Alaattin Aktaş, yıllık enflasyonun mayıstan sonraki üç ayda 25 puan kadar düşmesi durumunda, Merkez Bankası'nın aylık oranlara odaklanarak faiz artırımına gitme ihtimalini tartışıyor. Baz etkisiyle yıllık oranın düşmesi beklenirken, aylık oranların beklentilerin üzerinde artması durumunda, siyasetçilerin ve Merkez Bankası'nın farklı tutumları arasında bir çatışma olup olmayacağı sorgulanıyor. Aktaş, siyasetin ekonomi üzerindeki etkisinin altını çizerek, seçim sonrası dönemde faiz artırımı ihtimaline dikkat çekiyor.
6 Mart 2024

TÜİK, Ocak ayı tüketici fiyat artışını yüzde 6.7 olarak açıkladı. Bu oran, piyasada gözlemlenen genel fiyat artışları ve zamların yoğunluğuna kıyasla düşük bulunuyor. Alaattin Aktaş, geçmiş yıllardaki enflasyon oranları ile karşılaştırma yaparak, ya geçen yılın Ocak ayındaki enflasyonun yüksek açıklandığını ya da bu yılın Ocak ayındaki enflasyonun düşük açıklandığını öne sürüyor. Aktaş, bu durumu 'bir mucize' olarak nitelendiriyor ve TÜİK'in açıkladığı oranların gerçekçiliği üzerine soru işaretleri uyandırıyor.
6 Şubat 2024

CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo öncülüğünde hazırlanan 'Genç Yoksulluğu' raporu, Türkiye'deki üniversite öğrencilerinin yaşam koşullarını ve gelecek planlarını ortaya koydu. Rapora göre, yemek ücretleri ve konut fiyatlarındaki artışlar nedeniyle öğrencilerin yarısı düzgün beslenemiyor ve barınma hakkı elde edemiyor. Ayrıca, gençlerin yüzde 35,8'inin geliri 3 bin liranın altında ve yüzde 22,4'ü ne eğitimde ne istihdamda. Yurt dışına gitmek isteyen gençlerin oranı ise yüzde 42,9.
26 Eylül 2023

Alaattin Aktaş, Türkiye'deki enflasyon oranlarının ve tasarruf araçlarının reel getirilerinin analizini yapmaktadır. Yüzde 65 bileşik faiz varsayımıyla, bir yıl vadeli hesapların yüzde 49 faiz sunduğu, ancak vatandaşların bu oranlara rağmen tasarruflarını TL mevduatları yerine döviz ve altına yönlendirdiği belirtiliyor. TÜİK verilerine göre, son bir yılda euro yüzde 1.5, dolar ise reel olarak neredeyse hiç getiri sağlamamış, borsa yüzde 3.5, altın ise yüzde 19.54 reel getiri ile en yüksek kazancı sunmuştur.
9 Nisan 2024

AA Finans tarafından yapılan ankete göre, 10 ekonomistin katılımıyla haziran ayı için Türkiye'de Tüketici Fiyat Endeksi'nin (TÜFE) yüzde 3,91 artması bekleniyor. Bu beklentiye göre, yıllık enflasyonun yüzde 38,20'ye düşmesi öngörülüyor. Ayrıca, ekonomistlerin 2023 sonu enflasyon beklentisi yüzde 47,32'den 42,07'ye gerilemiş durumda. Mayıs ayında TÜİK tarafından ölçülen yıllık enflasyon yüzde 39,59 olarak kaydedilmişti.
3 Temmuz 2023

Alaattin Aktaş, Ocak ayında bazı zamların Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) üzerinde sınırlı bir etki yarattığını belirtti. Akaryakıt zamları ve kur artışı gibi faktörlerin fiyat artışları ile olan bağının önemli ölçüde azaldığı veya azalmış gibi göründüğü ifade edildi. Şubat ayında da zamların devam etmesine rağmen, fiyat artışlarının TÜFE'yi çok fazla etkilemediği vurgulandı. Ocak ayı verileri, zamların yüksek olmasına rağmen TÜFE'deki artışın geçen yıl ile aynı düzeyde kaldığını gösterdi.
16 Şubat 2024

