Ataol Behramoğlu, devlet memurları arasında farklı standartlar olup olmadığını ve bu durumun demokrasi açısından ne anlama geldiğini tartışıyor. Diyanet İşleri Başkanı ve imamlar gibi bazı devlet memurlarının ülkenin temel değerleri hakkında serbestçe konuşabildiğini, ancak diğer devlet memurlarının suskun kalmaya zorlandığını belirtiyor. Ayrıca, Çetin Doğan ve arkadaşlarının yaşadıklarını intikam hırsı olarak nitelendiriyor ve Cumhurbaşkanının cezaları hafifletme yetkisinin adil kullanımını sorguluyor.
17 Nisan 2024

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, AA’nın Editör Masası programında Türkiye’nin Türk devletleriyle ve Orta Asya politikasıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Fidan, ekonomik ilişkilerin herkesle yapılabileceğini ancak savunma ve güvenlik gibi kritik alanlarda sadece Türk devletlerine güvenilebileceğini belirtti. Ayrıca, Türkiye'nin Orta Asya ile kurumsal ilişkilerini ilerletmesi gerektiğini vurguladı ve Türkiye'nin kapasitesini diğer Türk devletleriyle paylaşma arayışında olduklarını ifade etti.
19 Eylül 2024

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Van'daki YSK kararı ve buna yönelik tepkilerle ilgili yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti'nin sandıkla kurulmadığını belirten ifadeleri tartışma yarattı. Ancak, Türkiye Cumhuriyeti'nin 23 Nisan 1920'de Ankara'da toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kurulduğu ve bu meclisin varlığının sandıktan çıkan iradeler üzerine bina edildiği belirtiliyor. Mustafa Kemal Paşa'nın, meclis toplanması için yaptığı çağrı ve bu çağrının temsilciler tarafından nasıl karşılandığına dair detaylar da yazıda yer alıyor.
11 Nisan 2024

Ankara'da, Erdoğan tarafından aday gösterilen Turgut Altınok, CHP'li mevcut belediye başkanı Mansur Yavaş'ın mal varlığını açıklamasının ardından kendi mal varlığını açıklamak zorunda kaldı. Başlangıçta mal varlığını açıklamakta tereddüt eden Altınok, eleştirilerin artması üzerine mal varlığını açıkladı. Açıklanan mal varlığı, sayısız arsa ve tarladan oluşuyor ve bu malların büyük bir kısmının ailesinden miras yoluyla geldiği belirtiliyor. Can Ataklı, bu durumu ele alarak, Altınok'un mal varlığının kaynağının aile mirası olduğunu ve bu durumun toplumda tartışma yarattığını belirtiyor.
17 Mart 2024

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Osman Kavala'nın yaptığı ikinci başvuruyu öncelikli olarak ele alacağını duyurdu. AİHM, başvurunun incelenmesi sürecinde Türk Hükümeti'nden cevaplaması gereken soruları belirledi. Bu gelişme, Osman Kavala'nın hukuki sürecinde önemli bir adım olarak görülüyor.
9 Nisan 2024

Emre Kongar, ABD'nin 'Ilımlı İslam' projesi ile Erdoğan grubunun iktidara geldiğini ve Silivri Davaları ile demokratik cumhuriyetin temel kurumlarının çökertildiğini belirtti. Kongar, askeri darbe girişimi bahanesiyle ilan edilen Olağanüstü Hal ortamında anayasanın değiştirilerek otoriter bir rejim kurulduğunu ifade etti. Türkiye'nin Irak ve Suriye savaşları sırasında büyük ekonomik ve insani kayıplar yaşadığını, sınır güvenliğinin zayıfladığını ve ülkenin demografik yapısının değiştiğini vurguladı. Kongar, iktidarın seçmen desteğini kaybettiğini ve Ortadoğu'daki yanlışlardan dönme belirtileri gösterdiğini belirtti.
9 Temmuz 2024

Hollanda Parlamentosu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması yönündeki kararlarına Türkiye'nin uymaması nedeniyle gümrük yaptırımı uygulanması kararını onayladı. AİHM, Kavala'nın 2019'da ve Demirtaş'ın ise siyasi ifade özgürlüğünü kısıtladığı gerekçesiyle serbest bırakılması gerektiğine hükmetmişti. Hollanda, bu kararlar uygulanmadan Türkiye ile Gümrük Birliği'nin modernizasyonu konusunda görüşmelerin bloke edilmesini öngörüyor. Kati Piri'nin sunduğu önerge, Avrupa Birliği Konseyi toplantısı öncesinde kabul edildi.
18 Nisan 2024

