Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde yapılan arkeolojik kazılarda, 1500 yıllık bir kilise kalıntısında denizyıldızı fosili bulundu. Kazılar, Diyarbakır Müze Müdürlüğü tarafından 2021 yılında başlatılmış olup, 15'i uzman 40 kişinin katılımıyla devam ediyor. Bu yılki kazılarda ayrıca dokuz mezar, amforaya ait parçalar ve çeşitli eserler de bulundu. Buluntular, incelenmek üzere müzenin kazı evinde muhafaza altına alındı.
7 Temmuz 2024

Fransa'da bir adam, yenilediği evinin bodrumunda bir iskelet keşfetti ve arkeologlar ihbar üzerine yaptıkları kazıda 37 iskelet daha buldu. Evden ayrıca 10 alçı lahit de çıktı. Arkeologlar, bu evin bir mezarlığın üzerine inşa edilmiş olabileceğini ve iskeletlerin yan yana dizili bulunmasının bölgenin bir zamanlar bir mezarlık alanı olduğuna işaret ettiğini belirtti. Uzmanlar, iskeletleri inceleyerek cinsiyetlerini, ölüm yaşlarını ve yaşam koşullarını belirlemeyi planlıyor.
30 Eylül 2024

Bilim insanları, Büyük Patlama'dan 470 milyon yıl sonra oluşmuş ve şimdiye kadar keşfedilmiş en eski kara deliği tespit etti. Araştırma ekibi, NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu ve Chandra X-ışını Gözlemevi verilerini kullanarak, Dünya'dan 13,2 milyar ışık yılı uzaklıkta bir kara delik buldu. Bu keşif, erken evrenin anlaşılması ve ilk süper kütleli kara deliklerin oluşumu hakkındaki teorilerin geliştirilmesine katkı sağlayabilir. Yale Üniversitesi astrofizikçisi Priyamvada Natarajan, bulguyu büyük gaz bulutlarından oluşan kara delikler için şimdiye kadar elde edilen en iyi kanıt olarak değerlendirdi.
6 Kasım 2023

İspanya'da, 50 bin yıldan daha eski olduğu belirlenen Neandertal kalıntıları tespit edildi. Katalonya Arkeoloji Müzesi'nde düzenlenen basın toplantısında, bu kalıntıların 54 parça olduğu ve büyük olasılıkla bir yetişkin kadın, 11-12 yaşlarında bir genç ve 7-8 yaşlarında bir çocuğa ait oldukları belirtildi. Bu kalıntılar, İber Yarımadası'nda şimdiye kadar bulunan Neandertal kalıntıları arasında en önemlilerinden biri olarak gösteriliyor ve Neandertal insanların Avrupa coğrafyasındaki dağılımı hakkında da bilgi veriyor.
19 Eylül 2023

Britanya'nın Cambridgeshire bölgesinde, 450 bin yıl öncesine tarihlenen ve 'Steppe' mamutlarına ait olduğu düşünülen bir mamut dişi keşfedildi. Paleontolog Jamie Jordan tarafından bulunan diş, 120 santimetre uzunluğunda ve iyi korunmuş durumda. Jordan, bu mamutun yaklaşık 3,9 metre boyunda ve 14 ton ağırlığında olduğunu tahmin ediyor. Fosil, daha detaylı inceleme için 'Jamie's Fossils Galore' paleontoloji müzesine götürüldü.
17 Temmuz 2023

Bilim insanları, 66 milyon yıl önce dinozorları yok eden devasa asteroitin yanı sıra, aynı dönemde daha küçük bir asteroidin de Dünya'ya çarptığını keşfetti. Bu ikinci asteroit, Batı Afrika kıyılarında denize çarparak Nadir Krateri'ni oluşturdu. Araştırmacılar, bu çarpmanın büyük bir tsunamiye ve depreme neden olduğunu düşünüyor. İki asteroitin neden birbirine yakın zamanlarda Dünya'ya çarptığı ise henüz bilinmiyor.
4 Ekim 2024

Almanya'da Max Planck Antropoloji Enstitüsü tarafından yürütülen bir araştırma, Avrupa'nın en ünlü mumyası Ötzi'nin atalarının Anadolu'dan geldiğini ortaya koydu. Araştırmada, Ötzi'nin genetik yapısının, Anadolu'dan göç eden ilk çiftçilerle yüksek oranda benzerlik gösterdiği belirlendi. Ayrıca, Ötzi'nin ten renginin koyu olduğu ve kel olduğu tespit edildi. Ötzi, 1991 yılında İtalyan Alpleri'nde bir buzulda keşfedilmişti.
16 Ağustos 2023

