Taha Akyol, Türkiye'nin siyasi tarihinde Kemalizm'den başlayarak, 1950'lerde Demokrat Parti'nin otoriterleşmesine ve AK Parti'nin ilk on yıl sonrasındaki politik değişimlerine değinmiştir. Kemalizm'in başlangıcında aydınlar ve şehirlerin desteğini aldığını, ancak Demokrat Parti'nin zamanla otoriterleşerek bu desteği kaybettiğini belirtmiştir. AK Parti'nin de benzer bir süreçten geçerek aydınlar ve şehirlerden uzaklaştığını ve bu durumun otoriterleşme ve ekonomik krize yol açtığını ifade etmiştir. Ayrıca, Türkiye'nin şehirleşmesi ve dünyaya açılmasıyla birlikte özgürlük, hukuk ve rasyonellik talebinin arttığını vurgulamıştır.
8 Mayıs 2024

İlhan Cihaner, Türkiye'de Anayasa tartışmalarının yeniden gündeme geldiğini ve bu tartışmaların siyasi iktidar tarafından nasıl yönlendirildiğini ele alıyor. Yazısında, AKP'nin Anayasa ve yasalarla olan ilişkisini 'İstismarcı Anayasacılık' ve 'Askıda Anayasa' gibi kavramlarla tanımlıyor. Cihaner, anayasa değişikliklerinin AKP/MHP iktidarı tarafından nasıl manipüle edildiğini ve bu süreçte muhalefetin tutumunu eleştiriyor. Ayrıca, mevcut iktidarın Erdoğan sonrası döneme hazırlık sürecinde Anayasal kazanımlarını güvence altına alma çabalarına dikkat çekiyor.
3 Mayıs 2024

İbrahim Kaboğlu, 2007-2017 yılları arasında Türkiye'de yapılan anayasal değişikliklerin kişisel iktidar arayışıyla motive edildiğini ve bu süreçte demokratik standartların azaldığını belirtti. Anayasa'da yazılı olmayan fiili durumlar ve uygulamaların arttığını, yasama, yürütme ve yargı arasındaki ayrımın sadece biçimsel kaldığını ifade etti. Kaboğlu, bu değişikliklerin siyasal krizleri ve toplumsal bunalımları derinleştirdiğini ve Türkiye'nin anayasacılık yörüngesinden sapmasına neden olduğunu vurguladı.
2 Mayıs 2024

Yusuf Ziya Cömert, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin Kenan Evren döneminden kalma anayasal yetkileri kullanmaya devam ettiğini belirtiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni anayasa gündemi üzerine yorumlar yaparak, seçim sonuçlarının bu gündemi zayıflattığını ve Meclis'in demokratik olmayan tutumlar sergilediğini eleştiriyor. Özellikle, Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi gibi olayları örnek vererek, mevcut siyasi yapı ile sivil bir anayasanın nasıl mümkün olabileceğini sorguluyor.
26 Nisan 2024

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un Anayasa'nın bazı maddelerinin darbeci ruhu yansıttığına dair eleştirilerine yanıt verdi. Bahçeli, Anayasa'nın ilk dört maddesinin Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş kilidi olduğunu ve bu maddelerle meselesi olanlarla hesaplaşacaklarını belirtti. Bahçeli, yeni anayasa sürecinin Cumhuriyet'in kuruluş esaslarıyla hesaplaşma aracı olarak görülmemesi gerektiğini vurguladı.
15 Ekim 2024

AKP, Meclis Anayasa Komisyonu'nda kabul edilen ancak Genel Kurul'a gelmeyen bir anayasa değişikliği teklifi ile LGBTİ+ derneklerinin kapatılmasının yolunu açmayı planlıyor. Anayasa değişikliği, evlilik birliğini kadın ve erkeğin evlenmesiyle sınırlayan ve aile yapısını koruma amacını güçlendiren maddeler içeriyor. AKP'li bir yönetici, anayasa değişikliğinin kabul edilmesi durumunda uyum yasaları çerçevesinde dernekler yasasında değişiklik yapılacağını ve LGBTİ+ derneklerinin faaliyetlerine son verileceğini belirtiyor.
23 Haziran 2023

Yalçın Doğan, Türkiye'de demokrasiye dönüş sürecinin olup olmayacağını ve bu süreçte gerçekleşmesi beklenen reformları sorguluyor. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanıp uygulanmayacağı, yargı bağımsızlığının sağlanması, ifade ve basın özgürlüğüne dönülmesi, politik tutukluların serbest bırakılması gibi konulara değiniliyor. Ayrıca, kamu sınavlarında mülakatın kaldırılması ve çevre talanına son verilmesi gibi ekonomik ve çevresel konular da ele alınıyor.
7 Mayıs 2024