Kobani davasında tahliye edilen Gültan Kışanak, cezaevi çıkışında yaptığı açıklamada, tahliyeden ziyade barış ve özgürlüğe ihtiyaç duyduklarını belirtti. Kışanak, arkadaşlarının özgürlüğüne kavuşamamasından dolayı buruk olduklarını ifade etti ve Türkiye'deki sorunların özgürlük temelinde çözülmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, hukukun, adaletin ve barışın olmadığı bir yerde özgürlüğün tam anlamıyla yaşanamayacağını söyledi.
16 Mayıs 2024

Hayko Bağdat, Türkiye'deki bazı tanınmış kişilerin etnik kökenlerini sorgulayan bir yazı kaleme aldı. Yazıda Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan, Fethullah Gülen gibi isimlerin Ermeni, Rum veya Yahudi olup olmadıkları soruluyor. Ayrıca, Türkiye'de Ermenilerin kimliklerini neden terk etmek zorunda kaldıkları ve bu durumun tarihsel arka planı ele alınıyor. Bağdat, Türkiye Devleti'nin geçmişte Ermeni olan kişilerin kayıtlarını tutup tutmadığını ve bu bilgilerin nasıl kullanıldığını da sorguluyor.
17 Temmuz 2024

Chicago'da Zekat Vakfı'nın öncülüğünde düzenlenen Türk Festivali, Türk-Amerikan Kültür Birliği (TACA) tarafından eleştirildi. TACA, festivalde İstiklal Marşı'nın okunmaması ve Mustafa Kemal Atatürk'ün anılmamasının Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil edemeyeceğini belirtti. Festivalin sponsorları arasında T.C Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve Türk Hava Yolları gibi önemli kuruluşlar yer aldı. TACA, festivalle hiçbir bağlantısı olmadığını ve Atatürk'ün ilke ve değerlerine bağlı olduklarını vurguladı.
28 Mayıs 2024

Murat Muratoğlu, Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın Antalya'da düzenlenen Diplomasi Forumu'nda yaptığı, 'Türkiye olmasaydı Avrupa ülkeleri tamamıyla istikrarını kaybetmiş olurdu. Erdoğan, Avrupa kıtasını kurtardı' şeklindeki açıklamalarını ele alarak, Türkiye'nin sığınmacı politikasının ülkeyi olumsuz yönde etkilediğini savunuyor. Muratoğlu, Türkiye'nin artan sığınmacı sayısının ekonomik ve sosyal sorunlara yol açtığını, bu durumun ülkenin geleceği için ciddi riskler barındırdığını belirtiyor. Ayrıca, sığınmacıları kabul eden Türkiye'nin Avrupa için bir kurtarıcı rolü üstlendiğini ancak bunun Türkiye'ye maliyetinin ağır olduğunu ifade ediyor.
20 Mart 2024

Murat Muratoğlu, Türkiye'de iktidarın yıllardır vatandaşların yastık altında sakladığı birikimlere ilgi duyduğunu ve bu birikimleri ekonomiye kazandırmak için çeşitli çağrılarda bulunduğunu ifade ediyor. Ancak, vatandaşların bu çağrılara yanıt vermediğini ve birikimlerini güvenli buldukları yastık altında tutmaya devam ettiklerini belirtiyor. Muratoğlu, bu durumun Türkiye'deki ekonomik belirsizlikler ve güvensizlik ortamı nedeniyle vatandaşların bir nevi sigorta olarak gördüğü bir davranış olduğunu vurguluyor.
9 Mart 2024

Rahmi Turan, 2018 yılında Türkiye'nin 'Tek Adam Sistemi'ne geçiş yaptığını ve bu sürecin ülkeyi 'ortak akıldan' uzaklaştırdığını belirtti. Yazısında, tüm kararların tek bir kişi tarafından alındığını ve bu durumun işlerin sağlıklı yürümemesine, yanlışların düzeltilmemesine neden olduğunu ifade etti. Turan, bu sistemin sonuçlarının millet tarafından ödendiğini vurguladı.
11 Mayıs 2024