Hakan Kara, Türkiye'de asgari ücret, memur ve emekli maaşlarına yapılan zamların ardından vergilere de büyük oranda zam yapıldığını belirtti. Özellikle motorlu taşıtlar, katma değer ve özel tüketim vergilerindeki artışlar dikkat çekiyor. Kara, bir Twitter kullanıcısının sorusuna verdiği yanıtta, temmuz ayında son 100 yılın en yüksek aylık Temmuz enflasyonunu göreceğimizi ve 1997'deki yüzde 6,2'lik rekorun rahat geçileceğini tahmin ettiğini ifade etti. Ayrıca, akaryakıt zamlarının Temmuz ve Ağustos aylarında TÜFE enflasyonunu toplamda 2 puan artıracağını ve yıl sonuna kadar dolaylı etkilerle bu artışın 5 puana ulaşabileceğini belirtti.
16 Temmuz 2023

Birleşik Metal-İş Sendikası'nın (BİSAM) verilerine göre, Türkiye'de dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için gerekli asgari harcama tutarı olan açlık sınırı 12 bin 34 TL'ye, yoksulluk sınırı ise 41 bin 626 TL'ye yükseldi. Yoksulluk sınırı, bir ailenin eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma, ulaşım gibi giderlerle birlikte yapması gereken harcama tutarı olarak belirleniyor. BİSAM'ın temmuz raporunda açlık sınırı 11 bin 525 TL, yoksulluk sınırı ise 39 bin 886 TL idi.
17 Eylül 2023

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Türkiye'de dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için gerekli olan asgari harcama tutarının, yani açlık sınırının 14 bin 25 liraya yükseldiğini bildirdi. Aynı zamanda yoksulluk sınırı 45 bin 686 liraya çıkarken, bekar bir çalışanın yaşama maliyeti aylık 18 bin 239 lira olarak hesaplandı. Ekim ayı verilerine göre açlık sınırı 13 bin 684 lira, yoksulluk sınırı ise 44 bin 573 lira idi.
28 Kasım 2023

Orkun Ün, Türkiye'deki sahil bölgelerinin bu yıl çok pahalı olduğunu ve bazı işletmecilerin fiyatları abarttığını belirtti. Ün, Yunanistan'daki düşük sınıf restoranlarla Türkiye'deki lüks yerlerin kıyaslanmasının yanlış olduğunu vurguladı. Ayrıca, Türkiye'deki esnafın fiyatlarının yüksek olduğunu kabul etmekle birlikte, bu durumun nedenlerinin de dinlenmesi gerektiğini ifade etti. Ün, bu sorunun vatandaşların kendi esnafına küsmemesi için bir an önce çözülmesi gerektiğini söyledi.
23 Temmuz 2024

Türk-İş'in raporuna göre, Türkiye'de dört kişilik bir ailenin mart ayı açlık sınırı 9 bin 590 lira, yoksulluk sınırı ise 31 bin 240 lira olarak belirlendi. Açlık sınırı, şubat ayına göre yüzde 1,76 oranında artış gösterdi ve yıllık artış yüzde 94,62 oldu. Ayrıca, bekar bir çalışanın yaşama maliyeti aylık 12 bin 469 lira olarak hesaplandı.
29 Mart 2023

Birleşik Metal-İş Sendikası'nın (BİSAM) verilerine göre, Türkiye'de dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için gerekli asgari harcama tutarı olan açlık sınırı 11 bin 525 TL'ye, yoksulluk sınırı ise 39 bin 886 TL'ye yükseldi. Yoksulluk sınırı, bir ailenin eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma, ulaşım gibi giderlerle birlikte yapması gereken harcama tutarı olarak belirleniyor. BİSAM'ın raporuna göre, sağlıklı ve dengeli beslenmek için tüketilmesi gereken gıdaların aylık karşılığı farklı yaş gruplarına göre hesaplandı.
16 Ağustos 2023

KESK'e bağlı BES-AR'ın ekim dönemi raporuna göre, Türkiye'de dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için gerekli olan açlık sınırı 17 bin 215 lira, yoksulluk sınırı ise 50 bin 750 liraya yükseldi. Bu rakamlar, asgari ücretin (11 bin 402 lira) altında kalan milyonlarca yurttaşın geçim sıkıntısını gözler önüne seriyor. Eylül ayı raporunda açlık sınırı 16 bin 338, yoksulluk sınırı ise 49 bin 215 lira olarak belirlenmişti.
22 Kasım 2023

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye'de konut satışları mart ayında yıllık bazda %21,4 azaldı. Ekonomi gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, konut fiyatlarının yüksek seviyelere ulaştığını ve zirve yapmış olabileceğini ifade etti. Dövizdeki artış beklentisi ve kur korumalı mevduat faiz tavanının kalkması gibi faktörlerin konut talebini azaltacağını ve bu durumun konut alımlarını düşük seviyede tutacağını öngördü. Aktaş, genel bir fiyat düşüşünün olasılığının düşük olduğunu ve fiyatların uzun süre yatay seyredebileceğini belirtti.
18 Nisan 2023