Rahmi Turan, yeni bir anayasa yapmanın, mevcut anayasanın uygulanmaması durumunda faydasız olacağını belirtiyor. Yazısında, işçi hakları, emekli ve asgari ücretli maaşları, kamu israfı, tarım destekleri gibi konulara değinerek, bu sorunların çözülmesinin önemine vurgu yapıyor. Ayrıca, adalet, hukuk ve demokrasi eksikliklerine dikkat çekerek, ayrılık ve gerginlik yaratan politikaların terk edilmesi gerektiğini savunuyor.
4 Mayıs 2024

AKP ve MHP'nin hazırladığı anayasa değişikliği teklifi Meclis'e sunuldu. Muhalefet, özellikle CHP ve İYİ Parti, AKP'nin 2010'daki gibi 'bilinçli fire' vererek referanduma gitme ihtimaline karşı tedirgin. İYİ Parti, başörtüsü teklifindeki bazı ifadelerin değiştirilmesini ve 'çocuğun korunmasının öneminin' anayasal güvenceye alınmasını öneriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçimleri referandum havasında götürme isteği ve anayasa değişikliği için gereken oyların sağlanması konusunda muhalefetin tutumu belirleyici olacak. Muhalefet, uzlaşı sağlanamazsa oylamaya katılmama seçeneğini de değerlendiriyor.
17 Ocak 2023

Türkiye'nin yeni eğitim müfredatı, özellikle integralin kaldırılması ve Osmanlı tarihinin yeniden yorumlanması gibi konularla tartışma yaratmıştır. Müfredat, Osmanlı'nın 'dağılma' dönemini 'Savaşlar Sarmalında Osmanlı' olarak yeniden adlandırarak ve duraklama dönemini 'Dönüşüm Sürecinde Osmanlı' olarak tanımlayarak tarih anlayışında önemli değişiklikler yapmıştır. Ayrıca, Türk ve İslam tarihlerinin eşanlamlı hale getirilmesi, antik Türk tarihi ve Türk mitolojisinin göz ardı edilmesi eleştirilmiştir. Bu durum, AKP iktidarının eğitimde dincileşme eğilimini ve tarikatlarla olan ilişkilerini yansıttığı iddia edilmektedir.
4 Mayıs 2024

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, AKP'nin Anayasa değişikliği teklifi hakkında görüşme talebini, partilerine yönelik kapatma davası, hesaplarına konan bloke ve iktidarın antidemokratik uygulamaları nedeniyle reddettiklerini açıkladı. AKP'nin başörtüsü ve ailenin korunması konularında yapmayı planladığı düzenlemeler için diğer partilerle görüşme arayışında olduğu, ancak HDP'nin bu görüşmeleri seçim manevrası olarak gördüğü ve Anayasa'nın 10'uncu maddesinde değişiklik yapılmasını önerdiği, ancak bu önerilere cevap alamadığı belirtildi.
9 Ocak 2023

Türkiye'de kabul edilen yeni yasa, antidemokratik uygulamaları daha da ağırlaştırarak iktidar muhaliflerine yönelik baskıyı artırıyor. Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği maddeleri içeren ve Anayasa ihlalleri barındıran bu düzenleme, özellikle terör örgütleriyle ilişkilendirilen kişilere yönelik keyfi ve çifte cezalandırmayı kolaylaştırıyor. Ayrıca, Türkiye'deki baskı rejimlerinin simgesi haline gelen 'Fişleme' düzenlemesinin kapsamı genişletilerek, muhalefet, inanç ve etnik köken nedeniyle cezalandırmanın aracı haline getiriliyor.
17 Mart 2024

Yazar Necati Doğru, Türkiye'de gerçekleşen seçimlerin halkın iradesiyle kavgasız, gürültüsüz ve demokratik bir şekilde tamamlandığını belirtiyor. Seçim sonuçlarına göre, uzun yıllardır iktidarda olan AKP'nin yerini CHP'nin aldığı, bu değişimin halkın Tayyip Erdoğan ve yönetim tarzından duyduğu rahatsızlık sonucu gerçekleştiği ifade ediliyor. CHP'nin liderleri Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın partiyi 22 yıl sonra birinci parti yaparak umut saçtığı vurgulanıyor.
1 Nisan 2024

