Washington Üniversitesi Sağlık Ölçümleri ve Değerlendirme Enstitüsü tarafından yürütülen uluslararası bir araştırma, Covid-19 salgınının 2019 ile 2021 yılları arasında dünya genelinde beklenen yaşam süresini 1,5 yılı aşkın süreyle azalttığını ortaya koydu. Araştırmacı Dr. Austin E. Schumacher, salgının yetişkinler üzerinde derin etkiler bıraktığını ve ülkelerin yüzde 84'ünde beklenen yaşam süresinin azaldığını belirtti. Bu durum, yeni patojenlerin potansiyel yıkıcı etkilerini gözler önüne seriyor.
13 Mart 2024

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 17 endemik patojen türü için acilen yeni aşıların geliştirilmesi gerektiğini açıkladı. Bu patojenler arasında A Grubu Streptokok, Klebsiella pneumoniae, HIV-1 ve Hepatit C gibi hastalıklara neden olan organizmalar bulunuyor. DSÖ, bu araştırmanın endemik patojenlerin bölgesel ve küresel sağlık üzerindeki etkilerini önceliklendirmeye yönelik ilk küresel çaba olduğunu belirtti. Yetkililer, bulguların uzun süredir bilinen aşı önceliklerini tasdik ettiğini ifade etti.
5 Kasım 2024

Gıda Güvenliği Bilgi Ağı (FSIN) tarafından yayımlanan 2023 gıda krizi raporuna göre, dünya genelinde açlık çeken insan sayısı 282 milyona ulaştı. Bu sayı, 2022 yılına göre 24 milyon kişilik bir artış gösteriyor. Gazze ve Sudan'daki çatışmalar, küresel ısınmanın yol açtığı aşırı hava olayları ve ekonomik krizler, gıda güvensizliği sorununu derinleştiren başlıca faktörler arasında yer alıyor. 2023, akut gıda güvensizliği yaşayanların sayısının arttığı beşinci yıl olarak kayıtlara geçti.
24 Nisan 2024

Dünya Dişhekimleri Birliği (FDI) Dünya Dişhekimliği Kongresi İstanbul’da gerçekleştirildi ve yaklaşık 15 bin kişi katıldı. Kongrede, ağız hastalıklarının dünya çapında 3.5 milyar insanı etkilediği ve ağız sağlığının genel sağlık için hayati öneme sahip olduğu vurgulandı. Diyabet ve obezitenin ağız sağlığını olumsuz etkilediği, ağız sağlığının ihmal edilmesinin sistemik hastalıklara yol açabileceği belirtildi. Türkiye’nin ağız ve diş sağlığı karnesinin istenilen seviyede olmadığı ve ağız sağlığı politikalarının genel sağlık politikalarıyla entegre edilmesi gerektiği ifade edildi.
28 Eylül 2024

Dünya Sağlık Örgütü ve ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri, 2023 yılında dünya genelinde kızamık vakalarının yüzde 20 arttığını ve toplamda 10,3 milyon vakaya ulaşıldığını bildirdi. Yetersiz aşılama oranlarının salgınlara neden olduğu belirtilirken, 22 milyondan fazla çocuğun ilk doz aşıyı kaçırdığı ve çocukların yüzde 74'ünün ikinci dozu alamadığı vurgulandı. Kızamık salgınlarının Amerika kıtası hariç tüm bölgeleri etkilediği ve özellikle Afrika bölgesinde büyük salgınların yaşandığı ifade edildi.
15 Kasım 2024

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Covid-19 vakalarında dünya genelinde test pozitifliğinin yüzde 10'un, Avrupa'da ise yüzde 20'nin üzerine çıktığını açıkladı. DSÖ Salgın ve Pandemi Hazırlığı ve Önleme Direktörü Maria Van Kerkhove, virüsün evrimleşmeye devam ettiğini ve daha şiddetli bir virüs riski oluşturabileceğini belirtti. Kerkhove, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'nda en az 40 sporcunun virüse yakalandığını ve özellikle risk grubundakilerin hatırlatma dozunu almaları gerektiğini vurguladı.
6 Ağustos 2024

İklim değişikliği ve uluslararası seyahatler, sivrisineklerin soğuk Avrupa iklimine adapte olmasına neden oldu. Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi, sivrisinek kaynaklı hastalıkların artış göstereceğini belirtti. Dang humması ve Batı Nil virüsü gibi hastalıkların Avrupa'da yayılması endişe yaratıyor. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa'dan Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, sivrisineklerin yaydığı hastalıklardan korunmak için çeşitli önlemler alınması gerektiğini vurguladı.
14 Haziran 2024