Deniz Zeyrek, Türkiye'de yaşanan ekonomik zorlukları ve halkın karşılaştığı mali sıkıntıları ele alıyor. Yazıda, emeklilerin ve asgari ücretle çalışan işçilerin ucuz gıda ürünleri için uzun kuyruklarda beklediği durumlar örneklerle anlatılıyor. Ayrıca, Türkiye'nin uzun yıllardır sağ iktidarlar ve AK Parti tarafından yönetilmesine rağmen yaşanan ekonomik sorunlar ve yoksulluk üzerinde duruluyor. Zeyrek, ülkenin zenginlik kaynaklarına ve yöneticilerin lüks yaşamına rağmen halkın neden yoksulluk içinde olduğunu sorguluyor.
24 Şubat 2024

Murat Ağırel, 2023 yılında Türkiye'de yapılan kamu ihalelerinin detaylarını ve bu ihalelerin Türk halkının ekonomik durumuna olan etkilerini ele aldı. 2023 yılında toplam 82 bin 63 ihale yapılmış ve bu ihaleler kapsamında 1 trilyon 525 milyar 786 milyon 348 bin TL tutarında 124 bin 787 sözleşme imzalanmış. Ağırel, bu harcamaların halkın fakirleşmesine neden olduğunu ve insanların geçim sıkıntısı çektiğini vurguladı. İhalelerin büyük bir kısmının yapım işi ve hizmet alımı için yapıldığı belirtildi.
28 Mayıs 2024

Mehmet Altan, AKP dönemini patates üzerinden analiz ederek, bu dönemde yaşanan ekonomik ve toplumsal değişimlere dikkat çekiyor. Altan, Çin'in patates üretimindeki artışını örnek göstererek, Türkiye'de de benzer bir sürecin yaşandığını belirtiyor. AKP'nin ilk yıllarında AB reçetelerini uygularken, daha sonra siyasi iktidarın değişmesiyle halkın patatese muhtaç hale geldiğini vurguluyor. Altan, 2008 yılında BM'nin 'patates yılı' ilan etmesine atıfta bulunarak, 2024 yılında Türkiye'nin de yoksul ülkeler arasında yer aldığını ifade ediyor.
18 Temmuz 2024

PwC Türkiye tarafından yapılan bir araştırma, Türkiye'deki tüketicilerin ekonomik gelişmeleri olumsuz değerlendirdiğini ve bu durumun tüketici harcamalarını etkilediğini ortaya koydu. Araştırmaya katılanların %71'i ekonomik gelişmeleri olumsuz olarak değerlendirirken, %40'ı ekonominin önümüzdeki 10 yılda daha iyiye gitmeyeceğine inanıyor. Pandemi sürecinden bu yana makroekonomik gelişmeleri olumsuz değerlendirenlerin oranı %50'den %71'e yükseldi. PwC Türkiye Perakende ve Tüketici Ürünleri Lideri Adnan Akan, pandeminin ekonomik etkilerinin ve Avrupa'daki savaşın küresel ekonomi üzerindeki olumsuzluklarının tüketim sektörü üzerinde belirleyici olduğunu belirtti.
12 Ocak 2023

Türkiye'nin 2022 yılı bütçe açığı, gelirlerin giderlerden daha hızlı artması sonucu beklenenden düşük oldu. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, bütçe gelir tahminlerinin aşıldığını belirtti. Bütçe açığının düşük olmasının nedeni olarak enflasyonun etkisi ve vergi gelirlerindeki artış gösterildi. Gelirlerde özellikle kurumlar vergisi artışı dikkat çekerken, giderlerde maaş artışları, enerji sübvansiyonları ve sosyal harcamalar etkili oldu.
16 Ocak 2023

Geçen yılki genel seçimlerde ekonomik iyileştirmeler, asgari ücrette yüzde 50 zam, memur maaşlarında artış ve emeklilik haklarında iyileştirmeler gibi önlemlerle seçmenin desteği kazanılmıştı. Ancak bu yıl, Mustafa Yalçıner'e göre, benzer ekonomik teşviklerin sağlanamaması durumu söz konusu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin karşılıksız gelir kaynaklarına sahip olmadığını, deprem harcamaları ve emekli maaşları gibi büyük bütçe kalemleri nedeniyle ekonomik zorlukların arttığını ifade etmiştir. Yalçıner, bu durumu 'seçim rüşveti' dağıtılamaması olarak nitelendiriyor.
5 Mart 2024
İşaretlediklerim