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Van'daki YSK kararı ve buna yönelik tepkilerle ilgili yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti'nin sandıkla kurulmadığını belirten ifadeleri tartışma yarattı. Ancak, Türkiye Cumhuriyeti'nin 23 Nisan 1920'de Ankara'da toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kurulduğu ve bu meclisin varlığının sandıktan çıkan iradeler üzerine bina edildiği belirtiliyor. Mustafa Kemal Paşa'nın, meclis toplanması için yaptığı çağrı ve bu çağrının temsilciler tarafından nasıl karşılandığına dair detaylar da yazıda yer alıyor.
11 Nisan 2024

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, partisinin yeni anayasa yapma konusundaki istekliliğini ve geçen dönemde başaramadıkları anayasa değişikliğini bu dönem gerçekleştirme hedeflerini dile getirdi. Başörtüsü konusunda CHP'nin yasal düzenleme teklifine karşılık, Cumhurbaşkanı Erdoğan anayasa değişikliği yapılmasını önermiş ve bu konuda muhalefetin desteğini istemişti. Ancak, Erdoğan'ın başörtüsü için anayasal düzenleme teklifi 69 gün boyunca Meclis'e sunulmadı ve bu durum muhalefet içinde tartışmalara yol açtı.
31 Mayıs 2023

AKP hükümetleri döneminde Anayasa'nın çiğnenmesi alışkanlık haline gelmiş durumda. Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa'daki yeniden aday olmasını engelleyen hükmü çiğneyerek bir sonraki seçimde aday olma arzusunu dile getirdi. Bu durum, AKP içinden de destek görüyor. Aynı zamanda, Türk Ceza Kanunu'nun bir maddesinin Anayasa'ya aykırılığı gerekçesiyle iptal edilmesi, AKP'nin hukuk anlayışının ve muhaliflere tahammülsüzlüğünün bir örneği olarak gösteriliyor.
13 Mart 2024

Ali Bayramoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni iktidar dönemindeki esas hedefinin, hukuk devletinin kalan parçalarını ve sistem içindeki direnç noktalarını zayıflatmak olduğunu belirtiyor. Erdoğan'ın siyasi iktidarın gücünün sınırsız olması gerektiğine inandığı ve bu nedenle hukuk devleti kurallarını, özellikle Anayasa Mahkemesini, ilk hedef olarak gördüğü ifade ediliyor. Yazıda, Anayasa Mahkemesini itibarsızlaştırma, siyasal iddialarla işlevsizleştirme ve diğer kurumların meydan okumasını sağlama gibi yöntemlerin uygulanmaya başlandığı belirtiliyor.
2 Mart 2024

Mehmet Altan, 2009 yılında 1 Mayıs'ın resmi tatil olarak kabul edilmesine rağmen Taksim'de kutlamaların yasaklanmasını ve sonraki yıllarda yaşanan değişiklikleri ele alıyor. 2013 yılında başlayan Taksim Yayalaştırma Projesi nedeniyle çıkan çatışmalar ve 2024 yılında hükümetin Anayasa Mahkemesi kararını tanımaması üzerine Taksim'de kutlamalara izin verilmemesi örneklerle anlatılıyor. Altan, Türkiye'de ilke, kural ve yasanın olmadığını, bu durumun toplumu olumsuz yönde etkilediğini savunuyor.
2 Mayıs 2024

Anayasa Mahkemesi (AYM), 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' suçuna hapis öngören 'sansür yasası' olarak adlandırılan 'dezenformasyonla mücadele yasası'nın iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemini 8 Kasım'da görüşecek. AKP ve MHP'nin hazırladığı bu yasa, gazetecilik meslek örgütleri tarafından 'sansür yasası' olarak adlandırılmıştı. CHP, yasanın 29'uncu maddesinin iptali için AYM'ye başvurmuştu. AYM, başvurunun iptal istemini 8 Kasım'daki Genel Kurul gündeminde ele alacak.
2 Kasım 2023

Murat Sabuncu, Türkiye'de devletin bireylerle olan ilişkisini, geçmişten günümüze devlet yapılarının nasıl değiştiğini ve siyasi iktidarların bu yapılar üzerindeki etkilerini tartışıyor. Devletin şeffaflaşması, denge ve denetleme mekanizmalarının yeniden kurulması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, CHP'nin yeni siyasi stratejileri ve demokratik zeminin güçlendirilmesi çabaları üzerinde duruyor. Yazı, devlet ve birey arasındaki ilişkinin yeniden tanımlanması gerekliliğine odaklanıyor.
10 Mayıs 2024
İşaretlediklerim