim, iş hayatı ve sağlık hizmetlerini olumsuz etkiliyor. Obeziteli bireyler, damgalanma ve önyargılar nedeniyle depresyon, anksiyete gibi psikolojik sorunlar yaşayabiliyor ve tedavilerini bırakabiliyorlar. Sağlık sektörü ve hekimler de bu önyargılardan etkileniyor, uygun sağlık hizmeti sunmada yetersiz kalıyorlar.
9 Mart 2024
İşaretlediklerim