Murat Murathan, TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamlarının güvenilir olmadığını ve kurumun bağımsız olmadığı sürece başına kim gelirse gelsin değişen bir şey olmayacağını savundu. Murathan, TÜİK'in açıkladığı verilerin akıl, bilim ve matematikle açıklanamayacak derecede düşük olduğunu belirtti. Ayrıca, muhalefet partilerinin bu durumu halkın gözüne sokarak seçimleri rahatça kazanabileceğini ifade etti. TÜİK'in bağımsızlık, şeffaflık ve doğruluk ilkelerine bağlı kalması gerektiğini vurguladı.
9 Temmuz 2024

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası toplantılarında kullandığı 'yerel halk' ifadesiyle ilgili olarak vatandaşların değil, yatırımcıların kastedildiğini belirtti. Bu ifade kamuoyu ve siyasiler tarafından tepki çekmiş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Şimşek'i eleştirmişti. Şimşek, ifadenin finans terminolojisinde sıkça kullanıldığını ve kötü niyetli çevreler tarafından istismar edildiğini ifade etti. Ayrıca, Türkiye ekonomisinin doğru yolda olduğunu ve zaman gerektirdiğini söyledi.
23 Nisan 2024

Akif Beki, AK Parti'nin ilk yıllarında gündeme gelen kamu yönetimi reformlarının başarısız olduğunu ve aşırı merkeziyetçi bir sistemin oluştuğunu eleştiriyor. Kamu çalışanı sayısının 2003'ten 2024'e kadar önemli ölçüde arttığını ve lüks makam araçları ile odalarının yaygınlaştığını belirtiyor. Ayrıca, THY'deki yüksek maaşlar ve personel artışına dikkat çekiyor. Son açıklanan tasarruf tedbirlerinin israf düzenini kabul ettiğini ve bu tedbirlerin seçici olup olmayacağını sorguluyor.
14 Mayıs 2024

Şeref Oğuz, son seçim sürecinde ekonominin soğutulmaya çalışılmasının ve büyümeden taviz verilmemesinin zorluklarını ele alıyor. Heterodoks politikaların denendiğini ve bu politikaların ekonomik enkaz bıraktığını belirtiyor. Ortodoks politikaların benimsenmesiyle ekonomik büyümenin yavaşlayacağını ve işsizliğin artacağını öngörüyor. Oğuz, işsizliğin artması durumunda uygulanacak geçici çözümlerin yetersiz kalacağını ve yapısal reformların gerekli olduğunu vurguluyor.
16 Nisan 2024

Murat Sabuncu, Türkiye'de devletin bireylerle olan ilişkisini, geçmişten günümüze devlet yapılarının nasıl değiştiğini ve siyasi iktidarların bu yapılar üzerindeki etkilerini tartışıyor. Devletin şeffaflaşması, denge ve denetleme mekanizmalarının yeniden kurulması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, CHP'nin yeni siyasi stratejileri ve demokratik zeminin güçlendirilmesi çabaları üzerinde duruyor. Yazı, devlet ve birey arasındaki ilişkinin yeniden tanımlanması gerekliliğine odaklanıyor.
10 Mayıs 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Albaraka İslami Finans Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, dünyada mazlumu koruyacak ve zalimi durduracak bir kurumsal mekanizma olmadığını belirtti. Erdoğan, mevcut küresel sistemin sorun ürettiğini ve değişmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, adaletin olmadığı yerde huzur ve barışın, güvenliğin olmadığı yerde ise demokrasi ve özgürlüğün olamayacağını ifade etti. Küresel finansal sistemin reel sektörden bağımsız hale geldiğini ve gelir adaletsizliğini artırdığını söyledi.
24 Mayıs 2024

Ömer Faruk Çolak, Türkiye'nin ekonomik durumunu ve borçlanma politikalarını eleştiren bir yazı kaleme aldı. Yazıda, Diyanet İşleri Başkanı'nın lüks araçlarla dolaşması ve kamu kaynaklarının denetimsiz kullanımı gibi konulara değinildi. Türkiye'nin borç tuzağına düştüğü ve bu durumun ülkenin ekonomik yapısını olumsuz etkilediği vurgulandı. Ayrıca, Mehmet Şimşek'in Maliye Bakanlığı'na getirilmesiyle birlikte karşılaştığı ekonomik zorluklar da ele alındı.
12 Haziran 2024

Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) Dünya Ekonomik Görünümü raporunda, Türkiye dahil G20'nin gelişmekte olan ekonomilerinde yaşanan ekonomik şokların dünya ekonomisini yüzde 4 oranında etkilediği belirtiliyor. Raporda, bu ekonomilerin 2000'den bu yana küresel GSYH'deki paylarını iki katından fazla artırdığı ve özellikle Çin'deki şokların gelişmiş ülkelere yayılma riskinin üç kat arttığı ifade ediliyor. Ayrıca, politika yapıcılara gelişmekte olan piyasalardan gelebilecek daha büyük şokları yönetmek için tamponları koruma ve politika çerçevelerini güçlendirme çağrısında bulunuluyor.
10 Nisan 2024

Şeref Oğuz, Türkiye'deki KOBİ'lerin ekonomik zorluklarla karşı karşıya olduğunu ve bu zorlukların kötü yönetimden kaynaklandığını belirtiyor. Oğuz, KOBİ'lere dayatılan çözümler yerine, onların faydasına odaklanılması gerektiğini savunuyor. Ayrıca, KOBİ'lerin belirsizlik ve küçülme dönemlerinde kârlılıklarını gözden geçirmeleri gerektiğini vurguluyor. Oğuz, KOBİ'lerin yaşatılmasının ekonominin yaşaması için önemli olduğunu ifade ediyor.
17 Mayıs 2024

Murat Muratoğlu, Türkiye'de iktidarın yıllardır vatandaşların yastık altında sakladığı birikimlere ilgi duyduğunu ve bu birikimleri ekonomiye kazandırmak için çeşitli çağrılarda bulunduğunu ifade ediyor. Ancak, vatandaşların bu çağrılara yanıt vermediğini ve birikimlerini güvenli buldukları yastık altında tutmaya devam ettiklerini belirtiyor. Muratoğlu, bu durumun Türkiye'deki ekonomik belirsizlikler ve güvensizlik ortamı nedeniyle vatandaşların bir nevi sigorta olarak gördüğü bir davranış olduğunu vurguluyor.
9 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'deki yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar konusunu ele alarak, bu sorunların ülkenin ekonomik, sosyal ve siyasi altyapısını olumsuz etkilediğini belirtti. Türkiye'nin uluslararası suç endekslerinde üst sıralarda yer aldığını ve sığınmacı politikalarının eleştirildiğini vurguladı. Ayrıca, Türkiye'de kurumsal devletin ortadan kalktığını, sendikal özgürlüklerin kısıtlandığını ve siyasi özgürlüklerin azaldığını ifade etti. Korkmaz, Türkiye'nin insan hakları ve siyasi özgürlükler konusunda gerilediğini ve kadın haklarının sınırlı olduğunu belirtti.
6 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin ekonomik gelişiminde iki önemli dönemi; 1933-1938 devletçilik dönemi ve 1963-1968 karma ekonomi dönemini, her iki dönemin de hem büyüme hem de sosyal gelişme getirdiğini belirtti. Ancak, darbe sonrası dönemde ve son siyasi iktidar altında, kalkınma hedeflerinin geri planda kaldığını, büyüme odaklı politikaların öne çıktığını ve Devlet Planlama Teşkilatı'nın kaldırılmasıyla kalkınma politikalarının rafa kaldırıldığını ifade etti. Korkmaz, Türkiye'nin mevcut durumda kalkınma sağlayacak beşeri, demokrasi ve hukuki altyapıya sahip olmadığını, gelişmekte olan ülkelerin kalkınmasının dünya refahı ve barışı için de önemli olduğunu vurguladı.
21 Nisan 2024

İbrahim Kahveci, AK Parti yönetiminde Türkiye'nin durumunu 'cehalet, sefalet, felaket' kelimeleriyle özetliyor. Yazısında, vatandaşların gerçeklerden çok şova önem verdiğini, ülkeden nitelikli beyin göçünün yaşandığını ve buna karşın niteliksiz göç alındığını belirtiyor. Kahveci, bu durumun Türkiye'yi yapısal olarak çöküşe sürüklediğini ve büyük bir felakete doğru ilerlediğini ifade ediyor.
6 Mart 2024

