Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yerel seçimlerin ardından yapılan ilk kabine toplantısında Türkiye'nin karşı karşıya olduğu en büyük sorunun enflasyon baskısı olduğunu vurguladı. Antalya'daki teleferik kazası ve Beşiktaş'taki yangın faciası gibi olaylara da değinen Erdoğan, muhalefetin ve medyanın tutumunu eleştirdi. Ayrıca, seçimler sonrası muhalefetin sergilediği olumlu tavrı takdir ettiğini belirtti. Enflasyonla mücadelede kalıcı çözümler arayışında olduklarını ve popülist adımlardan kaçındıklarını ifade etti. İsrail ile ticaret konusunda yapılan eleştirilere de yanıt vererek, Türkiye'nin askeri amaçla kullanılabilecek malzemelerin satışına izin vermediğini söyledi.
16 Nisan 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, enflasyonun düşmeye başladığını ve hayat pahalılığı sebebiyle bazı kesimlerin yaşadığı zorlukların farkında olduklarını belirtti. NATO liderler zirvesinde Türkiye'nin rolünün teyit edildiğini ve İsrail ile NATO işbirliğine onay vermeyeceklerini vurguladı. Ayrıca, Türkiye'nin coğrafi ve ekonomik bağları nedeniyle tek bir bloğa sıkıştırılamayacağını ve dış siyasette yeni denklemler kurmanın önemini ifade etti. Depremzedeler için yapılan konut çalışmalarının hızla devam ettiğini ve 2025 yılı bitmeden tüm depremzedelerin evlerine kavuşacağını söyledi.
16 Temmuz 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 29 Ekim özel programında yaptığı konuşmada, Cumhur İttifakı ortağı Devlet Bahçeli'nin son dönemdeki yaklaşımlarının önyargısız değerlendirilmesinin faydalı olacağını belirtti. Erdoğan, Cumhuriyetin kuruluş sürecinde adil ve eşit vatandaşlık anlayışının sancılı bir süreçten geçtiğini, ancak bu sürecin başarıyla tamamlandığını ifade etti. Türkiye'nin tarihi bir yeniden yapılanma sürecinde olduğunu vurgulayan Erdoğan, Türkiye yüzyılı vizyonu etrafında birleşmenin önemine dikkat çekti.
29 Ekim 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin 31. Olağan Genel Kurulu ve İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinin gelişmiş ülkeler dahil tüm dünyayı olumsuz etkileyen belirsizliklerden kurtulduğunda çok farklı bir lige yükseleceğini belirtti. Erdoğan, Türkiye'nin ihracat başarısına vurgu yaparak, 2023 yılında toplam 355 milyar dolar ihracat gerçekleştirildiğini ve bu rakamın Cumhuriyet tarihinin rekoru olduğunu söyledi. Ayrıca, ithalattaki düşüş ve dış ticaret açığındaki iyileşmeye dikkat çekti.
8 Haziran 2024

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İtalya dönüşü yaptığı açıklamalarda normalleşme sürecinin sona erdiğini belirtti. Erdoğan, CHP lideri Özgür Özel'e yüklenerek siyasette yumuşama çabalarının sonuçsuz kaldığını ifade etti. Mehmet Ocaktan, AK Parti'nin MHP'nin etkisi altında kalarak normalleşme iradesini gösteremediğini ve bu durumun parti içinde rahatsızlık yarattığını vurguladı.
17 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin siyasi İslam'ın etkisi altında potansiyel kalkınma fırsatlarını kullanamadığını ve geri kaldığını ifade ediyor. Son altmış yılda Türkiye'nin dünya GSYH'sından aldığı payın düştüğünü belirten Korkmaz, başkanlık sisteminin devam etmesi durumunda demokraside kan kaybı yaşanacağını ve ekonomik istikrarın sağlanamayacağını öne sürüyor. Korkmaz, bu durumun Türkiye'nin dünya ekonomisindeki payını daha da azaltacağını vurguluyor.
21 Temmuz 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kayseri ve Suriye'de artan gerilimle ilgili açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Türkiye'nin bayrağına ve ülkesine sığınan mazlumlara uzanan elleri kırmasını bildiğini belirtti. Bu açıklama, Türkiye'nin hem iç hem de dış politikadaki kararlılığını vurguluyor. Ayrıntılar henüz tam olarak açıklanmadı.
2 Temmuz 2024