İtalya Kültür Bakanlığı, Vezüv Yanardağı'nın patlaması sonucu yok olan Antik Roma kenti Pompeii'de iki erkek iskeleti bulunduğunu duyurdu. İskeletler, 'İş Yerindeki Ressamlar Evi' adı verilen bir binadan çıkarıldı ve bu kişilerin volkanik külden değil, çöken binaların altında kalarak öldükleri belirlendi. Pompeii Arkeoloji Parkı Direktörü, bu bulguların son 250 yılda çıkarılan 1300'den fazla iskelet ve insan kalıntısına eklendiğini ifade etti. İtalya Kültür Bakanı, bu keşfin Pompeii'de hala keşfedilecek çok şey olduğunu gösterdiğini belirtti.
17 Mayıs 2023

Çin'deki Yünnan Üniversitesi Yaşam Bilimleri Fakültesi'nden araştırmacılar, yasadışı ticareti yapılan pangolinlerin pul örneklerini inceleyerek yeni bir tür keşfetti. 'Manis mysteria' adı verilen bu yeni tür, genetik farklılıklarla belirlendi ve fiziksel özellikleriyle ayırt edilmesi zor olduğu için 'kriptik tür' olarak sınıflandırıldı. Araştırmacılar, bu keşfin pangolinlerin neslini koruma çalışmalarına yeni bir boyut kazandırabileceğini belirtti. Pangolinler, özellikle Asya'da yasadışı ticareti yapılan ve nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan bir türdür.
28 Eylül 2023

Bilim insanları, Hawaii'de keşfedilen tek hücreli bir organizma olan Chromosphaera perkinsii'yi inceleyerek, yumurtaların hayvanlardan çok önce ortaya çıktığını belirlediler. Bu organizmanın, hayvan embriyolarıyla benzerlik gösteren çok hücreli yapılar oluşturduğu tespit edildi. Araştırma, çok hücreli yaşam formlarına geçişin arkasındaki mekanizmalar hakkında önemli bilgiler sunuyor. Çalışma, Nature dergisinde yayınlandı ve bilim insanları, bu bulguların evrimsel süreçlerin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacağını umuyor.
18 Kasım 2024

1979'da nesli tükendiği düşünülen kara ayaklı dağ gelinciği, ABD'li bilim insanları tarafından klonlandı ve klonlardan biri sağlıklı iki yavru doğurdu. Bu klonlama çalışmaları, 1981'de Wyoming'de bulunan küçük bir popülasyonun ardından başlatılan bir üreme programının parçası olarak gerçekleştirildi. Klonlama, türün genetik çeşitliliğini artırmada önemli bir rol oynayabilirken, bazı bilim insanları doğal habitatların korunmasına daha fazla kaynak ayrılması gerektiğini savunuyor. Günümüzde yaklaşık 350 kara ayaklı dağ gelinciğinin vahşi doğada yaşadığı tahmin edilse de, tür hala çeşitli tehditlerle karşı karşıya.
12 Kasım 2024

Fransa'nın başkenti Paris'teki Drouot Müzayede Evi, 150 milyon yıllık 'camptosaurus' cinsi dinozor iskeletini 20 Ekim'de açık artırmayla satışa sunacak. 'Barry' ismi verilen dinozorun iskeletinin fiyatının 1,2 milyon avroya kadar çıkabileceği belirtildi. ABD'nin Wyoming eyaletinde 2000'li yıllarda keşfedilen dinozor iskeletinin kafatasının yüzde 90'ı, dişleriyle birlikte bugüne kadar çok iyi muhafaza edildi.
26 Eylül 2023

İspanya'nın güneybatısında, Badajoz eyaletine bağlı Casas del Turuñuelo'da, Rosetta Taşı'ndan yaklaşık 400 yıl öncesine tarihlenen ve üzerinde alfabe yazılı olan bir kaya levhası keşfedildi. Bu taşın, antik Paleo-Hispanik Tartessos uygarlığıyla ilişkili olduğu ve bu uygarlığın varlığına dair yalnızca üçüncü alfabe kanıtı olduğu belirtiliyor. Taşın üzerinde savaşçı figürlerinin de bulunduğu 21 işaret dizisi tespit edildi ve bu alfabenin 27 işareti olduğu belirtildi. Ancak taşın bir tarafında eksik bir parça bulunuyor ve bu eksik parça, antik dilin daha fazla parçasını ortaya çıkarma potansiyeline sahip.
14 Haziran 2024