Ercan Taner, Beşiktaş'ın son dönemdeki maçlardaki başarısız performansını eleştirerek, takımın kaybedenler kulübü haline geldiğini belirtti. Oyuncuların yenilgilere normal bir şekilde yaklaştığını ve gelişim gerektiğini sürekli dile getirdiklerini, ancak takımın pres yapma, organize atak geliştirme ve yenik duruma düştükten sonra tepki verme konularında yetersiz kaldığını ifade etti. Taner, takımın dört teknik direktör değiştirdiğini ve yönetimin artık önemli bir karar alması gerektiğini, aksi takdirde yeni sezonda da benzer sorunların yaşanacağını vurguladı.
13 Mart 2024

Rahmi Turan, cehaletin toplumda yarattığı tehlikeleri ve bilgi eksikliğinin yol açtığı şiddet olaylarını ele alıyor. Mısır'da edebiyatçı Necip Mahfuz'a ve yazar Faraç Foda'ya yapılan saldırıları örnek göstererek, saldırganların eserleri okumadan ve anlamadan şiddete başvurduğunu belirtiyor. Turan, cehaletin aşısı olmadığını ve bilgiye ulaşmanın önemini vurguluyor.
2 Haziran 2024

Ali Bayramoğlu, Türkiye'de iktidarın kimliği ve değerleri üzerine sahanın genişlediğini ancak bu genişlemenin kaotik ve kuralsız olduğunu, ötekinin ve ortak değerlerin aleyhine sonuçlar doğurduğunu belirtiyor. Yargı, adalet, seçim, demokrasi, siyaset, hakkaniyet, ekonomi ve rasyonellik arasındaki bağların kopmakta olduğunu ve bu durumun Türkiye'yi her geçen gün daha fazla boğduğunu ifade ediyor. Bayramoğlu, kutuplaştırıcı siyasetin iktidarı destekleyen grupların temel değerlerine de zarar verdiğini ve mevcut durumun bir gün sona ereceğini öngörüyor.
16 Mart 2024

Deniz Zeyrek, Türkiye'de yaşanan ekonomik zorlukları ve halkın karşılaştığı mali sıkıntıları ele alıyor. Yazıda, emeklilerin ve asgari ücretle çalışan işçilerin ucuz gıda ürünleri için uzun kuyruklarda beklediği durumlar örneklerle anlatılıyor. Ayrıca, Türkiye'nin uzun yıllardır sağ iktidarlar ve AK Parti tarafından yönetilmesine rağmen yaşanan ekonomik sorunlar ve yoksulluk üzerinde duruluyor. Zeyrek, ülkenin zenginlik kaynaklarına ve yöneticilerin lüks yaşamına rağmen halkın neden yoksulluk içinde olduğunu sorguluyor.
24 Şubat 2024

İsmet Özkul, Mehmet Şimşek'in ve Nureddin Nebati'nin mali politikalarını ve bütçe dengelerini karşılaştırıyor. Özkul, her iki dönemde de bütçe açığı ve borçlanma miktarlarının arttığını, yapısal dengeler açısından büyük bir fark olmadığını belirtiyor. Ayrıca, yerel seçimler sonrası bütçe politikalarında beklenen değişikliğin mali yükü artıracağını öne sürüyor.
12 Mart 2024

Şeref Oğuz, kamu sektöründe gözlemlenen aşırı harcamaları ve lüks tüketimi eleştirerek, bu durumun sosyal barışı tehdit ettiğini belirtti. Maliye Bakanı Şimşek'in tasarruf amacıyla çıkardığı genelgenin, beklenenin aksine daha fazla harcama talebi yarattığını ifade etti. Oğuz, enflasyonla mücadelede samimiyetin, kamunun israf kalemlerini gözden geçirmesiyle başlaması gerektiğini vurguladı.
22 Şubat 2024

Erman Toroğlu, Türk futbolunda yaşanan sorunlara dikkat çekerek, bu durumun sorumluluğunun herkes tarafından paylaşıldığını belirtti. Maça çıkan takımlar, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve basın dahil olmak üzere hiçbir kesimin tamamen masum olmadığını ifade etti. Toroğlu, bazı basın mensuplarının insanları birbirine düşürmeye çalıştığını ve bu durumun futbolun içindeki sorunları daha da derinleştirdiğini vurguladı. Ayrıca, TFF'nin yönetim şeklini eleştirerek, sorunların çözümü için acil eylem çağrısında bulundu.
8 Nisan 2024
İşaretlediklerim