Hayko Bağdat, yerel seçim hezimetinin ardından Cumhur İttifakı'nın kan kaybetmeye devam ettiğini ve ekonominin dibe vurduğunu belirtiyor. Ülkede açlık ve derin yoksulluk artarken, düzensiz göçmen meselesi ve suç oranlarındaki artış da büyük tehdit oluşturuyor. Bağdat, Türkiye'nin uluslararası arenada bir haydut devlet olarak anıldığını ifade ediyor. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CHP ile temaslarını sürdürdüğünü ve MHP lideri Devlet Bahçeli'nin bu durumdan rahatsız olduğunu vurguluyor.
26 Haziran 2024

Yerel seçimlerin yoğun gündemi arasında, Türk dış politikasında önemli bir ivmelenme dönemi yaşandığı belirtiliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğindeki Türk dış politika yapıcılarının, uluslararası sistemin kaotik durumunu stratejik değerlendirmelerle ele aldığı ve dosyalar arası irtibatları gözettiği ifade ediliyor. Bu süreçte, komşularla olan gerginliklerin yerini ortak çözüm arayışı ve işbirliği alırken, Türkiye'nin yurtdışındaki askeri varlığı güvenlik, istikrar ve ekonomik işbirliği üreten bir konuma getiriliyor. Güvenlik, savunma sanayisi, enerji ve ticaret sektörleri Türkiye'nin dış politika hedeflerine katkı sağlayarak bir 'çarpan etkisi' oluşturuyor.
23 Mart 2024

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Kızılcahamam’da düzenlenen AKP 31’inci İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ekonomiden güvenliğe, ulaştırmadan ticarete, savunmadan enerjiye kadar her alanda Cumhuriyet tarihinin altın yıllarını yaşadığını belirtti. Filistin-İsrail savaşı hakkında da konuşan Erdoğan, İsrail Başbakanı Netanyahu'yu eleştirerek, Filistin halkına desteklerini sürdüreceklerini vurguladı. Ayrıca, Türkiye'nin yeni anayasa çalışmaları ve terörle mücadele konularında kararlılığını ifade etti.
2 Haziran 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin BRICS ile gelişen ilişkilerinin mevcut angajmanların alternatifi olmadığını vurguladı. Erdoğan, Türkiye'nin çıkarları doğrultusunda işbirliklerini geliştirdiğini ve dış politikasının Türkiye merkezli olduğunu belirtti. Ayrıca, ekonominin temel göstergelerinde iyileşme olduğunu ve fahiş fiyatların bazı sektörlerde azaldığını ifade etti. Erdoğan, Türkiye'nin terörsüz bir ülke inşa etme kararlılığını da dile getirdi.
28 Ekim 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi Buluşması'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son 21 yılda tarım, hayvancılık ve su ürünleri alanlarında büyük başarılar elde ettiğini belirtti. Erdoğan, muhalefetin tarım sektörüne yönelik eleştirilerini temelsiz bulduğunu ifade etti ve tarımda sürdürülebilirlik ve markalaşma konularına vurgu yaptı. Ayrıca, tarım sektöründeki bazı sorunların farkında olduklarını ve bu sorunlara çözüm bulmak için çalıştıklarını söyledi. Erdoğan, küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık ile genç ve kadın çiftçilere yönelik kredi limitlerinin artırıldığını da duyurdu.
17 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin ekonomik gelişiminde iki önemli dönemi; 1933-1938 devletçilik dönemi ve 1963-1968 karma ekonomi dönemini, her iki dönemin de hem büyüme hem de sosyal gelişme getirdiğini belirtti. Ancak, darbe sonrası dönemde ve son siyasi iktidar altında, kalkınma hedeflerinin geri planda kaldığını, büyüme odaklı politikaların öne çıktığını ve Devlet Planlama Teşkilatı'nın kaldırılmasıyla kalkınma politikalarının rafa kaldırıldığını ifade etti. Korkmaz, Türkiye'nin mevcut durumda kalkınma sağlayacak beşeri, demokrasi ve hukuki altyapıya sahip olmadığını, gelişmekte olan ülkelerin kalkınmasının dünya refahı ve barışı için de önemli olduğunu vurguladı.
21 Nisan 2024