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Cesur, obezite ilaçlarının doktor kontrolünde ve uygun kişilerde kullanılması gerektiğini belirtti. Obezite, dünya genelinde ve Türkiye'de ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak kabul ediliyor. Cesur, obezite tedavisinde ilaçların yanı sıra beslenme düzeni ve fiziksel aktivitenin de önemli olduğunu vurgulayarak, ilaçların tek başına yeterli olmadığını ifade etti. Ayrıca, ilaçların yan etkileri ve kontrolsüz kullanımının tehlikelerine dikkat çekti.
11 Mayıs 2024

Türk Nöroloji Derneği ve Türk Tabipler Birliği, yanlış botoks uygulamalarının botulizm hastalığına neden olabileceği konusunda uyarıda bulundu. Yanlış uygulamalar sonucunda bulanık görme, çift görme, solunum yetmezliği ve kas güçsüzlüğü gibi ciddi nörolojik belirtiler ortaya çıkabiliyor. Uzmanlar, botoks uygulamalarının yetkin kişiler tarafından ve Sağlık Bakanlığı onaylı ürünlerle yapılması gerektiğini vurguluyor. Botulizmin artışının nedenleri arasında bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmamış mide botoksu uygulamaları ve yetkin olmayan kişilerce yapılan kozmetik botoks işlemleri bulunuyor.
23 Ağustos 2024

Yaz aylarında buzun üretiminde kullanılan suyun kirli olması ve hijyenik olmayan koşullarda saklanması, buz kaynaklı gıda zehirlenmelerine yol açabiliyor. Buzun Salmonella, E. coli, Listeria gibi bakteriler veya Norovirus gibi virüslerle kontamine olması ciddi sindirim sistemi sorunlarına neden olabiliyor. Gıda mühendisi Ebru Akdağ, buzun da gıda maddesi gibi muamele görmesi gerektiğini ve hijyen kurallarına uyulmasının önemini vurguluyor. Tüketicilerin kirli buza karşı önlem alması zor olduğundan, asıl sorumluluk buz üretenler ve kullananlara düşüyor.
16 Temmuz 2024

DEHB ilaçları, metilfenidat ve atomoksetin, dikkat, hafıza ve problem çözme gibi bilişsel işlevleri artırarak mental aktiviteyi güçlendiriyor. Bu ilaçlar, özellikle sınav dönemlerinde, performans artırmak amacıyla kötüye kullanılıyor. DEHB tanısı olmayan bireylerde bu ilaçların kullanımı bağımlılık gibi ciddi sorunlara yol açabiliyor. Uzmanlar, ilaçların gereksiz yere kullanımının 'mental doping' olduğunu ve etik dışı bir davranış olduğunu belirtiyor. Ayrıca, bu ilaçların yanlış kullanımı yoğun anksiyete ve kaygı gibi yan etkilere neden olabiliyor.
11 Şubat 2024

Dünya Sağlık Örgütü'nün yeni araştırmasına göre, dünya çapında ergenlik dönemi ila 20 yaş arasındaki her dört kadından biri flört şiddetine maruz kalıyor. Türkiye'de de benzer bir tablo mevcut ve bu durum artan kadın cinayetleri ve cezasızlık kültürüyle ilişkilendiriliyor. COVID-19 pandemi döneminde partner/flört şiddetinin artması 'gölge pandemi' olarak tanımlanmıştı. Araştırma, yoksul ülkelerde kadınların flört şiddetine uğrama oranının daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor.
18 Ağustos 2024

Araştırmalar, aşırı teknoloji kullanımının demans benzeri bilişsel değişikliklere ve potansiyel olarak demans riskinin artmasına yol açabileceğini gösteriyor. 'Dijital demans' terimi, teknolojinin aşırı kullanımı sonucu bilişteki değişiklikleri tanımlamak için kullanılıyor, ancak bu durum resmi olarak teşhis edilebilir bir sağlık durumu değil. 2022'de yapılan bir araştırma, televizyon izlemenin demans riskini artırırken, bilgisayar kullanımının daha düşük demans riskiyle ilişkilendirildiğini buldu. Dijital demansın önlenmesi için önerilen adımlar arasında telefon bildirimlerini sınırlamak ve pasif medya süresini azaltmak yer alıyor.
3 Mart 2024