Avrupa Nükleer Araştırma Örgütü (CERN), evrenin temel yapı taşlarını oluşturan gizli hayalet parçacıkları keşfetmeyi amaçlayan 10 yıllık bir proje başlattı. Bu proje kapsamında, 'Geleceğin Dairesel Çarpıştırıcısı' adı verilen çok hassas bir süper çarpıştırıcı inşa ediliyor. Bu yeni cihaz, bilim insanlarının Büyük Patlama koşullarını yeniden yaratmalarına ve evrenin nasıl oluştuğunu daha iyi anlamalarına olanak tanıyacak. CERN'de kıdemli fizikçi Dr. Richard Jacobsson, bu projenin evrenin yaratılışı hakkındaki düşünceleri yeniden tanımlayabileceğini belirtti.
26 Mart 2024

Hindistan’ın doğusundaki Andaman Adaları’nda bulunan Charles Darwin kurbağalarının baş aşağı durarak çiftleşip yumurta bıraktığı keşfedildi. Delhi Üniversitesi, Hindistan Zooloji Araştırması, Harvard Üniversitesi ve Minnesota Üniversitesi’nden bir grup biyolog, muson yağmurları sırasında üç yıl boyunca bu kurbağaların üreme sürecini inceledi. Araştırma, bu türün çevreyle nasıl etkileşime girdiğini ve türünü sürdürmesi için hangi yaşam alanlarının gerektiğini anlamak açısından önemli bulgular sundu. Çalışma ayrıca, baş aşağı çiftleşmenin saldırgan bekar erkeklerin çiftleşen çifti yerinden ederek yumurtlamayı engellemesini önlemek için evrimleştiğini öne sürüyor.
29 Temmuz 2024

Küçük Mariana meyve yarasası, bilim insanlarının biyolojisi veya davranışları hakkında yeterli bilgi edinemedikleri bir tür olarak biliniyordu. Bu tür, Pasifik adası Guam'da bulunuyordu ve 'Pteropus tokudae' olarak biliniyordu. 1960'larda yapılan bir araştırmada, bu türden yalnızca bir örnek bulunmuş ve bu örnek, türün bilinen son örneği olmuştur. Uzun süre gözlemlenememesi üzerine ABD Balık ve Yaban Hayatı Servisi tarafından neslinin tükendiği resmi olarak ilan edilmiştir.
24 Nisan 2024

Norveç'in Trondheim kentinde, 1197'deki bir kuşatma sırasında bir kuyuya atıldığı anlatılan adamın kemikleri bulundu. Arkeologlar, 1938'de keşfedilen iskeletin, 2014-2016 yıllarında yapılan kazılarla efsanedeki adama ait olabileceğini belirtti. Radyokarbon testi ve DNA analizleri, kemiklerin efsanedeki tarihle uyumlu olduğunu ve adamın güney Norveç kökenli olduğunu gösterdi. Bu keşif, tarihi efsanelerin gerçek karakterlere dayanabileceğini ve sagaların tamamen kurgu olmadığını ortaya koydu.
28 Ekim 2024

12 bin yıllık geçmişe sahip olan ve 'Tarihin sıfır noktası' olarak bilinen Göbeklitepe'de ilk boyalı heykel bulundu. Kireç taşından yapılmış ve gerçek boyutlu bir yaban domuzu heykeli olan eser, yüzeyinde kırmızı, beyaz ve siyah pigment kalıntıları ile dikkat çekiyor. Ayrıca, Karahantepe'deki kazı çalışmalarında 2,3 metre yüksekliğinde bir insan heykeli bulundu. Heykel, oturur vaziyette ve ölü bir insanı çağrıştıran bir şekilde tasvir edilmiş.
30 Eylül 2023

Kayseri'nin Kocasinan ilçesinde, bir evde yapılan aramada sekiz parça kabuklu deniz canlılarına ait fosil bulundu. Bu fosillerin 10 milyon yıl öncesine, Miyosen dönemine ait olduğu müze yetkililerince belirlendi. Ev sahibi Ç.Y, 'Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet' suçlamasıyla gözaltına alındı. Olay, tarihi eserlerin korunması ve kaçakçılığa karşı yapılan mücadele çerçevesinde gerçekleşti.
27 Mart 2024

Bilim dünyasında 100 yıldan fazla süredir varlığı kanıtlanamayan bir hücre türü farelerde bulundu. EndoMac progenitör hücreleri olarak adlandırılan bu hücreler, farelerin aortasında tespit edildi ve diyabetik yara modellerinde yaraların hızla iyileşmesini sağladı. Bu keşif, yeni makrofaj hücrelerinin üretilmesini sağlayan kök hücrelerin varlığına yönelik hipotezi destekliyor. Araştırma ekibi, bu hücrelerin insanlarda da var olup olmadığını araştırıyor ve ilk bulgular olumlu yönde.
30 Eylül 2024
İşaretlediklerim