Abdulkadir Selvi, Osman Kavala'nın durumunu ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Türkiye Eş-Raportörü Stefan Schennach'ın bu konudaki sorularını ele alıyor. Selvi, Kavala'nın avukatlarının başvurusu üzerine Adalet Bakanlığı'nın 'Kanun Yararına Bozma' talebini incelemeye aldığını belirtiyor. Ayrıca, bir yetkilinin Kavala'yı Öcalan'dan daha tehlikeli olarak nitelendirmesini eleştiriyor ve bu zihniyetin Türkiye'nin Avrupa Konseyi üyeliği sürecine olumsuz etkilerini vurguluyor.
19 Haziran 2024

Ali Duran Topuz, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Türkiye'de belirginleşen anti-hukuk anlayışının kökenlerini ve etkilerini ele alıyor. Topuz, bu anlayışın Türkiye tarihinde Kürtlere yönelik hukuki tutumlarla bağlantılı olduğunu ve olağanüstü halin artık olağan yönetim tekniğine dönüştüğünü vurguluyor. İtalyan düşünür Agamben'in olağanüstü hal ve hukukun askıya alınması konusundaki görüşlerine de değinen Topuz, anti-hukukun sadece Kürtleri değil, herkesin maruz kalabileceği bir tersine hukuk olduğunu belirtiyor.
16 Temmuz 2024

Merih Demiral'ın bozkurt selamı yapması üzerine başlayan tartışmalarda, Atatürk'ün de bu tartışmalara dahil edilmesi ele alınıyor. 1930'larda çekilmiş bir fotoğrafın değiştirilerek Atatürk'ün bozkurt selamı yapıyormuş gibi gösterildiği belirtiliyor. Bozkurt selamının 1991'den önce yaygın olmadığı ve Atatürk'ün bu selamla ilişkilendirilmesinin tarihi gerçeklerle örtüşmediği vurgulanıyor. Ayrıca, Atatürk'ün bozkurt figüründen hoşlanmadığı da ifade ediliyor.
6 Temmuz 2024

A Milli Takım Kaptanı ve Inter'in yıldızı Hakan Çalhanoğlu, Türkiye'de dışlanmış gibi hissettiğini ve bu durumun kendisini üzdüğünü belirtti. Çalhanoğlu, yurt dışında oynarken herkesin kendisine sahip çıktığını, ancak Türkiye'ye geldiğinde aynı desteği görmediğini ifade etti. Ayrıca, Galatasaray'a ve Türkiye'ye gelmek istemediği iddialarına da yanıt vererek, bu durumun yanlış anlaşıldığını söyledi. Çalhanoğlu, Türk bayrağının kendisi için çok kıymetli olduğunu vurguladı.
17 Mayıs 2024

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani, Türkiye'deki barış sürecini baltalamak isteyenlere izin verilmemesi gerektiğini belirtti. Barzani, PKK'nın hem Türkiye hem de IKBY için büyük bir sorun olduğunu vurguladı. Türkiye ile iyi ilişkiler içinde olduklarını ve ticaret hacminin 12 milyar dolar olduğunu ifade etti. Ayrıca, Türkiye'nin petrol ihracatına destek verdiğini ve bu desteğin kar amacı gütmediğini söyledi.
30 Ekim 2024

Eser Karakaş, AKP'li Ayşe Böhürler'in, Türkiye'de Türkçe dışındaki anadillerin kullanımı hakkında yaptığı açıklamaları eleştiriyor. Karakaş, Böhürler'in 28 Şubat döneminde türban yasağı konusunda kullanılan mantığı, bugün anadillerin kullanımı konusunda sergilediğini belirtiyor. Böhürler'in kamusal alan yerine 'sosyal yaşam' ifadesini kullanarak, 28 Şubat döneminin mantığını benimsediğini ve bu yaklaşımıyla eleştirilere maruz kaldığını ifade ediyor. Karakaş, Böhürler'in bu tutumunun, anadil konusunda farklı görüşleri olanları zor durumda bırakabileceğini öne sürüyor.
27 Şubat 2024

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Türkiye'nin Irak ile bir ortak harekat merkezi kuracağını açıkladı. Bu açıklama, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın Bağdat'a yaptıkları ziyaretin ardından geldi. Güler, Irak yönetiminin PKK'yı ilk defa terör örgütü olarak kabul ettiğini ve yasakladığını belirtti. Bu gelişme, iki ülke arasında terörle mücadelede yeni bir işbirliği döneminin başlangıcı olarak görülüyor.
21 Mart 2024
İşaretlediklerim