University College London'da yapılan bir araştırma, virüslerin yayılımıyla ilgili genel kabul gören tezi tersine çevirdi. Araştırmacılar, 12 milyon sekans içeren küresel bir veri tabanını kullanarak, virüslerin türler arası geçişini inceledi. Bulgulara göre, insan ve hayvan arasında virüs bulaşma vakalarının %64'ünde virüslerin insanlardan hayvanlara geçtiği tespit edildi. Bu durum, özellikle nesli tükenmekte olan türler için büyük bir tehdit oluşturuyor.
25 Mart 2024

Yunanistan, Peste des Petits Ruminants (PPR) olarak bilinen ve yüksek bulaşıcılığı olan 'keçi vebası' salgınının yayılmasını önlemek amacıyla ülke genelinde koyun ve keçi taşımacılığını yasakladı. Bu virüs, enfekte hayvanların yüzde 80-100'ünü öldürebiliyor ancak insanları etkilemiyor. Yunanistan Tarım Bakanlığı, hayvan yetiştiricileri, peynir üreticileri, mezbaha sahipleri ve yem tedarikçilerini kısıtlamalar hakkında bilgilendirdi. Salgının kaynağını belirlemek için soruşturma başlatıldı ve yurtdışından şüpheli ithalat ihtimali üzerinde duruluyor.
30 Temmuz 2024

Osman Müftüoğlu, mikroplastiklerin sağlık üzerindeki tehditlerinin boyutlarının tahmin edilenden çok daha büyük olduğunu vurguluyor. Adana Çukurova Üniversitesi ve Danimarka Roskilde Üniversitesi'nin ortak çalışması, mikroplastiklerin serum torbalarına kadar ulaştığını gösterdi. Bu durum, mikroplastiklerin insan sağlığı üzerindeki potansiyel zararlarının daha da arttığını gösteriyor. Müftüoğlu, Çevre ve Sağlık Bakanlıklarının bu konuda somut adımlar atmamasını eleştiriyor.
23 Mart 2024

Cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerinin yetersizliği, ertesi gün hapının kullanımını artırdı ve lise yaşlarına kadar yayılmasına neden oldu. Ertesi gün hapı, korunmasız cinsel ilişki sonrası acil doğum kontrol yöntemi olarak kullanılıyor, ancak düzenli bir doğum kontrol yöntemi değil. Uzmanlar, bu ilacın sık kullanımının ciddi hormonal dengesizliklere ve sağlık sorunlarına yol açabileceği konusunda uyarıyor. Ayrıca, cinsel yolla bulaşan hastalıkların artışı ve kondom kullanımının azalması da önemli bir sorun olarak belirtiliyor.
14 Mayıs 2024

Danimarka'da gerçekleştirilen ve JAMA tıp dergisinde yayınlanan bir araştırma, 2006-2018 yılları arasında anabolik steroid kullandığı tespit edilen 1189 erkek üzerinde yapıldı. Araştırma, steroid kullanıcılarının doğal ve doğal olmayan nedenlerle ölüm oranlarının, genel nüfusa kıyasla daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Prof. Dr. Tayfun Uzbay, steroidlerin özellikle gençlerde ani ölümlere yol açabileceğini ve bu tür ilaçların kötüye kullanımının ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğini belirtti.
23 Nisan 2024

Osman Müftüoğlu, nanoplastiklerin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekiyor. Yazısında, bu mikroskobik plastik parçacıkların kalp krizi ve felç riskini arttırdığını belirtiyor. Ayrıca, insanların çevreyi kirletmesinin sonuçlarına değinerek, atık maddelerin doğal şartlar altında temizlenemeyecek kadar fazla olduğunu ve bu durumun insan sağlığını tehdit ettiğini vurguluyor.
16 Mart 2024

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, her 20 saniyede bir diyabete bağlı bir ayak kesiliyor ve Türkiye'de yaklaşık 500 bin diyabetik ayak yaralı hasta bulunuyor. Prof. Dr. Emre Özker, diyabetik ayak yaralarının tedavisinde hekimler arasında bir belirsizlik olduğunu ve bu hastaların genellikle tedavi süreçlerinde zorluklar yaşadığını belirtti. Ayrıca, yeni kök hücre bazlı tedavilerin umut vaat ettiğini ve bu tedavilerin yaraların kapanmasında yüksek başarı oranları gösterdiğini ifade etti. Diyabetik ayak yaralarının önlenmesi ve tedavisi için düzenli ayak muayeneleri ve uygun ayak bakımının önemi vurgulandı.
8 Mayıs 2024
İşaretlediklerim