Türkiye'nin dış politikasında bir dönüşüm yaşandığı, daha temkinli ve tarafsız bir yaklaşım benimsendiği belirtiliyor. İktidarın daha önceki yayılmacı ve atak politikalarından uzaklaşarak, ekonomik ve politik gerçeklikler doğrultusunda daha mesafeli bir tutum sergilediği ifade ediliyor. Bu durum, İran-İsrail meselesindeki tutumda da gözlemleniyor. Muhalefetin dış politika konusundaki tutumu ise daha belirsiz ve içerisinde çelişkiler barındırıyor. Yıldıray Oğur, Türkiye'nin bu pasif dış politika vizyonuyla dünyadaki tekinsizlik ortamında çıkarlarını koruyup koruyamayacağını sorguluyor.
15 Nisan 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'deki yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar konusunu ele alarak, bu sorunların ülkenin ekonomik, sosyal ve siyasi altyapısını olumsuz etkilediğini belirtti. Türkiye'nin uluslararası suç endekslerinde üst sıralarda yer aldığını ve sığınmacı politikalarının eleştirildiğini vurguladı. Ayrıca, Türkiye'de kurumsal devletin ortadan kalktığını, sendikal özgürlüklerin kısıtlandığını ve siyasi özgürlüklerin azaldığını ifade etti. Korkmaz, Türkiye'nin insan hakları ve siyasi özgürlükler konusunda gerilediğini ve kadın haklarının sınırlı olduğunu belirtti.
6 Haziran 2024

Ali Bayramoğlu, Türkiye'de hem dünya siyasetinden hem de iç dinamiklerden beslenen çift katmanlı bir otoriter dalga olduğunu ifade ediyor. Tayyip Erdoğan ve onun kurduğu ittifakın, yeni Türkiye iddiaları ile dünya siyasetindeki milliyetçilik, devletçilik ve milli sınırların büyümesi gibi konularda paralellikler gösterdiğini belirtiyor. Bayramoğlu, bu durumun demokratik değerlerin üzerine çıkan milliyetçi ve güce dayalı bir yapıyı ortaya çıkardığını ve Türkiye'nin bu tablo içinde umut üretmeye çalıştığını vurguluyor.
10 Şubat 2024

Son 5 yılda Türkiye'de gerçekleşen seçimlerde, iç politika ile dış politika sıkça birbirine karıştırıldı. Özellikle 2019 yerel seçimleri, 2017 Anayasa referandumu ve 2023 genel seçimleri dönemlerinde, Türkiye'nin dış politikadaki tutumu ve dış güçlerle ilişkileri ön plana çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden seçilmesi ve TBMM'de çoğunluğun sağlanması, yerel seçimlerin önemini azaltırken, asıl sorunun Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik kriz olduğu belirtiliyor. Bu krizin üstesinden gelmenin yolu ise Batı ile ilişkilerin düzeltilmesinden geçiyor.
4 Mart 2024

Esfender Korkmaz'ın yazısında, Türkiye'nin siyasi haklar, sivil özgürlükler ve yolsuzluk algısı açısından dünya genelinde olumsuz bir imaja sahip olduğu belirtiliyor. Ülkenin yatırım yapılabilirlik statüsünün düşük olduğu, yabancı ve yerli sermayenin çekildiği, dış borç risklerinin yüksek olduğu ve gelir dağılımındaki adaletsizliğin arttığı vurgulanıyor. Bu durumun Türkiye'nin ekonomik büyümesini ve uluslararası itibarını olumsuz etkilediği ifade ediliyor.
27 Şubat 2024

Müslüm Gülhan, Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) mevcut politik ve sosyal koşullar altında 'topal ördek' pozisyonuna düştüğünü belirtiyor. 31 Mart'taki seçimler sonrası iktidar bloğunun çoğunluğu kaybetmesi ve bu durumun bazı kurumları zayıflattığına dikkat çekiyor. Gülhan, futbolun siyasi ve ekonomik çıkarlar için kullanıldığını ve bu durumdan kurtulmanın yolunun kulüplerin kendi ürünlerine sahip çıkmasından geçtiğini vurguluyor. Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) TFF'ye bir yol haritası sunduğunu ve bu durumun bir fırsat oluşturduğunu ifade ediyor.
5 Nisan 2024

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Türkiye ekonomisinin zorlu bir dönemi geride bıraktığını ve parlak bir geleceğe doğru ilerlediğini belirtti. Sabancı, nitelikli insan kaynağı ve sürdürülebilirlik konusundaki kararlılıklarının Sabancı'nın geleceği için önemli olduğunu vurguladı. Ayrıca, Türkiye'nin potansiyeline olan güvenlerinin arttığını ve enflasyonun ekonomi yönetimi tarafından birincil öncelik olarak ele alınmasından memnun olduklarını ifade etti.
10 Ekim 2024
İşaretlediklerim